Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Atanmışlar Seçilmişlere Karşı Asker Gibi Selam Durmalıdır

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisinin askeri mahkemelerle ilgili d&uuml;zenleme yapmasına karşı &ccedil;ıkarak darbeci ve faşist d&uuml;zenin &ouml;zlemi i&ccedil;erisinde beyanatlar vermektedir. H&uuml;k&uuml;meti oluşturan Ak Parti başta olmak &uuml;zere kanunu yapan diğer partileri; &ldquo;FET&Ouml;&rsquo;n&uuml;n siyasi ayağı&rdquo; olmakla itham eden bu zatın beslendiği g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir yapıyı deşifre etmemiz gerekiyor.<br /> Cumhurbaşkanı Erdoğan; &ldquo;Bu boru g&ouml;stermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez&rdquo; s&ouml;zleriyle ders verdiği Başbuğ ve aynı d&uuml;nya g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ndeki bu generaller, nereden cesaret alıyorlar?</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> &Uuml;stelik Genelkurmay Başkanlığı d&ouml;neminde FET&Ouml;&rsquo;ye karşı hi&ccedil;bir şey yapmayıp h&uuml;k&uuml;met yıpratmaya y&ouml;nelik &ldquo;irtica&rdquo; bahaneli eylemleri yapan, binlerce dindar askeri hukuksuz bir şekilde ordudan atmış bu generaller, se&ccedil;ilerek y&ouml;netime gelmiş kişilere karşı bu denli otoriter ve baskıcı bir y&ouml;netim anlayışını hala nasıl savunabiliyorlar?</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İşte T&uuml;rkiye ve Avrupa&rsquo;nın tarihine ve siyasi partilerine bir par&ccedil;a g&ouml;z gezdirebilirsek bu soruların cevabını bulabilme ihtimali vardır. Baskıcı y&ouml;netimlerin sembol&uuml; olmuş faşizm anlayışını da sorgulamak gereklidir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşizm, ilk olarak İtalya&rsquo;da ve sonrasında T&uuml;rkiye&rsquo;de ortaya &ccedil;ıkmış; otoriter devlet &uuml;zerine kurulu, radikal milliyet&ccedil;i siyasi ideolojiye verilen isimdir. İlk olarak İtalya&rsquo;da Benito Mussolini&rsquo;nin Ulusal Faşist Partisi (Partito Nazionale Fascista), Roma&rsquo;da 9 Kasım 1921&rsquo;de kurularak hayata ge&ccedil;miştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> T&uuml;rkiye&rsquo;de ise Cumhuriyet Halk Fırkası bu anlayışın temsilcisi olarak Osmanlı Devletinde 50 yıllık &ccedil;ok partili siyasi s&uuml;reci yıkarak İtalya benzeri bir yapılanma i&ccedil;ine girmiştir. Mecliste muhalefeti oluşturan İkinci Grup, Kom&uuml;nist Partisi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve son olarak da Serbest Fırkayı kapatarak, h&uuml;rriyet ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin yerleşmesini sağlayacak olan &ccedil;ok partili hayatı yıkmıştır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İlke ve &ouml;ğretileri &ldquo;Faşizm Doktrini&rdquo; adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılan faşizm; bir&ccedil;ok milliyet&ccedil;i ideolojiye de &ouml;rnek olmuştur. Bu sistemi &ouml;rnek alarak doğan nasyonal sosyalizm, başta Almanya&rsquo;da iyice g&uuml;&ccedil;lenmiş kısa bir s&uuml;rede d&uuml;nyayı kan g&ouml;l&uuml;ne &ccedil;evirmiştir. 2. D&uuml;nya Savaşı esnasında &ccedil;oğu sivil 50 milyon insanın &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; tahmin edilmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Milliyet&ccedil;i iş&ccedil;i hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, İtalya&#39;da 1. D&uuml;nya savaşı esnasında sol fikirleri, sağcı ve ırk&ccedil;ı unsurlarla birleştirerek; kom&uuml;nizm başta olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n ideolojilere savaş a&ccedil;mıştır. T&uuml;rkiye&rsquo;de ise Milli M&uuml;cadele sonrasında iktidarı eline ge&ccedil;iren Halk Fırkası aracılığı ile başta İslami d&uuml;ş&uuml;nceye savaş a&ccedil;arak tamamen ortadan kaldırmaya girişmiştir.