14 mayıs, Türkiye'nin bir yol ayrımıdır.
14 mayıs da ya maziyi istikbale bağlayan köprüler dinamitlenecek veyahut bu köprüler daha da muhkemleştirilecektir.
Ya bizi hapsetmek istedikleri bu kafesi paramparça ederek çıkacağız; veyahut bu kafesin içinde küresel güçlerin tutsağı haline geleceğiz.
Modernizm düşmanlaştırarak yok edemiyeceğini gördü ve şimdi post modernizm aşamasına geçti. Post modernizmin parolası: düşmanı dost ederek yok etme anlayışıdır.
Karşılarında bu güne kadar dimdik durduk; direnerek mukavemet ettik.
Bu mukavemet sayesinde CHP ve zihniyeti 70 yıldır iktidara gelememiştir.
Bu zihniyet bizi yenii bir stratejiyle "değiştim " diyerek, bizden biri gibi görünüp bizi yok etmeyi planlamaktadır.
Bu oyuna gelmeyeceğiz ve oyunu bozacağız.
Feraseti ve basireti elden bırakmamak gerekir.
Dışarıdan ve içeriden tehdit altındayız.
Düşman (PKK/Fetö ve türevleri) sınırlarımızda beklemektedir.
Dışarıdan bir el harekete geçti ve içeride bir masa kurdu.
Bu masa, şaibeli bir masa. Bu masa karanlık bir masa.
Masada kimler yok ki, galiplerin çizmesini yalayan milliyetçiler, kompleksli dindarlar, Prens Sebahattin artığı Liberaller, kendi "stratejik derinlik" i yerine, Kılıçdaroğĺu'nun stratejik derinliğinde kaybolanlar; dönmeler, travestiler, lgbt liler, komünistler, Pkk/ fetö,dhķbc liler...
Ne ihanet ararsan bulursun derde devadan başka.
Bu masa, sarıdan, yeşile, yeşilden kırmızıya, kırmızıdan beyaza, beyazdan siyaha kadar bütün renkleri çanağında pıhtılaştırmış bir ihanet kakafonisidir.
Bunların hepsinin ortak bir amaçları vardır: Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek ve bu ülkeyi parçalamak. Dün hilalin yanına haç koymak isteyenler vardı; bugün de hilailin yanına pkk bayrağını iliştirmek isteyenler var.
Dün Avrupadan damızlık erkek getirelim (Abdullah Cevdet) diyenler vardı, bugün de LGBT liler var.
Bunlara geçit verecek misin?
Koro harekete geçmiştir. Her birinin ağzında aynı rezil şikayet, " öldük, bittik, açız, diktatörlük"
Bütün bir millet bu sloganlarla yatırılıyor ve bu sloganlarla kaldırılıyor.
Bu masanın bileşenleri, 150 yıldır devam eden bir trajedinin son aktörleri. Aktör değil, figuran. Daha doğrısu suflör veya şakşakçı. Sempatiklerde. Osmanlı'yı öldürenler de bunlar gibiydi.
Bunlar, mezarcı. Bu ülkenin mezarını kazmaya niyetlenen mezarcılar. Şaşkın ve şaşırmışlar. Fezahatlerinin farkında olmayacak kadar mesuliyetsiz ve şaşkın. İmparatorluğun içindeki kurt da bunlardı. Her devir bunları, kırk haramilerin sefahat sofrasında gördü. Bugün de bunlar, onların sofrasında bu milletin aleyhine her akşam kadeh tokuşturuyorlar.
Her devirde bunlar hiçbir gazaya katılmadan, bütün cinayetlerden komisyon aldılar. Şimdi de, Cumhurbaşkanlığı, yardımcılık, bakanlık, milletvekilliği. Kirli bir oyun. Bazıları partilerinin amblemlerini silip CHP listelerinden bu oyunun figuranı olarak yazıldılar.
Siz bir sahte vekarsınız.
Şu an tarihimizin en kirli sayfası sizsiniz.
Bunlar, 32 tekmili birden, masanın altını, üstünü, sağını, solunu doldurarak bu ülkeyi paramparça edecekler.
Aziz kardeşim, kurgulanan bu oyunu bozmalısın.
Tayyip Erdoğan bu ülkenin birliğinin, bağımsızlığının, inanç hürriyetinin bir sembolüdür. Önce sembolü düşürmeye çalışıyorlar. Semboller önemlidir. Sembol düşerse ülke düşer.
Şunu bil ki, Tayyip ERDOĞAN, Tayyip ERDOĞAN dan daha fazla birşeydir.
Aziz kardeşim, milliyetçiyim diyeni değil, hakiki milliyetçi olanı,; bende müslümanım diyeni değil, müslüman olanı seçmelisin.
Tarihin şifrelerini çözeni, inançların önündeki engelleri kaldırıp tarihin çöplüğüne atanı ve Ayasofya'nın zincirlerini kıranı seçmelisin.
Ey kardeşim seni "soğan"la imtihan etmeye çalışanlara,14 mayıs da, inandıklarının, vatanın, bayrağın "soğandan" daha kıymetli olduğunu göstermelisin.
Bu seçimi iyi yapamazsan; yapacağın artık bir şey yok. O zaman yapacağın tek şey: seccaden de büzülüp ağlamak.
Ancak şunu bil ki, zamanı geçmiş ağlama sana bir fayda sağlamayacaktır.
Aziz kardeşim kurulan bu kumpası boz ve inancına, istikbaline, vatanına sahip çık.
Aziz kardeşim, unutma: altılı masaya vereceğin her bir oy ihanet kapısının kilidini açan anahtar olacaktır!..
Zinnur ŞİMŞEK