"Ayakkabılarını Çıkar..."
"Ayakkabılarını Çıkar..."
Şu an saat 20.39 Hem okuyorum, hem de yazıyorum yaşadıklarımı. Okudum, gezdim, gördüm, etkilendim. Bazen sevindim, bazen de üzüldüm yaşadıklarımdan. Kutsal yerlerimiz kutsal ama bizler sanırım kutsallardan habersiziz. Kutsallık, Kutsal Yaratan Adına Kutsal. Biz ise nefsimizin, şeytanın ve kötülerin tuzaklarına düşüp, onların adımlarını takip ediyoruz bazen. Kendimize yazık ediyoruz, kendimize zulüm ediyoruz.
Ayakkabılar yerde gezer, ayakkabılar her yere girer, ayakkabılar her yere, her şeye basabilir. Dolayısıyla dış yüzü kirlenir. Necaset bulaşabilir. İçini temiz tutabilirsin, ama dış yüzünü asla. Dış yüzü ıslanırsa, toz, toprak, çamur olur necaset karışır.
Cenaze namazındayız caminin bahçesinde. İmam efendi tekbir almadan önce bir kaç kelam ediyor ölümle ilgili. Helallik alıyor orada bulunanlardan, "Nasıl tanırsınız" diye soruyor, birazdan cenaze namazını kılacağız. Baktım bazıları ayakkabılarını çıkarıp, ayakkabıların üstüne basıyor. Yani dış kısmına. Ayakkabının necaset bulaşma ihtimali yüksek olan yerine çoraplarıyla basıyor. Çıplak ayağıyla basıyor. Varın siz düşünün. “Ayakkabılarını çıkarma amca” diyemedim. Çünkü, bir değil bir çok kişi öyle yapmıştı.
Çocuklarının Türkçe konuşmasını öğrenmeleri için yardım isteyen bir ailenin evine gittim. Ders için evlerine girerken ayakkabılarımı çıkarmak istediğimde, "Ayakkabılarınızı çıkarmayın, böyle durabilirsiniz evin içinde” dediklerinde,”Namaz kılınan yerde ayakkabıyla duramam. Evlerimiz kutsaldır. Ayakkabılarımı çıkarmalıyım" dedim.
Kâbe'de tavaf edilirken ayakkabılar, terlikler çıkarılır, Sa'y ederken bile ayakkabılar giyilmez. Temiz, kutsal yerlerimiz. Temiz tutmalı, kirletmemeliyiz. Camilerimiz de Kâbe hükmünde. Temiz tutmalı, kirletmemeli. Kirletenler uyarılmalı. Çocuklarımıza kutsal yerlerimizin kutsallığı öğretilmeli elbette, değil mi.
İlim öğrenilen yerlere de ayakkabılarla girilmese iyi olur. Okullarımız, Kur'an Kurslarımız, etüt salonlarımız, kütüphanelerimiz ilim öğrenilen mühim yerler. Ayakkabılar sınıflarda kokar, ayakkabılar mikrop taşır, ayakkabılar ses çıkarır, hele hele topuklu ise, tTak tak tak tak” diye. Koridorlarda görmeseniz bile kimin gidip geldiğini bilirsiniz, dikkatiniz dağılır, sinir olursunuz, onun düşüncesiz, saygısız tavrından. İlim öğrenmek ibadettir. İbadeti ifsat edebilir. Kütüphanelerde bile mümkün olsa da ayakkabısız girilse. "Ayakkabılarını çıkar..." uyarısı buralar için de uygulanabilir.
Hamamlara girerken bile ayakkabılar çıkarılır, dolaba yerleştirilir. Ayaklara terlik giyilir ki, ne yerdeki ayağına bulaşsın, ne de ayağındaki yere bulaşsın. Mantar hastalıkları bulaşıcıdır bildiğiniz gibi. Temizliğe, hijyene çok dikkat etmek gerekir. İslam, Kur'an temizliğe büyük önem vermektedir. İçi, ruhu, İslam’la, Kur’an’la temizlenmeyenin, dış dünyayı temiz tutması mümkün değildir.
