İSRAF BİR İNSANLIK SUÇUDUR.
<p>İsraf en genel anlamıyla lüzumsuz harcamalar yapmak demektir. Bir diğer deyişle savurganlık yapmak. Dünya üzerindeki bütün nimetler, bütün canlılar içindir. O nedenle bütün canlıların hakkı gözetilerek asla israf edilmemelidir. İsrafı sadece savurganlık veya lüzumsuz harcamalar olarak algılamamak gerekir. </p>
<p>İktisatta genel bir tanımlama var. Sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamak. Kaynaklar sınırlı ve ihtiyaçlar sınırsız ise burada bir tezat oluşmaktadır. Dolayısıyla hem ihtiyaçlarımızı kısmalıyız hem de kaynakları boşa israf etmemeliyiz ki, kıt kaynakları doğru şekilde kullanabilelim. Öyle ki tüketirken bile, iktisatlı tüketmeli mümkün oldukça israfa yol açmamalıyız. Sıfır atık prensibi benimsenmelidir. Günümüzde daha bir anlamlı olan bu konuda son derece duyarlı olmamız ve bu konuda azami gayret göstermemiz gerekir. Dinimiz de bize israf etmememiz ve sürekli tasarruflu olmamız gerektiğini vurgular. Hatta Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Akan bir nehrin kenarında bile olsan, normal bir miktarın üzerinde su kullanman israf olur” buyurmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada bütün insanlık olarak tasarruflu olma noktasında daha duyarlı olmalıyız. </p>
<p>Yıllar önce bir dostum israf konusunda güzel örnek olacak bir olay anlatmıştı. İsveç’e gittiğini orada şahit olduğu olayın kendisini çok etkilediğini hatta bana bunu anlatırken de orada onu yaşıyormuş gibiydi. Yaşadığı olaya gelince; </p>
<p>İsveç’te bir otelde konaklama yapmış. Konakladığı otelin odasında sabah uyandığında tıraş olmak için lavaboya yönelmiş. Lavaboya gittiğinde aynanın hemen yanı başına asılı vaziyetteki bir levha dikkatini çekmiş. Levhada şu ibareye yer veriliyormuş. “Lütfen! Tıraş olduktan sonra jiletinizi çöpe atmayınız. Aynanın yanı başında bir kutu var oraya bırakınız. Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayine yardımcı olunuz.” </p>
<p>Bu ibareyi görünce hayretler içinde kaldım ve beni derinden etkiledi diyen arkadaşım adamlar bir kullanılmış jileti bile zayi etmiyorlar. Kullanılmış bir jiletin dahi çöpe gitmesine müsaade etmiyorlar, ülkelerine gelen turistleri bile nazikçe uyarıyorlar.</p>
<p>İsveç’te dostumun yaşadığı bu olay aslında çok ibretlik. Son dönemlerde geri dönüşüm konusunda bütün dünyada olduğu gibi bizde de bir duyarlılık başlamış olsa da yeterli düzeyde değil. Biz hala kullandığımız malzemeleri geri dönüştürmekte çok gerilerdeyiz. Bugün Batı dünyası neredeyse evinden çöp diye bir şey çıkarmama noktasına geldi. Bizim bu konuda kat edeceğimiz yol daha çok görünüyor. Bu bilinçlenme özellikle küçük yaşlarda başlamalı. Eğitim çağındaki çocuklara duyarlılık aşılanmalı büyüklerde bu konu da hassasiyet göstererek onlara örnek olmalıdır. İsraf konusuna çarpıcı bir örnekte bir zamanlar ABD’de eğitim almış başka bir Türk öğrencinin anlattığı olay insanı derin düşünmeye sevk ediyor. Yaşanan olay şu şekilde. </p>
<p>ABD’de üniversite eğitimi alan Türk öğrenci, kendisiyle beraber bir çok ülkeden gelen arkadaşlarıyla birlikte bir gün öğlen yemeği yerken bizim Türk öğrenci tabağında birkaç tane pirinç bırakmış, bunu gören Çinli öğrenci hiddetlenmiş ve kızmış. Eğer bizim Çin’de herkes tabağında bir adet pirinç tanesi bıraksa milyonlarca adet pirinç yapar ve bu bırakılan pirinçle binlerce insan doyar. Lütfen tabağınızda pirinç tanesi bırakarak israfa yol açmayın. Ayrıca bu pirincin üretimi aşamasında ne zorluklar çekiliyor. Ne zahmetler yaşanıyor. Bir pirinç tanesinde bir çok insanın alın teri, el emeği, göz nuru var, israf ederek onların emeklerini, alın terlerini hiçe saymış oluyorsun demiş. İsraf konusunda biz daha duyarlı olmamız gerekirken bir Çinli öğrenci, bizim öğrencimize ve birlikte yemekte bulunan herkese tarihi bir ders vermiş. </p>
<p>Bu tarz örnekleri çoğaltmak mümkün. Belki de hepimizin başından buna benzer hikâyeler geçmiştir. İsraf olayını elimizdeki malı çarçur etme olarak algılamanın ötesine geçip, atıklarımızı dahi israf etmemeye azami gayret göstermeliyiz.</p>
<p>İsraf konusunda kulaklara küpe olacak, asıl adı Emile Auguste Chartier olan Fransız felsefeci Alain Chartier’in Propos kitabında şöyle bir ifadesi bulunmaktadır:</p>
<p>“Bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur!” bu ifadesine şunu ekleyerek bizleri uyarıyor. </p>
<p>“Bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri, göz nuru, el emeği vardır.” </p>
<p>Son söz. İnsan, elindeki her türlü imkânı meşruiyet sınırları içinde kullanmakla sorumludur. </p>
<p>Önder GÜZELARSLAN</p>
Ekleme
Tarihi: 12 Şubat 2021 - Cuma
İSRAF BİR İNSANLIK SUÇUDUR.
