Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Çalışma İlişkilerinde Yeni Dönem

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Korona vir&uuml;s&uuml; salgınından sonra b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada k&ouml;kl&uuml; değişiklikler meydana geldi. Eğitim okullarda değil artık evlerde veriliyor. Bir &ccedil;ok şirket &ccedil;alışanların işlerini evden yapmasını istiyor. Otomasyon ve uzaktan &ccedil;alışma neredeyse d&uuml;nyanın b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerinde uygulanmaya başladı.<br /> Bu durumu 2015 yılında yazmış olduğum &ldquo;Kapitalizm Sonrası D&ouml;nem; Malikiyet ve Serbestiyet Devri&rdquo; başlıklı doktora &ccedil;alışmasında dile getirmiştim. &Ccedil;alışmam İstanbul &Uuml;niversitesinde oybirliği ile kabul edilmişti. 2017 Yılında da bu &ccedil;alışmayı kitap olarak yayınlamak nasip oldu.<br /> Yapmış olduğum bu &ccedil;alışma, Bedi&uuml;zzaman Said Nursi&rsquo;nin Mektubat isimli eserinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Said Nursi, bu eserinde bir gelecek tasavvurunda bulunarak insanlığın &ldquo;Malikiyet ve Serbestiyet Devri&rdquo; adını verdiği yeni bir d&ouml;nemden bahsetmektedir.<br /> Bu d&ouml;nemin en &ouml;nemli &ouml;zelliği &ldquo;&uuml;cretli&rdquo; sistemin sona erecek olması ve yerine &ouml;zel m&uuml;lkiyetin daha yaygınlaşacak olmasıdır. İnsanlar başkalarının yanında &uuml;cretli olarak &ccedil;alışmak yerine; kendi işlerinin sahibi olacağı yeni bir &ccedil;alışma ilişkisini &ouml;ng&ouml;rmektedir.<br /> İnsanlık tarihinde beş aşamalı bir sosyal değişim ve &ccedil;alışma ilişkisi meydana gelmiştir. Bunlar Marx&rsquo;a g&ouml;re ilkel kom&uuml;nal d&ouml;nem, k&ouml;lelik devri, feodal d&ouml;nem, kapitalizm ve sosyalizm (kom&uuml;nizm) devirleridir. Said Nursi, bu d&ouml;nemleri benzer bir şekilde ele almakla birlikte kapitalizm ve kom&uuml;nizm d&ouml;nemlerini&nbsp; tek bir devirde ele alarak &ldquo;&uuml;cretli sistem&rdquo; ismini vermiştir.<br /> &Uuml;cretli sistemin dahi bir g&uuml;n mutlaka sona ereceğini zira insanların esir olmak istemeyeceği gibi &uuml;cretli olmak da istemeyeceğini dile getirir. Bunun yerine serbest piyasa ekonomisi ve h&uuml;rriyetin &ouml;nem kazandığı &ouml;zel m&uuml;lkiyet sisteminin yerleşeceğini ifade etmiştir.&nbsp;&nbsp;&nbsp;<br /> Ger&ccedil;ektende insanlık tarihi incelendiğinde &uuml;cretli sistemin yaygınlaşması ile birlikte toprak ağalığı yani feodalizm ortadan kalkmıştır. Fakat bu sefer de toprağa bağlı k&ouml;leliğin yerine emeğin metalaştırılması s&uuml;reciyle karşı karşıya kalınmıştır. İşte &uuml;crete bağlı bu sistemin diğer bir adına da &ldquo;modern k&ouml;lelik&rdquo; denilmektedir.<br /> Kapitalist sistem, &uuml;cretli emek ilişkisinin ve &ouml;zel m&uuml;lkiyet hakkının s&uuml;rekliliğinin ve genişlemesini g&uuml;vence altına almıştır. Bununla birlikte insan emeğinin s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmesi ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerinin kayıtlar altına alınmasına engel olamamıştır. Bu nedenle kapitalist sistemin anlaşılması ve değerlendirilebilmesi i&ccedil;in &uuml;cret sistemlerini g&ouml;zden ge&ccedil;irmek &ouml;nemlidir.