<br /> Faşistler &uuml;lkelerini, kendi uluslarının kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla b&uuml;t&uuml;nleştirmeyi ama&ccedil;lamışlardır. Faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ırk&ccedil;ılığı temel alıp devrimci siyasal harekete &ouml;nayak olmuşlardır. Bunun i&ccedil;in &ouml;ncelikle bir partiye sahip olmayla işe başlayıp parti sayesinde b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkede &ouml;rg&uuml;tlenmişlerdir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve kom&uuml;nizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir lidere bağlılık ve aşırı milliyet&ccedil;ilik ile militarizme verilen &ouml;nem gibi ortak &ouml;zelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal uyanışa ulaşmak i&ccedil;in bir ara&ccedil; olarak g&ouml;rmektedir. G&uuml;&ccedil;l&uuml; ulusların, daha g&uuml;&ccedil;s&uuml;z ulusların yerine ge&ccedil;erek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri s&uuml;rmekle birlikte T&uuml;rkiye&rsquo;de i&ccedil;e kapalı bir rejim kurulması ile d&uuml;nya &uuml;zerindeki diğer faşist devletlerden ayrı bir uygulama g&ouml;r&uuml;lmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İtalyan lider Mussolini ve sonrasında iktidarı ele ge&ccedil;iren liderler, ilk icraat olarak ortaya koydukları y&ouml;netim sistemini resmi ideoloji olarak y&uuml;r&uuml;tm&uuml;şlerdir. Kısa s&uuml;re i&ccedil;erisinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını g&ouml;steren bu anti-demokratik, otoriter ideoloji ve y&ouml;netim sistemine kısaca faşizm denilmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Kavramın k&ouml;keni hakkında Antik Roma y&ouml;neticilerinin geniş h&uuml;k&uuml;met yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir &ccedil;ubuk demetinin adı olan Latince &ldquo;fasces&rdquo; s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;nden ileri geldiği iddia edilmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Aynı simge daha sonraları &ldquo;İhtilali Kebir&rdquo; denilen Fransız Devriminde halkın elindeki devlet g&uuml;c&uuml;n&uuml; temsil etmek &uuml;zere kullanılmıştır. Bu semboller bazı değişikliklerle 1926 yılından itibaren İtalya&#39;nın ve T&uuml;rkiye&rsquo;nin sembol&uuml; olarak kullanılmıştır. Fakat T&uuml;rkiye&rsquo;de balta ve &ccedil;ubuk yerine ulusal bir &ouml;zellik olan &ldquo;Altı Ok&rdquo; tercih edilmiştir. Bu durum d&uuml;nya faşizm tarihinde ikinci sembol olarak yerini almış T&uuml;rkiye&rsquo;nin faşizme olan katkısını ortaya koymuştur.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Sembollerde anlam olarak; cumhuriyet&ccedil;ilik, devlet&ccedil;ilik, halk&ccedil;ılık, milliyet&ccedil;ilik, laiklik, ve devrimcilik ilkelerinin temel alındığını ifade edilmektedir. T&uuml;rkiye&rsquo;de siyasi liderler propagandalarında bu ilkeleri kullanmışlar fakat d&uuml;nyada emsali olmayan bir şekli ile hala muhafaza edebilme başarısını g&ouml;stermişlerdir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&Ouml;rneğin 1982 Anayasasının 4. Maddesinde (maalesef siviller hen&uuml;z bir anayasa yapamamıştır) hala bu ilkeler &ldquo;vazge&ccedil;ilmez ve asla değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez&rdquo; olarak muhafaza edilmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Aşırı ırk&ccedil;ı ve dini mukaddeslere d&uuml;şman aynı zamanda anti-kom&uuml;nist bu hareketin İtalya ve T&uuml;rkiye dışında &quot;faşist&quot; olarak nitelenmesinin &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ouml;rneği Avusturya&#39;da g&ouml;r&uuml;lm&uuml;ş Avusturyalı anti-kom&uuml;nist aşırı milliyet&ccedil;ilerin ideolojisi &ldquo;Austrofaschismus-Avusturya Faşizmi&rdquo; olarak isimlendirilmiştir. Aynı zamanda, Almanya&#39;da kom&uuml;nistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince &quot;faschisten-faşistler&quot; olarak isimlendirmişlerdi.