ZAFERE DEĞİL SEFERE ODAKLANMIŞ CESUR BİR YÜREK…
<p>Yıl 1998...<br />
Hava soğuk, soğuk olmasına da yürekler olabildiğinden daha da sıcak hem de sımsıcak… On yedi yaşında vatan millet aşkıyla kavrulan taze bir yürek var ortada, üstü çizilmemiş, içi doldurulmamış.</p>
<p>On yedi yaşında...<br />
Boş tertemiz bir sayfa… <br />
Yalnız bir yürek tek kalmış, kimsesiz, garip, vakur bir yürek, serçe kalbi gibi titrek titrek atan…</p>
<p>Siyaha beyaz demeyen, yoksula yok demeyen, yalnız kalmayı göze alabilen, eğilmeyen, bükülmeyen, zafere değil sefere odaklanmış cesur bir yürek… </p>
<p>Çirkefi, haramı, bilmeyen dağların özgürlüğünü taşıyan, umutlarını beslemiş, gözyaşlarını kendi silmiş, baharı kendi içinde taşıyan ilkbaharı ilk defa yaşayan, ikinci baharı bilmeyen bir çiçek var. Gözyaşları ile kendi kendini sulamış büyütmüş Selvi boylu al yazmalı vatansever bir yürek… </p>
<p>Yaş on yedi, hayat güzel bir o kadar da zor ve hayat mücadelesi ağır, hayat mücadelesi ağır ağır olmasına da mangal gibi bir yürek var ortada deli bir çağ süren 17 yaş… </p>
<p>Günler geçiyor, okulun delikanlısı elinde tesbihiyle okulun, yurdun koridorlarında cesur ve keskin bakışlarıyla, ülkücü bıyıklarını kıvıra kıvıra kendinden emin olta atıyor. Beyaz bembeyaz ütülü gömleğiyle, geriye doğru taradığı simsiyah parlak saçlarıyla yanında üç beş sağlam arkadaşlarıyla gönüllü nöbette… <br />
REİS!!! dediler döndü baktı: </p>
<p>Reis... reis... reis...<br />
Yok böyle bir hava: Ben gidiyorum kendimden ve ben gidiyorum kendimden. Reis gidiyor, benim yürekten kan gidiyor. Adalet Reisti. Bir şey vardı beni çeken, bir şey vardı. Tutsana beni yakalasana bırakma Reis…</p>
<p>Mazlumların sesi oldun, gözlerin binlerce yıllar öncesinden gelmiş bakıyor. Avucunda etrafına dağıttığın merhametin etrafına saçılışını görüyorum. Bu dava başka bu damarlarda dolaşan kan başka, bu adanmışlık başka, bu sadakat başka. </p>
<p>Bu davanın gönüllü çobanıyım ben bu dava bitmez, bu aşk tüm aşklardan başka ve üstün vatan aşkı, vatan aşkın yoksa boş bomboş bir karton koliden değersizsin bunu bil. </p>
<p>Şiirler aşkı ne yazmış bilmem ama aşk vatandır, millettir, birliktir, beraberliktir. Kör olsun gözler, sağır olsun kulaklar, lâl olsun diller vatan, millet, bayrak aşkını bilmiyorsa…</p>
<p>Hiçbir şey için geç değil, hele hele de vatan için hiçbir şey geç değildir. Vatan aşkının olduğu yerde ben varım, Reis var… Kimseler yok… Kolay değil bir dava bu sonu olmayan, bitmeyen tükenmeyen bir dava… Nasıl bir dua, nasıl bir hikmet bilmem Reis, yürekten kan gidiyor. </p>
<p>Sen gidiyorsun her şey gidiyor. Millet gidiyor. Yağmalanmış yüreğime bir huzur gelir, bir adalet gelir. Reis; sen yürü arkana bakma, ben de yürüyeceğim, bakmıyorum arkama. </p>
<p>Çatlayan gönüllerin ettiği dualarla yürü, kaybettiğimiz inci mercanları toplayarak yürü. <br />
Keşke bir gölge gibi yanında yürüseydim. Bana zindan düştü. Bana zindandan kurtuluş düştü, tut elimden Reis…</p>
<p>BEDRİYE ÇAMBEL</p>
Ekleme
Tarihi: 17 Ekim 2020 - Cumartesi
