İSLÂM BİLİM ADAMLARI
İSLÂM BİLİM ADAMLARI
Pîr Mahmud bin Ahmed Nasirûddin Ahî Evran bin Abbas Velî (d. 1171 Horasan-Hoy- ö. 12 Nisan 1261)
Ahi Evran, ilk eğitimini Hoy'da almış, Ahmet Yesevî'nin talebelerinin sohbetlerinde bulunmuş, Hacı Bektaş veli ve Mevlâna ile aynı dönemde yaşamıştır. Ahi Evran'ın çocukluğu ve tahsil devresi Azerbaycan’da geçmiş, bundan Horasan ve Maveraünnehir bölgesine gelip o yöredeki âlim Fahrettin Razi’den aklî (fen) ve naklî (dini) ilimleri öğrenmiş, büyük üstadlardan dersler almıştır.
1203 yıllarında Bağdat’a gelmiş ve burada tanıştığı Evhaddü'd Din Kirmanî'nin tavsiyesiyle Abbasi halifesi Nasır Lidinillah'ın kurmuş olduğu Fütüvvet Teşkilatına (Tasavvufî yönü olan Sûfiler olup kendi emeğini biçen meslek teşkilatıdır.) katılmış ve bu teşkilatın önde gelen şeyhleriyle temas kurma imkânı bulmuş, başta Kirmanî olmak üzere birçok üstaddan istifade etmiştir.
O dönemde Bağdat’ın ilim ve irfan merkezi olması, Ahi Evran’ın çok yönlü yetişmesinde etkili olmuş, bu dönemlerde İbn-i Sina, Sühreverdi el-Maktul ve Fahrettin Razi’nin eserlerinden istifade etmiş, Ahi Evran'ın çok yönlü bir bilim ve fikir adamı olarak yetişmesine imkân vermiştir.
1204 yılında Anadolu Selçukluları sultanının isteği üzerine I. Gıyaseddin Keyhüsrev’i göndererek, bazı ilim adamları ile birlikte Ahi Evran de Anadolu’ya getirtmiştir. Ahi Evran Kayseri'ye yerleşmiş ve Keyhüsrev’in desteğiyle Fütüvvet (dini ve tasavvufi) Teşkilâtından edindiği tecrübe ile insanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için ilk Ahi Teşkilâtını kurmuştur.
Anadolu’da özellikle esnafa İslâmiyeti anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hâle getirmeleri için nasihatte bulunmuştur. Fütüvvet-nâmelerin özünde peygamber sünneti ve Kur’an-ı Kerim bulunmaktadır.
Ahi Evran, 1204’de bir hac yolculuğu esnasında, evliyadan Şeyh Evhadüddin Kirmani (İran’ın Kirman bölgesinde doğmuş, Selçuklu Sultanı II. Turan Şah'ın oğlu ve Türk asıllı, hac emirliği yapmış olduğu kaynaklarda söylenen bir sûfî velî) ile tanışmış ve ondan ders almış, tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve tıp alanında derin bir âlim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir velî olmuştur.
Ahi Evran, 1205 yılında Kermani’nin kızı Fatma Bacı ile evlenmiştir. Ahiliğe kadınlar giremediği için Fatma Bacı dünyada ilk olarak Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınları) teşkilatını kurmuştur. Böylece Fatma Bacı Kadın Ana olarak tanınmış, kadınları eğitmiş, onları aşına, işine, eşine bağlı yetiştirmiş, onları meslek sahibi yaparak üretici konuma getirmiştir.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
04.08.2022
Ekleme
Tarihi: 04 Ağustos 2022 - Perşembe
İSLÂM BİLİM ADAMLARI
İSLÂM BİLİM ADAMLARI
Pîr Mahmud bin Ahmed Nasirûddin Ahî Evran bin Abbas Velî (d. 1171 Horasan-Hoy- ö. 12 Nisan 1261)
Ahi Evran, ilk eğitimini Hoy'da almış, Ahmet Yesevî'nin talebelerinin sohbetlerinde bulunmuş, Hacı Bektaş veli ve Mevlâna ile aynı dönemde yaşamıştır. Ahi Evran'ın çocukluğu ve tahsil devresi Azerbaycan’da geçmiş, bundan Horasan ve Maveraünnehir bölgesine gelip o yöredeki âlim Fahrettin Razi’den aklî (fen) ve naklî (dini) ilimleri öğrenmiş, büyük üstadlardan dersler almıştır.
1203 yıllarında Bağdat’a gelmiş ve burada tanıştığı Evhaddü'd Din Kirmanî'nin tavsiyesiyle Abbasi halifesi Nasır Lidinillah'ın kurmuş olduğu Fütüvvet Teşkilatına (Tasavvufî yönü olan Sûfiler olup kendi emeğini biçen meslek teşkilatıdır.) katılmış ve bu teşkilatın önde gelen şeyhleriyle temas kurma imkânı bulmuş, başta Kirmanî olmak üzere birçok üstaddan istifade etmiştir.
O dönemde Bağdat’ın ilim ve irfan merkezi olması, Ahi Evran’ın çok yönlü yetişmesinde etkili olmuş, bu dönemlerde İbn-i Sina, Sühreverdi el-Maktul ve Fahrettin Razi’nin eserlerinden istifade etmiş, Ahi Evran'ın çok yönlü bir bilim ve fikir adamı olarak yetişmesine imkân vermiştir.
1204 yılında Anadolu Selçukluları sultanının isteği üzerine I. Gıyaseddin Keyhüsrev’i göndererek, bazı ilim adamları ile birlikte Ahi Evran de Anadolu’ya getirtmiştir. Ahi Evran Kayseri'ye yerleşmiş ve Keyhüsrev’in desteğiyle Fütüvvet (dini ve tasavvufi) Teşkilâtından edindiği tecrübe ile insanın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için ilk Ahi Teşkilâtını kurmuştur.
Anadolu’da özellikle esnafa İslâmiyeti anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hâle getirmeleri için nasihatte bulunmuştur. Fütüvvet-nâmelerin özünde peygamber sünneti ve Kur’an-ı Kerim bulunmaktadır.
Ahi Evran, 1204’de bir hac yolculuğu esnasında, evliyadan Şeyh Evhadüddin Kirmani (İran’ın Kirman bölgesinde doğmuş, Selçuklu Sultanı II. Turan Şah'ın oğlu ve Türk asıllı, hac emirliği yapmış olduğu kaynaklarda söylenen bir sûfî velî) ile tanışmış ve ondan ders almış, tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve tıp alanında derin bir âlim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir velî olmuştur.
Ahi Evran, 1205 yılında Kermani’nin kızı Fatma Bacı ile evlenmiştir. Ahiliğe kadınlar giremediği için Fatma Bacı dünyada ilk olarak Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınları) teşkilatını kurmuştur. Böylece Fatma Bacı Kadın Ana olarak tanınmış, kadınları eğitmiş, onları aşına, işine, eşine bağlı yetiştirmiş, onları meslek sahibi yaparak üretici konuma getirmiştir.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
04.08.2022
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.