Cevahir AYDIN
Köşe Yazarı
Cevahir AYDIN
 

GÜNLE VEDALAŞMAK - 1

GÜNLE VEDALAŞMAK - 1 İlk şok 04:17 - 7.7 Uyan Çocuklara Sarıl Birlikte İstiğfar Et ve Kelime-i Şehadet Getir ... İkinci Deprem 6.4 Çocukları Kucakla Bina Dışına Çık ... Kar, Yağmur ve Soğuk Altı Şiddetinde Artçılar Yaşlı teyzelerin mütevekkil zikirleri Çocukların ilk kez tanıştığı ilâhi ikaz.. Senin zannettiğin her şeyi bir kenara bırakarak, Onlardan ve nefes alacağın havaya engel olan her şeyden kaçmak.. … Sıradan diye hayıflanılan günler Deprem bölgesinde sıradanlaşamayan artçılar vesilesiyle sürekli teyakkuzda olmak Uykuların bölünmesi, uyuyamama, yarınlara dair ölüm soğukluğu, herkesin başının çaresine baktığına, en yakınını bırakıp kaçışlara şahit olmak Her büyük artçıyla bunları tekrar be tekrar yaşamak.. Elhamdülillahi ale külli hâl ... İlk baktığın İlk gördüğün İlk duyduğun İlk söylediğin şey.. Sahi ötelere dair inanç ve teslimiyet yoklaması olabilir miydi, öz benliğini tanıman için kendinle ani yüzleşmek olabilir miydi? Senin ötelere sundukların, Ötelerde senin önüne koyulacaklar nasıl da gözünün önünden bir şerit gibi geldi geçti değil mi? Hayatta kalanlarımız için; aramızdaki yaşlılar, mazlumlar ve sabiiler hürmetine bu kadarla denenmiş, ciddi ikaz edilmiş olabilir miydik! Külliyet kesbeden amellerde daha hassas yaşanması ve dikkatli olunması hatırlatılmış olabilir miydi? Zira ölümün olduğu yerde her şey yarımdı, tam olan diyara eksiksiz hazırlanma ikazı yapılmış olabilir miydi? … Hayatın röntgenini çektirir deprem. Hazırlığının, liyakatinin, hem hayata hem ötelere dair hayat koordinasyonunun röntgenini çekersin. Fert olarak da toplum olarak da bunun imtihanını verirsin. Alınmadan, gücenmeden onarılmak için samimane tavsiyeleri dinler çeki düzen verirsin. Her ikazla varoluş gayelerine uygunluk testine sokarsın kendini. Amel ve icraatlarının ağır enkaz altında kalmadan, bilmem kaç şiddetindeki imtihanlarla ve artçı yoklamalarla dimdik ayakta kalabilmek için İhlas ve Samimiyet malzemelerini bol kullanmak gerektiğini yakinen öğrenirsin. Sarsıntılarda sendelememek için sünnetullaha riayet eder, koyduğu kanunlara ama'sız fakat'sız teslimiyet gösterirsen rıza yoluna ulaşılmış olunacağını idrak edersin. … Toplumsal imtihanın olduğu yerde bireysel olarak lutfedileni kendimize yakıştıramamak olağan bir durum. Fakat ayakta olanların, yakınlarını veya imkânlarını kaybedenlere karşı sorumluluğu gereği, kendisini suçlamadan ihtiyaç duyanlara kol kanat germesi günümüzün bir kulluk görevi olsa gerek. Kendini suçlamak, yediğini içtiğini yakıştıramamak, sıcak yatağına yatarken ar duymak.. Çocuğunu severken; çocuğunu, anne babasını kaybedenleri anımsayıp hicap duymak.. Anormal bir durum içinde, normal olan duygular bunlar. Rabbim sükûnetini lutfetsin, hem arza hem kalplerimize.. … Vefat edenlere Allah’tan rahmet dilerken, hayatta kalanlara yaşadıkları ani kayıpları ve şok halini atlatabilmeleri için dayanışma imtihanı başlıyor şimdi. Depremi bizzat yaşayanlar açısından ruhsal olarak yas dönemi olacak elbet. Sağlıklı olan bu zaten Etten kemikteniz, ruh taşıyoruz. Omuz da verecek, omuzlara da yaslanacağız. Ağlayacağız da üzüleceğiz de.. Sevdiğini kaybedenin kalbinde hüzün, gözünde yaş olur. Nitekim Sevgili Peygamberimiz de henüz bebek olan oğlu İbrahim’i kaybettiğinde gözyaşı dökmüştür. Ama ölümün ibret dolu gerçekliğiyle karşılaştığı o anda Peygamber Efendimizin dilinden şu sözler dökülmüştür: “Göz yaşarır, kalp mahzun olur. Fakat biz Rabbimizin razı olacağı şeylerden başkasını söylemeyiz. Vallahi, Ey İbrâhim, biz senin ölümünden dolayı gerçekten üzgünüz.” Kalan ömrümüz geçen ömrümüzden hayırlı ve bereketli olsun duasıyla selam ve muhabbetle. Cevâhir Aydın / Küçük AYDIN
Ekleme Tarihi: 03 Mart 2023 - Cuma