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi i&ccedil;in, o rejimin ideolojisinin ırk&ccedil;ı olması ve milletin varlık ve &ccedil;ıkarlarını her şeyin &uuml;st&uuml;nde tutması gerekir. Bu y&ouml;n&uuml;yle halk&ccedil;ılığı da i&ccedil;ermeli ve sadece zenginlerin veya iş&ccedil;ilerin değil, milletin b&uuml;t&uuml;n fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak i&ccedil;in ise ekonomi &uuml;zerinde sıkı bir devlet kontrol&uuml; uygulamak, iş&ccedil;i &uuml;cretlerinin yeterli olmasını sağlamak, keyfi işten &ccedil;ıkarmaları &ouml;nlemek, hayat pahalılığının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mek i&ccedil;in fiyat kontrol&uuml; uygulamak gibi &ouml;nlemler uygulamak faşizmin &ouml;nemli politikalarındandır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşizm, sınıflar arasındaki &ccedil;elişkileri ortadan kaldırmayı da &ouml;ng&ouml;r&uuml;r. Bu y&ouml;nde devlet eliyle sendikalar kurulur ve iş&ccedil;i ile işveren arasında anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın ihtiya&ccedil;ları devlet tarafından karşılanır; &ouml;rneğin Almanya&#39;da &ccedil;ıkan toprak yasasıyla k&ouml;yl&uuml;lerin topraklarının ipotek yoluyla ellerinden alınmasının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmiş ve fırsat&ccedil;ı sermayenin k&ouml;yl&uuml;y&uuml; s&ouml;m&uuml;rmesi engellenmek istenmiştir. Bu konuda T&uuml;rkiye&rsquo;de benzer uygulamak yapılmak istenmişse de toplumun gelişmişlik d&uuml;zeyi sınırlı kaldığından halk fakirleşmiş; &uuml;lke kalkınmak bir yana bulunduğu noktadan geriye d&uuml;şm&uuml;şt&uuml;r. Sanayileşme yerine ideolojinin &ouml;ne &ccedil;ıkarılması ve &ldquo;istiklal mahkemeleri&rdquo; gibi sert &ouml;nlemler ile binlerce insan idam edilmiştir. Haliyle bu durum y&ouml;neticilerin halktan kopmasına yol a&ccedil;mıştır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Almanya&rsquo;da uygulanan nasyonal sosyalizm de ırk&ccedil;ılık; T&uuml;rkiye gibi &ouml;n plana &ccedil;ıkmıştır. Milliyet&ccedil;i veya ırk&ccedil;ı fikirlerin benimsenmesi &uuml;lkelere g&ouml;re değişmektedir; &ouml;rneğin İtalyan faşizminde &quot;İtalyan vatandaşlığı&quot; kavramı &ouml;n plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise &quot;Alman kanı taşıma&quot; d&uuml;ş&uuml;ncesi &ouml;n plandadır. T&uuml;rkiye&rsquo;de de Alman benzeri kafatas&ccedil;ılık &ouml;rneklerinde olduğu gibi aşırı ulusalcı bir ırk&ccedil;ılık ortaya &ccedil;ıkmıştır. Allah&rsquo;a verilmesi gereken kudret; &ldquo;Muhta&ccedil; olduğun kuvvet damarlarındaki asil kanda mevcuttur&rdquo; s&ouml;ylemi ile ırki bir temele dayandırılmıştır. 12 Eyl&uuml;l 1980 faşist darbesinin lideri Kenan Evren, halk huzurunda konuşurken bu s&ouml;ylemi gen&ccedil;lerin kafasına &ccedil;akmak gerektiğini ifade etmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Mussolini&#39;nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, T&uuml;rkiye ve Almanya&rsquo;nın doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. Kısaca İtalyan faşizmi milliyet&ccedil;idir, T&uuml;rk-Alman nasyonal sosyalizmi ise ulusalcı, ırk&ccedil;ıdır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşist y&ouml;netimlerin başa ge&ccedil;mesi; T&uuml;rkiye&rsquo;de padişahlık ve halifeliğin kaldırılması ile, Almanya&#39;da demokrasiyle, İtalya&#39;da h&uuml;k&uuml;mdarı tehdit etmekle (Roma Y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;), İspanya&#39;da ise i&ccedil; savaşın kazanılmasıyla ger&ccedil;ekleşmiştir. Tarihe baskıcı rejimler olarak ge&ccedil;en bu y&ouml;netimler, ilk yıllarda mevcut oldukları &uuml;lke halkının &ccedil;oğu tarafından desteklenmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> 1922&#39;de Mussolini İtalya Kralı tarafından başbakan olarak atanmış, Hitler Ocak 1933&#39;te Almanya Cumhurbaşkanı tarafından şans&ouml;lye (başbakan) olarak g&ouml;revlendirilmiş Mart 1933&#39;te yapılan se&ccedil;imlerin sonucunda iktidarda