Kardeşlik Ayetleri
Kardeşlik Ayetleri
Bugün Cuma.
Saat 09.00, Kâbe'ye geldik otobüslerle, tavaf yapalım, Cuma namazını KÂBE'de kılıp, huzuru kalp ile kaldığımız otele dönelim niyetiyle.
Kabe'nin tavaf edilen zemin alanı tıklım tıklım dolmuş. Görevli polisler bizi namaz kılınan dış bölümlere yönlendirdiler. Üst kata çıktık, dolu, bir üst kat yine dolu, en son kata çıktık. Biraz seyrekti. Kendimize güneş olmayan gölge bir yer bulup oturduk.
Tenleri rengarenk, boyları uzunlu kısalı, elbiseleri rengarenk, beyaz entari giyenler pırıl pırıl, bembeyaz, dünyanın her bölgesinden koşarak CİĞERİ yanıklar gelmiş Allah AZZE ve CELLE'nin evine, misafir olmaya, ibadet etmeye, arınmaya.
Allahümme Salli alâ Seyyidinâ Muhammed'in ve alâ Âli Seyyidinâ ve Nebiyyina Muhammed.
Kimi Kur'an okuyor, kimi namazda, kimi tefekkürde. Sağındaki, solundaki, arkasındaki, önündeki ile kimi sohbet ediyor, yanındaki insanlarla konuşabilmeye çalışıyor ama konuşmak için burada YÜREK istenmiyor, burada DİL isteniyor. CİĞER de para etmiyor.
Çünkü hepsi müslüman, hepsi Allah AZZE ve CELLE için kardeş olmuş. Bir birinden çekineceği, korkacağı bir durum yok. Ama insanlar yine de bir birine yabancı. Aynı DİL'i konuşanlar konuşup anlaşıyor. Lâkin bazıları var ki, çıt ses yok. İletişim sıfır.
Sağımdakinin biri Mısırlı, diğeri Bangledeşli. Solumdaki Suriyeli, diğeri Sûdanlı, önümüzdeki Hintli. Endonezyalı, Iraklı, Özbek, Türkiye'den var. Afganistan, Pakistan, Tunus, Libyalısı var, İran, Irak, Türkmenler, Kürtler, Türkler aynı safta, aynı kıyam, kıraat, rukû, secde, teşehhüt ve selamdayız.
Bir görseydiniz o birlik, kardeşlik, beraberliği. Afrikadan gelenler var, Asya, Amerika, Avusturalya, dünyanın her yanından.
Arapçayı bilen Cezayirli ve Mısırlılarla hemen iletişimi kurduk. Bangladeşli ile zar zor konuştuk. Çünkü arapça değil, ingilizce biliyor.
-"Fransızca var mı" dedi Cezayirli olan,
-"NO, NO, Hayır, yok" dedik. Fakat Türklerle tanışmayı, sohbet etmeyi çok istiyorlar hissi uyandı bende. Ya memleketlerine davet ediyorlar bizi veya geleceğim Türkiye'ye diyorlar.
Özellikle İstanbul'a gelen arkadaşları İstanbul'un güzelliğini anlata anlata bitirememişler.
Yanımdakilerle hemen diyalog kurdum. Tanıştım. Allah, Muhammed, Kuran dedik, Kardaş dedik, kaynaştık. Sağ yanımda oturan Bangladeşli kardeş Kehf Suresini sesli okudu, dinledim. İki sayfasını da ben okudum o dinledi. Hucurat suresini okudum, Cezayirli kardeş beni dinledi. 10.ayete gelmiştim ki gözümün içine baktı, ayeti tekrar tekrar okudum.
Bismillahirrahmanirrahim
اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ۟
"Müminler ancak kardeştirler, onun için kardeşlerinizin aralarını düzeltin ve Allah´tan korkun ki, rahmete layık olasınız!"
Devam ediyorum:
Bismillahirrahmanirrahim
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثٰى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوباً وَقَـبَٓائِلَ لِتَعَارَفُواۜ اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ خَب۪يرٌ
"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık.
Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır."
Ayetini okuyorum, yine durup, tekrar aldım. Beni yanlış okudum diye bakmıyor gözlerimin içine, tüm müslümanlara "ALLAH AZZE ve CELLE İÇİN KARDEŞLİK AYETLERİ"olduğuna bakıyor ve gülümsüyor. Sağolası var olası, sayıları da kendileri de bereketli olası diyoruz.
Burada şu konuyu da arz etmek istiyorum. KÂBE etrafı muazzam ve mükemmel düzenleniyor, genişletiliyor.
Hizmet eden, emeği geçenlerden Allah'ım AZZE VE CELLE razı ol.
Genişletilen yerlerdeki abdestlikler, lavabolar, wc'ler son model. Hizmet süper. Yorulmuyorsunuz, yürüyen merdivenler 24 saat çalışıyor bütün katlara.
Yaptıkları her şey bizim güvenli bir şekilde HAC ibadetini yapabilmemiz için. Tekrar teşekkür ediyoruz emeği geçenlere diyoruz.