<br /> Michel Husson, &ldquo;&Ccedil;alışma Hakkı Ya da Evrensel Gelir&rdquo; başlıklı &ccedil;alışmasında &uuml;cretliliğin k&ouml;leliğinden sadece yarı zamanlı kurtulmanın m&uuml;mk&uuml;n olmadığını dile getirmiştir. Yani g&uuml;nde iki saat dahi olsa bir başkasına &uuml;cretli olarak &ccedil;alışmasının s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmek olduğunu ifade etmektedir. &ldquo;Bu şekildeki bir &ccedil;alışmaya mecbur olmak, zamanın geri kalanında k&ouml;leleşmektir&rdquo; demektedir.<br /> Said Nursi&rsquo;nin eserlerinden ilham alarak &uuml;cretli sitemin aslında &ldquo;modern k&ouml;lelik&rdquo; olduğunu yapmış olduğum &ccedil;alışmalarda dile getirmiştim. Bunun yerine insanların kendi işlerine sahip olacağı eğer bu m&uuml;mk&uuml;n değil ise hi&ccedil; olmaz ise ortaklık ilişkisi ile kısmen dahi olsa işine malik olacağı bir d&ouml;nemin yaklaşmakta olduğunu ifade etmeye &ccedil;alıştım.<br /> Husson ile birlikte bir &ccedil;ok ekonomist &ldquo;kapitalizm sonrası d&ouml;nemi&rdquo; hayal bile edememektedir. Hatta Fukuyama &ldquo;Tarihin Sonu ve Son İnsan&rdquo; isimli eserinde kom&uuml;nizmin yıkılması ile birlikte kapitalizmin zaferini erken bir zamanda ilan ederek &ccedil;ok fazla abartmıştı.<br /> &Ouml;yle ki; insanlık aleminin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;oğunluğunun gelir adaletsizliğinden yakındığı, sağlık ve sosyal g&uuml;venlik sistemlerinden mahrum kaldığı bir d&ouml;nemi, insanlığın son d&ouml;nemi olarak ilan etmenin b&uuml;y&uuml;k bir talihsizlik olduğu &ccedil;oğu yazar tarafından dile getirilmiştir.<br /> İnsanlara kan ve g&ouml;zyaşından başka bir şey g&ouml;stermeyen kom&uuml;nist sisteme geri d&ouml;n&uuml;lemeyeceğine g&ouml;re elbette bambaşka ekonomik ve sosyal yaşam bi&ccedil;iminin geleceği; akla uygun gelmektedir.<br /> Zaten kom&uuml;nizm ve sosyalizm aynı kapitalist sistem gibi &uuml;cretlilik esası &uuml;zerine kurulmuş bir &ccedil;alışma ilişkisini &ouml;ng&ouml;rmektedir. Bunun yerine insanların kendi işlerine sahip olduğu bir ekonomik sitsem &ccedil;ok daha cazip ve akılcı olacaktır.<br /> İşte korona vir&uuml;s&uuml; ile birlikte işyerlerinin topluca terk edilerek &ccedil;alışmaların evden yapıldığı yeni bir d&ouml;nemin ucu g&ouml;r&uuml;nmeye başlamıştır. Daha &ouml;nce otomasyon ve robot teknolojisi ile birlikte iş&ccedil;ilere &ccedil;ok az gereksinim duyan bunun yerine bilgisayar programcılığının &ouml;nem kazandığı bir zaman aralığını zaten yaşamıştık.<br /> Evlere kapanarak ortaya &ccedil;ıkan bu yeni &ccedil;alışma bi&ccedil;imi ile birlikte yeni bir d&ouml;nemi &ouml;ng&ouml;rebilme imk&acirc;nına sahip olduk. Şimdi sırada b&uuml;y&uuml;k kapital sahiplerinin &ccedil;eşitli spek&uuml;latif oyunlarla veya s&ouml;m&uuml;r&uuml; &ccedil;arkları sayesinde elde ettiği b&uuml;y&uuml;k firmaların gerileme s&uuml;recine gelmiştir.<br /> Artık ekonomide dev şirketler yerine k&uuml;&ccedil;&uuml;k ve orta &ouml;l&ccedil;ekli firmalar daha fazla yer edinebilecektir. Hatta &ccedil;ok az sayıda kişinin sahip olduğu k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli firmaların sayıca artacağı bir d&ouml;nemi &ouml;ng&ouml;rebiliriz.