Abdulkadir MENEK
Köşe Yazarı
Abdulkadir MENEK
 

SELAHADDİN AKYIL AĞABEY

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bundan beş yıl &ouml;nce bir İzmir seyahatimizde &Uuml;&ccedil;yol semtinde Selahaddin Akyıl Ağabey ile birka&ccedil; sefer g&ouml;r&uuml;şm&uuml;ş ve saatlerce hatıralarını dinlemiştik. Bunları yazmak istediğimi o zamanlar kendisine de ifade etmiş ve onayını almıştım.<br /> Gaziantep&rsquo;li dostumuz Ahmet Aslantaş ile birlikte dinlediğimiz bu hatıraları o zamanlar i&ccedil;in yayınlama fırsatı bulamadım. Bunu tabii ki bir ihmal olarak kabul ediyorum. Bu tarihten sonra ki zamanlarda telefonla da olsa kısa bazı g&ouml;r&uuml;şmelerimiz oldu.<br /> Her fani gibi Selahaddin Abi de bu d&uuml;nyadaki vazifesini tamamlayıp, ebedi &acirc;leme uğurlandı. Uzun ve bereketli bir hayat yaşadı. 1933 yılında Van&rsquo;da d&uuml;nyaya geldi ve seksen yedi yıllık bir hayatın ardından 15 Eyl&uuml;l 2020 tarihinde İzmir&rsquo;de vefat etti.<br /> B&uuml;y&uuml;k, ulvi ve muhteşem bir hizmetin i&ccedil;inde, maddi ve manevi her t&uuml;rl&uuml; fedak&acirc;rlıklarda bulunarak m&uuml;stakim bir hayat yaşamak, &ouml;yle her faniye nasip olabilecek bir mazhariyet değildir.<br /> 1953 yılında Vanlı Molla Hamid abi ile tanışmasından sonra Elh&uuml;ccet&uuml;zzehra ile başlayan Nur yolculuğu, tam altmış yedi yıl s&uuml;rd&uuml;. Bu altmış yedi yıl boyunca, elinden geldiği kadar bu milletin iman ve ahiretine, Risale-i Nurlar ile hizmet etmek sevdasından bir an bile vazge&ccedil;medi.<br /> 1953 yılında Bolu&rsquo;da yaptığı askerlik vazifesini tamamladıktan sonra 1955 yılında memleketine d&ouml;nmeden, terhisten hemen sonra bir tren bileti alarak Isparta&rsquo;ya, &Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman Hazretlerini ziyaret maksadıyla gitti. Fakat bu ilk ziyaretinde &Uuml;stad Isparta&rsquo;da bulunmadığı i&ccedil;in g&ouml;r&uuml;şemedi ve oradan da memleketi Van&rsquo;a gitti.<br /> Van&rsquo;da arkadaşları ile birlikte bir ev kiralayarak burada toplu olarak Risale-i Nur dersleri yapmaya başladılar. Her ge&ccedil;en g&uuml;n daha &ccedil;ok okuma ve daha &ccedil;ok hizmet etme şevki i&ccedil;inde hizmetlere b&uuml;t&uuml;n g&uuml;c&uuml; ile sarılmaya başladı.<br /> Fakat &Uuml;stad&rsquo;ı ziyaret etmek, sohbetinde bulunmak iştiyakı her ge&ccedil;en g&uuml;n artmaya devam ediyordu. 1956 yılında &Uuml;stad&rsquo;ı ziyaret maksadıyla yeniden Isparta&rsquo;ya gitti. R&uuml;st&uuml; Ağabey ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml; ve oraya gelenlerin yardımı ile &Uuml;stad Hazretlerini ziyaret etti.