Ahmet Sağlam
Köşe Yazarı
Ahmet Sağlam
 

KİM ŞÜKÜR ETSİN?

KİM ŞÜKÜR ETSİN? Öncelikle şükür nedir? Şükrün değeri nedir? Şükür, Allah Celle Celaluhu'ya boyun eğmektir. Değeri ve önemi, örneklerle açıklanabilir. İmanımız, sağlığımız, rızkımız vb. her şey mevcut; ancak şükür edilmezse iman, sağlık, varlık her şey elinden alınır veya ahiretini tarumar eder. Değeri buradan anlaşılabilir. Güzel bir söz ekleyelim: “Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm. Ta ki, sokakta ayakları olmayan bir adamı görene kadar.” Şükür ile ilgili ayet ve hadislere bakalım, ibret alalım. Sadece okuyup geçmeyelim, üzerinde tefekkür edelim. BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Fatır Suresi, 34. ayet: "Derler ki: 'Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamd olsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.'" Yasin Suresi, 35. ayet: "Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?" Yasin Suresi, 73. ayet: "Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır. Yine de şükretmeyecekler mi?" Zümer Suresi, 7. ayet: "Eğer inkar edecek olursanız, artık şüphesiz Allah size karşı hiçbir ihtiyacı olmayandır ve O, kulları için inkara rıza göstermez. Ve eğer şükrederseniz, sizin (yararınız) için ondan razı olur. Hiçbir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz, böylece yaptıklarınızı size haber verecektir. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı olanı bilendir." Zümer Suresi, 66. ayet: "Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol." Mü'min Suresi, 61. ayet: "Allah, kendisinde sükun bulmanız için geceyi, aydınlık olarak da gündüzü sizin için var etti. Şüphesiz Allah, insanlara karşı (sınırsız) bir fazl sahibidir. Ancak insanların çoğu şükretmiyorlar." Şura Suresi, 23. ayet: "İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: 'Ben buna karşılık, yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum.' Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir." Şura Suresi, 33. ayet: "Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır." Casiye Suresi, 12. ayet: "Allah; Kendi emriyle gemilerin akıp gitmesini ve O'nun fazlından aramanız için denizi boyun eğdirdi. Umulur ki şükredersiniz." Ahkaf Suresi, 15. ayet: "Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yaşına ulaşınca, dedi ki: 'Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve Senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben Müslümanlardanım.'" Kamer Suresi, 35. ayet: "Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz." Vakıa Suresi, 70. ayet: "Eğer dilemiş olsaydık, onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi?" Mülk Suresi, 23. ayet: "De ki: 'Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?'" İnsan Suresi, 2. ayet: "Şüphesiz Biz insanı, karmaşık bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık." İnsan Suresi, 3. ayet: "Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör." HADİS Ebû Hüreyre (r.a.)’den; Resûlullah (s.a.s.) buyurdu: “(Dünyalıkta) sizden aşağı olana bakınız! (Yoksa) sizden yüksek olana bakmayınız! Zira size lâyık olan, sizin üzerinizdeki Allah’ın nimetini hor görmemenizdir.” (Tirmizî, Kıyamet, 58, IV, 666) Ebû Yahyâ Suheyb İbni Sinân radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mü’minin durumu gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64) Ebû Saîd Sa’d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anhümâ’dan nakledildiğine göre, Medineli müslümanlardan bir kısmı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den bir şeyler istediler. O da verdi. Sonra yine istediler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, elindekiler bitinceye kadar verdi. Verebileceği şeyler tükenince onlara şöyle hitap etti: “Yanımda bir şeyler olsaydı, onları sizden esirgemez, verirdim. Kim dilenmekten çekinir, iffetli davranırsa, Allah onun iffetini artırır. Kim tok gözlü olmak isterse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır. Kim de sabretmeye gayret ederse, Allah ona sabır verir. Hiçbir kimseye, sabırdan daha hayırlı ve büyük bir lütufta bulunulmamıştır.” (Buhârî, Zekât 50, Müslim, Zekât 124. Tirmizî, Birr 77) Ebû Hüreyre (r.a.)’den; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: – Şu kelimeleri, onlar ile amel etmek veya onlar ile amel edecek olana öğretmek için benden kim almak (öğrenmek) ister? Bunun üzerine; – Ben, Yâ Resûlullah, dedim. Resûlullah elimden tutarak beş şeyi saydı ve buyurdu ki: – Haramdan sakın! İnsanların en çok ibâdet edeni olursun. Allâhu Teâlâ’nın sana ayırdığına râzı ol! İnsanların en zengini olursun. Komşuna iyilik et! (Gerçek) Mü’min olursun. Kendin için sevdiğini, insanlar için de sev! (Hakiki) Müslüman olursun. Çok gülme! Çünkü fazla gülmek, kalbi öldürür. (Tirmizî, Zühd, 2, IV, 551) DUA İLE KALIN, HOŞÇA KALIN. AHMET SAĞLAM
Ekleme Tarihi: 06 Ocak 2025 - Pazartesi

KİM ŞÜKÜR ETSİN?