GÜNLE VEDALAŞMAK - 1

GÜNLE VEDALAŞMAK - 1 İlk şok 04:17 - 7.7 Uyan Çocuklara Sarıl Birlikte İstiğfar Et ve Kelime-i Şehadet Getir ... İkinci Deprem 6.4 Çocukları Kucakla Bina Dışına Çık ... Kar, Yağmur ve Soğuk Altı Şiddetinde Artçılar Yaşlı teyzelerin mütevekkil zikirleri Çocukların ilk kez tanıştığı ilâhi ikaz.. Senin zannettiğin her şeyi bir kenara bırakarak, Onlardan ve nefes alacağın havaya engel olan her şeyden kaçmak.. … Sıradan diye hayıflanılan günler Deprem bölgesinde sıradanlaşamayan artçılar vesilesiyle sürekli teyakkuzda olmak Uykuların bölünmesi, uyuyamama, yarınlara dair ölüm soğukluğu, herkesin başının çaresine baktığına, en yakınını bırakıp kaçışlara şahit olmak Her büyük artçıyla bunları tekrar be tekrar yaşamak.. Elhamdülillahi ale külli hâl ... İlk baktığın İlk gördüğün İlk duyduğun İlk söylediğin şey.. Sahi ötelere dair inanç ve teslimiyet yoklaması olabilir miydi, öz benliğini tanıman için kendinle ani yüzleşmek olabilir miydi? Senin ötelere sundukların, Ötelerde senin önüne koyulacaklar nasıl da gözünün önünden bir şerit gibi geldi geçti değil mi? Hayatta kalanlarımız için; aramızdaki yaşlılar, mazlumlar ve sabiiler hürmetine bu kadarla denenmiş, ciddi ikaz edilmiş olabilir miydik! Külliyet kesbeden amellerde daha hassas yaşanması ve dikkatli olunması hatırlatılmış olabilir miydi? Zira ölümün olduğu yerde her şey yarımdı, tam olan diyara eksiksiz hazırlanma ikazı yapılmış olabilir miydi? … Hayatın röntgenini çektirir deprem. Hazırlığının, liyakatinin, hem hayata hem ötelere dair hayat koordinasyonunun röntgenini çekersin. Fert olarak da toplum olarak da bunun imtihanını verirsin. Alınmadan, gücenmeden onarılmak için samimane tavsiyeleri dinler çeki düzen verirsin. Her ikazla varoluş gayelerine uygunluk testine sokarsın kendini. Amel ve icraatlarının ağır enkaz altında kalmadan, bilmem kaç şiddetindeki imtihanlarla ve artçı yoklamalarla dimdik ayakta kalabilmek için İhlas ve Samimiyet malzemelerini bol kullanmak gerektiğini yakinen öğrenirsin. Sarsıntılarda sendelememek için sünnetullaha riayet eder, koyduğu kanunlara ama'sız fakat'sız teslimiyet gösterirsen rıza yoluna ulaşılmış olunacağını idrak edersin. … Toplumsal imtihanın olduğu yerde bireysel olarak lutfedileni kendimize yakıştıramamak olağan bir durum. Fakat ayakta olanların, yakınlarını veya imkânlarını kaybedenlere karşı sorumluluğu gereği, kendisini suçlamadan ihtiyaç duyanlara kol kanat germesi günümüzün bir kulluk görevi olsa gerek. Kendini suçlamak, yediğini içtiğini yakıştıramamak, sıcak yatağına yatarken ar duymak.. Çocuğunu severken; çocuğunu, anne babasını kaybedenleri anımsayıp hicap duymak.. Anormal bir durum içinde, normal olan duygular bunlar. Rabbim sükûnetini lutfetsin, hem arza hem kalplerimize.. … Vefat edenlere Allah’tan rahmet dilerken, hayatta kalanlara yaşadıkları ani kayıpları ve şok halini atlatabilmeleri için dayanışma imtihanı başlıyor şimdi. Depremi bizzat yaşayanlar açısından ruhsal olarak yas dönemi olacak elbet. Sağlıklı olan bu zaten Etten kemikteniz, ruh taşıyoruz. Omuz da verecek, omuzlara da yaslanacağız. Ağlayacağız da üzüleceğiz de.. Sevdiğini kaybedenin kalbinde hüzün, gözünde yaş olur. Nitekim Sevgili Peygamberimiz de henüz bebek olan oğlu İbrahim’i kaybettiğinde gözyaşı dökmüştür. Ama ölümün ibret dolu gerçekliğiyle karşılaştığı o anda Peygamber Efendimizin dilinden şu sözler dökülmüştür: “Göz yaşarır, kalp mahzun olur. Fakat biz Rabbimizin razı olacağı şeylerden başkasını söylemeyiz. Vallahi, Ey İbrâhim, biz senin ölümünden dolayı gerçekten üzgünüz.” Kalan ömrümüz geçen ömrümüzden hayırlı ve bereketli olsun duasıyla selam ve muhabbetle. Cevâhir Aydın / Küçük AYDIN
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.