Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
 

Başım Belada: Günümüzün Eşkıyaları ve Yasal Mermiler

Başım Belada: Günümüzün Eşkıyaları ve Yasal Mermiler Bir komiser, yasal mermisiyle yaklaşmakta. Kanun adamı, düzeni sağlamak için var, ama gözlerinin içine baktığında adaletin gerçekten nerede durduğunu kestirmek güç. Öte yandan, kirli sakalıyla bir eşkıya sokaklarda gezinmekte. Suçun mu, yoksa sistemin mi bir ürünü olduğu belirsiz. Bu sahne yalnızca bireysel bir karşılaşmadan ibaret mi, yoksa daha büyük bir fotoğrafın yansıması mı? Günümüz toplumuna baktığımızda benzer bir düzendeki karmaşıklık göze çarpıyor. Yasalar var, otoriteler var; fakat suç da bir şekilde hep var olmaya devam ediyor. Kimileri için adalet, güçlü olanın lehine şekillenirken kimileri içinse bu, mücadelesiz kazanılamayacak bir hak. Modern dünyanın eşkıyaları artık sadece dağ başlarında ya da karanlık sokaklarda değil. Onlar bazen bir ekranın ardında, bazen resmi sıfatların içinde, bazen de ekonomik sistemin gölgesinde dolaşıyor. Kanun adamları da aynı şekilde… Gerçekten suçla mücadele edenler de var, adaleti kâğıt üstünde bırakıp kendi menfaatine göre yorumlayanlar da. Peki, böyle bir sistemde “başımız belada” mı? Belki de her dönem kendi belasını yaratıyor ve çözümünü de içinde barındırıyor. Belki de günümüz ülkesi, eski zamanlardaki eşkıyaların yerini alan yeni figürlerle dolu. Fakat unutulmaması gereken bir gerçek var: Toplum sadece yasalarla değil, vicdanla da şekillenir. Suç ve adalet arasındaki denge yalnızca güç sahiplerinin değil, halkın ortak bilinciyle de belirlenir. Gerçek bir adaletin mümkün olup olmadığını tartışırken belki de en önemli soruyu sormalıyız: Komiser mi haklı, eşkıya mı? Yoksa hepimiz bir şekilde bu hikâyenin içinde başımız belada mı? Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer
Ekleme Tarihi: 27 Şubat 2025 - Perşembe

Başım Belada: Günümüzün Eşkıyaları ve Yasal Mermiler

Başım Belada: Günümüzün Eşkıyaları ve Yasal Mermiler Bir komiser, yasal mermisiyle yaklaşmakta. Kanun adamı, düzeni sağlamak için var, ama gözlerinin içine baktığında adaletin gerçekten nerede durduğunu kestirmek güç. Öte yandan, kirli sakalıyla bir eşkıya sokaklarda gezinmekte. Suçun mu, yoksa sistemin mi bir ürünü olduğu belirsiz. Bu sahne yalnızca bireysel bir karşılaşmadan ibaret mi, yoksa daha büyük bir fotoğrafın yansıması mı? Günümüz toplumuna baktığımızda benzer bir düzendeki karmaşıklık göze çarpıyor. Yasalar var, otoriteler var; fakat suç da bir şekilde hep var olmaya devam ediyor. Kimileri için adalet, güçlü olanın lehine şekillenirken kimileri içinse bu, mücadelesiz kazanılamayacak bir hak. Modern dünyanın eşkıyaları artık sadece dağ başlarında ya da karanlık sokaklarda değil. Onlar bazen bir ekranın ardında, bazen resmi sıfatların içinde, bazen de ekonomik sistemin gölgesinde dolaşıyor. Kanun adamları da aynı şekilde… Gerçekten suçla mücadele edenler de var, adaleti kâğıt üstünde bırakıp kendi menfaatine göre yorumlayanlar da. Peki, böyle bir sistemde “başımız belada” mı? Belki de her dönem kendi belasını yaratıyor ve çözümünü de içinde barındırıyor. Belki de günümüz ülkesi, eski zamanlardaki eşkıyaların yerini alan yeni figürlerle dolu. Fakat unutulmaması gereken bir gerçek var: Toplum sadece yasalarla değil, vicdanla da şekillenir. Suç ve adalet arasındaki denge yalnızca güç sahiplerinin değil, halkın ortak bilinciyle de belirlenir. Gerçek bir adaletin mümkün olup olmadığını tartışırken belki de en önemli soruyu sormalıyız: Komiser mi haklı, eşkıya mı? Yoksa hepimiz bir şekilde bu hikâyenin içinde başımız belada mı? Prof. Dr. Kürşat Şahin Yıldırımer
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.