Doç. Dr. Ömer MENEKŞE
Köşe Yazarı
Doç. Dr. Ömer MENEKŞE
 

BERATIMIZ, BERATIMIZ OLSUN

<p><strong>Do&ccedil;. Dr. &Ouml;mer MENEKŞE</strong></p> <p>&Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki Salı g&uuml;n&uuml;n&uuml; &Ccedil;arşamba&rsquo;ya bağlayan gece <strong>Berat kandili</strong>dir.</p> <p>Berat kelimesi, Arap&ccedil;a&rsquo;dan T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;ye ge&ccedil;miş ve T&uuml;rk&ccedil;eleşmiş bir kelimedir. Kişinin bir y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kten kurtulması, beraat etmesi demektir.&nbsp; Ve bizler Allah&rsquo;ın rahmetine, mağfiretine mazhar olunmayı &uuml;mit ettiğimiz i&ccedil;in bu geceyi berat gecesi olarak isimlendirmişiz.</p> <p>Bu gece, değişik adlarla da anılmakta&hellip;</p> <p>Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle <strong>&lsquo;M&uuml;b&acirc;rek&rsquo;;</strong> kulların Allah&rsquo;ın affı ve bağışlaması ile g&uuml;nah y&uuml;k&uuml;nden kurtulacağı &uuml;midiyle &lsquo;<strong>Ber&acirc;et&rsquo;</strong>; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle <strong>&lsquo;Rahmet&rsquo;,</strong> geceyi iyi değerlendiren kulların se&ccedil;ilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle <strong>&lsquo;Ber&acirc;e veya Sakk&rsquo;</strong> adı da verilmekte&hellip;</p> <p>Faz&icirc;letine bin&acirc;en bu geceye&nbsp;<strong>&ldquo;Leyle-i M&uuml;b&acirc;reke&rdquo;</strong>&nbsp;deniyor. Yani Cen&acirc;b-ı Hakk&rsquo;ın rahmetinin, af ve mağfiretinin yoğun olarak tecell&icirc; ettiği gece buyruluyor.</p> <p><strong>&ldquo;Leyle-i Ber&acirc;e&rdquo;</strong>&nbsp;buyruluyor. Yani kurtuluş ber&acirc;tını, kurtuluş belgesini alma gecesi.</p> <p><strong>&ldquo;Leyle-i Sakk&rdquo;</strong>&nbsp;buyruluyor. Vesika, senet, belge gecesi.</p> <p><strong>&ldquo;Leyle-i Rahmet&rdquo;</strong>&nbsp;deniliyor.</p> <p>Berat gecesi; tevbe etme, Cenab-ı Hakk&rsquo;ın rahmetini ve mağfiretini dileme, onun inayeti ile kurtuluşa erme zamanıdır. Bu gece; nefsimizin bitip t&uuml;kenmek bilmeyen arzu ve heveslerini terk edip Rabbimizin istediği gibi bir kul olmaya s&ouml;z verme vaktidir.</p> <p>Allah&rsquo;ın izniyle bela ve musibetlerden kurtuluş beratı alacağımız b&ouml;yle bir geceye bizleri ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd &uuml; senalar olsun. Hz. &Acirc;dem&rsquo;den son peygamber, &ouml;rnek hayatı ile insanlığa imanın ve ihsanın yollarını &ouml;ğreten efendimiz aleyhi&rsquo;s-sal&acirc;t&uuml; ve&rsquo;s-sel&acirc;m&rsquo;a kadar kutlu yolun b&uuml;t&uuml;n rehberlerine, b&uuml;t&uuml;n peygamberlere salat ve selam olsun.</p> <p>İnsanlık; tarih boyunca nice zor ve sıkıntılı d&ouml;nemlerden ge&ccedil;ti. Kimi zaman savaşlar, kimi zaman yokluklar, kimi zaman afetler, kimi zaman da kuraklıklar insanoğlunun yakasını bir t&uuml;rl&uuml; bırakmadı. Kolera, verem, tifo, influenza, aids, sars gibi nice bulaşıcı hastalıklarla y&uuml;z binlerce insan hayatını kaybetti.</p> <p>Bu acıların yaşanmasında elbette ilahi takdirin yanı sıra insanoğlunun Allah&rsquo;ın kainata koyduğu ilkeleri g&ouml;z ardı etmesinin, hev&acirc; ve heveslerinin, zaaflarının, tutku ve ihtiraslarının &nbsp;da &ouml;nemli bir payı vardır. Havanın, suyun ve toprağın kirletilmesi; fıtrata uygun, temiz ve hel&acirc;l olan şeylerden uzaklaşılması, hastalıkların yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Cenab-ı Hak tarafından belirlenen sınırların &ccedil;iğnenmesi, insanlığı fel&acirc;kete s&uuml;r&uuml;klemektedir.