BİR RİCAMIZ VAR. ÜMİTLERİMİZ ÖLMEDEN, BU İŞE BİR EL ATIN…
BİR RİCAMIZ VAR.
ÜMİTLERİMİZ ÖLMEDEN, BU İŞE BİR EL ATIN…
Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla…
‘’Ey iman edenler, kendinizi ve bakmakla yükümlü olduğunuz kimseleri yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.’’(Tahrim suresi 66/6) Buyurur yüce Rabbimiz.
Bu ayeti ne zaman okusam bir garip hissederim. Çünkü her geçen gün ne kadar aciz ve savunmasız olduğumuzu iliklerime kadar hissettiğim zamanları yaşıyoruz.
Tatil öncesi sınıflarımda Hz. Peygamberin gençliğinde katılmış olduğu ‘'Erdemliler Topluluğundan" bahsettim ve öğrencilerime onlarında böyle bir topluluğa mensup olsalar ‘hangi kötülüklerin önüne geçmek istersiniz?’ Diye sordum.
Sınıfın içinde bir birinden bağımsız olarak hemen hemen hepsi ‘Kadın cinayetlerini önlerdim ‘ diye yazdı. O küçücük çocukların iç dünyalarında ki korkuları tahmin edebiliyor musunuz? Hepsi haberleri izlediklerini ve korktuklarını söyledi.
LÜTFEN!
Buradan daha önce de yazdık söyledik, böylesi kötü örnek oluşturulabilecek haberlerin, yayın saatini daha geç vakitlere erteleyiniz. Bu çocuklar beş on sene sonra yuva kurma zamanı geldiğinde kime güvenecekler.
Sokağa çıkmaya bile korkan çocuklar ve gençler var! Kocası veya eski kocası tarafından, vahşice öldürülmüş kadınların haberlerini dinleyen ve izleyen bu çocuklar hayata umutla nasıl bakacak?
Büyüklerinin hayata ne kadar olumsuz ve umutsuz baktığını gören çocuklarımızdan, mutlu olmalarını, başarılı olmalarını geleceğe dair bir plan ve hayal kurmalarını söyleyebilir miyiz?
Evlerimiz korunması gereken güven veren yerlerdir. Kötülükten kötü sayılan, aklınıza ne gelirse her türlü zarardan korunan yerlerdir.
Burada ki kasıt o evin içinde bizim bakmakla yükümlü olduğumuz kişilerdir. Yani sorumlu olduklarımız.
Evlerine, sokağına, ülkesine güvenemeyen gençler yetiştiriyoruz.Güzelliklerin anlatıldığı özendirildiği haberler öncelense çok şey mi istemiş oluruz?
Sadece haberler de değil, diziler, filimler daha da beter bir durumda. Sosyal medya çok daha da kötü.
Çare ne olmalı?
Dünya bu günden daha kötü daha karanlık günlerde görmüş. Bir dönem bir zalim firavun annelerin doğmamış bebeklerini katledecek kadar acımasız olduğu zamanlardan geçmiş.
‘’Kuşkusuz ülkesinde Firavun ululuk taslamış, (ayırımcılık yaparak) halkını da gruplara ayırmıştı. Gruplardan birini, erkek çocuklarını kıyımdan geçirip kızlarını sağ bırakarak güçsüz düşürmek istiyordu. Hiç kuşkusuz o huzur ve güveni bozanlardandı.’’(Kasas suresi 28/4)
Allah bizler bu olayları boşuna anlatmaz ve bu dünyada insanın nasıl aşağıların aşağısına iner onu anlatır. Safını ve tarafını belli edenlerin asla bir kayıp yaşamayacaklarından bahseder.
Acizliğimiz vurulur suratımıza suratımıza. Kendini bilmez insanların arasında bilmeye çalışmanın var olmaya çalışmanın adıdır galiba imtihan ve hayat. Ve sonra Allah bize bir çıkış yolu gösterir:
‘’ Mûsâ’ya ve kardeşine şöyle vahyettik: “Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın, evlerinizi ibadet mahalli yapın ve namazı kılın. (Ey Mûsâ!) İnananları müjdele.”(Yunus Suresi 87)
Yani evlerinizi öyle koruyun ki mabetlerinizi korur gibi. Kıblesi hakikate dönsün ve hangi zaman diliminde yaşarsanız yaşayın, hangi imtihanı verirseniz verin siz Allah’ın korunmasında olacaksınız!
Şimdi evler öyle mi?
Kıblesi nereye bakıyor? İçinde ibadet adına neler var? Menzili nereye niyetli?
Bu soruların cevaplarını bulmak çok güçleşti değil mi?
Şimdilerde evler bir barınma ve otel olmaktan öteye geçememiş yerler haline geldi.
Halbuki bizim evlerimiz dört duvardan öte, yuva olurdu. Mabet olurdu, okul olurdu. Şimdi ibadeti sadece camide, eğitimi sadece okullarda ve yaşamayı bu dünyadan ibaret sanan bizler huzuru hep yanlış yerlerde arayıp duruyoruz.
Tüm devlet yetkililerine buradan sesleniyoruz.
Yuvaları ve aileleri kurtaramadıktan sonra toplumun her kesiminde güvenden bahsedemeyiz.
Aileyi korumak için aileye karşı açılan savaşta birinci sıradaki gündüz kuşaklarında ki kadın programlarının ve haberlere ki kötü örnek teşkil edecek haberlerin saatlerini değiştiriniz.