Ahmet AYDIN
Ekleme
Tarihi: 22 Temmuz 2022 - Cuma
Kardeşlik Ayetleri
Kardeşlik Ayetleri
Bugün Cuma.
Saat 09.00, Kâbe'ye geldik otobüslerle, tavaf yapalım, Cuma namazını KÂBE'de kılıp, huzuru kalp ile kaldığımız otele dönelim niyetiyle.
Kabe'nin tavaf edilen zemin alanı tıklım tıklım dolmuş. Görevli polisler bizi namaz kılınan dış bölümlere yönlendirdiler. Üst kata çıktık, dolu, bir üst kat yine dolu, en son kata çıktık. Biraz seyrekti. Kendimize güneş olmayan gölge bir yer bulup oturduk.
Tenleri rengarenk, boyları uzunlu kısalı, elbiseleri rengarenk, beyaz entari giyenler pırıl pırıl, bembeyaz, dünyanın her bölgesinden koşarak CİĞERİ yanıklar gelmiş Allah AZZE ve CELLE'nin evine, misafir olmaya, ibadet etmeye, arınmaya.
Allahümme Salli alâ Seyyidinâ Muhammed'in ve alâ Âli Seyyidinâ ve Nebiyyina Muhammed.
Kimi Kur'an okuyor, kimi namazda, kimi tefekkürde. Sağındaki, solundaki, arkasındaki, önündeki ile kimi sohbet ediyor, yanındaki insanlarla konuşabilmeye çalışıyor ama konuşmak için burada YÜREK istenmiyor, burada DİL isteniyor. CİĞER de para etmiyor.
Çünkü hepsi müslüman, hepsi Allah AZZE ve CELLE için kardeş olmuş. Bir birinden çekineceği, korkacağı bir durum yok. Ama insanlar yine de bir birine yabancı. Aynı DİL'i konuşanlar konuşup anlaşıyor. Lâkin bazıları var ki, çıt ses yok. İletişim sıfır.
Sağımdakinin biri Mısırlı, diğeri Bangledeşli. Solumdaki Suriyeli, diğeri Sûdanlı, önümüzdeki Hintli. Endonezyalı, Iraklı, Özbek, Türkiye'den var. Afganistan, Pakistan, Tunus, Libyalısı var, İran, Irak, Türkmenler, Kürtler, Türkler aynı safta, aynı kıyam, kıraat, rukû, secde, teşehhüt ve selamdayız.
Bir görseydiniz o birlik, kardeşlik, beraberliği. Afrikadan gelenler var, Asya, Amerika, Avusturalya, dünyanın her yanından.
Arapçayı bilen Cezayirli ve Mısırlılarla hemen iletişimi kurduk. Bangladeşli ile zar zor konuştuk. Çünkü arapça değil, ingilizce biliyor.
-"Fransızca var mı" dedi Cezayirli olan,
-"NO, NO, Hayır, yok" dedik. Fakat Türklerle tanışmayı, sohbet etmeyi çok istiyorlar hissi uyandı bende. Ya memleketlerine davet ediyorlar bizi veya geleceğim Türkiye'ye diyorlar.
Özellikle İstanbul'a gelen arkadaşları İstanbul'un güzelliğini anlata anlata bitirememişler.
Yanımdakilerle hemen diyalog kurdum. Tanıştım. Allah, Muhammed, Kuran dedik, Kardaş dedik, kaynaştık. Sağ yanımda oturan Bangladeşli kardeş Kehf Suresini sesli okudu, dinledim. İki sayfasını da ben okudum o dinledi. Hucurat suresini okudum, Cezayirli kardeş beni dinledi. 10.ayete gelmiştim ki gözümün içine baktı, ayeti tekrar tekrar okudum.
Bismillahirrahmanirrahim
اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ۟
"Müminler ancak kardeştirler, onun için kardeşlerinizin aralarını düzeltin ve Allah´tan korkun ki, rahmete layık olasınız!"
Devam ediyorum:
Bismillahirrahmanirrahim
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثٰى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوباً وَقَـبَٓائِلَ لِتَعَارَفُواۜ اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ خَب۪يرٌ
"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık.
Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır."
Ayetini okuyorum, yine durup, tekrar aldım. Beni yanlış okudum diye bakmıyor gözlerimin içine, tüm müslümanlara "ALLAH AZZE ve CELLE İÇİN KARDEŞLİK AYETLERİ"olduğuna bakıyor ve gülümsüyor. Sağolası var olası, sayıları da kendileri de bereketli olası diyoruz.
Burada şu konuyu da arz etmek istiyorum. KÂBE etrafı muazzam ve mükemmel düzenleniyor, genişletiliyor.
Hizmet eden, emeği geçenlerden Allah'ım AZZE VE CELLE razı ol.
Genişletilen yerlerdeki abdestlikler, lavabolar, wc'ler son model. Hizmet süper. Yorulmuyorsunuz, yürüyen merdivenler 24 saat çalışıyor bütün katlara.
Yaptıkları her şey bizim güvenli bir şekilde HAC ibadetini yapabilmemiz için. Tekrar teşekkür ediyoruz emeği geçenlere diyoruz.
Ahmet AYDIN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.