</p> <p>Nitekim Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;de ş&ouml;yle buyrulur:</p> <p><em>&nbsp;&ldquo;Başınıza gelen her musibet, kendi yapıp ettikleriniz y&uuml;z&uuml;ndendir; kaldı ki Allah bir&ccedil;oğunu da bağışlar.&rdquo; </em>(Ş&ucirc;ra, 42/30)</p> <p>&nbsp;&ldquo;<em>Karada ve denizde ortaya &ccedil;ıkan b&uuml;t&uuml;n fesadın, bozgunun sebebi insanın kendi elleriyle yapıp ettiklerindendir.</em>&rdquo; (R&ucirc;m, 30/41)</p> <p>Bug&uuml;n de doğusuyla-batısıyla, kuzeyiyle-g&uuml;neyiyle insanlık, tarihin hi&ccedil;bir d&ouml;neminde olmayan yeni bir d&uuml;nya ile karşı karşıya bulunmakta. &Uuml;&ccedil; ay gibi kısa bir zaman &ouml;nce&nbsp;<strong>&Ccedil;in</strong>&rsquo;in&nbsp;<strong>Wuhan</strong>&nbsp;şehrinde ortaya &ccedil;ıkan bir vir&uuml;s adeta b&uuml;t&uuml;n insanlığı teslim aldı, hayat durma derecesine vardı. &Uuml;lkeler sınırlarını kapattı, ulaşım asgari d&uuml;zeye indi. Ticari hayat yavaşladı. Eğitime hatta toplu ibadet hayatına ara verildi. Belki de tarihte ilk defa&nbsp;<em>K&acirc;be</em>&nbsp;kapandı, tavaf durdu, sa&rsquo;y durdu, Medine kapandı,&nbsp;<em>Mescid-i Aksa</em>&nbsp;kapandı. B&uuml;t&uuml;n camiler kapılarını ibadet eden insanlara kapatmak durumunda kaldı. Caddeler, sokaklar, şehirler boşaldı. İnsanlar evlerine kapandı.</p> <p>Evet, bug&uuml;n karşı karşıya kaldığımız bu k&uuml;resel salgın, b&uuml;t&uuml;n insanlığı b&uuml;y&uuml;k bir endişe ve korkuya ve &ccedil;aresizliğe sevk etmiş durumda&hellip;&Uuml;stelik, bilim, teknoloji ve iletişim devrimlerinin ger&ccedil;ekleştiği, b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyayı yok edecek kimyasal silahların &uuml;retilebildiği bir d&uuml;nyada ger&ccedil;ekleşiyor t&uuml;m bu olup bitenler&hellip;Tıbbın ve ila&ccedil; sanayiinin zirve yaptığı, &ouml;l&uuml;ms&uuml;zl&uuml;ğ&uuml;n &ccedil;aresinin araştırıldığı, uzayda hayat alanlarının arandığı bir d&uuml;nyada ger&ccedil;ekleşiyor. Ve Kibrin, azgınlığın, şımarıklığın kol gezdiği b&ouml;yle bir zaman diliminde ancak bir mikroskopla g&ouml;r&uuml;lebilen bir vir&uuml;s b&uuml;t&uuml;n insanlığın hayatını adeta teslim almış h&acirc;lde...</p> <p>Millet olarak biz de sabır ve kararlılıkla bu vir&uuml;sle &ccedil;etin bir m&uuml;cadele veriyoruz. Ş&uuml;phesiz bu s&uuml;re&ccedil;te Sağlık Bakanlığı, sağlık &ccedil;alışanları, doktorlar, sağlık otoriteleri &uuml;stlerine d&uuml;şen vazifeleri hakkıyla ifa ediyor, gece-g&uuml;nd&uuml;z demeden canla başla hizmet ediyorlar. Allah o kardeşlerimizin hepsinden razı olsun. Onlara da dua edelim. Temizliğe nasıl riayet edeceğimizi, karantina şartlarına nasıl uymamız gerektiğini b&uuml;t&uuml;n y&ouml;nleriyle bize anlatıyorlar.</p> <p>Bu s&uuml;re&ccedil;te hayatını kaybeden t&uuml;m kardeşlerimize Cenab-ı Hak rahmet eylesin. Yakınlarına sabr-ı cemil ihsan eylesin. Hastalarımıza Şafi ism-i celili ile şifalar ihsan eylesin. Rahman ve rah&icirc;m olan Rabbimiz i&ccedil;inde bulunduğumuz sıkıntıdan da bir an &ouml;nce kurtulmayı bizlere nasip eylesin.