<br /> Bundan 100 yıl &ouml;nce &ldquo;Malikiyet ve Serbestiyet Devri&rdquo; fikrini ortaya atan Said Nursi&rsquo;den &ccedil;ok şey &ouml;ğrenilmesi gereklidir. Zira h&uuml;rriyeti ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğe kavuşturulmuş zaman kavramını ancak bu şekilde anlayabilmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Konuyu biraz a&ccedil;maya ve herkesin anlayabileceği bir seviyeye getirelim.<br /> &Ccedil;alışma yaşamında insanlar genellikle &ldquo;bağımsız &ccedil;alışanlar&rdquo; ve &ldquo;bağımlı &ccedil;alışanlar&rdquo; olarak iki ana grupta yer alırlar. &Ccedil;alıştıran ile &ccedil;alışan arasında sıkı bir bağımlılık ilişkisi vardır. Bağımlı olarak &ccedil;alışanların t&uuml;m&uuml;, iş hukuku a&ccedil;ısından &ldquo;iş&ccedil;i&rdquo; olarak kabul edilir. Devlet ve kamu kuruluşunda &ccedil;alışanlar ise &ldquo;memur&rdquo; olarak adlandırılırlar ve bunların durumu idare hukuku a&ccedil;ısından ele alınır.<br /> Bu anlamda iş&ccedil;i, işverenle yaptığı s&ouml;zl&uuml; ya da yazılı s&ouml;zleşmeye dayanarak, ister bedensel ister zihinsel nitelikte olsun, herhangi bir işte &uuml;cret karşılığı &ccedil;alışan kişidir. İşveren ise genel anlamda bir kimseye yaptığı iş karşılığında &uuml;cret &ouml;deyen kişidir. İşte insanlar doğası gereği esir ve bağımlı olarak &ccedil;alışmak istemediği gibi &uuml;cretli olarak da &ccedil;alışmak istemezler.<br /> Malikiyet ve Serbestiyet Devrinde ise serbest &ccedil;alışan ve girişimcilerin sayısı; &uuml;cretlilerin sayısından &ccedil;ok fazla olacaktır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &ouml;zellikle Batı d&uuml;nyasında &uuml;cretli &ccedil;alışanların oranı 92 gibi maksimum bir d&uuml;zeye y&uuml;kselmiştir. Demek ki Said Nursi&rsquo;nin &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; bu yeni devire hen&uuml;z ulaşamadığımız g&ouml;r&uuml;lmektedir.<br /> Fakat yaşanan gelişmeler &ccedil;ok hızlı bir şekilde cereyan etmektedir. Sadece son beş yılda bilişim teknolojileri sayesinde y&uuml;zlerce yeni meslek dalı ve &ccedil;alışma bi&ccedil;imi ortaya &ccedil;ıkmıştır. Kendi işinin sahibi olarak &ccedil;alışanların &uuml;cretli olanlardan daha fazla sayıya y&uuml;kseldiği bir d&ouml;nem pek yakında ortaya &ccedil;ıkmak &uuml;zeredir.<br /> 21. Y&uuml;zyıl ve sonrasında gelişen teknoloji ve iletişim imk&acirc;nları ile insanlığın sınıf değiştireceği, yani iş&ccedil;i olanın devamlı iş&ccedil;i olarak kalmayı istemeyeceği, elde ettiği bilgi ve eğitimi sayesinde kendi işinin patronu ve emeğini kendi imk&acirc;nları ile pazarlayabilecek konuma geleceği artık daha &ccedil;ok dillendirilmektedir.<br /> İşte Malikiyet ve Serbestiyet devrinde insanlar &uuml;cretli değil işyerlerinin sahibi veya ortağı olarak &ccedil;alışmak isteyeceğini s&ouml;yleyebiliriz. Bu durumda daha adil bir gelir dağılımının meydana geleceğini de rahatlıkla s&ouml;ylenebilir.