<br /> Van&rsquo;dan gelmiş olmak, muhakkak ki, &Uuml;stad&rsquo;ı o eski Van g&uuml;nlerine, Van Kalesine, &Ccedil;oravanis&rsquo;e, Erek Dağına, Horhor Medresesine, Nurşin Camii&rsquo;ne ve burada yaşanan &ccedil;ok sayıda nurlu hatıraya g&ouml;t&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Fakat burada &ouml;zellikle &Uuml;stad&rsquo;ın &Ccedil;aycı Emin Abi&rsquo;yi sorması ve İran&rsquo;a gitmekten vazge&ccedil;mesini kendisine iletmesini s&ouml;ylemesi &ccedil;ok manidardır.<br /> Kastamonu yılları, o &ccedil;ileli yalnızlık, &Ccedil;aycı Emin&rsquo;in kahramanlık ve fedak&acirc;rlığı, insanların selam vermekten korktuğu &Uuml;stad&rsquo;ın evine her g&uuml;n gelmesi ve hizmetini b&uuml;y&uuml;k bir ihlas ve samimiyet ile g&ouml;rmeye &ccedil;alışması unutulur mu? Selahaddin Abi de Van d&ouml;n&uuml;ş&uuml; &Ccedil;aycı Emin abiyi bulur ve &Uuml;stad&rsquo;ın mesajını iletir. Emin abi de bunun &uuml;zerine İran&rsquo;a gitmekten vaz ge&ccedil;er.<br /> Selahaddin Abi, bu ziyaretten kısa bir s&uuml;re sonra yeniden Isparta&rsquo;ya, &Uuml;stad Hazretlerini ziyarete gitmiş ve bu sefer tam &Uuml;stad Hazretlerini arabasına binip başka bir yere gidecekleri zaman evinin bah&ccedil;esinde g&ouml;rm&uuml;ş. Kısa bir g&ouml;r&uuml;şmenin ardından yeniden Van&rsquo;a d&ouml;nm&uuml;ş.<br /> Selahaddin Akyıl abinin bir başka hatırası da, İlyas Kitap&ccedil;ı&rsquo;dan naklen anlattığı ilgin&ccedil; bir olaydır. 1957 se&ccedil;imlerinde Van&rsquo;da CHP kazanmış ve bu sırada kendisini ziyaret eden Van Gazetesi Sahibi İlyas Kitap&ccedil;ı&rsquo;ya, &Uuml;stad bu durumu naklen, Vanlılardan k&uuml;st&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etmiş. Daha sonra &Uuml;stad aynı sitemini, &Ccedil;aycı Emin Ağabey kendisini ziyaret ettiğinde de tekrarlamış.<br /> Selahaddin Akyıl abinin son ziyareti ise, &Uuml;stad&rsquo;ın vefatından kısa bir s&uuml;re &ouml;nce 1960 yılında Emirdağ&rsquo;da ger&ccedil;ekleşmiş. En uzun sohbeti de burada yapmışlar. B&uuml;t&uuml;n talebelerine selam ve muhabbetlerini g&ouml;ndermiş. &Uuml;stad Hazretleri, Selahaddin Abiye bu g&ouml;r&uuml;şmede şunları s&ouml;ylemiş:<br /> &lsquo;&rsquo;Kar&not;de&not;şim! Risale-i Nur&rsquo;a perde yapmamak i&ccedil;in Al&not;lah be&not;nim sesimi kesti. B&uuml;&not;t&uuml;n m&uuml;ş&not;k&uuml;l&not;le&not;ri Ri&not;sa&not;le-i Nur hal&not;let&not;miş. Bak kar&not;de&not;şim! Şeyh Fe&not;him&rsquo;i ben ya&not;nı&not;ma al&not;mı&not;şım. &Ccedil;ocuk&not;la&not;rı&not;na se&not;l&acirc;m s&ouml;y&not;le, onun i&ccedil;in me&not;rak et&not;me&not;sin&not;ler, ca&not;mi&not;ler&not;de va&not;az&not;lar&not;da Ri&not;sa&not;le-i Nur oku&not;sun&not;lar&rsquo;&rsquo;&nbsp; de&not;di.