TÜRK DÜNYASI UZMANI PROF. AKPINAR “ORTAK ALFABE BİRLİĞİNİN SON HALKASI”
EĞİTİM
30.12.2024 - 21:31, Güncelleme:
30.12.2024 - 21:31
TÜRK DÜNYASI UZMANI PROF. AKPINAR “ORTAK ALFABE BİRLİĞİNİN SON HALKASI”
TÜRK DÜNYASI UZMANI PROF. AKPINAR
“ORTAK ALFABE BİRLİĞİNİN SON HALKASI”
TÜRK DÜNYASI UZMANI PROF. AKPINAR
“ORTAK ALFABE BİRLİĞİNİN SON HALKASI”
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi tarafından Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nde gerçekleştirilen “Türk Dünyasında Fikir ve İşbirliği” kültür sohbetleri programında konuşan Ege Üniversitesi profesörlerinden Prof. Dr. Yavuz Akpınar, son günlerde sıklıkla konuşulan Türk Dünyasında alfabe tartışmalarına son noktayı koydu.
Türk Dünyası'nın yakından tanıdığı, özellikle İsmail Gaspıralı uzmanı olarak da tanınan Akpınar, demir perdenin dağılmasının ardından bugün gelinen noktanın gecikmiş bir nokta olduğuna değinerek, “Türk Dünyası ile bizim aramızdaki mesafeler geçen otuz yılda bir hayli kapandı. Ancak gerçek bir birlikten fikir birliğini anlamalıyız. Bugün tam olarak bir fikir birliği oluşmuş değil. Ancak geçen yıllarla kıyaslandığında bir hayli yol aldık. Türk Dünyası'yla bizim birlikteliğimiz elbette ki yeni değil. Bu birlikteliğin temellerinin Abdülhamid döneminde atıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun için Abdülhamid, Hilafet makamını kullanarak milli mücadelenin önemli noktalarından olan Üsküdar Özbek Tekkesi şeyhini görevlendirmiştir. Daha sonraki dönemlerde de hac farizası dolayısıyla sağlanan büyük kolaylıklar nedeniyle Türk Dünyası'nın önemli ilim adamlarıyla irtibatlar sağlanmış, ancak araya giren Birinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki Bolşevik İhtilali, bu birlikteliğe sekte vurmuştur. Bugün TİKA gibi kurumlarla oralarda başlayan yakınlaşma, ticari ilişkilerle daha üst seviyeye çıkacaktır” şeklinde konuştu.
Gaspıralı uzmanı olan Prof. Dr. Yavuz Akpınar, ayrıca eğitim yoluyla Türk Dünyası'nın birlik temellerine önemli katkılarda bulunan Gaspıralı'nın açtığı bu yolun bugün daha ilerilere taşınması gerektiğine vurgu yaparak, “Gaspıralı o yıllarda özellikle 'Dilde, işte ve fikirde' birlik üzerinde tahşidatlar yapıyordu. Bugün Türkiye'nin önceliği alfabe olmamalı. Birliğe ticaretle, işle başlamalıyız. Dil birliği, birliğe en uzak noktadır. Bunun anlamı, tüm Türk Dünyası'nın tek bir yazı dili kullanmasıdır. Bunun için belki birkaç kuşak geçmesi gerek. Ortak alfabe, zincirin son halkasıdır. Ama ne hikmetse Türkiye'de ilk halka olarak algılandı. Alfabe şekli bir durumdur. Ondan önce Türk Dünyası tek bir millet olma şuurunu geliştirecek. Yani bir üst kimlik olarak Türklük algılanmalı. Bu üst kimlik etrafında Kazak, Kırgız, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan bu birliği kabul ettiklerinde bir birlik tesisinin yolu açılır” dedi.
Cumartesi sohbetlerinin sonunda konuşan Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi Başkanı A. Levent Ertekin, üniversitelerin dağınık bir vaziyette Türk Dünyası Araştırma Merkezleri yerine, çok daha etkin, konunun uzmanlarından oluşan ülkenin bir veya iki noktasında çalışmaların yürütülmesi gerektiği üzerinde durdu. Ertekin, ayrıca son yıllarda üniversitelerde artan Türk Dünyası öğrenci sayısına dikkat çekerek, devlet olarak bunun teşvik edilmesi için burslarla desteklenmesinin önemine vurgu yaptı.