</p> <p>Ş&uuml;phesiz bu sıkıntılar i&ccedil;erisinde kutlu bir geceye ulaşıyoruz. Berat gecesinde belki her zaman olduğu gibi coşku i&ccedil;inde camilerimize koşamayacağız, t&uuml;m d&uuml;nyayı etkileyen salgın nedeniyle, dinimizin insan sağlığını ve can g&uuml;venliğini korumaya y&ouml;nelik emirleri gereği camilerimizde hep birlikte namaza durarak el a&ccedil;ıp yalvaran m&uuml;minler olamayacağız. Ancak şu var ki her birimiz ailelerimizle birlikte evlerimizi mescide &ccedil;evirme, &uuml;&ccedil; ayların manevi atmosferini itikaf evlerine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z evlerimizde yaşayabilme imkanına sahibiz. Bu itibarla Berat gecesini fırsat bilerek kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla tek y&uuml;rek olup Rabbimize y&ouml;nelelim, O&rsquo;na kulluğumuzu arz edelim. Bu vesile ile unuttuğumuz ya da ihmal ettiğimiz sorumlulukları, bilerek ya da bilmeden işlediğimiz hataları, &uuml;zerimizdeki kul ve kamu haklarını yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;irelim. Hırpalanmış şu g&ouml;n&uuml;l d&uuml;nyamızı dua, ibadet ve tefekk&uuml;r ile ta&ccedil;landıralım.</p> <p>Unutmayalım ki; en b&uuml;y&uuml;k sermayemiz Rabbimizin bize bahşettiği &ouml;m&uuml;rd&uuml;r. Zira her anımız, her vaktimiz &ccedil;ok kıymetlidir.</p> <p>Rabbimiz bizleri bu d&uuml;nyaya kendisine kulluk etmemiz, rızasına uygun bir hayat yaşamamız i&ccedil;in g&ouml;ndermiştir. İtaat ve ibadetle, salih amel ve g&uuml;zel ahlakla &ouml;r&uuml;lm&uuml;ş bir hayat s&uuml;relim diye bize bu &ouml;mr&uuml; bahşetmiştir.</p> <p><em>&nbsp;&ldquo;Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.&rdquo;</em> (Z&acirc;riyat, 51/56) ayeti de bizlere bu ger&ccedil;eği haber vermektedir.</p> <p>Şaban ayının 15. Gecesi Berat gecesi; bize aynı zaman da Ramazan-ı Şer&icirc;f&rsquo;e son 15 g&uuml;n&uuml;n kaldığını haber vermektedir. Rahmet iklimi m&uuml;barek Ramazan ayının m&uuml;jdecisi olan bu gece; bizlere varlığımızı yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;irme, muhasebe ve tefekk&uuml;r imk&acirc;nı kazandıran bir fırsat gecesidir.&nbsp;Bu gece i&ccedil; d&uuml;nyamıza d&ouml;nerek geride kalan &ouml;mr&uuml;m&uuml;z&uuml;n muhasebesini ve bereketli bir geleceğin planlarını yapalım. Attığımız yanlış adımlardan, Allah&rsquo;ın sınırlarını aşarak verdiğimiz hatalı kararlardan ve vazge&ccedil;elim, hata ve g&uuml;nahlarımızdan t&ouml;vbe edelim, her t&uuml;rl&uuml; bela ve musibetten O&rsquo;na sığınıp beratımızı isteyelim.</p> <p>Hz. Nuh (a.s) &lsquo;ın;</p> <p><em>&ldquo;Dedim ki; Rabbinizden bağışlanmanızı dileyin; O, &ccedil;ok bağışlayıcıdır.&nbsp;(Dileyin ki) &uuml;zerinize g&ouml;kten bol bol yağmur indirsin. Mallar ve oğullar vererek sizi desteklesin, size bah&ccedil;eler versin ve sizin i&ccedil;in ırmaklar akıtsın.&rdquo;</em> (Nuh, 71/10-12) s&ouml;z&uuml;ne uyarak tevbe ve istiğfarımızı arttıralım.</p> <p>Y&uuml;ce Allah bizlere t&uuml;rl&uuml; nimetler bahşetmiştir. Rızık, Rezz&acirc;k olan y&uuml;ce Allah&rsquo;tandır. Berat gecesi ise; maddi ve manevi rızık isteyenleri Cenab-ı Hakk&rsquo;ın rızıklandırdığı bir gecedir.</p> <p>Nitekim Peygamberimiz Ş&acirc;ban ayının yarısına denk gelen bu gecede Allah&#39;a &ccedil;ok ibadet edilmesini, g&uuml;nd&uuml;z&uuml;nde ise oru&ccedil; tutulmasını tavsiye etmiş ve ş&ouml;yle buyurmuştur.</p> <p>&nbsp;&ldquo;<em>Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin g&uuml;nd&uuml;z&uuml;nde (on beşinci g&uuml;nde) oru&ccedil; tutun. