BİR ile HİKMET
BİR ile HİKMET
Lütfen okuyun, hangisi BİR, hangisi HİKMET?
Yolculuktayım, 10 saatlik. Zaman geçer mi? Geçer, geçer de boşa geçer eğer hiçbir şey yapmazsak. Belki de zararlı şeyler dinleyebilir, faydasız şeyler seyredebilir veya şeytanî, nefsî düşüncelere kapılabiliriz. Allah korusun! Boş duran, şeytanı sevindirir derler.
Telefonumdaki Kur’an ve tefsir programından HİKMET kelimesini araştırmak istedim.
Bismillahirrahmânirrahîm
"Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar."
Sadakallahü'l-Azîm. (Bakara Suresi, 269. Ayet)
Tefsirini okurken BİR kelimesi ile HİKMET kelimesinin birbirini tamamladığını gördüm. Tefsirde okuduğum şu iki mübarek olay beni çok etkiledi:
HİKMET: Madde ve mananın en doğrusunu bilip en faydalısını yapmak.
BİR: Allah (C.C.) indinde en iyi olan şeyi tercih edip yapmak.
1. Ömer b. Abdülaziz’in İnce Düşüncesi
Emevî halifelerinden Ömer b. Abdülaziz (r.h.), bol miktarda şeker alıp muhtaçlara dağıtırdı. Sebebi sorulduğunda şöyle cevap verirdi:
> “Çünkü ben, şekeri çok severim. Allah Teâlâ da sevdiğimiz şeylerden kendi yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe eremeyeceğimizi haber vermektedir.”
Ne kadar güzel bir düşünce! Ne kadar güzel bir davranış! Ne kadar bereketli, ahlaki bir örneklik!
2. Ali b. Muvaffak’ın Fedakârlığı
Tabiînden âlim, fâzıl, muhaddis ve sûfî bir zât olan Abdullah b. Mübârek, haccı îfâ ettikten sonra Mekke’de Harem’de yakaza hâlinde iken gökten iki meleğin indiğini görür. Meleklerden biri diğerine şöyle der:
> “Bu sene 600 bin kişi haccetti. Hepsinin haccı, Şam’da Ali b. Muvaffak isimli bir ayakkabı tamircisinin yaptığı amelin hürmetine makbul oldu. Bu kişi hacca gitmeye niyet etti, lakin gidemedi. Onun yaptığı bir amel hürmetine bu kadar hacının haccı kabul edildi.”
Yakaza hâli geçince Abdullah b. Mübârek, merak ve hayret içinde kaldı. Bir kervan ile Şam’a giderek o zâtı buldu ve sordu:
> “Sen hacca gitmediğin hâlde ne amel işledin?”
Ali b. Muvaffak, karşısında Abdullah b. Mübârek gibi meşhur bir zâtı görünce önce çok şaşırdı, heyecandan kendinden geçti. Kendine geldiğinde şöyle anlattı:
> “Otuz senedir hacca gitmeyi arzu ediyordum. Eskicilikten 300 dirhem para biriktirdim. Hac yolculuğuna niyet ettim.
Hamile olan hanımım, ‘Komşudan et kokusu geliyor, gidip benim için bir parça et ister misin?’ dedi.
Komşuma gittim, durumu anlattım. Komşum ağladı ve şöyle dedi:
‘Yedi gündür çocuklarım aç. Yolda ölü bir hayvan buldum. Ondan bir parça kestim. Şimdi onu kaynatıp çocuklarımı avutuyorum. Helâl bir gıda bulamazsam, mecburen onu yedireceğim. İsterseniz vereyim, fakat bu kaynayan et, ölümle burun buruna oldukları için çocuklarıma helâldir, ama size haramdır.’
Bunu duyunca, sanki içimden bir parça koptu. Binbir zorlukla biriktirdiğim bu 300 dirhemi ona verdim ve ‘Yâ Rabbî, hac niyetimi kabul et!’ diye Rabbime ilticâ ettim.”
Bunun üzerine Abdullah b. Mübârek dedi ki:
> “Rabbim bana rüyâda doğruyu bildirmiş!”
Sevdiklerimizden infak etmedikçe kâmil, olgun, muttakî bir kul olamayız.
Var mısınız şeker dağıtmaya? Bilirsiniz, ben de şekeri çok severim. Ayrıca, rahmetli biricik annemin adı da ŞEKER idi. Sevilmez mi şeker anneler?
Evvela bu dine hizmet eden bütün enbiya, evliya ve asfiyânın ruhları için, bütün geçmişlerimizin ruhu için, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için iyilik yapmaya devam diyoruz.