<br /> O zamanlar Şeyh Fehim&rsquo;in torunu Van m&uuml;f&not;t&uuml;&not;s&uuml;y&not;d&uuml;. Selahaddin Abi, buradan Van&rsquo;a d&ouml;ner. Van M&uuml;ft&uuml;s&uuml;n&uuml; ziyaret eder ve &Uuml;stad&rsquo;ın s&ouml;ylediklerini tebliğ eder. M&uuml;ft&uuml; &lsquo;&rsquo;benim başım &uuml;st&uuml;ne&rsquo;&rsquo; der ve ihtilale kadar Erek Camii&rsquo;nde Risale-i Nur&rsquo;ları okur. &Uuml;stad Hazretleri Selahaddin Abiye,&nbsp; &lsquo;Van&rsquo;a gitmesini, kendisinin de kısa bir s&uuml;re sonra o taraflara geleceğini&rsquo;&rsquo; ifade etmiş. Ger&ccedil;ekten de bir ay kadar sonra &Uuml;stad Urfa&rsquo;ya gelmiş ve orada vefat etmiş.<br /> &Uuml;stad&rsquo;ın vefat haberi telgrafla Van&rsquo;a ulaşınca, buradaki abiler hemen bir araya gelerek bir otob&uuml;s kiralamışlar ve Urfa&rsquo;ya hareket etmişler. Cuma g&uuml;n&uuml;, Cuma namazından sonra defnedilme kararı alınmasına rağmen, izdiham oluşmasından &ccedil;ekinen yetkililerin ricası &uuml;zerine cenaze defin işlemleri erkene alınmış ve Perşembe g&uuml;n&uuml; ikindi namazından sonra ger&ccedil;ekleştirilmiş. Ve defin işleminin son anlarına yetişerek vazifelerini yapmaya &ccedil;alışmışlar.<br /> Selahaddin Akyıl&rsquo;ın yolu bir&ccedil;ok sefer mahkemelere, karakollara ve hapishanelere d&uuml;şm&uuml;ş. &Ccedil;eşitli iftiralara uğramış. Tutuklu olarak aylarca hapishanelerde kalmış. Bu hapishanelerde arkadaşları ile beraber &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k ve &ouml;nemli hizmetlere vesile olmuşlar. Hapishanelerde bu tenvir faaliyetleri neticesinde neredeyse namaz kılmayan kalmamış. Fakat hi&ccedil;bir mahk&ucirc;miyet almadan hepsinden beraat almış.<br /> 1967 yılında Van&rsquo;da yapılan Bedi&uuml;zzaman mevlidinin ardından bir soruşturma a&ccedil;ılır. Bu soruşturma sırasında yaklaşık beş y&uuml;z kişinin ifadesine başvurulur.&nbsp; Seksen bir kişi mahkemeye sevk edilir. Aralarında Selahaddin Akyıl, G&uuml;ltekin Sarıg&uuml;l, Rahmi Erdem, M&uuml;ştak Zernekli ve Erol Kuralkan&rsquo;ın bulunduğu yedi Nur Talebesi tutuklanır ve yedi ay kadar hapiste kalırlar.<br /> Aynı şekilde hapishanede bulunduğu d&ouml;nemlerde, s&uuml;k&ucirc;netin ve huzurun sağlanması, tutuklu ve mahk&ucirc;mların Risale-i Nur derslerini dinlemeleri ve anlamaya gayret g&ouml;stermeleri i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; destekte bulunur ve maddi manevi fedak&acirc;rlıklarda bulunmaktan ka&ccedil;ınmazdı. &Ccedil;ocuklara da Risale okutmak i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli teşviklerde bulunur ve onları &ouml;d&uuml;llendirirdi.<br /> Selahaddin Abinin bir başka &ouml;zelliği de namaza g&ouml;sterdiği b&uuml;y&uuml;k &ouml;zen ve hassasiyetti. Namazları hep vaktinde ve cemaatle kılmaya gayret eder ve tesbihatı da ihmal etmezdi. Bu arada Cevşen okuma konusundaki gayretini de unutmamak gerekir.