<br /> Apple, Pixar, iPod, iTunes ve daha bir&ccedil;ok şirketin kurucusu ve y&ouml;neticisi olmuş Steve Jobs&rsquo;un &uuml;cret ile ilgili tutumu dikkate değer. &Uuml;cretli olmak yerine sahip olma yani malikiyetin tercih edildiğini g&ouml;steren en &ccedil;arpıcı delillerden bir tanesi olarak da g&ouml;sterebiliriz.<br /> Jobs, ilk yıllarda NeXT&rsquo;ten hi&ccedil; maaş almamış; ta ki evliliğinde sosyal g&uuml;venlik yasaları gereğince Pixar&rsquo;da 50 dolar almak zorunda kalmıştı. Apple&rsquo;da bile, şirket ayağa kalktıktan ve CEO&rsquo;su i&ccedil;in ciddi bir b&uuml;t&ccedil;e ayırabilecek hale geldikten sonra maaşı; sadece sağlık sigortası alabilmek i&ccedil;in kabul etmişti. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Jobs, bir işin sahibi olmakla maaşlı &ccedil;alışmak arasındaki ayırımı net bir şekilde belirlemişti. Maaş kabul etmek ona sevimsiz bir fikir gibi geliyordu ve geleceğin farklı bir şekilde olacağını kavramıştı.<br /> Jobs &ouml;leli &ccedil;ok oldu. Fakat onun fikirleri ve ortaya &ccedil;ıkardığı s&uuml;per oyuncakları &ouml;nemli olmakla birlikte &uuml;cret konusunda yeni d&uuml;ş&uuml;nceleri de tartışmaya a&ccedil;mıştır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &uuml;cret konusunda &ccedil;ok farklı bir anlayış yerleşmeye başlıyor. &Ouml;rneğin robotlar artık insanların yaptığı bir &ccedil;ok işi haftanın yedi g&uuml;n&uuml; 24 saat hi&ccedil; itiraz etmeden yapabiliyor. İşin ilgin&ccedil; tarafı bunlar &uuml;cret falan da istemiyorlar. Demek ki robotların işyerlerimizi işgal edeceği gelecek zamanda &ccedil;ok farklı &ccedil;alışma ilişkilerine sahne olacaktır, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2020 - Pazartesi

Çalışma İlişkilerinde Yeni Dönem

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Korona vir&uuml;s&uuml; salgınından sonra b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyada k&ouml;kl&uuml; değişiklikler meydana geldi. Eğitim okullarda değil artık evlerde veriliyor. Bir &ccedil;ok şirket &ccedil;alışanların işlerini evden yapmasını istiyor. Otomasyon ve uzaktan &ccedil;alışma neredeyse d&uuml;nyanın b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerinde uygulanmaya başladı.<br /> Bu durumu 2015 yılında yazmış olduğum &ldquo;Kapitalizm Sonrası D&ouml;nem; Malikiyet ve Serbestiyet Devri&rdquo; başlıklı doktora &ccedil;alışmasında dile getirmiştim. &Ccedil;alışmam İstanbul &Uuml;niversitesinde oybirliği ile kabul edilmişti. 2017 Yılında da bu &ccedil;alışmayı kitap olarak yayınlamak nasip oldu.<br /> Yapmış olduğum bu &ccedil;alışma, Bedi&uuml;zzaman Said Nursi&rsquo;nin Mektubat isimli eserinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Said Nursi, bu eserinde bir gelecek tasavvurunda bulunarak insanlığın &ldquo;Malikiyet ve Serbestiyet Devri&rdquo; adını verdiği yeni bir d&ouml;nemden bahsetmektedir.<br /> Bu d&ouml;nemin en &ouml;nemli &ouml;zelliği &ldquo;&uuml;cretli&rdquo; sistemin sona erecek olması ve yerine &ouml;zel m&uuml;lkiyetin daha yaygınlaşacak olmasıdır. İnsanlar başkalarının yanında &uuml;cretli olarak &ccedil;alışmak yerine; kendi işlerinin sahibi olacağı yeni bir &ccedil;alışma ilişkisini &ouml;ng&ouml;rmektedir.