26.02.2025
Ahmet Aydın
Ekleme
Tarihi: 26 Şubat 2025 - Çarşamba
BİR ile HİKMET
BİR ile HİKMET
Lütfen okuyun, hangisi BİR, hangisi HİKMET?
Yolculuktayım, 10 saatlik. Zaman geçer mi? Geçer, geçer de boşa geçer eğer hiçbir şey yapmazsak. Belki de zararlı şeyler dinleyebilir, faydasız şeyler seyredebilir veya şeytanî, nefsî düşüncelere kapılabiliriz. Allah korusun! Boş duran, şeytanı sevindirir derler.
Telefonumdaki Kur’an ve tefsir programından HİKMET kelimesini araştırmak istedim.
Bismillahirrahmânirrahîm
"Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar."
Sadakallahü'l-Azîm. (Bakara Suresi, 269. Ayet)
Tefsirini okurken BİR kelimesi ile HİKMET kelimesinin birbirini tamamladığını gördüm. Tefsirde okuduğum şu iki mübarek olay beni çok etkiledi:
HİKMET: Madde ve mananın en doğrusunu bilip en faydalısını yapmak.
BİR: Allah (C.C.) indinde en iyi olan şeyi tercih edip yapmak.
1. Ömer b. Abdülaziz’in İnce Düşüncesi
Emevî halifelerinden Ömer b. Abdülaziz (r.h.), bol miktarda şeker alıp muhtaçlara dağıtırdı. Sebebi sorulduğunda şöyle cevap verirdi:
> “Çünkü ben, şekeri çok severim. Allah Teâlâ da sevdiğimiz şeylerden kendi yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe eremeyeceğimizi haber vermektedir.”
Ne kadar güzel bir düşünce! Ne kadar güzel bir davranış! Ne kadar bereketli, ahlaki bir örneklik!
2. Ali b. Muvaffak’ın Fedakârlığı
Tabiînden âlim, fâzıl, muhaddis ve sûfî bir zât olan Abdullah b. Mübârek, haccı îfâ ettikten sonra Mekke’de Harem’de yakaza hâlinde iken gökten iki meleğin indiğini görür. Meleklerden biri diğerine şöyle der:
> “Bu sene 600 bin kişi haccetti. Hepsinin haccı, Şam’da Ali b. Muvaffak isimli bir ayakkabı tamircisinin yaptığı amelin hürmetine makbul oldu. Bu kişi hacca gitmeye niyet etti, lakin gidemedi. Onun yaptığı bir amel hürmetine bu kadar hacının haccı kabul edildi.”
Yakaza hâli geçince Abdullah b. Mübârek, merak ve hayret içinde kaldı. Bir kervan ile Şam’a giderek o zâtı buldu ve sordu:
> “Sen hacca gitmediğin hâlde ne amel işledin?”
Ali b. Muvaffak, karşısında Abdullah b. Mübârek gibi meşhur bir zâtı görünce önce çok şaşırdı, heyecandan kendinden geçti. Kendine geldiğinde şöyle anlattı:
> “Otuz senedir hacca gitmeyi arzu ediyordum. Eskicilikten 300 dirhem para biriktirdim. Hac yolculuğuna niyet ettim.
Hamile olan hanımım, ‘Komşudan et kokusu geliyor, gidip benim için bir parça et ister misin?’ dedi.
Komşuma gittim, durumu anlattım. Komşum ağladı ve şöyle dedi:
‘Yedi gündür çocuklarım aç. Yolda ölü bir hayvan buldum. Ondan bir parça kestim. Şimdi onu kaynatıp çocuklarımı avutuyorum. Helâl bir gıda bulamazsam, mecburen onu yedireceğim. İsterseniz vereyim, fakat bu kaynayan et, ölümle burun buruna oldukları için çocuklarıma helâldir, ama size haramdır.’
Bunu duyunca, sanki içimden bir parça koptu. Binbir zorlukla biriktirdiğim bu 300 dirhemi ona verdim ve ‘Yâ Rabbî, hac niyetimi kabul et!’ diye Rabbime ilticâ ettim.”
Bunun üzerine Abdullah b. Mübârek dedi ki:
> “Rabbim bana rüyâda doğruyu bildirmiş!”
Sevdiklerimizden infak etmedikçe kâmil, olgun, muttakî bir kul olamayız.
Var mısınız şeker dağıtmaya? Bilirsiniz, ben de şekeri çok severim. Ayrıca, rahmetli biricik annemin adı da ŞEKER idi. Sevilmez mi şeker anneler?
Evvela bu dine hizmet eden bütün enbiya, evliya ve asfiyânın ruhları için, bütün geçmişlerimizin ruhu için, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için iyilik yapmaya devam diyoruz.
26.02.2025
Ahmet Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.