Mücahit GÜLER
Köşe Yazarı
Mücahit GÜLER
 

Kudüs’ü Değil Kendimizi Özgürleştirelim!

Kudüs’ü Değil Kendimizi Özgürleştirelim! Yine bir zulüm, yine bir gözyaşı, yine bir insan kanı... Bu zulümleri gördükçe anlık duygusal tepkiler vererek kendimizi rahatlatıyoruz. İşgale karşı sanal Mücahid olup tweet ve post kılıcıyla cevap veriyoruz. Paylaşımlarımızla İsrail Terör Örgütünü(İTÖ) yok ediyoruz. Peki İTÖ nasıl karşılık veriyor...? Kan ve gözyaşı akıtarak karşılık veriyor. Somut zulme soyut tepkiler vererek tembelliğimizi ve korkaklığımızı anlık hazlar ile geçiştiriyoruz. Bu teröristler attığımız bu tweetlerden ve postlardan mı korkacak? İTÖ kınama metinleriyle değil, güç ve kan ile geri adım atar. Ceza amelin cinsinden olmadıkça bu vampirlerin bir şeylerden anlayacakları yoktur. Onlara bu cezayı verecek olan ise Allah cc değil, biz Müslümanlarız. Kur’an’da Rabbimiz “kafirleri bizim elimizle durdurmayı” murad etmektedir. Bizler yeryüzüne adaleti yaymak için mücadele edeceğimize nefsani davranıp dünyaya daldık. Ölüp korkusu ve dünya sevgisi kalbimizde yer alınca Allah sevgisi ve korkusu kalbimizden gitti. Allah’ı zalimlerin üstüne salıcağımıza oturup ne yapabilirizi konuşmalıyız. Zulmü bitirmek için mücadele etmek yerine İsrailoğullarının Allah’ın emrine itaat etmeyip isyan etmesi ve bu isyanın sonucunda Allah’ı ve peygamberi mücadeleye göndermek istemeleri gibi biz de zalimin üstüne Allah’ı göndermeye çalışıyoruz. Zulüm mücadele ederek biter, zalim güç ile terbiye edilir. Yapılması gerekenleri Allah cc değil, biz yapmalıyız. Kudüs’ün özgürlüğü bizim esaretimizden kurtuluşumuza bağlıdır. Zihni esaretten kurtulursak zemini inşa edebiliriz. Epistemolojik esaretten kurtulunca ontolojik özgürlükte meydana gelecektir. Zihin, zemin ve zaman üçlüsünü biz kurarsak Kudüs özgürleşir. Bunları biz değil de bir başkası kurarsak esaretimiz devam edecektir. Zihni inşa tevhid ile, zeminin inşası İslami hareket metodu ile ve zamanın inşası “ASR suresinin” mahiyeti kapsamında değerlendirirsek önce kendimiz özgürleşiriz. Sonra da kutsal değerlerimiz özgürleşir. Biz yoksak mabedlerin bir önemi yok. Mabedler insanlar içindir. Önce biz özgür olalım, sonra da mabedleri özgürleştirelim!!! Mücahit GÜLER
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2021 - Salı

Kudüs’ü Değil Kendimizi Özgürleştirelim!

Kudüs’ü Değil Kendimizi Özgürleştirelim! Yine bir zulüm, yine bir gözyaşı, yine bir insan kanı... Bu zulümleri gördükçe anlık duygusal tepkiler vererek kendimizi rahatlatıyoruz. İşgale karşı sanal Mücahid olup tweet ve post kılıcıyla cevap veriyoruz. Paylaşımlarımızla İsrail Terör Örgütünü(İTÖ) yok ediyoruz. Peki İTÖ nasıl karşılık veriyor...? Kan ve gözyaşı akıtarak karşılık veriyor. Somut zulme soyut tepkiler vererek tembelliğimizi ve korkaklığımızı anlık hazlar ile geçiştiriyoruz. Bu teröristler attığımız bu tweetlerden ve postlardan mı korkacak? İTÖ kınama metinleriyle değil, güç ve kan ile geri adım atar. Ceza amelin cinsinden olmadıkça bu vampirlerin bir şeylerden anlayacakları yoktur. Onlara bu cezayı verecek olan ise Allah cc değil, biz Müslümanlarız. Kur’an’da Rabbimiz “kafirleri bizim elimizle durdurmayı” murad etmektedir. Bizler yeryüzüne adaleti yaymak için mücadele edeceğimize nefsani davranıp dünyaya daldık. Ölüp korkusu ve dünya sevgisi kalbimizde yer alınca Allah sevgisi ve korkusu kalbimizden gitti. Allah’ı zalimlerin üstüne salıcağımıza oturup ne yapabilirizi konuşmalıyız. Zulmü bitirmek için mücadele etmek yerine İsrailoğullarının Allah’ın emrine itaat etmeyip isyan etmesi ve bu isyanın sonucunda Allah’ı ve peygamberi mücadeleye göndermek istemeleri gibi biz de zalimin üstüne Allah’ı göndermeye çalışıyoruz. Zulüm mücadele ederek biter, zalim güç ile terbiye edilir. Yapılması gerekenleri Allah cc değil, biz yapmalıyız. Kudüs’ün özgürlüğü bizim esaretimizden kurtuluşumuza bağlıdır. Zihni esaretten kurtulursak zemini inşa edebiliriz. Epistemolojik esaretten kurtulunca ontolojik özgürlükte meydana gelecektir. Zihin, zemin ve zaman üçlüsünü biz kurarsak Kudüs özgürleşir. Bunları biz değil de bir başkası kurarsak esaretimiz devam edecektir. Zihni inşa tevhid ile, zeminin inşası İslami hareket metodu ile ve zamanın inşası “ASR suresinin” mahiyeti kapsamında değerlendirirsek önce kendimiz özgürleşiriz. Sonra da kutsal değerlerimiz özgürleşir. Biz yoksak mabedlerin bir önemi yok. Mabedler insanlar içindir. Önce biz özgür olalım, sonra da mabedleri özgürleştirelim!!! Mücahit GÜLER
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.