MUCİZE HEDEFİNDEKİ TEKNOLOJİNİN DİLİ BİR ARICIYI ZİYARETİM
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bu Kurban Bayramı tatilinde ziyaret ettiğim bir arıcıda gördüğüm ve bana anlattıklarını burada kaleme almak istiyorum. <br />
<br />
Arıcı 3-5 tonluk bir şeker şerbeti kazanı koymuş ve o kazandan her arının önüne hortumla şerbet dağıtıyor. Dolayısı ile arılara şeker şerbet yediriyor.<br />
Diyor ki; ben 20 ton şeker yedirdiğim arılardan, on ton bal alıyorum.<br />
Benim bu yedirdiğim şeker şerbeti, bala 7 veya 10 nispetinde yansıyor.<br />
Dolayısıyla arı yediği şerbeti bala katmıyor.<br />
Bir arı kovanı çiçek açmış bir dönemde günde 4 kg bal yapıyor.<br />
Eğer biz bu şerbeti vermezsek, bu balın üç kilosu ile karnını doyuruyor. Böylece ben bu kovandan günde 1 kg bal alabiliyorum.<br />
Şayet arıyı bal şerbeti ile beslemeyecek olursam, bütün bu kovanlardan yılda alabileceğim on ton bal, 2,5 tona düşecektir.<br />
<br />
Bu konuyu burada kaleme almakla gıda bilim adamlarının dikkatini, bunun üzerine çekmek istiyorum.<br />
<br />
Uygulama doğruysa bunun yaygınlaştırılması gerekir, yanlışsa doğru olanını arıcılık yapanlara öğretmek gerekir.<br />
<br />
Yoksa şifa kaynağı olduğuna ayeti kerimenin bildirmesi üzerine inandığımız balı, hastalık kaynağı yapmayalım. <br />
<br />
FARMAKOLOJİDE ŞİFA KAYNAĞI BAL<br />
<br />
Bal vitamin ve mineral kaynağıdır.<br />
C B1, B2, C, B6, B5 ve B3 vitamini kaynağıdır.<br />
Kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum klorür, kükürt, demir ve fosfor gibi ve az miktarda bakır, iyot ve çinko minerallerinin kaynağıdır.<br />
Fruktoz, glukoz ve şekerin kaynağıdır.<br />
Balın içeriğinde bazı hormonlar da var olduğuna literatürde rastlanmaktadır.<br />
<br />
Dolayısı ile kemikleri güçlenmesi,<br />
dolaşım sistemine faydalı olması,<br />
alyuvarlara destek olması,<br />
bakterilere karşı bağışıklık sağlamada yardımcı olması,<br />
antibakteriyel,<br />
dezenfektan ve<br />
probiyotik özelliği,<br />
<br />
öksürük tedavisinde yardımcı ilaç olarak kullanılması,<br />
bal sayesinde bazı alerjik reaksiyonlardan korunması,<br />
bal orijinli karışımlar geleneksel tıpta kanser risklerini azalttığı da ayrıca aktarılan bilgiler arasında yer almaktadır.<br />
<br />
Ancak böyle bir tedavinin farmakolog ve hekimler tarafından kontrol altında uygulanması,<br />
mutlaka balı çok iyi yerlere getireceği inancını taşıyorum.<br />
<br />
Neden ABD'li, AB, Çin, Japon ve Romen bilimadamları bal, arı sütü, polen ve arı reçinasının (propolis) hakkında araştırmalar yapıp birçok hastalığı tedavi ettiğini bildiriyorlar da biz halen neyin ne kadar faydalı veya neyin hangi ölçüde zararlı olduğuna kulaklarımızı tıkıyoruz.<br />
<br />
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />
19.8.2020</div>
Ekleme
Tarihi: 19 Ağustos 2020 - Çarşamba
MUCİZE HEDEFİNDEKİ TEKNOLOJİNİN DİLİ BİR ARICIYI ZİYARETİM
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bu Kurban Bayramı tatilinde ziyaret ettiğim bir arıcıda gördüğüm ve bana anlattıklarını burada kaleme almak istiyorum. <br />
<br />
Arıcı 3-5 tonluk bir şeker şerbeti kazanı koymuş ve o kazandan her arının önüne hortumla şerbet dağıtıyor. Dolayısı ile arılara şeker şerbet yediriyor.<br />
Diyor ki; ben 20 ton şeker yedirdiğim arılardan, on ton bal alıyorum.<br />
Benim bu yedirdiğim şeker şerbeti, bala 7 veya 10 nispetinde yansıyor.<br />
Dolayısıyla arı yediği şerbeti bala katmıyor.<br />
Bir arı kovanı çiçek açmış bir dönemde günde 4 kg bal yapıyor.<br />
Eğer biz bu şerbeti vermezsek, bu balın üç kilosu ile karnını doyuruyor. Böylece ben bu kovandan günde 1 kg bal alabiliyorum.<br />
Şayet arıyı bal şerbeti ile beslemeyecek olursam, bütün bu kovanlardan yılda alabileceğim on ton bal, 2,5 tona düşecektir.<br />
<br />
Bu konuyu burada kaleme almakla gıda bilim adamlarının dikkatini, bunun üzerine çekmek istiyorum.<br />
<br />
Uygulama doğruysa bunun yaygınlaştırılması gerekir, yanlışsa doğru olanını arıcılık yapanlara öğretmek gerekir.<br />
<br />
Yoksa şifa kaynağı olduğuna ayeti kerimenin bildirmesi üzerine inandığımız balı, hastalık kaynağı yapmayalım. <br />
<br />
FARMAKOLOJİDE ŞİFA KAYNAĞI BAL<br />
<br />
Bal vitamin ve mineral kaynağıdır.<br />
C B1, B2, C, B6, B5 ve B3 vitamini kaynağıdır.<br />
Kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum klorür, kükürt, demir ve fosfor gibi ve az miktarda bakır, iyot ve çinko minerallerinin kaynağıdır.<br />
Fruktoz, glukoz ve şekerin kaynağıdır.<br />
Balın içeriğinde bazı hormonlar da var olduğuna literatürde rastlanmaktadır.<br />
<br />
Dolayısı ile kemikleri güçlenmesi,<br />
dolaşım sistemine faydalı olması,<br />
alyuvarlara destek olması,<br />
bakterilere karşı bağışıklık sağlamada yardımcı olması,<br />
antibakteriyel,<br />
dezenfektan ve<br />
probiyotik özelliği,<br />
<br />
öksürük tedavisinde yardımcı ilaç olarak kullanılması,<br />
bal sayesinde bazı alerjik reaksiyonlardan korunması,<br />
bal orijinli karışımlar geleneksel tıpta kanser risklerini azalttığı da ayrıca aktarılan bilgiler arasında yer almaktadır.<br />
<br />
Ancak böyle bir tedavinin farmakolog ve hekimler tarafından kontrol altında uygulanması,<br />
mutlaka balı çok iyi yerlere getireceği inancını taşıyorum.<br />
<br />
Neden ABD'li, AB, Çin, Japon ve Romen bilimadamları bal, arı sütü, polen ve arı reçinasının (propolis) hakkında araştırmalar yapıp birçok hastalığı tedavi ettiğini bildiriyorlar da biz halen neyin ne kadar faydalı veya neyin hangi ölçüde zararlı olduğuna kulaklarımızı tıkıyoruz.<br />
<br />
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />
19.8.2020</div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.