<br /> 1974 yılında ailece İzmir&rsquo;e taşınan Selahaddin Akyıl, burada ge&ccedil;imini &ouml;zellikle inşaat işlerinden sağlamaya &ccedil;alışıyordu. Oturduğu apartmanda m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar hizmet i&ccedil;in de bir daire ayırma gayretinde bulunuyordu. &Uuml;lkenin bir&ccedil;ok beldesindeki dershanelere &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k desteklerde bulunur,&nbsp; maddi katkılarını m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar hissettirmeden yapar ve İman-Kur&rsquo;an hizmeti i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; fedak&acirc;rlığı g&ouml;stermekten ka&ccedil;ınmazdı.<br /> Oğlu Said Akyıl&rsquo;ın aktardığına g&ouml;re, İzmir&rsquo;e taşındıktan bir m&uuml;ddet sonra bizzat FET&Ouml; Lideri tarafından yapılan davetlere asla iltifat etmemiş, Risale-i Nur hizmetinin tahrif edilmeden ve aslına uygun bir şekilde İzmir&rsquo;de devam etmesi i&ccedil;in &ouml;nemli gayretlerde bulunmuş ve fedak&acirc;rlıklar yapmıştır.<br /> 15 Eyl&uuml;l g&uuml;n&uuml; &Ccedil;amlık&rsquo;ta ebedi &acirc;leme yolcu edilen Selahaddin Akyıl Ağabey&rsquo;e Allah&rsquo;tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyoruz. İnşaallah burada yapılan muhteşem ve fedak&acirc;rca hizmetlerin m&uuml;k&acirc;fatı olarak, başta Peygamber Efendimiz (ASV)&rsquo;in bulunduğu nurani meclislerde ve nurani sohbetler ile ebedi cenneti intizar etmektedir.<br /> &nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Abd&uuml;lkadir MENEK</div>
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2020 - Salı

SELAHADDİN AKYIL AĞABEY

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Bundan beş yıl &ouml;nce bir İzmir seyahatimizde &Uuml;&ccedil;yol semtinde Selahaddin Akyıl Ağabey ile birka&ccedil; sefer g&ouml;r&uuml;şm&uuml;ş ve saatlerce hatıralarını dinlemiştik. Bunları yazmak istediğimi o zamanlar kendisine de ifade etmiş ve onayını almıştım.<br /> Gaziantep&rsquo;li dostumuz Ahmet Aslantaş ile birlikte dinlediğimiz bu hatıraları o zamanlar i&ccedil;in yayınlama fırsatı bulamadım. Bunu tabii ki bir ihmal olarak kabul ediyorum. Bu tarihten sonra ki zamanlarda telefonla da olsa kısa bazı g&ouml;r&uuml;şmelerimiz oldu.<br /> Her fani gibi Selahaddin Abi de bu d&uuml;nyadaki vazifesini tamamlayıp, ebedi &acirc;leme uğurlandı. Uzun ve bereketli bir hayat yaşadı. 1933 yılında Van&rsquo;da d&uuml;nyaya geldi ve seksen yedi yıllık bir hayatın ardından 15 Eyl&uuml;l 2020 tarihinde İzmir&rsquo;de vefat etti.<br /> B&uuml;y&uuml;k, ulvi ve muhteşem bir hizmetin i&ccedil;inde, maddi ve manevi her t&uuml;rl&uuml; fedak&acirc;rlıklarda bulunarak m&uuml;stakim bir hayat yaşamak, &ouml;yle her faniye nasip olabilecek bir mazhariyet değildir.<br /> 1953 yılında Vanlı Molla Hamid abi ile tanışmasından sonra Elh&uuml;ccet&uuml;zzehra ile başlayan Nur yolculuğu, tam altmış yedi yıl s&uuml;rd&uuml;. Bu altmış yedi yıl boyunca, elinden geldiği kadar bu milletin iman ve ahiretine, Risale-i Nurlar ile hizmet etmek sevdasından bir an bile vazge&ccedil;medi.