Yerlere atılan şeyler hayatımızı, yaşamımızı büyük ölçüde tehdit ediyor. Denizleri, sahilleri, piknik alanlarını kirletenler medeni mi sizce. Halbuki çocuklarımıza temizlik ruhunu aşılamak için, “Açık alanlarda kendi atıklarımızı poşete toplama etkinliği” belki de çocuklarımızda kalıcı, güzel düşünceler, olumlu alışkanlıklar, temizlik anlayışı aşılanabilir, babalar, anneler, ailelerce birlikte.
Hazreti Ömer'in Müslüman olmasına vesile olan Sure, Allah AZZE ve CELLE'nin Kur'anı Kerimde TA-HA SURESİ,
Bismillahirrahmanirrahim
اِنّ۪ٓي اَنَا۬ رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَۚ اِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۜ
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.”
"Allah Teâlâ, Hz. Mûsâ’ya mukaddes Tuvâ vâdîsinde “Ayakkabılarını çıkar!” diye emretti. Çünkü, orası Hak Teâlâ’nın huzûru, yaygısıydı ve oraya ayakkabıyla basılması uygun değildi. Ayrıca orada yalınayak yürümek, tevâzû ve edeb yönünden en münâsip olanıydı. Bu sebepledir ki, ümmet-i Muhammed’in seçkinlerinden Bişr-i Hafî ve benzeri kişiler, yalınayak yürümüşlerdir. Selef-i sâlihîn de, Kâbe’yi yalınayak tavâf ederlerdi." Bu bilgi alıntıdır
Ayet, bize, kendimizi ve çevremizi, kutsal yerlerimizi temiz tutmamızı emrettiğine apaçık delil değil mi. DÜNYA TEMİZLİK GÜNÜ Müslüman için her gün, her beş vakit namazla birlikte, her anımızı, içimizi dışımızı yemiz tutmadır, diyoruz.
DÜNYA TEMİZLİK GÜNLERİMİZİ KUTLARIZ.
Ahmet AYDIN
Ekleme
Tarihi: 18 Eylül 2022 - Pazar
"Ayakkabılarını Çıkar..."
"Ayakkabılarını Çıkar..."
Şu an saat 20.39 Hem okuyorum, hem de yazıyorum yaşadıklarımı. Okudum, gezdim, gördüm, etkilendim. Bazen sevindim, bazen de üzüldüm yaşadıklarımdan. Kutsal yerlerimiz kutsal ama bizler sanırım kutsallardan habersiziz. Kutsallık, Kutsal Yaratan Adına Kutsal. Biz ise nefsimizin, şeytanın ve kötülerin tuzaklarına düşüp, onların adımlarını takip ediyoruz bazen. Kendimize yazık ediyoruz, kendimize zulüm ediyoruz.
Ayakkabılar yerde gezer, ayakkabılar her yere girer, ayakkabılar her yere, her şeye basabilir. Dolayısıyla dış yüzü kirlenir. Necaset bulaşabilir. İçini temiz tutabilirsin, ama dış yüzünü asla. Dış yüzü ıslanırsa, toz, toprak, çamur olur necaset karışır.
Cenaze namazındayız caminin bahçesinde. İmam efendi tekbir almadan önce bir kaç kelam ediyor ölümle ilgili. Helallik alıyor orada bulunanlardan, "Nasıl tanırsınız" diye soruyor, birazdan cenaze namazını kılacağız. Baktım bazıları ayakkabılarını çıkarıp, ayakkabıların üstüne basıyor. Yani dış kısmına. Ayakkabının necaset bulaşma ihtimali yüksek olan yerine çoraplarıyla basıyor. Çıplak ayağıyla basıyor. Varın siz düşünün. “Ayakkabılarını çıkarma amca” diyemedim. Çünkü, bir değil bir çok kişi öyle yapmıştı.
Çocuklarının Türkçe konuşmasını öğrenmeleri için yardım isteyen bir ailenin evine gittim. Ders için evlerine girerken ayakkabılarımı çıkarmak istediğimde, "Ayakkabılarınızı çıkarmayın, böyle durabilirsiniz evin içinde” dediklerinde,”Namaz kılınan yerde ayakkabıyla duramam. Evlerimiz kutsaldır. Ayakkabılarımı çıkarmalıyım" dedim.