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; o gece g&uuml;neş batınca Allah Te&acirc;l&acirc; d&uuml;nyaya en yakın g&ouml;ğe inerek (rahmet nazarı ile bakarak) fecir oluncaya kadar, &lsquo;Benden mağfiret dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım! Bel&acirc;ya d&ucirc;&ccedil;ar olan yok mu, ona afiyet vereyim! Ş&ouml;yle olan yok mu? B&ouml;yle olan yok mu?&rsquo; buyurur.&rdquo;</em> (İbn M&acirc;ce, &ldquo;İk&acirc;met&uuml;&rsquo;s-salav&acirc;t&rdquo;, 191)</p> <p>İşte Berat gecesi; rabbimizin kullarına afiyet ihsan ettiği bir gecedir. Nerede ve hangi durumda olursak olalım; dertlerimize deva, sıkıntılarımıza &ccedil;are, hastalıklarımıza şifa verecek olan Allah&rsquo;tır. Zira her şey ancak O&rsquo;nun takdiriyle olur.</p> <p>Berat gecesi ellerin duaya, g&ouml;n&uuml;llerin semaya a&ccedil;ıldığı gecedir. Rabbimize y&ouml;nelip mağfiret iklimine girmenin adıdır Berat.</p> <p>&Ouml;yleyse, başta aziz milletimiz ve &uuml;mmet-i Muhammed olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n insanlığın afiyete kavuşması i&ccedil;in Berat gecesini fırsat bilerek Rabbimize dua ve niyazda bulunalım.</p> <p>Y&uuml;ce Rabbimiz En&rsquo;am Suresi 42 ve 43. ayeti kerimelerde ş&ouml;yle buyuruyor:</p> <p>&ldquo;<em>Andolsun ki senden &ouml;nceki &uuml;mmetlere de el&ccedil;iler g&ouml;nderdik. Ardından, belki yalvarıp yakarırlar diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık. Hi&ccedil; olmazsa verdiğimiz bu musibetler başlarına geldiğinde boyun eğip yalvarsalardı! Fakat kalpleri iyice katılaştı; şeytan da onlara yaptıklarını şirin g&ouml;sterdi.</em>&rdquo;</p> <p>Elbette el a&ccedil;ıp en b&uuml;y&uuml;k ilticagahımıza y&ouml;nelmek, O&rsquo;na dua edip yalvarmak &ouml;nemlidir.</p> <p>Yine Rabbimiz ş&ouml;yle buyuruyor:</p> <p><em>&nbsp;&ldquo;Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), ger&ccedil;ekten ben (onlara &ccedil;ok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O h&acirc;lde, doğru yolu bulmaları i&ccedil;in benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.&rdquo;</em> (Bakara, 2/186)</p> <p>Bu ayet-i kerimeye g&ouml;n&uuml;lden bağlanan her m&uuml;&rsquo;min fiil&icirc; duasını yaptıktan, yani &uuml;zerine d&uuml;şen sorumlulukları yerine getirdikten sonra, Rabbine niyazda bulunur, O&rsquo;na i&ccedil;ten ve samimi&nbsp; bir şekilde dua eder. Zira dua; her durumda, imanımızı ve tevekk&uuml;l&uuml;m&uuml;z&uuml; arttıran, hayatımıza umut ve direnme g&uuml;c&uuml; katan eşsiz bir nimettir.</p> <p>el-M&uuml;c&icirc;b olan, yani dualara icabet eden Rabbimiz, b&uuml;t&uuml;n dualarımızı işiten, dileklerimize ve ihtiya&ccedil;larımıza karşılık verendir.</p> <p>Mevla&rsquo;dan duamız;</p> <p>&Uuml;lkemizi, İslam &acirc;lemini ve b&uuml;t&uuml;n insanlığı bu illetten tez zamanda kurtarmasıdır. &nbsp;</p> <p>Rabbimizden niyazımız Peygamberimizin buyurduğu gibi,</p> <p><em>&ldquo;Allah&rsquo;ım, sen bize Receb&rsquo;i ve Şaban&rsquo;ı m&uuml;barek kıl ve bizleri Ramazan-ı Şerif&rsquo;e kavuştur.&rdquo; </em>(Taber&acirc;n&icirc;, el-Mu&rsquo;cemu&rsquo;l-evsat, IV, 189.)</p> <p><strong>Ya Mucib</strong></p> <p>Arza hacet yok / Halim sana ayandır&hellip;</p> <p>&nbsp;Dile gerek yok / Sessizliğim sana beyandır&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>S&ouml;ze gerek yok / Susuşum sana kelamdır&hellip;</p> <p>Kelama ihtiya&ccedil; yok / Ahım sana figandır&hellip; (Senai Demirci)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p>
