MÜSRİF MECLİS
MÜSRİF MECLİS
Kendimi bildiğimden beri ülkenin ekonomisinin hep düzeleceğini bekledim durdum. Tam ben feraha erişiyorum derken mutlaka bir ekonomik kriz çıkmıştır, çıkarılmıştır.
Çıkarılmıştır diyorum tabi ikide bu krizlerden tonlarca dolar, altın kazanan var. Dış güçlerden çok maalesef ki iç güçlerden yediğimiz kazık ve darbeler bizi bu hale getirdi.
Onlarca hükümet geldi geçti binlerce milletvekili, yüzlerce bakan hepsi bırakıp giderken karnı ve cepleri dolu olarak gitti. Arkalarında bıraktıkları her defasında perişan ekonomi fakir halk.
Neden gelen hükümetler doğrudan sağlam ekonomiyle başlamazlar programlarına, neden aynı teba üzerinden ihaleler işler aynı kesime.
Neden devlet yöneticileri, inşaatları, köprü ve otoyol ücretlerini dolar veya Euro üzerinden yaparlar. 2018 yılında Asgari ücret 422 dolarken, maalesef yazıyı yazdığım şu an 197 dolara gerilemiştir.
İşte vatandaşın alım gücünün düştüğü yoksulluğa terk edildiğinin en büyük net göstergesidir. Kusura bakmasın 20 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar tek sorumlusudur.
Benim halen idrak edemediğim neden meclisten, milletvekillerinden, bakanlardan halen bir tasarruf açıklanmaz.
Ne gibi tasarruf derseniz mesela meclis lokantasında halen 550 çeşit yemek çıkıyor bu nedir kardeşim nasıl bir müsrifliktir buna dur diyen olmayacak mı? Hem dinen hem de insanen gühahtır, ayıptır. 5 çeşit çıksın beğenmeyen gitsin parasıyla yesin. 3000 kişilik fabrikalarda bile tek çeşit yemek çıkıyor 550 çeşit nedir, müsrifliktir.
Ha bir de meclis lokanta fiyatlarını yazayım güncel 2021 fiyatlarıdır inanmayan araştırsın. Mantar soslu biftek 12 tl, Mercimek çorba 2 tl, Lahmacun 3,5 tl, cacık 2 tl daha onlarca fiyat kardeşim bu nedir ya.
Sadece yemekle bitmiyor bu müsriflik son model en lüx otomobiller, bir vekilin 10 danışmanı, şoförü falan filan tüm bunları 600’le çarpın üzerine 16 tane bakan ekleyin.
Milletvekilleri kendi maaşlarını onaylarken tek el kaldırmalarıyla onaylanıyor maalesef asgari ücretlinin maaşı için 5 kere 6 kere bir araya gelip toplanıyorlar milyonlarca masraf ediliyor sonuçta yine en düşük rakamlar onaylanıyor.
Türkiye şeffaf adil paylaşımcı bir ekonomiye geçmesi gerekmektedir. Türk halkının bu ekonomik çöküntüsü dışardan gelen yabancı turistlerin kölesi, hizmetçisi haline getirmiştir. Yabancı turist parasının 15 katı ile istediğini yiyip içebilmekte, istediği yerde kalabilmektedir.
Türk işçisi, Türk halkı ne zaman gülecektir. Ne zaman ülkemizde refah içinde yaşayacağız, ne zaman vergi dilimlerimiz düşecek, insani maaşlara ne zaman ulaşacağız. Biz bunları beklerken ömür geçiyor yapılmak istenenler maalesef bu ekonomik sebeplerden yapılamıyor.
Hele ülkeyi yöneten Milletvekilleri, bakanların aile yaşantıları, çocuklarının lüksüyat içinde yaşantıları, umursamaz tavırları göstermeleri, Türk halkını incitmekte asgari ücretle çalışan kesimi de daha da üzmektedir.
Ekonominin yerle yeksan olduğu şu günlerde, maalesef çocuklarımıza bir gelecek hazırlayamaz endişesi içindeyiz.
Diyeceğim şudur, yerli üretimin çoğalmasıyla, devletin üst tarafındaki müsrifliğin bitirilmesiyle üreten bir Türkiye’nin bu zorlukları yeneceğinin düşüncesi içeresindeyim.
Türk insanı artık bu krizlerden kurtulmak istiyor güven, huzur, mutluluk istiyor insanımız insana yatırım istiyor. Yazımızı, Hz. Ali efendimizin sözü ile noktalayalım.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”
Saygılarımla.