<br /> 1953 yılında Bolu&rsquo;da yaptığı askerlik vazifesini tamamladıktan sonra 1955 yılında memleketine d&ouml;nmeden, terhisten hemen sonra bir tren bileti alarak Isparta&rsquo;ya, &Uuml;stad Bedi&uuml;zzaman Hazretlerini ziyaret maksadıyla gitti. Fakat bu ilk ziyaretinde &Uuml;stad Isparta&rsquo;da bulunmadığı i&ccedil;in g&ouml;r&uuml;şemedi ve oradan da memleketi Van&rsquo;a gitti.<br /> Van&rsquo;da arkadaşları ile birlikte bir ev kiralayarak burada toplu olarak Risale-i Nur dersleri yapmaya başladılar. Her ge&ccedil;en g&uuml;n daha &ccedil;ok okuma ve daha &ccedil;ok hizmet etme şevki i&ccedil;inde hizmetlere b&uuml;t&uuml;n g&uuml;c&uuml; ile sarılmaya başladı.<br /> Fakat &Uuml;stad&rsquo;ı ziyaret etmek, sohbetinde bulunmak iştiyakı her ge&ccedil;en g&uuml;n artmaya devam ediyordu. 1956 yılında &Uuml;stad&rsquo;ı ziyaret maksadıyla yeniden Isparta&rsquo;ya gitti. R&uuml;st&uuml; Ağabey ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml; ve oraya gelenlerin yardımı ile &Uuml;stad Hazretlerini ziyaret etti.<br /> Van&rsquo;dan gelmiş olmak, muhakkak ki, &Uuml;stad&rsquo;ı o eski Van g&uuml;nlerine, Van Kalesine, &Ccedil;oravanis&rsquo;e, Erek Dağına, Horhor Medresesine, Nurşin Camii&rsquo;ne ve burada yaşanan &ccedil;ok sayıda nurlu hatıraya g&ouml;t&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Fakat burada &ouml;zellikle &Uuml;stad&rsquo;ın &Ccedil;aycı Emin Abi&rsquo;yi sorması ve İran&rsquo;a gitmekten vazge&ccedil;mesini kendisine iletmesini s&ouml;ylemesi &ccedil;ok manidardır.<br /> Kastamonu yılları, o &ccedil;ileli yalnızlık, &Ccedil;aycı Emin&rsquo;in kahramanlık ve fedak&acirc;rlığı, insanların selam vermekten korktuğu &Uuml;stad&rsquo;ın evine her g&uuml;n gelmesi ve hizmetini b&uuml;y&uuml;k bir ihlas ve samimiyet ile g&ouml;rmeye &ccedil;alışması unutulur mu? Selahaddin Abi de Van d&ouml;n&uuml;ş&uuml; &Ccedil;aycı Emin abiyi bulur ve &Uuml;stad&rsquo;ın mesajını iletir. Emin abi de bunun &uuml;zerine İran&rsquo;a gitmekten vaz ge&ccedil;er.<br /> Selahaddin Abi, bu ziyaretten kısa bir s&uuml;re sonra yeniden Isparta&rsquo;ya, &Uuml;stad Hazretlerini ziyarete gitmiş ve bu sefer tam &Uuml;stad Hazretlerini arabasına binip başka bir yere gidecekleri zaman evinin bah&ccedil;esinde g&ouml;rm&uuml;ş. Kısa bir g&ouml;r&uuml;şmenin ardından yeniden Van&rsquo;a d&ouml;nm&uuml;ş.<br /> Selahaddin Akyıl abinin bir başka hatırası da, İlyas Kitap&ccedil;ı&rsquo;dan naklen anlattığı ilgin&ccedil; bir olaydır. 