Ekleme Tarihi: 04 Nisan 2020 - Cumartesi

BERATIMIZ, BERATIMIZ OLSUN

<p><strong>Do&ccedil;. Dr. &Ouml;mer MENEKŞE</strong></p> <p>&Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki Salı g&uuml;n&uuml;n&uuml; &Ccedil;arşamba&rsquo;ya bağlayan gece <strong>Berat kandili</strong>dir.</p> <p>Berat kelimesi, Arap&ccedil;a&rsquo;dan T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;ye ge&ccedil;miş ve T&uuml;rk&ccedil;eleşmiş bir kelimedir. Kişinin bir y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;kten kurtulması, beraat etmesi demektir.&nbsp; Ve bizler Allah&rsquo;ın rahmetine, mağfiretine mazhar olunmayı &uuml;mit ettiğimiz i&ccedil;in bu geceyi berat gecesi olarak isimlendirmişiz.</p> <p>Bu gece, değişik adlarla da anılmakta&hellip;</p> <p>Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle <strong>&lsquo;M&uuml;b&acirc;rek&rsquo;;</strong> kulların Allah&rsquo;ın affı ve bağışlaması ile g&uuml;nah y&uuml;k&uuml;nden kurtulacağı &uuml;midiyle &lsquo;<strong>Ber&acirc;et&rsquo;</strong>; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle <strong>&lsquo;Rahmet&rsquo;,</strong> geceyi iyi değerlendiren kulların se&ccedil;ilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle <strong>&lsquo;Ber&acirc;e veya Sakk&rsquo;</strong> adı da verilmekte&hellip;</p> <p>Faz&icirc;letine bin&acirc;en bu geceye&nbsp;<strong>&ldquo;Leyle-i M&uuml;b&acirc;reke&rdquo;</strong>&nbsp;deniyor. Yani Cen&acirc;b-ı Hakk&rsquo;ın rahmetinin, af ve mağfiretinin yoğun olarak tecell&icirc; ettiği gece buyruluyor.</p> <p><strong>&ldquo;Leyle-i Ber&acirc;e&rdquo;</strong>&nbsp;buyruluyor. Yani kurtuluş ber&acirc;tını, kurtuluş belgesini alma gecesi.</p> <p><strong>&ldquo;Leyle-i Sakk&rdquo;</strong>&nbsp;buyruluyor. Vesika, senet, belge gecesi.</p> <p><strong>&ldquo;Leyle-i Rahmet&rdquo;</strong>&nbsp;deniliyor.</p> <p>Berat gecesi; tevbe etme, Cenab-ı Hakk&rsquo;ın rahmetini ve mağfiretini dileme, onun inayeti ile kurtuluşa erme zamanıdır. Bu gece; nefsimizin bitip t&uuml;kenmek bilmeyen arzu ve heveslerini terk edip Rabbimizin istediği gibi bir kul olmaya s&ouml;z verme vaktidir.</p> <p>Allah&rsquo;ın izniyle bela ve musibetlerden kurtuluş beratı alacağımız b&ouml;yle bir geceye bizleri ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd &uuml; senalar olsun. Hz. &Acirc;dem&rsquo;den son peygamber, &ouml;rnek hayatı ile insanlığa imanın ve ihsanın yollarını &ouml;ğreten efendimiz aleyhi&rsquo;s-sal&acirc;t&uuml; ve&rsquo;s-sel&acirc;m&rsquo;a kadar kutlu yolun b&uuml;t&uuml;n rehberlerine, b&uuml;t&uuml;n peygamberlere salat ve selam olsun.</p> <p>İnsanlık; tarih boyunca nice zor ve sıkıntılı d&ouml;nemlerden ge&ccedil;ti. Kimi zaman savaşlar, kimi zaman yokluklar, kimi zaman afetler, kimi zaman da kuraklıklar insanoğlunun yakasını bir t&uuml;rl&uuml; bırakmadı. Kolera, verem, tifo, influenza, aids, sars gibi nice bulaşıcı hastalıklarla y&uuml;z binlerce insan hayatını kaybetti.</p> <p>Bu acıların yaşanmasında elbette ilahi takdirin yanı sıra insanoğlunun Allah&rsquo;ın kainata koyduğu ilkeleri g&ouml;z ardı etmesinin, hev&acirc; ve heveslerinin, zaaflarının, tutku ve ihtiraslarının &nbsp;da &ouml;nemli bir payı vardır. Havanın, suyun ve toprağın kirletilmesi; fıtrata uygun, temiz ve hel&acirc;l olan şeylerden uzaklaşılması, hastalıkların yaygınlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Cenab-ı Hak tarafından belirlenen sınırların &ccedil;iğnenmesi, insanlığı fel&acirc;kete s&uuml;r&uuml;klemektedir.