<p>İsraf en genel anlamıyla lüzumsuz harcamalar yapmak demektir. Bir diğer deyişle savurganlık yapmak. Dünya üzerindeki bütün nimetler, bütün canlılar içindir. O nedenle bütün canlıların hakkı gözetilerek asla israf edilmemelidir. İsrafı sadece savurganlık veya lüzumsuz harcamalar olarak algılamamak gerekir. </p>
<p>İktisatta genel bir tanımlama var. Sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamak. Kaynaklar sınırlı ve ihtiyaçlar sınırsız ise burada bir tezat oluşmaktadır. Dolayısıyla hem ihtiyaçlarımızı kısmalıyız hem de kaynakları boşa israf etmemeliyiz ki, kıt kaynakları doğru şekilde kullanabilelim. Öyle ki tüketirken bile, iktisatlı tüketmeli mümkün oldukça israfa yol açmamalıyız. Sıfır atık prensibi benimsenmelidir. Günümüzde daha bir anlamlı olan bu konuda son derece duyarlı olmamız ve bu konuda azami gayret göstermemiz gerekir. Dinimiz de bize israf etmememiz ve sürekli tasarruflu olmamız gerektiğini vurgular. Hatta Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Akan bir nehrin kenarında bile olsan, normal bir miktarın üzerinde su kullanman israf olur” buyurmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada bütün insanlık olarak tasarruflu olma noktasında daha duyarlı olmalıyız. </p>
<p>Yıllar önce bir dostum israf konusunda güzel örnek olacak bir olay anlatmıştı. İsveç’e gittiğini orada şahit olduğu olayın kendisini çok etkilediğini hatta bana bunu anlatırken de orada onu yaşıyormuş gibiydi. Yaşadığı olaya gelince; </p>
<p>İsveç’te bir otelde konaklama yapmış. Konakladığı otelin odasında sabah uyandığında tıraş olmak için lavaboya yönelmiş. Lavaboya gittiğinde aynanın hemen yanı başına asılı vaziyetteki bir levha dikkatini çekmiş. Levhada şu ibareye yer veriliyormuş. “Lütfen! Tıraş olduktan sonra jiletinizi çöpe atmayınız. Aynanın yanı başında bir kutu var oraya bırakınız. Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayine yardımcı olunuz.” </p>
<p>Bu ibareyi görünce hayretler içinde kaldım ve beni derinden etkiledi diyen arkadaşım adamlar bir kullanılmış jileti bile zayi etmiyorlar. Kullanılmış bir jiletin dahi çöpe gitmesine müsaade etmiyorlar, ülkelerine gelen turistleri bile nazikçe uyarıyorlar.</p>
<p>İsveç’te dostumun yaşadığı bu olay aslında çok ibretlik. Son dönemlerde geri dönüşüm konusunda bütün dünyada olduğu gibi bizde de bir duyarlılık başlamış olsa da yeterli düzeyde değil. Biz hala kullandığımız malzemeleri geri dönüştürmekte çok gerilerdeyiz. Bugün Batı dünyası neredeyse evinden çöp diye bir şey çıkarmama noktasına geldi. Bizim bu konuda kat edeceğimiz yol daha çok görünüyor. Bu bilinçlenme özellikle küçük yaşlarda başlamalı. Eğitim çağındaki çocuklara duyarlılık aşılanmalı büyüklerde bu konu da hassasiyet göstererek onlara örnek olmalıdır. İsraf konusuna çarpıcı bir örnekte bir zamanlar ABD’de eğitim almış başka bir Türk öğrencinin anlattığı olay insanı derin düşünmeye sevk ediyor. Yaşanan olay şu şekilde. </p>
<p>ABD’de üniversite eğitimi alan Türk öğrenci, kendisiyle beraber bir çok ülkeden gelen arkadaşlarıyla birlikte bir gün öğlen yemeği yerken bizim Türk öğrenci tabağında birkaç tane pirinç bırakmış, bunu gören Çinli öğrenci hiddetlenmiş ve kızmış. Eğer bizim Çin’de herkes tabağında bir adet pirinç tanesi bıraksa milyonlarca adet pirinç yapar ve bu bırakılan pirinçle binlerce insan doyar. Lütfen tabağınızda pirinç tanesi bırakarak israfa yol açmayın. Ayrıca bu pirincin üretimi aşamasında ne zorluklar çekiliyor. Ne zahmetler yaşanıyor. Bir pirinç tanesinde bir çok insanın alın teri, el emeği, göz nuru var, israf ederek onların emeklerini, alın terlerini hiçe saymış oluyorsun demiş. İsraf konusunda biz daha duyarlı olmamız gerekirken bir Çinli öğrenci, bizim öğrencimize ve birlikte yemekte bulunan herkese tarihi bir ders vermiş. </p>
<p>Bu tarz örnekleri çoğaltmak mümkün. Belki de hepimizin başından buna benzer hikâyeler geçmiştir. İsraf olayını elimizdeki malı çarçur etme olarak algılamanın ötesine geçip, atıklarımızı dahi israf etmemeye azami gayret göstermeliyiz.</p>
<p>İsraf konusunda kulaklara küpe olacak, asıl adı Emile Auguste Chartier olan Fransız felsefeci Alain Chartier’in Propos kitabında şöyle bir ifadesi bulunmaktadır:</p>
<p>“Bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur!” bu ifadesine şunu ekleyerek bizleri uyarıyor. </p>
<p>“Bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri, göz nuru, el emeği vardır.” </p>
<p>Son söz. İnsan, elindeki her türlü imkânı meşruiyet sınırları içinde kullanmakla sorumludur. </p>
<p>Önder GÜZELARSLAN</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.