1957 se&ccedil;imlerinde Van&rsquo;da CHP kazanmış ve bu sırada kendisini ziyaret eden Van Gazetesi Sahibi İlyas Kitap&ccedil;ı&rsquo;ya, &Uuml;stad bu durumu naklen, Vanlılardan k&uuml;st&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etmiş. Daha sonra &Uuml;stad aynı sitemini, &Ccedil;aycı Emin Ağabey kendisini ziyaret ettiğinde de tekrarlamış.<br /> Selahaddin Akyıl abinin son ziyareti ise, &Uuml;stad&rsquo;ın vefatından kısa bir s&uuml;re &ouml;nce 1960 yılında Emirdağ&rsquo;da ger&ccedil;ekleşmiş. En uzun sohbeti de burada yapmışlar. B&uuml;t&uuml;n talebelerine selam ve muhabbetlerini g&ouml;ndermiş. &Uuml;stad Hazretleri, Selahaddin Abiye bu g&ouml;r&uuml;şmede şunları s&ouml;ylemiş:<br /> &lsquo;&rsquo;Kar&not;de&not;şim! Risale-i Nur&rsquo;a perde yapmamak i&ccedil;in Al&not;lah be&not;nim sesimi kesti. B&uuml;&not;t&uuml;n m&uuml;ş&not;k&uuml;l&not;le&not;ri Ri&not;sa&not;le-i Nur hal&not;let&not;miş. Bak kar&not;de&not;şim! Şeyh Fe&not;him&rsquo;i ben ya&not;nı&not;ma al&not;mı&not;şım. &Ccedil;ocuk&not;la&not;rı&not;na se&not;l&acirc;m s&ouml;y&not;le, onun i&ccedil;in me&not;rak et&not;me&not;sin&not;ler, ca&not;mi&not;ler&not;de va&not;az&not;lar&not;da Ri&not;sa&not;le-i Nur oku&not;sun&not;lar&rsquo;&rsquo;&nbsp; de&not;di.<br /> O zamanlar Şeyh Fehim&rsquo;in torunu Van m&uuml;f&not;t&uuml;&not;s&uuml;y&not;d&uuml;. Selahaddin Abi, buradan Van&rsquo;a d&ouml;ner. Van M&uuml;ft&uuml;s&uuml;n&uuml; ziyaret eder ve &Uuml;stad&rsquo;ın s&ouml;ylediklerini tebliğ eder. M&uuml;ft&uuml; &lsquo;&rsquo;benim başım &uuml;st&uuml;ne&rsquo;&rsquo; der ve ihtilale kadar Erek Camii&rsquo;nde Risale-i Nur&rsquo;ları okur. &Uuml;stad Hazretleri Selahaddin Abiye,&nbsp; &lsquo;Van&rsquo;a gitmesini, kendisinin de kısa bir s&uuml;re sonra o taraflara geleceğini&rsquo;&rsquo; ifade etmiş. Ger&ccedil;ekten de bir ay kadar sonra &Uuml;stad Urfa&rsquo;ya gelmiş ve orada vefat etmiş.<br /> &Uuml;stad&rsquo;ın vefat haberi telgrafla Van&rsquo;a ulaşınca, buradaki abiler hemen bir araya gelerek bir otob&uuml;s kiralamışlar ve Urfa&rsquo;ya hareket etmişler. Cuma g&uuml;n&uuml;, Cuma namazından sonra defnedilme kararı alınmasına rağmen, izdiham oluşmasından &ccedil;ekinen yetkililerin ricası &uuml;zerine cenaze defin işlemleri erkene alınmış ve Perşembe g&uuml;n&uuml; ikindi namazından sonra ger&ccedil;ekleştirilmiş. Ve defin işleminin son anlarına yetişerek vazifelerini yapmaya &ccedil;alışmışlar.<br /> Selahaddin Akyıl&rsquo;ın yolu bir&ccedil;ok sefer mahkemelere, karakollara ve hapishanelere d&uuml;şm&uuml;ş. &Ccedil;eşitli iftiralara uğramış. Tutuklu olarak aylarca hapishanelerde kalmış. Bu hapishanelerde arkadaşları ile beraber &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k ve &ouml;nemli hizmetlere vesile olmuşlar. Hapishanelerde bu tenvir faaliyetleri neticesinde neredeyse namaz kılmayan kalmamış. Fakat hi&ccedil;bir mahk&ucirc;miyet almadan hepsinden beraat almış.