Murat Gülşan
Ekleme
Tarihi: 13 Aralık 2021 - Pazartesi
MÜSRİF MECLİS
MÜSRİF MECLİS
Kendimi bildiğimden beri ülkenin ekonomisinin hep düzeleceğini bekledim durdum. Tam ben feraha erişiyorum derken mutlaka bir ekonomik kriz çıkmıştır, çıkarılmıştır.
Çıkarılmıştır diyorum tabi ikide bu krizlerden tonlarca dolar, altın kazanan var. Dış güçlerden çok maalesef ki iç güçlerden yediğimiz kazık ve darbeler bizi bu hale getirdi.
Onlarca hükümet geldi geçti binlerce milletvekili, yüzlerce bakan hepsi bırakıp giderken karnı ve cepleri dolu olarak gitti. Arkalarında bıraktıkları her defasında perişan ekonomi fakir halk.
Neden gelen hükümetler doğrudan sağlam ekonomiyle başlamazlar programlarına, neden aynı teba üzerinden ihaleler işler aynı kesime.
Neden devlet yöneticileri, inşaatları, köprü ve otoyol ücretlerini dolar veya Euro üzerinden yaparlar. 2018 yılında Asgari ücret 422 dolarken, maalesef yazıyı yazdığım şu an 197 dolara gerilemiştir.
İşte vatandaşın alım gücünün düştüğü yoksulluğa terk edildiğinin en büyük net göstergesidir. Kusura bakmasın 20 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar tek sorumlusudur.
Benim halen idrak edemediğim neden meclisten, milletvekillerinden, bakanlardan halen bir tasarruf açıklanmaz.
Ne gibi tasarruf derseniz mesela meclis lokantasında halen 550 çeşit yemek çıkıyor bu nedir kardeşim nasıl bir müsrifliktir buna dur diyen olmayacak mı? Hem dinen hem de insanen gühahtır, ayıptır. 5 çeşit çıksın beğenmeyen gitsin parasıyla yesin. 3000 kişilik fabrikalarda bile tek çeşit yemek çıkıyor 550 çeşit nedir, müsrifliktir.
Ha bir de meclis lokanta fiyatlarını yazayım güncel 2021 fiyatlarıdır inanmayan araştırsın. Mantar soslu biftek 12 tl, Mercimek çorba 2 tl, Lahmacun 3,5 tl, cacık 2 tl daha onlarca fiyat kardeşim bu nedir ya.
Sadece yemekle bitmiyor bu müsriflik son model en lüx otomobiller, bir vekilin 10 danışmanı, şoförü falan filan tüm bunları 600’le çarpın üzerine 16 tane bakan ekleyin.
Milletvekilleri kendi maaşlarını onaylarken tek el kaldırmalarıyla onaylanıyor maalesef asgari ücretlinin maaşı için 5 kere 6 kere bir araya gelip toplanıyorlar milyonlarca masraf ediliyor sonuçta yine en düşük rakamlar onaylanıyor.
Türkiye şeffaf adil paylaşımcı bir ekonomiye geçmesi gerekmektedir. Türk halkının bu ekonomik çöküntüsü dışardan gelen yabancı turistlerin kölesi, hizmetçisi haline getirmiştir. Yabancı turist parasının 15 katı ile istediğini yiyip içebilmekte, istediği yerde kalabilmektedir.
Türk işçisi, Türk halkı ne zaman gülecektir. Ne zaman ülkemizde refah içinde yaşayacağız, ne zaman vergi dilimlerimiz düşecek, insani maaşlara ne zaman ulaşacağız. Biz bunları beklerken ömür geçiyor yapılmak istenenler maalesef bu ekonomik sebeplerden yapılamıyor.
Hele ülkeyi yöneten Milletvekilleri, bakanların aile yaşantıları, çocuklarının lüksüyat içinde yaşantıları, umursamaz tavırları göstermeleri, Türk halkını incitmekte asgari ücretle çalışan kesimi de daha da üzmektedir.
Ekonominin yerle yeksan olduğu şu günlerde, maalesef çocuklarımıza bir gelecek hazırlayamaz endişesi içindeyiz.
Diyeceğim şudur, yerli üretimin çoğalmasıyla, devletin üst tarafındaki müsrifliğin bitirilmesiyle üreten bir Türkiye’nin bu zorlukları yeneceğinin düşüncesi içeresindeyim.
Türk insanı artık bu krizlerden kurtulmak istiyor güven, huzur, mutluluk istiyor insanımız insana yatırım istiyor. Yazımızı, Hz. Ali efendimizin sözü ile noktalayalım.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”
Saygılarımla.
Murat Gülşan
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.