İnanan insanlarız ümitlerimiz ölmeden, bu işe bir el atın…
Ravza Zeybek
Ekleme
Tarihi: 19 Kasım 2021 - Cuma
BİR RİCAMIZ VAR. ÜMİTLERİMİZ ÖLMEDEN, BU İŞE BİR EL ATIN…
BİR RİCAMIZ VAR.
ÜMİTLERİMİZ ÖLMEDEN, BU İŞE BİR EL ATIN…
Rahman ve Rahim olan yüce Allah’ın adıyla…
‘’Ey iman edenler, kendinizi ve bakmakla yükümlü olduğunuz kimseleri yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.’’(Tahrim suresi 66/6) Buyurur yüce Rabbimiz.
Bu ayeti ne zaman okusam bir garip hissederim. Çünkü her geçen gün ne kadar aciz ve savunmasız olduğumuzu iliklerime kadar hissettiğim zamanları yaşıyoruz.
Tatil öncesi sınıflarımda Hz. Peygamberin gençliğinde katılmış olduğu ‘'Erdemliler Topluluğundan" bahsettim ve öğrencilerime onlarında böyle bir topluluğa mensup olsalar ‘hangi kötülüklerin önüne geçmek istersiniz?’ Diye sordum.
Sınıfın içinde bir birinden bağımsız olarak hemen hemen hepsi ‘Kadın cinayetlerini önlerdim ‘ diye yazdı. O küçücük çocukların iç dünyalarında ki korkuları tahmin edebiliyor musunuz? Hepsi haberleri izlediklerini ve korktuklarını söyledi.
LÜTFEN!
Buradan daha önce de yazdık söyledik, böylesi kötü örnek oluşturulabilecek haberlerin, yayın saatini daha geç vakitlere erteleyiniz. Bu çocuklar beş on sene sonra yuva kurma zamanı geldiğinde kime güvenecekler.
Sokağa çıkmaya bile korkan çocuklar ve gençler var! Kocası veya eski kocası tarafından, vahşice öldürülmüş kadınların haberlerini dinleyen ve izleyen bu çocuklar hayata umutla nasıl bakacak?
Büyüklerinin hayata ne kadar olumsuz ve umutsuz baktığını gören çocuklarımızdan, mutlu olmalarını, başarılı olmalarını geleceğe dair bir plan ve hayal kurmalarını söyleyebilir miyiz?
Evlerimiz korunması gereken güven veren yerlerdir. Kötülükten kötü sayılan, aklınıza ne gelirse her türlü zarardan korunan yerlerdir.
Burada ki kasıt o evin içinde bizim bakmakla yükümlü olduğumuz kişilerdir. Yani sorumlu olduklarımız.
Evlerine, sokağına, ülkesine güvenemeyen gençler yetiştiriyoruz.Güzelliklerin anlatıldığı özendirildiği haberler öncelense çok şey mi istemiş oluruz?
Sadece haberler de değil, diziler, filimler daha da beter bir durumda. Sosyal medya çok daha da kötü.
Çare ne olmalı?
Dünya bu günden daha kötü daha karanlık günlerde görmüş. Bir dönem bir zalim firavun annelerin doğmamış bebeklerini katledecek kadar acımasız olduğu zamanlardan geçmiş.
‘’Kuşkusuz ülkesinde Firavun ululuk taslamış, (ayırımcılık yaparak) halkını da gruplara ayırmıştı. Gruplardan birini, erkek çocuklarını kıyımdan geçirip kızlarını sağ bırakarak güçsüz düşürmek istiyordu. Hiç kuşkusuz o huzur ve güveni bozanlardandı.’’(Kasas suresi 28/4)
Allah bizler bu olayları boşuna anlatmaz ve bu dünyada insanın nasıl aşağıların aşağısına iner onu anlatır. Safını ve tarafını belli edenlerin asla bir kayıp yaşamayacaklarından bahseder.
Acizliğimiz vurulur suratımıza suratımıza. Kendini bilmez insanların arasında bilmeye çalışmanın var olmaya çalışmanın adıdır galiba imtihan ve hayat. Ve sonra Allah bize bir çıkış yolu gösterir:
‘’ Mûsâ’ya ve kardeşine şöyle vahyettik: “Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın, evlerinizi ibadet mahalli yapın ve namazı kılın. (Ey Mûsâ!) İnananları müjdele.”(Yunus Suresi 87)
Yani evlerinizi öyle koruyun ki mabetlerinizi korur gibi. Kıblesi hakikate dönsün ve hangi zaman diliminde yaşarsanız yaşayın, hangi imtihanı verirseniz verin siz Allah’ın korunmasında olacaksınız!
Şimdi evler öyle mi?
Kıblesi nereye bakıyor? İçinde ibadet adına neler var? Menzili nereye niyetli?
Bu soruların cevaplarını bulmak çok güçleşti değil mi?
Şimdilerde evler bir barınma ve otel olmaktan öteye geçememiş yerler haline geldi.
Halbuki bizim evlerimiz dört duvardan öte, yuva olurdu. Mabet olurdu, okul olurdu. Şimdi ibadeti sadece camide, eğitimi sadece okullarda ve yaşamayı bu dünyadan ibaret sanan bizler huzuru hep yanlış yerlerde arayıp duruyoruz.
Tüm devlet yetkililerine buradan sesleniyoruz.
Yuvaları ve aileleri kurtaramadıktan sonra toplumun her kesiminde güvenden bahsedemeyiz.
Aileyi korumak için aileye karşı açılan savaşta birinci sıradaki gündüz kuşaklarında ki kadın programlarının ve haberlere ki kötü örnek teşkil edecek haberlerin saatlerini değiştiriniz.
İnanan insanlarız ümitlerimiz ölmeden, bu işe bir el atın…
Ravza Zeybek
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.