<br /> 1967 yılında Van&rsquo;da yapılan Bedi&uuml;zzaman mevlidinin ardından bir soruşturma a&ccedil;ılır. Bu soruşturma sırasında yaklaşık beş y&uuml;z kişinin ifadesine başvurulur.&nbsp; Seksen bir kişi mahkemeye sevk edilir. Aralarında Selahaddin Akyıl, G&uuml;ltekin Sarıg&uuml;l, Rahmi Erdem, M&uuml;ştak Zernekli ve Erol Kuralkan&rsquo;ın bulunduğu yedi Nur Talebesi tutuklanır ve yedi ay kadar hapiste kalırlar.<br /> Aynı şekilde hapishanede bulunduğu d&ouml;nemlerde, s&uuml;k&ucirc;netin ve huzurun sağlanması, tutuklu ve mahk&ucirc;mların Risale-i Nur derslerini dinlemeleri ve anlamaya gayret g&ouml;stermeleri i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; destekte bulunur ve maddi manevi fedak&acirc;rlıklarda bulunmaktan ka&ccedil;ınmazdı. &Ccedil;ocuklara da Risale okutmak i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli teşviklerde bulunur ve onları &ouml;d&uuml;llendirirdi.<br /> Selahaddin Abinin bir başka &ouml;zelliği de namaza g&ouml;sterdiği b&uuml;y&uuml;k &ouml;zen ve hassasiyetti. Namazları hep vaktinde ve cemaatle kılmaya gayret eder ve tesbihatı da ihmal etmezdi. Bu arada Cevşen okuma konusundaki gayretini de unutmamak gerekir.<br /> 1974 yılında ailece İzmir&rsquo;e taşınan Selahaddin Akyıl, burada ge&ccedil;imini &ouml;zellikle inşaat işlerinden sağlamaya &ccedil;alışıyordu. Oturduğu apartmanda m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar hizmet i&ccedil;in de bir daire ayırma gayretinde bulunuyordu. &Uuml;lkenin bir&ccedil;ok beldesindeki dershanelere &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k desteklerde bulunur,&nbsp; maddi katkılarını m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar hissettirmeden yapar ve İman-Kur&rsquo;an hizmeti i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; fedak&acirc;rlığı g&ouml;stermekten ka&ccedil;ınmazdı.<br /> Oğlu Said Akyıl&rsquo;ın aktardığına g&ouml;re, İzmir&rsquo;e taşındıktan bir m&uuml;ddet sonra bizzat FET&Ouml; Lideri tarafından yapılan davetlere asla iltifat etmemiş, Risale-i Nur hizmetinin tahrif edilmeden ve aslına uygun bir şekilde İzmir&rsquo;de devam etmesi i&ccedil;in &ouml;nemli gayretlerde bulunmuş ve fedak&acirc;rlıklar yapmıştır.<br /> 15 Eyl&uuml;l g&uuml;n&uuml; &Ccedil;amlık&rsquo;ta ebedi &acirc;leme yolcu edilen Selahaddin Akyıl Ağabey&rsquo;e Allah&rsquo;tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyoruz. İnşaallah burada yapılan muhteşem ve fedak&acirc;rca hizmetlerin m&uuml;k&acirc;fatı olarak, başta Peygamber Efendimiz (ASV)&rsquo;in bulunduğu nurani meclislerde ve nurani sohbetler ile ebedi cenneti intizar etmektedir.<br /> &nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Abd&uuml;lkadir MENEK</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.