ZAFERE DEĞİL SEFERE ODAKLANMIŞ CESUR BİR YÜREK…
<p>Yıl 1998...<br />
Hava soğuk, soğuk olmasına da yürekler olabildiğinden daha da sıcak hem de sımsıcak… On yedi yaşında vatan millet aşkıyla kavrulan taze bir yürek var ortada, üstü çizilmemiş, içi doldurulmamış.</p>
<p>On yedi yaşında...<br />
Boş tertemiz bir sayfa… <br />
Yalnız bir yürek tek kalmış, kimsesiz, garip, vakur bir yürek, serçe kalbi gibi titrek titrek atan…</p>
<p>Siyaha beyaz demeyen, yoksula yok demeyen, yalnız kalmayı göze alabilen, eğilmeyen, bükülmeyen, zafere değil sefere odaklanmış cesur bir yürek… </p>
<p>Çirkefi, haramı, bilmeyen dağların özgürlüğünü taşıyan, umutlarını beslemiş, gözyaşlarını kendi silmiş, baharı kendi içinde taşıyan ilkbaharı ilk defa yaşayan, ikinci baharı bilmeyen bir çiçek var. Gözyaşları ile kendi kendini sulamış büyütmüş Selvi boylu al yazmalı vatansever bir yürek… </p>
<p>Yaş on yedi, hayat güzel bir o kadar da zor ve hayat mücadelesi ağır, hayat mücadelesi ağır ağır olmasına da mangal gibi bir yürek var ortada deli bir çağ süren 17 yaş… </p>
<p>Günler geçiyor, okulun delikanlısı elinde tesbihiyle okulun, yurdun koridorlarında cesur ve keskin bakışlarıyla, ülkücü bıyıklarını kıvıra kıvıra kendinden emin olta atıyor. Beyaz bembeyaz ütülü gömleğiyle, geriye doğru taradığı simsiyah parlak saçlarıyla yanında üç beş sağlam arkadaşlarıyla gönüllü nöbette… <br />
REİS!!! dediler döndü baktı: </p>
<p>Reis... reis... reis...<br />
Yok böyle bir hava: Ben gidiyorum kendimden ve ben gidiyorum kendimden. Reis gidiyor, benim yürekten kan gidiyor. Adalet Reisti. Bir şey vardı beni çeken, bir şey vardı. Tutsana beni yakalasana bırakma Reis…</p>
<p>Mazlumların sesi oldun, gözlerin binlerce yıllar öncesinden gelmiş bakıyor. Avucunda etrafına dağıttığın merhametin etrafına saçılışını görüyorum. Bu dava başka bu damarlarda dolaşan kan başka, bu adanmışlık başka, bu sadakat başka. </p>
<p>Bu davanın gönüllü çobanıyım ben bu dava bitmez, bu aşk tüm aşklardan başka ve üstün vatan aşkı, vatan aşkın yoksa boş bomboş bir karton koliden değersizsin bunu bil. </p>
<p>Şiirler aşkı ne yazmış bilmem ama aşk vatandır, millettir, birliktir, beraberliktir. Kör olsun gözler, sağır olsun kulaklar, lâl olsun diller vatan, millet, bayrak aşkını bilmiyorsa…</p>
<p>Hiçbir şey için geç değil, hele hele de vatan için hiçbir şey geç değildir. Vatan aşkının olduğu yerde ben varım, Reis var… Kimseler yok… Kolay değil bir dava bu sonu olmayan, bitmeyen tükenmeyen bir dava… Nasıl bir dua, nasıl bir hikmet bilmem Reis, yürekten kan gidiyor. </p>
<p>Sen gidiyorsun her şey gidiyor. Millet gidiyor. Yağmalanmış yüreğime bir huzur gelir, bir adalet gelir. Reis; sen yürü arkana bakma, ben de yürüyeceğim, bakmıyorum arkama. </p>
<p>Çatlayan gönüllerin ettiği dualarla yürü, kaybettiğimiz inci mercanları toplayarak yürü. <br />
Keşke bir gölge gibi yanında yürüseydim. Bana zindan düştü. Bana zindandan kurtuluş düştü, tut elimden Reis…</p>
<p>BEDRİYE ÇAMBEL</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.