<br /> İnsanlık tarihinde beş aşamalı bir sosyal değişim ve &ccedil;alışma ilişkisi meydana gelmiştir. Bunlar Marx&rsquo;a g&ouml;re ilkel kom&uuml;nal d&ouml;nem, k&ouml;lelik devri, feodal d&ouml;nem, kapitalizm ve sosyalizm (kom&uuml;nizm) devirleridir. Said Nursi, bu d&ouml;nemleri benzer bir şekilde ele almakla birlikte kapitalizm ve kom&uuml;nizm d&ouml;nemlerini&nbsp; tek bir devirde ele alarak &ldquo;&uuml;cretli sistem&rdquo; ismini vermiştir.<br /> &Uuml;cretli sistemin dahi bir g&uuml;n mutlaka sona ereceğini zira insanların esir olmak istemeyeceği gibi &uuml;cretli olmak da istemeyeceğini dile getirir. Bunun yerine serbest piyasa ekonomisi ve h&uuml;rriyetin &ouml;nem kazandığı &ouml;zel m&uuml;lkiyet sisteminin yerleşeceğini ifade etmiştir.&nbsp;&nbsp;&nbsp;<br /> Ger&ccedil;ektende insanlık tarihi incelendiğinde &uuml;cretli sistemin yaygınlaşması ile birlikte toprak ağalığı yani feodalizm ortadan kalkmıştır. Fakat bu sefer de toprağa bağlı k&ouml;leliğin yerine emeğin metalaştırılması s&uuml;reciyle karşı karşıya kalınmıştır. İşte &uuml;crete bağlı bu sistemin diğer bir adına da &ldquo;modern k&ouml;lelik&rdquo; denilmektedir.<br /> Kapitalist sistem, &uuml;cretli emek ilişkisinin ve &ouml;zel m&uuml;lkiyet hakkının s&uuml;rekliliğinin ve genişlemesini g&uuml;vence altına almıştır. Bununla birlikte insan emeğinin s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmesi ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerinin kayıtlar altına alınmasına engel olamamıştır. Bu nedenle kapitalist sistemin anlaşılması ve değerlendirilebilmesi i&ccedil;in &uuml;cret sistemlerini g&ouml;zden ge&ccedil;irmek &ouml;nemlidir.<br /> Michel Husson, &ldquo;&Ccedil;alışma Hakkı Ya da Evrensel Gelir&rdquo; başlıklı &ccedil;alışmasında &uuml;cretliliğin k&ouml;leliğinden sadece yarı zamanlı kurtulmanın m&uuml;mk&uuml;n olmadığını dile getirmiştir. Yani g&uuml;nde iki saat dahi olsa bir başkasına &uuml;cretli olarak &ccedil;alışmasının s&ouml;m&uuml;r&uuml;lmek olduğunu ifade etmektedir. &ldquo;Bu şekildeki bir &ccedil;alışmaya mecbur olmak, zamanın geri kalanında k&ouml;leleşmektir&rdquo; demektedir.<br /> Said Nursi&rsquo;nin eserlerinden ilham alarak &uuml;cretli sitemin aslında &ldquo;modern k&ouml;lelik&rdquo; olduğunu yapmış olduğum &ccedil;alışmalarda dile getirmiştim. Bunun yerine insanların kendi işlerine sahip olacağı eğer bu m&uuml;mk&uuml;n değil ise hi&ccedil; olmaz ise ortaklık ilişkisi ile kısmen dahi olsa işine malik olacağı bir d&ouml;nemin yaklaşmakta olduğunu ifade etmeye &ccedil;alıştım.<br /> Husson ile birlikte bir &ccedil;ok ekonomist &ldquo;kapitalizm sonrası d&ouml;nemi&rdquo; hayal bile edememektedir. Hatta Fukuyama &ldquo;Tarihin Sonu ve Son İnsan&rdquo; isimli eserinde kom&uuml;nizmin yıkılması ile birlikte kapitalizmin zaferini erken bir zamanda ilan ederek &ccedil;ok fazla abartmıştı.<br /> &Ouml;yle ki; insanlık aleminin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;oğunluğunun gelir adaletsizliğinden yakındığı, sağlık ve sosyal g&uuml;venlik sistemlerinden mahrum kaldığı bir d&ouml;nemi, insanlığın son d&ouml;nemi olarak ilan etmenin b&uuml;y&uuml;k bir talihsizlik olduğu &ccedil;oğu yazar tarafından dile getirilmiştir.