</p> <p>Nitekim Kur&rsquo;an-ı Kerim&rsquo;de ş&ouml;yle buyrulur:</p> <p><em>&nbsp;&ldquo;Başınıza gelen her musibet, kendi yapıp ettikleriniz y&uuml;z&uuml;ndendir; kaldı ki Allah bir&ccedil;oğunu da bağışlar.&rdquo; </em>(Ş&ucirc;ra, 42/30)</p> <p>&nbsp;&ldquo;<em>Karada ve denizde ortaya &ccedil;ıkan b&uuml;t&uuml;n fesadın, bozgunun sebebi insanın kendi elleriyle yapıp ettiklerindendir.</em>&rdquo; (R&ucirc;m, 30/41)</p> <p>Bug&uuml;n de doğusuyla-batısıyla, kuzeyiyle-g&uuml;neyiyle insanlık, tarihin hi&ccedil;bir d&ouml;neminde olmayan yeni bir d&uuml;nya ile karşı karşıya bulunmakta. &Uuml;&ccedil; ay gibi kısa bir zaman &ouml;nce&nbsp;<strong>&Ccedil;in</strong>&rsquo;in&nbsp;<strong>Wuhan</strong>&nbsp;şehrinde ortaya &ccedil;ıkan bir vir&uuml;s adeta b&uuml;t&uuml;n insanlığı teslim aldı, hayat durma derecesine vardı. &Uuml;lkeler sınırlarını kapattı, ulaşım asgari d&uuml;zeye indi. Ticari hayat yavaşladı. Eğitime hatta toplu ibadet hayatına ara verildi. Belki de tarihte ilk defa&nbsp;<em>K&acirc;be</em>&nbsp;kapandı, tavaf durdu, sa&rsquo;y durdu, Medine kapandı,&nbsp;<em>Mescid-i Aksa</em>&nbsp;kapandı. B&uuml;t&uuml;n camiler kapılarını ibadet eden insanlara kapatmak durumunda kaldı. Caddeler, sokaklar, şehirler boşaldı. İnsanlar evlerine kapandı.</p> <p>Evet, bug&uuml;n karşı karşıya kaldığımız bu k&uuml;resel salgın, b&uuml;t&uuml;n insanlığı b&uuml;y&uuml;k bir endişe ve korkuya ve &ccedil;aresizliğe sevk etmiş durumda&hellip;&Uuml;stelik, bilim, teknoloji ve iletişim devrimlerinin ger&ccedil;ekleştiği, b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyayı yok edecek kimyasal silahların &uuml;retilebildiği bir d&uuml;nyada ger&ccedil;ekleşiyor t&uuml;m bu olup bitenler&hellip;Tıbbın ve ila&ccedil; sanayiinin zirve yaptığı, &ouml;l&uuml;ms&uuml;zl&uuml;ğ&uuml;n &ccedil;aresinin araştırıldığı, uzayda hayat alanlarının arandığı bir d&uuml;nyada ger&ccedil;ekleşiyor. Ve Kibrin, azgınlığın, şımarıklığın kol gezdiği b&ouml;yle bir zaman diliminde ancak bir mikroskopla g&ouml;r&uuml;lebilen bir vir&uuml;s b&uuml;t&uuml;n insanlığın hayatını adeta teslim almış h&acirc;lde...</p> <p>Millet olarak biz de sabır ve kararlılıkla bu vir&uuml;sle &ccedil;etin bir m&uuml;cadele veriyoruz. Ş&uuml;phesiz bu s&uuml;re&ccedil;te Sağlık Bakanlığı, sağlık &ccedil;alışanları, doktorlar, sağlık otoriteleri &uuml;stlerine d&uuml;şen vazifeleri hakkıyla ifa ediyor, gece-g&uuml;nd&uuml;z demeden canla başla hizmet ediyorlar. Allah o kardeşlerimizin hepsinden razı olsun. Onlara da dua edelim. Temizliğe nasıl riayet edeceğimizi, karantina şartlarına nasıl uymamız gerektiğini b&uuml;t&uuml;n y&ouml;nleriyle bize anlatıyorlar.</p> <p>Bu s&uuml;re&ccedil;te hayatını kaybeden t&uuml;m kardeşlerimize Cenab-ı Hak rahmet eylesin. Yakınlarına sabr-ı cemil ihsan eylesin. Hastalarımıza Şafi ism-i celili ile şifalar ihsan eylesin. Rahman ve rah&icirc;m olan Rabbimiz i&ccedil;inde bulunduğumuz sıkıntıdan da bir an &ouml;nce kurtulmayı bizlere nasip eylesin.