Otizm, bir hastalık değil; farkındalıktır. Her otizmli birey, birbirinden farklı yeteneklere sahiplerdir. Onlar kendilerinin daha nice keşfedilmemiş özelliklerinden bi haberler belki de. İşte burada iş biz ailelere ve öğretmenlere düşüyor. Onlara daha güzel bir dünya yaratabiliriz. Sevgi, merhamet, ilgi ve sabır ile aşılamayacak hiçbir şey yoktur. Evet, zorlardır belki ama onları gerçekten severseniz zorluk hissetmezsiniz.
Genellikle güne nasıl başlarlarsa ve devam ederlerse, bunu rutine bağlayarak her gün düzenli olarak yapmak isterler; bunu yapmak ne kendilerine ne de çevresindeki diğer insanlara zararı olmadığı için, onlara bu konuda müsade edilmelidir. Bazen sizin istediğiniz bir oyun türü, onların hoşuna gitmeyebilir, o halde onların ilgisini çekebilecek başka alternatif yollara başvurulabilir. İsimlerini söyleyerek onlara seslendiğiniz zaman dönüp de size bakmıyorlarsa, onların göz hizalarına inerek bir daha deneyebilirsiniz. Kolay kolay göz teması kuramazlar, doğru... Ama her şeyden önemlisi bunun için de sabırlı olmak gerek. Zaman zaman öfke nöbetleri geçirebilirler. Hiç sorun olmamalı bu, öfke nöbetinin altında yatan temel sebebi bulmak çözüm olacaktır ve kesinlikle onları bu konuda cezalandırmamalısınız, nöbet bitince de onları ödüllendirmek, onların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacaktır.
Onlarla konuşmakta eğer ki zorlanıyorsanız lütfen hemen pes etmeyin, onlarla sohbet etmeye devam edin. Bu sayede iletişim becerileri de kuvvetlenmeye başlar, deneyin ve inanın ki farkı siz de göreceksiniz. Varsın dediklerimizi yapmasınlar, belki de verdiğiniz komut şekli hoşlarına gitmiyordur. O zaman daha başka basit komut yollarını deneyebilirsiniz.
Son olarak da şunu söylemeliyim ki her insan bir engelli adayıdır. Misafir olarak geldiğimiz bu dünyada kalplerimizi tüm kötü düşüncelerden arındırmamız lazım. Hepimiz eşitiz, çünkü hepimiz insanız. Lütfen bunun farkına varalım.