<br /> İnsanlara kan ve g&ouml;zyaşından başka bir şey g&ouml;stermeyen kom&uuml;nist sisteme geri d&ouml;n&uuml;lemeyeceğine g&ouml;re elbette bambaşka ekonomik ve sosyal yaşam bi&ccedil;iminin geleceği; akla uygun gelmektedir.<br /> Zaten kom&uuml;nizm ve sosyalizm aynı kapitalist sistem gibi &uuml;cretlilik esası &uuml;zerine kurulmuş bir &ccedil;alışma ilişkisini &ouml;ng&ouml;rmektedir. Bunun yerine insanların kendi işlerine sahip olduğu bir ekonomik sitsem &ccedil;ok daha cazip ve akılcı olacaktır.<br /> İşte korona vir&uuml;s&uuml; ile birlikte işyerlerinin topluca terk edilerek &ccedil;alışmaların evden yapıldığı yeni bir d&ouml;nemin ucu g&ouml;r&uuml;nmeye başlamıştır. Daha &ouml;nce otomasyon ve robot teknolojisi ile birlikte iş&ccedil;ilere &ccedil;ok az gereksinim duyan bunun yerine bilgisayar programcılığının &ouml;nem kazandığı bir zaman aralığını zaten yaşamıştık.<br /> Evlere kapanarak ortaya &ccedil;ıkan bu yeni &ccedil;alışma bi&ccedil;imi ile birlikte yeni bir d&ouml;nemi &ouml;ng&ouml;rebilme imk&acirc;nına sahip olduk. Şimdi sırada b&uuml;y&uuml;k kapital sahiplerinin &ccedil;eşitli spek&uuml;latif oyunlarla veya s&ouml;m&uuml;r&uuml; &ccedil;arkları sayesinde elde ettiği b&uuml;y&uuml;k firmaların gerileme s&uuml;recine gelmiştir.<br /> Artık ekonomide dev şirketler yerine k&uuml;&ccedil;&uuml;k ve orta &ouml;l&ccedil;ekli firmalar daha fazla yer edinebilecektir. Hatta &ccedil;ok az sayıda kişinin sahip olduğu k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli firmaların sayıca artacağı bir d&ouml;nemi &ouml;ng&ouml;rebiliriz.<br /> Bundan 100 yıl &ouml;nce &ldquo;Malikiyet ve Serbestiyet Devri&rdquo; fikrini ortaya atan Said Nursi&rsquo;den &ccedil;ok şey &ouml;ğrenilmesi gereklidir. Zira h&uuml;rriyeti ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğe kavuşturulmuş zaman kavramını ancak bu şekilde anlayabilmek m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Konuyu biraz a&ccedil;maya ve herkesin anlayabileceği bir seviyeye getirelim.<br /> &Ccedil;alışma yaşamında insanlar genellikle &ldquo;bağımsız &ccedil;alışanlar&rdquo; ve &ldquo;bağımlı &ccedil;alışanlar&rdquo; olarak iki ana grupta yer alırlar. &Ccedil;alıştıran ile &ccedil;alışan arasında sıkı bir bağımlılık ilişkisi vardır. Bağımlı olarak &ccedil;alışanların t&uuml;m&uuml;, iş hukuku a&ccedil;ısından &ldquo;iş&ccedil;i&rdquo; olarak kabul edilir. Devlet ve kamu kuruluşunda &ccedil;alışanlar ise &ldquo;memur&rdquo; olarak adlandırılırlar ve bunların durumu idare hukuku a&ccedil;ısından ele alınır.<br /> Bu anlamda iş&ccedil;i, işverenle yaptığı s&ouml;zl&uuml; ya da yazılı s&ouml;zleşmeye dayanarak, ister bedensel ister zihinsel nitelikte olsun, herhangi bir işte &uuml;cret karşılığı &ccedil;alışan kişidir. İşveren ise genel anlamda bir kimseye yaptığı iş karşılığında &uuml;cret &ouml;deyen kişidir. İşte insanlar doğası gereği esir ve bağımlı olarak &ccedil;alışmak istemediği gibi &uuml;cretli olarak da &ccedil;alışmak istemezler.