</p> <p>Ş&uuml;phesiz bu sıkıntılar i&ccedil;erisinde kutlu bir geceye ulaşıyoruz. Berat gecesinde belki her zaman olduğu gibi coşku i&ccedil;inde camilerimize koşamayacağız, t&uuml;m d&uuml;nyayı etkileyen salgın nedeniyle, dinimizin insan sağlığını ve can g&uuml;venliğini korumaya y&ouml;nelik emirleri gereği camilerimizde hep birlikte namaza durarak el a&ccedil;ıp yalvaran m&uuml;minler olamayacağız. Ancak şu var ki her birimiz ailelerimizle birlikte evlerimizi mescide &ccedil;evirme, &uuml;&ccedil; ayların manevi atmosferini itikaf evlerine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z evlerimizde yaşayabilme imkanına sahibiz. Bu itibarla Berat gecesini fırsat bilerek kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla tek y&uuml;rek olup Rabbimize y&ouml;nelelim, O&rsquo;na kulluğumuzu arz edelim. Bu vesile ile unuttuğumuz ya da ihmal ettiğimiz sorumlulukları, bilerek ya da bilmeden işlediğimiz hataları, &uuml;zerimizdeki kul ve kamu haklarını yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;irelim. Hırpalanmış şu g&ouml;n&uuml;l d&uuml;nyamızı dua, ibadet ve tefekk&uuml;r ile ta&ccedil;landıralım.</p> <p>Unutmayalım ki; en b&uuml;y&uuml;k sermayemiz Rabbimizin bize bahşettiği &ouml;m&uuml;rd&uuml;r. Zira her anımız, her vaktimiz &ccedil;ok kıymetlidir.</p> <p>Rabbimiz bizleri bu d&uuml;nyaya kendisine kulluk etmemiz, rızasına uygun bir hayat yaşamamız i&ccedil;in g&ouml;ndermiştir. İtaat ve ibadetle, salih amel ve g&uuml;zel ahlakla &ouml;r&uuml;lm&uuml;ş bir hayat s&uuml;relim diye bize bu &ouml;mr&uuml; bahşetmiştir.</p> <p><em>&nbsp;&ldquo;Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.&rdquo;</em> (Z&acirc;riyat, 51/56) ayeti de bizlere bu ger&ccedil;eği haber vermektedir.</p> <p>Şaban ayının 15. Gecesi Berat gecesi; bize aynı zaman da Ramazan-ı Şer&icirc;f&rsquo;e son 15 g&uuml;n&uuml;n kaldığını haber vermektedir. Rahmet iklimi m&uuml;barek Ramazan ayının m&uuml;jdecisi olan bu gece; bizlere varlığımızı yeniden g&ouml;zden ge&ccedil;irme, muhasebe ve tefekk&uuml;r imk&acirc;nı kazandıran bir fırsat gecesidir.&nbsp;Bu gece i&ccedil; d&uuml;nyamıza d&ouml;nerek geride kalan &ouml;mr&uuml;m&uuml;z&uuml;n muhasebesini ve bereketli bir geleceğin planlarını yapalım. Attığımız yanlış adımlardan, Allah&rsquo;ın sınırlarını aşarak verdiğimiz hatalı kararlardan ve vazge&ccedil;elim, hata ve g&uuml;nahlarımızdan t&ouml;vbe edelim, her t&uuml;rl&uuml; bela ve musibetten O&rsquo;na sığınıp beratımızı isteyelim.</p> <p>Hz. Nuh (a.s) &lsquo;ın;</p> <p><em>&ldquo;Dedim ki; Rabbinizden bağışlanmanızı dileyin; O, &ccedil;ok bağışlayıcıdır.&nbsp;(Dileyin ki) &uuml;zerinize g&ouml;kten bol bol yağmur indirsin. Mallar ve oğullar vererek sizi desteklesin, size bah&ccedil;eler versin ve sizin i&ccedil;in ırmaklar akıtsın.&rdquo;</em> (Nuh, 71/10-12) s&ouml;z&uuml;ne uyarak tevbe ve istiğfarımızı arttıralım.</p> <p>Y&uuml;ce Allah bizlere t&uuml;rl&uuml; nimetler bahşetmiştir. Rızık, Rezz&acirc;k olan y&uuml;ce Allah&rsquo;tandır. Berat gecesi ise; maddi ve manevi rızık isteyenleri Cenab-ı Hakk&rsquo;ın rızıklandırdığı bir gecedir.</p> <p>Nitekim Peygamberimiz Ş&acirc;ban ayının yarısına denk gelen bu gecede Allah&#39;a &ccedil;ok ibadet edilmesini, g&uuml;nd&uuml;z&uuml;nde ise oru&ccedil; tutulmasını tavsiye etmiş ve ş&ouml;yle buyurmuştur.</p> <p>&nbsp;&ldquo;<em>Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin g&uuml;nd&uuml;z&uuml;nde (on beşinci g&uuml;nde) oru&ccedil; tutun. