HAYAT DERSLERİ (23)
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Kâinatın Yaratıcısına iman ve iltica etmek, bu dünyada huzur ve mutluluğun yegâne ve gerçek yoludur. Diğer vasıta ve yollarla elde edilen mutluluklar, geçici ve aldatıcıdır. Çünkü fani, ölümlü ve aciz vasıtalarla elde edilen huzur ve mutluluğun kalıcı ve daimi olacağını söylemek çok temelsiz bir iddiadır ve ancak bir safsatadan ibarettir.<br />
**********<br />
Önemli olan bir husus varsa o da, bir rüya gibi süratle gelip geçen bu dünya hayatında, insanların ölümünün ardından da devam edecek, hayır ve dualarla hatırlatacak bir şeyler yapmak ve faydalı olabilecek bazı eserlere ve hizmetlere imza atmaktır. Allah rızası için çalışan, hayır duaları ve tebessümle hatırlanmak için gayret gösteren insanlar, kendileri için değil, toplum için yaşamak konusunda gayret gösterirler.<br />
**********<br />
İnsanlar farklı zamanlarda, mahiyeti ve şiddeti farklı imtihanlara tabi tutulurlar. Bir imtihan meydanı olan ve ebedi bir hayata hazırlık salonu hükmünde olan bu dünyada yaşamanın gereği budur. İnsanların vazifesi, imtihanın şekli ve şiddeti ne olursa olsun, bundan yüz akıyla ve başarı ile çıkmak için gayret göstermektir.<br />
**********<br />
Allah'ın rızası, en büyük zenginliktir. Allah’ın rızasının insana kazandırdığı manevi varlık ve kalp huzuru, hiçbir dünyevi varlık, menfaat ve teveccüh ile kıyaslanamaz. Sonra insanları memnun etmek ve bunu kalıcı hale getirmek son derece müşküldür. Akıllı olan insanlar, ebedi saadet ve memnuniyeti netice veren Allah rızasını kazanmak için ellerinden gelen bütün gayreti gösterir, hayatlarını bu büyük maksada göre şekillendirirler. Allah’ın rızası, çoğu zaman istenmediği halde halkın rızasını da beraber getirir.<br />
**********<br />
Kâinatın mutlak sahibi ve yaratıcısı olan Rabbimizin izni ve iradesi dışında hiçbir şey meydana gelmez. Böyle bir imana sahip olan bir mümin, Rabbimizin verdiği akıl ve iradesini kullanarak ve bütün sebeplere müracaat ederek vazifesini en iyi şekilde yerine getirmeye gayret gösterir. Daha ötesini de imanının gereği olarak rıza ve kanaat ile karşılar.<br />
**********<br />
Bu inişli çıkışlı dünya hayatında, muhatap olduğumuz ve yüzleştiğimiz bela ve musibetlere karşı, çoğu zaman aciz ve çaresiz bir vaziyete düşüyor, zaman zaman ümitsizlik girdaplarında çırpınıp duruyoruz. Oysa bunlar, sıkıntı ve musibeti artırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Âlemlerin Rabbinin rahmet ve inayetine sığınmaktan başka bir çıkış yolu var mı?<br />
**********<br />
Bu dünyada gönül rahatlığı ve huzur içinde yaşamak ve bazı başarılar elde etmek için gayret göstermek ve çalışmak gerekir. Bütün başarılar, azmin ve çetin bir mücadelenin neticesinde kazanılır. Hiçbir gerçek başarı, çalışmadan ve ter dökmeden elde edilemez.<br />
**********<br />
Kâinat çarkı, mutlak bir kudret ve inayet ile dönmekte, her şey yerinde ve zamanında, en mükemmel bir şekilde yaratılarak canlıların yararına sunulmaktadır. Bu muhteşem nizam milyonlarca yıldır hiçbir kesintiye uğramadan büyük bir intizam içinde devam etmektedir. Rabbimin rahmet ve keremi bir saniye kesilirse, şu kâinat fesada uğrar ve kıyamet kopar.<br />