<br /> Malikiyet ve Serbestiyet Devrinde ise serbest &ccedil;alışan ve girişimcilerin sayısı; &uuml;cretlilerin sayısından &ccedil;ok fazla olacaktır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &ouml;zellikle Batı d&uuml;nyasında &uuml;cretli &ccedil;alışanların oranı 92 gibi maksimum bir d&uuml;zeye y&uuml;kselmiştir. Demek ki Said Nursi&rsquo;nin &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; bu yeni devire hen&uuml;z ulaşamadığımız g&ouml;r&uuml;lmektedir.<br /> Fakat yaşanan gelişmeler &ccedil;ok hızlı bir şekilde cereyan etmektedir. Sadece son beş yılda bilişim teknolojileri sayesinde y&uuml;zlerce yeni meslek dalı ve &ccedil;alışma bi&ccedil;imi ortaya &ccedil;ıkmıştır. Kendi işinin sahibi olarak &ccedil;alışanların &uuml;cretli olanlardan daha fazla sayıya y&uuml;kseldiği bir d&ouml;nem pek yakında ortaya &ccedil;ıkmak &uuml;zeredir.<br /> 21. Y&uuml;zyıl ve sonrasında gelişen teknoloji ve iletişim imk&acirc;nları ile insanlığın sınıf değiştireceği, yani iş&ccedil;i olanın devamlı iş&ccedil;i olarak kalmayı istemeyeceği, elde ettiği bilgi ve eğitimi sayesinde kendi işinin patronu ve emeğini kendi imk&acirc;nları ile pazarlayabilecek konuma geleceği artık daha &ccedil;ok dillendirilmektedir.<br /> İşte Malikiyet ve Serbestiyet devrinde insanlar &uuml;cretli değil işyerlerinin sahibi veya ortağı olarak &ccedil;alışmak isteyeceğini s&ouml;yleyebiliriz. Bu durumda daha adil bir gelir dağılımının meydana geleceğini de rahatlıkla s&ouml;ylenebilir.<br /> Apple, Pixar, iPod, iTunes ve daha bir&ccedil;ok şirketin kurucusu ve y&ouml;neticisi olmuş Steve Jobs&rsquo;un &uuml;cret ile ilgili tutumu dikkate değer. &Uuml;cretli olmak yerine sahip olma yani malikiyetin tercih edildiğini g&ouml;steren en &ccedil;arpıcı delillerden bir tanesi olarak da g&ouml;sterebiliriz.<br /> Jobs, ilk yıllarda NeXT&rsquo;ten hi&ccedil; maaş almamış; ta ki evliliğinde sosyal g&uuml;venlik yasaları gereğince Pixar&rsquo;da 50 dolar almak zorunda kalmıştı. Apple&rsquo;da bile, şirket ayağa kalktıktan ve CEO&rsquo;su i&ccedil;in ciddi bir b&uuml;t&ccedil;e ayırabilecek hale geldikten sonra maaşı; sadece sağlık sigortası alabilmek i&ccedil;in kabul etmişti. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; Jobs, bir işin sahibi olmakla maaşlı &ccedil;alışmak arasındaki ayırımı net bir şekilde belirlemişti. Maaş kabul etmek ona sevimsiz bir fikir gibi geliyordu ve geleceğin farklı bir şekilde olacağını kavramıştı.<br /> Jobs &ouml;leli &ccedil;ok oldu. Fakat onun fikirleri ve ortaya &ccedil;ıkardığı s&uuml;per oyuncakları &ouml;nemli olmakla birlikte &uuml;cret konusunda yeni d&uuml;ş&uuml;nceleri de tartışmaya a&ccedil;mıştır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde &uuml;cret konusunda &ccedil;ok farklı bir anlayış yerleşmeye başlıyor. &Ouml;rneğin robotlar artık insanların yaptığı bir &ccedil;ok işi haftanın yedi g&uuml;n&uuml; 24 saat hi&ccedil; itiraz etmeden yapabiliyor. İşin ilgin&ccedil; tarafı bunlar &uuml;cret falan da istemiyorlar. Demek ki robotların işyerlerimizi işgal edeceği gelecek zamanda &ccedil;ok farklı &ccedil;alışma ilişkilerine sahne olacaktır, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.