5 İLE 75 YAŞI ARASINDAKİLER BU MU’CİZE KİTABI EZBERLİYORLAR

KUTLU DOĞUM 27   5 İLE 75 YAŞI ARASINDAKİLER BU MU’CİZE KİTABI EZBERLİYORLAR Allah’a CC ne kadar minnet duysak azdır ki; çünkü Habib’inin yüzü hürmetine yarattığı şu mükevvenatta, bizi O’na ümmet eylemiş. Ona öyle mu’cizeler ihsan etmiş ki; sadece Kur’an’ı Kerimi anlatmakla bitiremiyoruz. Ancak bunun için Risale-i Nur Külliyatı ihtiyaçlarımızı tatmin eder. Bir bakalım ve düşünelim, 600 sahifelik bu mukaddes kitap nasıl ezberleniyor.   Hem beş yaşındaki çocuklar ezberliyor ve hem de 70 yaşındaki ihtiyarlar ezberliyor. Tekrar tekrar okuyoruz da usanmıyoruz. Bakınız bu konu Mektubat’ta nasıl aklımıza yakınlaştırılıyor. Hattâ, mânâyı da fehmetmeyen (anlamayan) cahil âmi (okumamış) tabakaya karşı da,  Kur'ân-ı Hakîm,  usandırmamak suretiyle i'câzını (mu’cize özelliğini) gösterir.  Evet, o âmi, cahil adam der ki:  "En güzel, en meşhur bir beyti iki üç defa işitsem, bana usanç veriyor.  Şu Kur'ân ise hiç usandırmıyor;  gittikçe daha ziyade dinlemesi hoşuma gidiyor.  Öyle ise bu insan sözü değildir." Hem hıfza çalışan çocukların tabakasına karşı dahi,  Kur'ân-ı Hakîm (her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân),  o nazik, zayıf, basit ve  bir sahife kitabı hıfzında (ezberinde) tutamayan o çocukların küçük kafalarında,  o büyük Kur'ân ve  çok yerlerinde iltibas (karıştırma) ve  müşevveşiyete (karışıklığa) sebebiyet veren,  birbirine benzeyen âyetlerin ve cümlelerin  teşabühüyle (birbirine benzemesiyle) beraber,  kemâl-i suhuletle (mükemmel kolay olarak),  kolaylıkla o çocukların hafızalarında yerleşmesi suretinde (biçiminde), i'câzını (mucize özelliğini) onlara dahi gösterir. SEKARATTA EN MEŞHUR MÜZİKTEN DAHİ SIKILANA KUR’AN USANÇ VERİYOR MU Hattâ, az sözden ve gürültüden müteessir (rahatsız) olan hastalara ve  sekeratta (can çekişme anında) olanlara karşı,  Kur'ân'ın zemzemesi (ezgili, nağmeli sesi) ve sadâsı,  zemzem suyu gibi onlara hoş ve tatlı geldiği cihetle (yönüyle),  bir nevi i'câzını (bir çeşit mucize özelliğini)  onlara da ihsas eder (hatırlatır, hissettirir). Elhasıl (özetle): Kırk muhtelif (çeşitli) tabakata ve  ayrı ayrı insanlara,  kırk vech ile (şekilde) Kur'ân-ı Hakîm (her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân’ın)  i'câzını (mucize özelliğini) gösterir veya  i'câzının (mucize özelliğini) vücudunu (varlığını) ihsas eder (hatırlatır), kimseyi mahrum bırakmaz.    Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 27.07.2024