**********<br />
Sevgi ve muhabbet, Allah’ın insanlara bahşettiği büyük bir lütuf ve keremdir. Bu nimetler verdikçe ve harcandıkça artan ve bereketlenen bir özelliğe sahiptir. Muhabbet meşru dairede kullanıldığı zaman büyük bir mükâfat ve ebedi bir saadete de kapı açabilir.<br />
**********<br />
Aklı başında hiçbir insan, bu geçici ve kararsız dünya hayatını esas maksat yapmaz. Çünkü dünya hayatı esas maksat yapılamayacak kadar geçici, basit bir oyun ve oyalanmaktan ibaret bir rüya gibidir. Hayal kırıklığına uğramamak ve başımızı taşlara vurmamak için, hesabımızı en baştan çok doğru bir şekilde yapmak zorundayız.<br />
**********<br />
Kuvvetli ve sarsılmaz bir imana sahip olmak, bir insanın bu dünyada elde edebileceği en büyük zenginliktir. Meselelerin gerçek mahiyetlerini ve hikmetlerini tam olarak anlamak için, hakiki bir imana sahip olmak gerekir. Bu dünyanın ve bu fani hayatın gerçek değeri ile esas olanın ahiret olduğu ancak bu şekilde anlaşılabilir.<br />
**********<br />
Bazı başarıları ve zaferleri elde etmek için sabırla ve azimle, hiçbir şekilde ümitsizliğe ve yılgınlığa kapılmadan çalışmaya devam etmek gerekir. Ümit ve kararlılıkla çalışmaya devam edenlerin eninde sonunda ulaşacağı nokta, göz kamaştıran ve ruhlara inşirah veren bir zafer olacaktır.<br />
**********<br />
Abdülkadir MENEK</div>
Ekleme
Tarihi: 20 Ağustos 2020 - Perşembe
HAYAT DERSLERİ (23)
<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Kâinatın Yaratıcısına iman ve iltica etmek, bu dünyada huzur ve mutluluğun yegâne ve gerçek yoludur. Diğer vasıta ve yollarla elde edilen mutluluklar, geçici ve aldatıcıdır. Çünkü fani, ölümlü ve aciz vasıtalarla elde edilen huzur ve mutluluğun kalıcı ve daimi olacağını söylemek çok temelsiz bir iddiadır ve ancak bir safsatadan ibarettir.<br />
**********<br />
Önemli olan bir husus varsa o da, bir rüya gibi süratle gelip geçen bu dünya hayatında, insanların ölümünün ardından da devam edecek, hayır ve dualarla hatırlatacak bir şeyler yapmak ve faydalı olabilecek bazı eserlere ve hizmetlere imza atmaktır. Allah rızası için çalışan, hayır duaları ve tebessümle hatırlanmak için gayret gösteren insanlar, kendileri için değil, toplum için yaşamak konusunda gayret gösterirler.<br />
**********<br />
İnsanlar farklı zamanlarda, mahiyeti ve şiddeti farklı imtihanlara tabi tutulurlar. Bir imtihan meydanı olan ve ebedi bir hayata hazırlık salonu hükmünde olan bu dünyada yaşamanın gereği budur. İnsanların vazifesi, imtihanın şekli ve şiddeti ne olursa olsun, bundan yüz akıyla ve başarı ile çıkmak için gayret göstermektir.<br />
**********<br />
Allah'ın rızası, en büyük zenginliktir. Allah’ın rızasının insana kazandırdığı manevi varlık ve kalp huzuru, hiçbir dünyevi varlık, menfaat ve teveccüh ile kıyaslanamaz. Sonra insanları memnun etmek ve bunu kalıcı hale getirmek son derece müşküldür. Akıllı olan insanlar, ebedi saadet ve memnuniyeti netice veren Allah rızasını kazanmak için ellerinden gelen bütün gayreti gösterir, hayatlarını bu büyük maksada göre şekillendirirler. Allah’ın rızası, çoğu zaman istenmediği halde halkın rızasını da beraber getirir.<br />
