GÖRÜNEN O Kİ YENİ BİR VAKA DEĞİL.
GÖRÜNEN O Kİ YENİ BİR VAKA DEĞİL.
SAYIN MİLLİ EĞİTİM BAKANIM!
TÜM EĞİTİMCİLERDEN ÖZÜR VE HELALLİK BEKLİYORUZ..!"
diye bir makale yazmış idim. Ömrünü eğitime adamış çalışan ve/emekli olmuş fedakar öğretmenlerimizden güzel, güzel olduğu kadar dertli aynı zamanda bu kötü muameleye maruz kalmış dönüşlerde aldım.
Rabbim tüm öğretmenlerimize kolaylıklar ihsan etsin. İnşaallah çıkacak olan 3600 EK Gösterge ile bekledikleri, ümit ettikleri olur. Öğretmenlerimizden yazı ile alâkalı olarak gelenleri gene sizlerle inşaallah paylaşırım.
Sayın Bakanın Şanlıurfa'da İl Milli Eğitim Müdürü ve Okul Müdürüne toplum içerisinde hele hele öğrencilerinin içinde yaptığı saygı, nezaket ve görgü kurallarını aşan davranışı inşaallah son olur.
Zira bu davranış bir eğitimciden ziyade sanki bir hapishane müdürü tavrıyla hareket eden, insanları sindirmeye çalışan, ne psikolojik ne de sosyolojik yaklaşımı olan bir insan davranışından başka bir şey değil.
Bu ve buna benzer birçok olayı yaşayan saygıdeğer hocalarımın isimlerini yazmak uygun olmadığına inanıyorum. Zira bu yazı yazıldıktan sonra eminim ki "ben yaşadım, biz de yaşadık, hepimiz yaşadık" diye geriye dönüşleri olacaktır.
Mesele burada geçmişte yaşanılan bu onur kırıcı davranışları isim isim vermek değil, bilakis bu saatten sonra en azından yol yakın, olayın üzerinden haftalar, aylar, yıllar geçmemiş iken bir özür, bir helallik alınması. Belki bir nebze olsun kırılan gönüller tekrar kazanılmış olur.
Lâkin, olayın üzerinden nerede ise iki hafta geçti sayın Bakanımızdan, hocalarımıza öğrencilerinin, okul idaresinin, gelen konuk ve vatandaşların önünde yapmış olduğu küçük düşürücü, onur kırıcı davranışı için hâlâ bir "ÖZÜR DİLERİM" gelmedi, aksine...
Sonuna kadar bu özrü bekleyeceğiz. Zira özür dilemekte bir erdemdir. İnsanı küçültmez aksine yüceltir.
Mesele kimseyi rencide etmek değil, yada başka bir ifade ile bağcı dövmek değil, bizzat bilâkis üzüm yemek.
Konu biraz daha uzayıp gideceğe benziyor. Konu inşaallah bir özür, helalleşme ve gönül alma ile nihayete erer.
İnşaallah bu tür gönülleri tarumar eden, eğitimcinin moral ve motivasyonunu zir-ü zeber eden davranışlar artık son bulur.
Ve hiç bir öğretmen, müdür yardımcısı ve müdür "okulumuzun ihtiyaçları" diyerek maddi destek istemeden öğretmenlik mesleğini layıkıyla yaparlar. Bu tür teftişlerde de inşaallah nahoş hadiseler yaşanmaz.
Tabiiki konu bitmedi. Bir ÖZÜR VE HELALLİK BEKLEYEN bir değil, 1 milyon 112 bin 305 ÖĞRETMEN var.
Bekleyelim...
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin
Ekleme
Tarihi: 16 Ocak 2022 - Pazar
GÖRÜNEN O Kİ YENİ BİR VAKA DEĞİL.
GÖRÜNEN O Kİ YENİ BİR VAKA DEĞİL.
SAYIN MİLLİ EĞİTİM BAKANIM!
TÜM EĞİTİMCİLERDEN ÖZÜR VE HELALLİK BEKLİYORUZ..!"
diye bir makale yazmış idim. Ömrünü eğitime adamış çalışan ve/emekli olmuş fedakar öğretmenlerimizden güzel, güzel olduğu kadar dertli aynı zamanda bu kötü muameleye maruz kalmış dönüşlerde aldım.
Rabbim tüm öğretmenlerimize kolaylıklar ihsan etsin. İnşaallah çıkacak olan 3600 EK Gösterge ile bekledikleri, ümit ettikleri olur. Öğretmenlerimizden yazı ile alâkalı olarak gelenleri gene sizlerle inşaallah paylaşırım.
Sayın Bakanın Şanlıurfa'da İl Milli Eğitim Müdürü ve Okul Müdürüne toplum içerisinde hele hele öğrencilerinin içinde yaptığı saygı, nezaket ve görgü kurallarını aşan davranışı inşaallah son olur.
Zira bu davranış bir eğitimciden ziyade sanki bir hapishane müdürü tavrıyla hareket eden, insanları sindirmeye çalışan, ne psikolojik ne de sosyolojik yaklaşımı olan bir insan davranışından başka bir şey değil.
Bu ve buna benzer birçok olayı yaşayan saygıdeğer hocalarımın isimlerini yazmak uygun olmadığına inanıyorum. Zira bu yazı yazıldıktan sonra eminim ki "ben yaşadım, biz de yaşadık, hepimiz yaşadık" diye geriye dönüşleri olacaktır.
Mesele burada geçmişte yaşanılan bu onur kırıcı davranışları isim isim vermek değil, bilakis bu saatten sonra en azından yol yakın, olayın üzerinden haftalar, aylar, yıllar geçmemiş iken bir özür, bir helallik alınması. Belki bir nebze olsun kırılan gönüller tekrar kazanılmış olur.
Lâkin, olayın üzerinden nerede ise iki hafta geçti sayın Bakanımızdan, hocalarımıza öğrencilerinin, okul idaresinin, gelen konuk ve vatandaşların önünde yapmış olduğu küçük düşürücü, onur kırıcı davranışı için hâlâ bir "ÖZÜR DİLERİM" gelmedi, aksine...
Sonuna kadar bu özrü bekleyeceğiz. Zira özür dilemekte bir erdemdir. İnsanı küçültmez aksine yüceltir.
Mesele kimseyi rencide etmek değil, yada başka bir ifade ile bağcı dövmek değil, bizzat bilâkis üzüm yemek.
Konu biraz daha uzayıp gideceğe benziyor. Konu inşaallah bir özür, helalleşme ve gönül alma ile nihayete erer.
İnşaallah bu tür gönülleri tarumar eden, eğitimcinin moral ve motivasyonunu zir-ü zeber eden davranışlar artık son bulur.
Ve hiç bir öğretmen, müdür yardımcısı ve müdür "okulumuzun ihtiyaçları" diyerek maddi destek istemeden öğretmenlik mesleğini layıkıyla yaparlar. Bu tür teftişlerde de inşaallah nahoş hadiseler yaşanmaz.
Tabiiki konu bitmedi. Bir ÖZÜR VE HELALLİK BEKLEYEN bir değil, 1 milyon 112 bin 305 ÖĞRETMEN var.
Bekleyelim...
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.