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; o gece g&uuml;neş batınca Allah Te&acirc;l&acirc; d&uuml;nyaya en yakın g&ouml;ğe inerek (rahmet nazarı ile bakarak) fecir oluncaya kadar, &lsquo;Benden mağfiret dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım! Bel&acirc;ya d&ucirc;&ccedil;ar olan yok mu, ona afiyet vereyim! Ş&ouml;yle olan yok mu? B&ouml;yle olan yok mu?&rsquo; buyurur.&rdquo;</em> (İbn M&acirc;ce, &ldquo;İk&acirc;met&uuml;&rsquo;s-salav&acirc;t&rdquo;, 191)</p> <p>İşte Berat gecesi; rabbimizin kullarına afiyet ihsan ettiği bir gecedir. Nerede ve hangi durumda olursak olalım; dertlerimize deva, sıkıntılarımıza &ccedil;are, hastalıklarımıza şifa verecek olan Allah&rsquo;tır. Zira her şey ancak O&rsquo;nun takdiriyle olur.</p> <p>Berat gecesi ellerin duaya, g&ouml;n&uuml;llerin semaya a&ccedil;ıldığı gecedir. Rabbimize y&ouml;nelip mağfiret iklimine girmenin adıdır Berat.</p> <p>&Ouml;yleyse, başta aziz milletimiz ve &uuml;mmet-i Muhammed olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n insanlığın afiyete kavuşması i&ccedil;in Berat gecesini fırsat bilerek Rabbimize dua ve niyazda bulunalım.</p> <p>Y&uuml;ce Rabbimiz En&rsquo;am Suresi 42 ve 43. ayeti kerimelerde ş&ouml;yle buyuruyor:</p> <p>&ldquo;<em>Andolsun ki senden &ouml;nceki &uuml;mmetlere de el&ccedil;iler g&ouml;nderdik. Ardından, belki yalvarıp yakarırlar diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık. Hi&ccedil; olmazsa verdiğimiz bu musibetler başlarına geldiğinde boyun eğip yalvarsalardı! Fakat kalpleri iyice katılaştı; şeytan da onlara yaptıklarını şirin g&ouml;sterdi.</em>&rdquo;</p> <p>Elbette el a&ccedil;ıp en b&uuml;y&uuml;k ilticagahımıza y&ouml;nelmek, O&rsquo;na dua edip yalvarmak &ouml;nemlidir.</p> <p>Yine Rabbimiz ş&ouml;yle buyuruyor:</p> <p><em>&nbsp;&ldquo;Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), ger&ccedil;ekten ben (onlara &ccedil;ok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O h&acirc;lde, doğru yolu bulmaları i&ccedil;in benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.&rdquo;</em> (Bakara, 2/186)</p> <p>Bu ayet-i kerimeye g&ouml;n&uuml;lden bağlanan her m&uuml;&rsquo;min fiil&icirc; duasını yaptıktan, yani &uuml;zerine d&uuml;şen sorumlulukları yerine getirdikten sonra, Rabbine niyazda bulunur, O&rsquo;na i&ccedil;ten ve samimi&nbsp; bir şekilde dua eder. Zira dua; her durumda, imanımızı ve tevekk&uuml;l&uuml;m&uuml;z&uuml; arttıran, hayatımıza umut ve direnme g&uuml;c&uuml; katan eşsiz bir nimettir.</p> <p>el-M&uuml;c&icirc;b olan, yani dualara icabet eden Rabbimiz, b&uuml;t&uuml;n dualarımızı işiten, dileklerimize ve ihtiya&ccedil;larımıza karşılık verendir.</p> <p>Mevla&rsquo;dan duamız;</p> <p>&Uuml;lkemizi, İslam &acirc;lemini ve b&uuml;t&uuml;n insanlığı bu illetten tez zamanda kurtarmasıdır. &nbsp;</p> <p>Rabbimizden niyazımız Peygamberimizin buyurduğu gibi,</p> <p><em>&ldquo;Allah&rsquo;ım, sen bize Receb&rsquo;i ve Şaban&rsquo;ı m&uuml;barek kıl ve bizleri Ramazan-ı Şerif&rsquo;e kavuştur.&rdquo; </em>(Taber&acirc;n&icirc;, el-Mu&rsquo;cemu&rsquo;l-evsat, IV, 189.)</p> <p><strong>Ya Mucib</strong></p> <p>Arza hacet yok / Halim sana ayandır&hellip;</p> <p>&nbsp;Dile gerek yok / Sessizliğim sana beyandır&hellip;</p> <p>&nbsp;</p> <p>S&ouml;ze gerek yok / Susuşum sana kelamdır&hellip;</p> <p>Kelama ihtiya&ccedil; yok / Ahım sana figandır&hellip; (Senai Demirci)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.