**********<br />
Kâinatın mutlak sahibi ve yaratıcısı olan Rabbimizin izni ve iradesi dışında hiçbir şey meydana gelmez. Böyle bir imana sahip olan bir mümin, Rabbimizin verdiği akıl ve iradesini kullanarak ve bütün sebeplere müracaat ederek vazifesini en iyi şekilde yerine getirmeye gayret gösterir. Daha ötesini de imanının gereği olarak rıza ve kanaat ile karşılar.<br />
**********<br />
Bu inişli çıkışlı dünya hayatında, muhatap olduğumuz ve yüzleştiğimiz bela ve musibetlere karşı, çoğu zaman aciz ve çaresiz bir vaziyete düşüyor, zaman zaman ümitsizlik girdaplarında çırpınıp duruyoruz. Oysa bunlar, sıkıntı ve musibeti artırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Âlemlerin Rabbinin rahmet ve inayetine sığınmaktan başka bir çıkış yolu var mı?<br />
**********<br />
Bu dünyada gönül rahatlığı ve huzur içinde yaşamak ve bazı başarılar elde etmek için gayret göstermek ve çalışmak gerekir. Bütün başarılar, azmin ve çetin bir mücadelenin neticesinde kazanılır. Hiçbir gerçek başarı, çalışmadan ve ter dökmeden elde edilemez.<br />
**********<br />
Kâinat çarkı, mutlak bir kudret ve inayet ile dönmekte, her şey yerinde ve zamanında, en mükemmel bir şekilde yaratılarak canlıların yararına sunulmaktadır. Bu muhteşem nizam milyonlarca yıldır hiçbir kesintiye uğramadan büyük bir intizam içinde devam etmektedir. Rabbimin rahmet ve keremi bir saniye kesilirse, şu kâinat fesada uğrar ve kıyamet kopar.<br />
**********<br />
Sevgi ve muhabbet, Allah’ın insanlara bahşettiği büyük bir lütuf ve keremdir. Bu nimetler verdikçe ve harcandıkça artan ve bereketlenen bir özelliğe sahiptir. Muhabbet meşru dairede kullanıldığı zaman büyük bir mükâfat ve ebedi bir saadete de kapı açabilir.<br />
**********<br />
Aklı başında hiçbir insan, bu geçici ve kararsız dünya hayatını esas maksat yapmaz. Çünkü dünya hayatı esas maksat yapılamayacak kadar geçici, basit bir oyun ve oyalanmaktan ibaret bir rüya gibidir. Hayal kırıklığına uğramamak ve başımızı taşlara vurmamak için, hesabımızı en baştan çok doğru bir şekilde yapmak zorundayız.<br />
**********<br />
Kuvvetli ve sarsılmaz bir imana sahip olmak, bir insanın bu dünyada elde edebileceği en büyük zenginliktir. Meselelerin gerçek mahiyetlerini ve hikmetlerini tam olarak anlamak için, hakiki bir imana sahip olmak gerekir. Bu dünyanın ve bu fani hayatın gerçek değeri ile esas olanın ahiret olduğu ancak bu şekilde anlaşılabilir.<br />
**********<br />
Bazı başarıları ve zaferleri elde etmek için sabırla ve azimle, hiçbir şekilde ümitsizliğe ve yılgınlığa kapılmadan çalışmaya devam etmek gerekir. Ümit ve kararlılıkla çalışmaya devam edenlerin eninde sonunda ulaşacağı nokta, göz kamaştıran ve ruhlara inşirah veren bir zafer olacaktır.<br />
**********<br />
Abdülkadir MENEK</div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.