TÜRK DÜNYASI UZMANI PROF. AKPINAR “ORTAK ALFABE BİRLİĞİNİN SON HALKASI”
TÜRK DÜNYASI UZMANI PROF. AKPINAR
“ORTAK ALFABE BİRLİĞİNİN SON HALKASI”
Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi tarafından Cumhuriyet Eğitim Müzesi'nde gerçekleştirilen “Türk Dünyasında Fikir ve İşbirliği” kültür sohbetleri programında konuşan Ege Üniversitesi profesörlerinden Prof. Dr. Yavuz Akpınar, son günlerde sıklıkla konuşulan Türk Dünyasında alfabe tartışmalarına son noktayı koydu.
Türk Dünyası'nın yakından tanıdığı, özellikle İsmail Gaspıralı uzmanı olarak da tanınan Akpınar, demir perdenin dağılmasının ardından bugün gelinen noktanın gecikmiş bir nokta olduğuna değinerek, “Türk Dünyası ile bizim aramızdaki mesafeler geçen otuz yılda bir hayli kapandı. Ancak gerçek bir birlikten fikir birliğini anlamalıyız. Bugün tam olarak bir fikir birliği oluşmuş değil. Ancak geçen yıllarla kıyaslandığında bir hayli yol aldık. Türk Dünyası'yla bizim birlikteliğimiz elbette ki yeni değil. Bu birlikteliğin temellerinin Abdülhamid döneminde atıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun için Abdülhamid, Hilafet makamını kullanarak milli mücadelenin önemli noktalarından olan Üsküdar Özbek Tekkesi şeyhini görevlendirmiştir. Daha sonraki dönemlerde de hac farizası dolayısıyla sağlanan büyük kolaylıklar nedeniyle Türk Dünyası'nın önemli ilim adamlarıyla irtibatlar sağlanmış, ancak araya giren Birinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki Bolşevik İhtilali, bu birlikteliğe sekte vurmuştur. Bugün TİKA gibi kurumlarla oralarda başlayan yakınlaşma, ticari ilişkilerle daha üst seviyeye çıkacaktır” şeklinde konuştu.
Gaspıralı uzmanı olan Prof. Dr. Yavuz Akpınar, ayrıca eğitim yoluyla Türk Dünyası'nın birlik temellerine önemli katkılarda bulunan Gaspıralı'nın açtığı bu yolun bugün daha ilerilere taşınması gerektiğine vurgu yaparak, “Gaspıralı o yıllarda özellikle 'Dilde, işte ve fikirde' birlik üzerinde tahşidatlar yapıyordu. Bugün Türkiye'nin önceliği alfabe olmamalı. Birliğe ticaretle, işle başlamalıyız. Dil birliği, birliğe en uzak noktadır. Bunun anlamı, tüm Türk Dünyası'nın tek bir yazı dili kullanmasıdır. Bunun için belki birkaç kuşak geçmesi gerek. Ortak alfabe, zincirin son halkasıdır. Ama ne hikmetse Türkiye'de ilk halka olarak algılandı. Alfabe şekli bir durumdur. Ondan önce Türk Dünyası tek bir millet olma şuurunu geliştirecek. Yani bir üst kimlik olarak Türklük algılanmalı. Bu üst kimlik etrafında Kazak, Kırgız, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan bu birliği kabul ettiklerinde bir birlik tesisinin yolu açılır” dedi.
Cumartesi sohbetlerinin sonunda konuşan Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi Başkanı A. Levent Ertekin, üniversitelerin dağınık bir vaziyette Türk Dünyası Araştırma Merkezleri yerine, çok daha etkin, konunun uzmanlarından oluşan ülkenin bir veya iki noktasında çalışmaların yürütülmesi gerektiği üzerinde durdu. Ertekin, ayrıca son yıllarda üniversitelerde artan Türk Dünyası öğrenci sayısına dikkat çekerek, devlet olarak bunun teşvik edilmesi için burslarla desteklenmesinin önemine vurgu yaptı.
İzmir HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.