Kâbe'de tavaf edilirken ayakkabılar, terlikler çıkarılır, Sa'y ederken bile ayakkabılar giyilmez. Temiz, kutsal yerlerimiz. Temiz tutmalı, kirletmemeliyiz. Camilerimiz de Kâbe hükmünde. Temiz tutmalı, kirletmemeli. Kirletenler uyarılmalı. Çocuklarımıza kutsal yerlerimizin kutsallığı öğretilmeli elbette, değil mi.
İlim öğrenilen yerlere de ayakkabılarla girilmese iyi olur. Okullarımız, Kur'an Kurslarımız, etüt salonlarımız, kütüphanelerimiz ilim öğrenilen mühim yerler. Ayakkabılar sınıflarda kokar, ayakkabılar mikrop taşır, ayakkabılar ses çıkarır, hele hele topuklu ise, tTak tak tak tak” diye. Koridorlarda görmeseniz bile kimin gidip geldiğini bilirsiniz, dikkatiniz dağılır, sinir olursunuz, onun düşüncesiz, saygısız tavrından. İlim öğrenmek ibadettir. İbadeti ifsat edebilir. Kütüphanelerde bile mümkün olsa da ayakkabısız girilse. "Ayakkabılarını çıkar..." uyarısı buralar için de uygulanabilir.
Hamamlara girerken bile ayakkabılar çıkarılır, dolaba yerleştirilir. Ayaklara terlik giyilir ki, ne yerdeki ayağına bulaşsın, ne de ayağındaki yere bulaşsın. Mantar hastalıkları bulaşıcıdır bildiğiniz gibi. Temizliğe, hijyene çok dikkat etmek gerekir. İslam, Kur'an temizliğe büyük önem vermektedir. İçi, ruhu, İslam’la, Kur’an’la temizlenmeyenin, dış dünyayı temiz tutması mümkün değildir.
Yerlere atılan şeyler hayatımızı, yaşamımızı büyük ölçüde tehdit ediyor. Denizleri, sahilleri, piknik alanlarını kirletenler medeni mi sizce. Halbuki çocuklarımıza temizlik ruhunu aşılamak için, “Açık alanlarda kendi atıklarımızı poşete toplama etkinliği” belki de çocuklarımızda kalıcı, güzel düşünceler, olumlu alışkanlıklar, temizlik anlayışı aşılanabilir, babalar, anneler, ailelerce birlikte.
Hazreti Ömer'in Müslüman olmasına vesile olan Sure, Allah AZZE ve CELLE'nin Kur'anı Kerimde TA-HA SURESİ,
Bismillahirrahmanirrahim
اِنّ۪ٓي اَنَا۬ رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَۚ اِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۜ
“Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.”
"Allah Teâlâ, Hz. Mûsâ’ya mukaddes Tuvâ vâdîsinde “Ayakkabılarını çıkar!” diye emretti. Çünkü, orası Hak Teâlâ’nın huzûru, yaygısıydı ve oraya ayakkabıyla basılması uygun değildi. Ayrıca orada yalınayak yürümek, tevâzû ve edeb yönünden en münâsip olanıydı. Bu sebepledir ki, ümmet-i Muhammed’in seçkinlerinden Bişr-i Hafî ve benzeri kişiler, yalınayak yürümüşlerdir. Selef-i sâlihîn de, Kâbe’yi yalınayak tavâf ederlerdi." Bu bilgi alıntıdır
Ayet, bize, kendimizi ve çevremizi, kutsal yerlerimizi temiz tutmamızı emrettiğine apaçık delil değil mi. DÜNYA TEMİZLİK GÜNÜ Müslüman için her gün, her beş vakit namazla birlikte, her anımızı, içimizi dışımızı yemiz tutmadır, diyoruz.
DÜNYA TEMİZLİK GÜNLERİMİZİ KUTLARIZ.
Ahmet AYDIN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.