İSLAM BİLİM ADAMLARI
<p>İbn-i Heysem, gözün çeşitli kısımları arasındaki ilişkiyi ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak, gözün nasıl iş gördüğü gösterilmiştir. </p>
<p>İbn-i Heysem, bu çalışmasıyla gözün kısımlarını: "El-sebakiye" (retina), "el-kurniye" (kornea), "el-sa'il el-ma'i" (göz sıvısı), "el-sa'il el-zucaci" (ing. "vitreous humor"; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb. şekilde adlandırmıştır</p>
<p>İbn-i Heysem'in ünlü eseri, Opticae Thesaurus Alhazeni (İbn-i Heysem'in Optik Hazinesi) başlığı altında Latinceye çevrilmiş ve Batı dünyası 600 yıl boyunca bu eseri kullanmıştır. </p>
<p>Bu eser, gözün yapısı, yanılsama (illüzyon), serap olayı, perspektif, ışığın kırılması ve fotoğraf makinesinin temeli olan "karanlık oda"dan söz etmektedir. Delikli bir kamera ile ters görüntü elde edileceğini belirtmektedir. </p>
<p>İbn-i Heysem kıtabında "karanlık oda"nın, güneş tutulmalarının gözlemlenmesinde kullanılmasını tavsiye etmiştir. </p>
<p>İbn-i Heysem, ışığın bir nesneden yansıdığı, sonra gözlerine geldiğini ve böylece görüntünün gerçekleştiğini ilk açıklayan bilim insanıdır. </p>
<p>Diğer taraftan görüntülenmenin, gözler yerine beyinde meydana geldiğini ispatlayan ve gösteren ilk araştırmacıdır.</p>
<p>Görme konusunda İbn-i Heysem'e kadar geçerli olan, Öklid ve Batlamyus'un ortaya attıkları ve görme olayı, gözün görülecek nesneye yolladığı ışınlarla gerçekleştiğini öne süren kuraldır. </p>
<p>İbn-i Heysem bu kuralı reddederek olayın bunun tam tersi olduğunu ve gözün, nesnenin yolladığı ışınları algılayarak o cismi gördüğünü ortaya atmıştır.</p>
<p>Işık kaynağı olan nesnelerde ışık, güneş gibi her noktadan karşısındaki nesnenin bütün yönlerine doğrusal olarak yayılır. </p>
<p>İbn-i Heysem, düşüncesini şu şekilde uygulamıştır: Güneş ya da her hangi ışığı bir delikten karanlık bir odaya göndererek ışığın yayılan yönü boyunca ip germiş ve ışığın yayıldığını göstermiştir. <br />
Bu buluşu ilginç kılan, 17. yüzyılda Kepler tarafından da tekrarlanmış olmasıdır.</p>
<p>İbn Heysem, aydınlatılmış bir alandaki her noktanın, ya da nesnenin her doğrultuda ışık ışınları yaydığını, ama bu ışınlardan yalnızca birinin göze dik olarak çarptığını ve ancak bunu görebildiğimizi, farklı açılarda yayılan diğer ışınları göremediğimizi söylemiştir.</p>
<p>Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />
05.03.2021</p>
Ekleme
Tarihi: 05 Mart 2021 - Cuma
İSLAM BİLİM ADAMLARI
<p>İbn-i Heysem, gözün çeşitli kısımları arasındaki ilişkiyi ve görme olayı sırasındaki bütün bir organ ve dioptrik (merceklerin ışığı kırmaları ile ilgili) bir sistem olarak, gözün nasıl iş gördüğü gösterilmiştir. </p>
<p>İbn-i Heysem, bu çalışmasıyla gözün kısımlarını: "El-sebakiye" (retina), "el-kurniye" (kornea), "el-sa'il el-ma'i" (göz sıvısı), "el-sa'il el-zucaci" (ing. "vitreous humor"; gözün retinayla çevrili boşluğunu dolduran pelte koyuluğundaki saydam ve renksiz sıvı) vb. şekilde adlandırmıştır</p>
<p>İbn-i Heysem'in ünlü eseri, Opticae Thesaurus Alhazeni (İbn-i Heysem'in Optik Hazinesi) başlığı altında Latinceye çevrilmiş ve Batı dünyası 600 yıl boyunca bu eseri kullanmıştır. </p>
<p>Bu eser, gözün yapısı, yanılsama (illüzyon), serap olayı, perspektif, ışığın kırılması ve fotoğraf makinesinin temeli olan "karanlık oda"dan söz etmektedir. Delikli bir kamera ile ters görüntü elde edileceğini belirtmektedir. </p>
<p>İbn-i Heysem kıtabında "karanlık oda"nın, güneş tutulmalarının gözlemlenmesinde kullanılmasını tavsiye etmiştir. </p>
<p>İbn-i Heysem, ışığın bir nesneden yansıdığı, sonra gözlerine geldiğini ve böylece görüntünün gerçekleştiğini ilk açıklayan bilim insanıdır. </p>
<p>Diğer taraftan görüntülenmenin, gözler yerine beyinde meydana geldiğini ispatlayan ve gösteren ilk araştırmacıdır.</p>
<p>Görme konusunda İbn-i Heysem'e kadar geçerli olan, Öklid ve Batlamyus'un ortaya attıkları ve görme olayı, gözün görülecek nesneye yolladığı ışınlarla gerçekleştiğini öne süren kuraldır. </p>
<p>İbn-i Heysem bu kuralı reddederek olayın bunun tam tersi olduğunu ve gözün, nesnenin yolladığı ışınları algılayarak o cismi gördüğünü ortaya atmıştır.</p>
<p>Işık kaynağı olan nesnelerde ışık, güneş gibi her noktadan karşısındaki nesnenin bütün yönlerine doğrusal olarak yayılır. </p>
<p>İbn-i Heysem, düşüncesini şu şekilde uygulamıştır: Güneş ya da her hangi ışığı bir delikten karanlık bir odaya göndererek ışığın yayılan yönü boyunca ip germiş ve ışığın yayıldığını göstermiştir. <br />
Bu buluşu ilginç kılan, 17. yüzyılda Kepler tarafından da tekrarlanmış olmasıdır.</p>
<p>İbn Heysem, aydınlatılmış bir alandaki her noktanın, ya da nesnenin her doğrultuda ışık ışınları yaydığını, ama bu ışınlardan yalnızca birinin göze dik olarak çarptığını ve ancak bunu görebildiğimizi, farklı açılarda yayılan diğer ışınları göremediğimizi söylemiştir.</p>
<p>Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu<br />
05.03.2021</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.