''TABİAT ANA VE İLKBAHAR''
<p> Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan tarımdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür. Yurdumuzun en önemli geçim kaynağıdır.</p>
<p> Sevgili okurlar, yüksek bölgelerde ve dağlık yörelerde kış bütün şiddetiyle devam ederken, sahil kesiminde, ovalarda artık yavaş yavaş ilkbahar kendini göstermeye başlıyor. Açan kır çiçekleri, meyve ağaçlarının tomurcukları ve tüm tabiat hayata “merhaba” diyor..Günümüzde ekosistemi, “belli bir alan veya ortamda yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlılar ile, bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütün” olarak tanımlıyoruz.. İlkbahar… Ölümün ardındaki diriliş… Uyanış ve yeniden doğuş… Zorluktan sonra gelen kolaylık, temizlenmek, tazelenmektir… Yaşanılası en güzel mevsimdir bahar. Evet, mevsim bahar… Bir halı seriliyor yeryüzüne, yeşilin en güzel tonundan… En güzel ziynetlerini takınmış bir gelin edasında tabiat. En renkli entarilerini giymiş ağaçlar. Güneşin ılık nefesini hissederek açan güllerin asaletine meftun oluyor insan. Doğada bir renk cümbüşü yaşanıyor adeta. Bazen süratli, bazen de ağır ağır elçilik ediyor yağmur, yer ile gök arasında. Çiçekler raks ederek kucaklıyor yağmurun her bir damlasını. Şiir gibi kâinat… Okunması akıcı bir kitap gibi…Keyif veriyor bahar. Tarifi imkânsız bir tat bırakıyor insanın dimağında. Hele de köyde yaşıyorsanız lezzetinden geçilmez baharın. Doğanın muhteşem uyanışına bizzat tanıklık etmek ayrı bir haz verir.</p>
<p> Çiçeklerin kokuları beni hiç rahatsız etmez, aksine çok mutlu eder. Bir başka güzellikte havanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olmasıdır. Serin diyebiliriz kısaca. Çocukluğumda ekin tarlasının içinde sırt üstü uzanıp rüzgarın yüzüme vurmasını ve masmavi gökyüzünü izlemeyi çok severdim. O kadar ki neredeyse her gün bunu yapardım. Ekinler büyüyüp başak vermeye başlayana kadar. Çiçeklerin kokuları beni hiç rahatsız etmez, aksine çok mutlu eder. Bir başka güzellikte havanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olmasıdır. Tabiatın yeniden diriltilmesidir ilkbahar, cenabı Allah ne güzel bir düzen kurmuş. Yunus 24. Ayette Yüce Allah Şöyle buyuruyor; Dünya hayatının misâli şudur: Bir yağmur, onu gökten indiririz. İnsanların ve hayvanların yiyip istifade ettikleri yeryüzü bitkileri o yağmuru emerek boy atıp gürleşir, sarmaş dolaş olur. Derken yeryüzü bütün takılarını takınıp, rengârenk süslenerek olanca güzelliğiyle göz kamaştırır hâle gelir. Orayı ekip biçenler bütün bunların kendi güçlerinin eseri olduğuna ve artık onun ürünlerini toplama zamanı geldiğine inandıkları sırada, bir gece vakti veya gündüz oraya azap emrimiz gelir; sanki dün orada hiçbir şey yokmuş gibi, her şeyi kökünden biçiveririz. İşte, sistemlice düşünüp ibret alacak kimseler için âyetleri böyle ayrıntılarıyla açıklıyoruz.</p>
<p> Allah'a emanet olun, Hoşça kalın...</p>
<p> <br />
Aydın Benli</p>
<p> Siyaset Bilimci. Araştırmacı Yazar</p>
Ekleme
Tarihi: 01 Mart 2021 - Pazartesi
''TABİAT ANA VE İLKBAHAR''
<p> Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan tarımdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür. Yurdumuzun en önemli geçim kaynağıdır.</p>
<p> Sevgili okurlar, yüksek bölgelerde ve dağlık yörelerde kış bütün şiddetiyle devam ederken, sahil kesiminde, ovalarda artık yavaş yavaş ilkbahar kendini göstermeye başlıyor. Açan kır çiçekleri, meyve ağaçlarının tomurcukları ve tüm tabiat hayata “merhaba” diyor..Günümüzde ekosistemi, “belli bir alan veya ortamda yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlılar ile, bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütün” olarak tanımlıyoruz.. İlkbahar… Ölümün ardındaki diriliş… Uyanış ve yeniden doğuş… Zorluktan sonra gelen kolaylık, temizlenmek, tazelenmektir… Yaşanılası en güzel mevsimdir bahar. Evet, mevsim bahar… Bir halı seriliyor yeryüzüne, yeşilin en güzel tonundan… En güzel ziynetlerini takınmış bir gelin edasında tabiat. En renkli entarilerini giymiş ağaçlar. Güneşin ılık nefesini hissederek açan güllerin asaletine meftun oluyor insan. Doğada bir renk cümbüşü yaşanıyor adeta. Bazen süratli, bazen de ağır ağır elçilik ediyor yağmur, yer ile gök arasında. Çiçekler raks ederek kucaklıyor yağmurun her bir damlasını. Şiir gibi kâinat… Okunması akıcı bir kitap gibi…Keyif veriyor bahar. Tarifi imkânsız bir tat bırakıyor insanın dimağında. Hele de köyde yaşıyorsanız lezzetinden geçilmez baharın. Doğanın muhteşem uyanışına bizzat tanıklık etmek ayrı bir haz verir.</p>
<p> Çiçeklerin kokuları beni hiç rahatsız etmez, aksine çok mutlu eder. Bir başka güzellikte havanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olmasıdır. Serin diyebiliriz kısaca. Çocukluğumda ekin tarlasının içinde sırt üstü uzanıp rüzgarın yüzüme vurmasını ve masmavi gökyüzünü izlemeyi çok severdim. O kadar ki neredeyse her gün bunu yapardım. Ekinler büyüyüp başak vermeye başlayana kadar. Çiçeklerin kokuları beni hiç rahatsız etmez, aksine çok mutlu eder. Bir başka güzellikte havanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olmasıdır. Tabiatın yeniden diriltilmesidir ilkbahar, cenabı Allah ne güzel bir düzen kurmuş. Yunus 24. Ayette Yüce Allah Şöyle buyuruyor; Dünya hayatının misâli şudur: Bir yağmur, onu gökten indiririz. İnsanların ve hayvanların yiyip istifade ettikleri yeryüzü bitkileri o yağmuru emerek boy atıp gürleşir, sarmaş dolaş olur. Derken yeryüzü bütün takılarını takınıp, rengârenk süslenerek olanca güzelliğiyle göz kamaştırır hâle gelir. Orayı ekip biçenler bütün bunların kendi güçlerinin eseri olduğuna ve artık onun ürünlerini toplama zamanı geldiğine inandıkları sırada, bir gece vakti veya gündüz oraya azap emrimiz gelir; sanki dün orada hiçbir şey yokmuş gibi, her şeyi kökünden biçiveririz. İşte, sistemlice düşünüp ibret alacak kimseler için âyetleri böyle ayrıntılarıyla açıklıyoruz.</p>
<p> Allah'a emanet olun, Hoşça kalın...</p>
<p> <br />
Aydın Benli</p>
<p> Siyaset Bilimci. Araştırmacı Yazar</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.