KESİN DAVET 41
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">AĞACA ÖNEM VERMEK MEYVELERİ İÇİNDİR<br />
<br />
Hiç mümkün müdür ki Hakîm, birçok faydalar gözeten,<br />
Alîm, ebedi ve ezeli ilim sahibi bir zat,<br />
bir ağacı gayet ehemmiyetle tedbir ve<br />
tasvir edip ve<br />
gayet derecede hikmetle idare ve<br />
terbiye ettiği halde;<br />
o ağacın gayesi,<br />
faydası olan meyvelerine bakmayıp ehemmiyet vermesin;<br />
hırsız ellere,<br />
boş yerlere dağılsın,<br />
zayi olsun?<br />
Elbette bakmamak, ehemmiyet vermemek olamaz.<br />
Çünkü ağaca ehemmiyet vermek, meyveleri içindir.<br />
<br />
KAİNATIN MEYVESİ İNSAN<br />
<br />
İşte şu kâinatın zîşuuru ve en mükemmel meyvesi ve<br />
neticesi ve<br />
gayesi,<br />
insandır.<br />
Şu kâinatın Sâni'-i Hakîm'i mümkün müdür ki<br />
şu zîşuur meyvelerin meyveleri olan hamd ve ibadeti,<br />
şükür ve muhabbeti başkalara verip<br />
hikmet-i bâhiresini, açıkça görülen faydaları, gayeleri hiçe indirsin veyahut<br />
kudret-i mutlakasını, sınırsız kudretini acze kalbettirsin, acizliğe dönüştürsün veyahut<br />
ilm-i muhitini, kuşatan ilmini cehle, cahilliğe çevirsin?<br />
Yüz bin defa hâşâ! " (6/254)<br />
<br />
ÖLÜM NEDİR<br />
<br />
Mektubat, Yirminci Mektup birinci ve ikinci makamları bu hakikatı herkesin istifade edeceği şekilde izah ediyor. Dolayısı ile ikna ve isbat edici bilgiler için kaynak veriyorum. Çünkü bu kanular birbirine bağlı ve konunun izahını kuvvetlendirici şekilde anlatılmaktadır. Burada yedinci kelimeyi ele alacağız.<br />
<br />
"Yedinci Kelime: وَ يُم۪يتُ (Ve Yümit) Yâni mevti, ölümü veren O’dur.<br />
Yani hayatı veren O olduğu gibi hayatı alan,<br />
mevti veren dahi yine O’dur.<br />
Evet mevt,<br />
yalnız tahrip ve sönmek değildir ki esbaba, sebeplere verilsin,<br />
tabiata havale edilsin.<br />
Belki nasıl bir tohum zahiren, görünüşte ölüp çürüyor<br />
fakat bâtınen, iç yönüyle bir sümbülün hayatına ve<br />
yoğurmasına yani cüz'î tohumluk hayatından,<br />
küllî sümbül hayatına geçiyor.<br />
Öyle de mevt dahi zahiren bir inhilal, dağılma ve<br />
bir intıfa, ortadan yok olma göründüğü halde,<br />
hakikatte insan için hayat-ı bakiyeye, sonsuz hayata unvan ve<br />
mukaddime ve mebde, başlangıç oluyor.<br />
<br />
Öyle ise hayatı veren ve<br />
idare eden Kadîr-i Mutlak,<br />
yine elbette mevti dahi o icad eder.<br />
Şu kelimedeki mertebe-i uzma-yı tevhidin, tevhidin en yüksek mertebesinin bir bürhan-ı a'zamına, en büyük deliline şöyle işaret ederiz:<br />
<br />
10.03.2020<br />
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu</div>
Ekleme
Tarihi: 10 Mart 2020 - Salı
KESİN DAVET 41
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">AĞACA ÖNEM VERMEK MEYVELERİ İÇİNDİR<br />
<br />
Hiç mümkün müdür ki Hakîm, birçok faydalar gözeten,<br />
Alîm, ebedi ve ezeli ilim sahibi bir zat,<br />
bir ağacı gayet ehemmiyetle tedbir ve<br />
tasvir edip ve<br />
gayet derecede hikmetle idare ve<br />
terbiye ettiği halde;<br />
o ağacın gayesi,<br />
faydası olan meyvelerine bakmayıp ehemmiyet vermesin;<br />
hırsız ellere,<br />
boş yerlere dağılsın,<br />
zayi olsun?<br />
Elbette bakmamak, ehemmiyet vermemek olamaz.<br />
Çünkü ağaca ehemmiyet vermek, meyveleri içindir.<br />
<br />
KAİNATIN MEYVESİ İNSAN<br />
<br />
İşte şu kâinatın zîşuuru ve en mükemmel meyvesi ve<br />
neticesi ve<br />
gayesi,<br />
insandır.<br />
Şu kâinatın Sâni'-i Hakîm'i mümkün müdür ki<br />
şu zîşuur meyvelerin meyveleri olan hamd ve ibadeti,<br />
şükür ve muhabbeti başkalara verip<br />
hikmet-i bâhiresini, açıkça görülen faydaları, gayeleri hiçe indirsin veyahut<br />
kudret-i mutlakasını, sınırsız kudretini acze kalbettirsin, acizliğe dönüştürsün veyahut<br />
ilm-i muhitini, kuşatan ilmini cehle, cahilliğe çevirsin?<br />
Yüz bin defa hâşâ! " (6/254)<br />
<br />
ÖLÜM NEDİR<br />
<br />
Mektubat, Yirminci Mektup birinci ve ikinci makamları bu hakikatı herkesin istifade edeceği şekilde izah ediyor. Dolayısı ile ikna ve isbat edici bilgiler için kaynak veriyorum. Çünkü bu kanular birbirine bağlı ve konunun izahını kuvvetlendirici şekilde anlatılmaktadır. Burada yedinci kelimeyi ele alacağız.<br />
<br />
"Yedinci Kelime: وَ يُم۪يتُ (Ve Yümit) Yâni mevti, ölümü veren O’dur.<br />
Yani hayatı veren O olduğu gibi hayatı alan,<br />
mevti veren dahi yine O’dur.<br />
Evet mevt,<br />
yalnız tahrip ve sönmek değildir ki esbaba, sebeplere verilsin,<br />
tabiata havale edilsin.<br />
Belki nasıl bir tohum zahiren, görünüşte ölüp çürüyor<br />
fakat bâtınen, iç yönüyle bir sümbülün hayatına ve<br />
yoğurmasına yani cüz'î tohumluk hayatından,<br />
küllî sümbül hayatına geçiyor.<br />
Öyle de mevt dahi zahiren bir inhilal, dağılma ve<br />
bir intıfa, ortadan yok olma göründüğü halde,<br />
hakikatte insan için hayat-ı bakiyeye, sonsuz hayata unvan ve<br />
mukaddime ve mebde, başlangıç oluyor.<br />
<br />
Öyle ise hayatı veren ve<br />
idare eden Kadîr-i Mutlak,<br />
yine elbette mevti dahi o icad eder.<br />
Şu kelimedeki mertebe-i uzma-yı tevhidin, tevhidin en yüksek mertebesinin bir bürhan-ı a'zamına, en büyük deliline şöyle işaret ederiz:<br />
<br />
10.03.2020<br />
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu</div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.