KİM ŞÜKÜR ETSİN? Öncelikle şükür nedir? Şükrün değeri nedir? Şükür, Allah Celle Celaluhu'ya boyun eğmektir. Değeri ve önemi, örneklerle açıklanabilir. İmanımız, sağlığımız, rızkımız vb. her şey mevcut; ancak şükür edilmezse iman, sağlık, varlık her şey elinden alınır veya ahiretini tarumar eder. Değeri buradan anlaşılabilir. Güzel bir söz ekleyelim: “Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm. Ta ki, sokakta ayakları olmayan bir adamı görene kadar.” Şükür ile ilgili ayet ve hadislere bakalım, ibret alalım. Sadece okuyup geçmeyelim, üzerinde tefekkür edelim. BİSMİLLÂHİRRAHMÂNİRRAHÎM Fatır Suresi, 34. ayet: "Derler ki: 'Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamd olsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.'" Yasin Suresi, 35. ayet: "Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?" Yasin Suresi, 73. ayet: "Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır. Yine de şükretmeyecekler mi?" Zümer Suresi, 7. ayet: "Eğer inkar edecek olursanız, artık şüphesiz Allah size karşı hiçbir ihtiyacı olmayandır ve O, kulları için inkara rıza göstermez. Ve eğer şükrederseniz, sizin (yararınız) için ondan razı olur. Hiçbir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz, böylece yaptıklarınızı size haber verecektir. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı olanı bilendir." Zümer Suresi, 66. ayet: "Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol." Mü'min Suresi, 61. ayet: "Allah, kendisinde sükun bulmanız için geceyi, aydınlık olarak da gündüzü sizin için var etti. Şüphesiz Allah, insanlara karşı (sınırsız) bir fazl sahibidir. Ancak insanların çoğu şükretmiyorlar." Şura Suresi, 23. ayet: "İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: 'Ben buna karşılık, yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum.' Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir." Şura Suresi, 33. ayet: "Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır." Casiye Suresi, 12. ayet: "Allah; Kendi emriyle gemilerin akıp gitmesini ve O'nun fazlından aramanız için denizi boyun eğdirdi. Umulur ki şükredersiniz." Ahkaf Suresi, 15. ayet: "Biz insana, 'anne ve babasına' iyilikle davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Onun (hamilelikte) taşınması ve sütten kesilmesi, otuz aydır. Nihayet güçlü (erginlik) çağına erip kırk yaşına ulaşınca, dedi ki: 'Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve Senin razı olacağın salih bir amelde bulunmamı bana ilham et; benim için soyumda salahı ver. Gerçekten ben tevbe edip Sana yöneldim ve gerçekten ben Müslümanlardanım.'" Kamer Suresi, 35. ayet: "Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz." Vakıa Suresi, 70. ayet: "Eğer dilemiş olsaydık, onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi?" Mülk Suresi, 23. ayet: "De ki: 'Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?'" İnsan Suresi, 2. ayet: "Şüphesiz Biz insanı, karmaşık bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık." İnsan Suresi, 3. ayet: "Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör." HADİS Ebû Hüreyre (r.a.)’den; Resûlullah (s.a.s.) buyurdu: “(Dünyalıkta) sizden aşağı olana bakınız! (Yoksa) sizden yüksek olana bakmayınız! Zira size lâyık olan, sizin üzerinizdeki Allah’ın nimetini hor görmemenizdir.” (Tirmizî, Kıyamet, 58, IV, 666) Ebû Yahyâ Suheyb İbni Sinân radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mü’minin durumu gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64) Ebû Saîd Sa’d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anhümâ’dan nakledildiğine göre, Medineli müslümanlardan bir kısmı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den bir şeyler istediler. O da verdi. Sonra yine istediler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, elindekiler bitinceye kadar verdi. Verebileceği şeyler tükenince onlara şöyle hitap etti: “Yanımda bir şeyler olsaydı, onları sizden esirgemez, verirdim. Kim dilenmekten çekinir, iffetli davranırsa, Allah onun iffetini artırır. Kim tok gözlü olmak isterse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır. Kim de sabretmeye gayret ederse, Allah ona sabır verir. Hiçbir kimseye, sabırdan daha hayırlı ve büyük bir lütufta bulunulmamıştır.” (Buhârî, Zekât 50, Müslim, Zekât 124. Tirmizî, Birr 77) Ebû Hüreyre (r.a.)’den; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: – Şu kelimeleri, onlar ile amel etmek veya onlar ile amel edecek olana öğretmek için benden kim almak (öğrenmek) ister? Bunun üzerine; – Ben, Yâ Resûlullah, dedim. Resûlullah elimden tutarak beş şeyi saydı ve buyurdu ki: – Haramdan sakın! İnsanların en çok ibâdet edeni olursun. Allâhu Teâlâ’nın sana ayırdığına râzı ol! İnsanların en zengini olursun. Komşuna iyilik et! (Gerçek) Mü’min olursun. Kendin için sevdiğini, insanlar için de sev! (Hakiki) Müslüman olursun. Çok gülme! Çünkü fazla gülmek, kalbi öldürür. (Tirmizî, Zühd, 2, IV, 551) DUA İLE KALIN, HOŞÇA KALIN. AHMET SAĞLAM
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.