kalmıştır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşist y&ouml;netimlerin başta bulunduğu Almanya ve İtalya&#39;da ekonomik, siyasi, askeri, sanatsal, k&uuml;lt&uuml;rel alanlarda ilerlemeler kaydedilmiş olmakla beraber 2. D&uuml;nya Savaşı sonunda bunlar yok olmuş ve faşist y&ouml;netimler devrilmiştir. T&uuml;rkiye&rsquo;de ise savaş yıllarında İsmet İn&ouml;n&uuml; Sovyetler Birliğindeki marksist y&ouml;netimi benimsemiş olmakla birlikte, Stalin&rsquo;in Boğazlar ve Kars-Ardahan gibi toprak talepleri nedeni ile Batı demokrasileri ile ilişkiler kurulmak zorunda kalmıştır. Nitekim 1946 yılında ilk defa &ccedil;ok partili se&ccedil;im hileli de olsa da yapılabilmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İşte Almanya, İtalya ve İspanya&rsquo;yı ele ge&ccedil;irerek b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya kan, zul&uuml;m ve ırk&ccedil;ılık fikrini atan faşistlere ilham kaynağı olan en &ouml;nemli partilerden bir tanesi CHP&rsquo;dir. Ne ilgin&ccedil;tir ki faşizm b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya &uuml;zerinde yıkılmış ve olumsuz bir ge&ccedil;miş ile damgalanırken; T&uuml;rkiye&rsquo;de devletin resmi ideolojisi olarak hala uygulanma imk&acirc;nı bulmuştur.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Her 8-10 yılda bir askeri darbe olmasını ve atanmış generallerin basın karşısına &ccedil;ıkıp se&ccedil;ilmiş milletvekillerinin iradelerine karşı saygısızlık etmelerini istemiyor isek sivil bir anayasa yapmak zorundayız. Askeri darbelerin halka zorla dayattığı alternatifi olmayan mevcut anayasayı değişmeliyiz. Aksi takdirde atanmışlar, se&ccedil;ilmişlerin enselerinde boza pişirmeye devam ederler, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2020 - Salı

Atanmışlar Seçilmişlere Karşı Asker Gibi Selam Durmalıdır

<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, T&uuml;rkiye B&uuml;y&uuml;k Millet Meclisinin askeri mahkemelerle ilgili d&uuml;zenleme yapmasına karşı &ccedil;ıkarak darbeci ve faşist d&uuml;zenin &ouml;zlemi i&ccedil;erisinde beyanatlar vermektedir. H&uuml;k&uuml;meti oluşturan Ak Parti başta olmak &uuml;zere kanunu yapan diğer partileri; &ldquo;FET&Ouml;&rsquo;n&uuml;n siyasi ayağı&rdquo; olmakla itham eden bu zatın beslendiği g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir yapıyı deşifre etmemiz gerekiyor.<br /> Cumhurbaşkanı Erdoğan; &ldquo;Bu boru g&ouml;stermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez&rdquo; s&ouml;zleriyle ders verdiği Başbuğ ve aynı d&uuml;nya g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ndeki bu generaller, nereden cesaret alıyorlar?</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> &Uuml;stelik Genelkurmay Başkanlığı d&ouml;neminde FET&Ouml;&rsquo;ye karşı hi&ccedil;bir şey yapmayıp h&uuml;k&uuml;met yıpratmaya y&ouml;nelik &ldquo;irtica&rdquo; bahaneli eylemleri yapan, binlerce dindar askeri hukuksuz bir şekilde ordudan atmış bu generaller, se&ccedil;ilerek y&ouml;netime gelmiş kişilere karşı bu denli otoriter ve baskıcı bir y&ouml;netim anlayışını hala nasıl savunabiliyorlar?</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İşte T&uuml;rkiye ve Avrupa&rsquo;nın tarihine ve siyasi partilerine bir par&ccedil;a g&ouml;z gezdirebilirsek bu soruların cevabını bulabilme ihtimali vardır. Baskıcı y&ouml;netimlerin sembol&uuml; olmuş faşizm anlayışını da sorgulamak gereklidir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşizm, ilk olarak İtalya&rsquo;da ve sonrasında T&uuml;rkiye&rsquo;de ortaya &ccedil;ıkmış; otoriter devlet &uuml;zerine kurulu, radikal milliyet&ccedil;i siyasi ideolojiye verilen isimdir. İlk olarak İtalya&rsquo;da Benito Mussolini&rsquo;nin Ulusal Faşist Partisi (Partito Nazionale Fascista), Roma&rsquo;da 9 Kasım 1921&rsquo;de kurularak hayata ge&ccedil;miştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> T&uuml;rkiye&rsquo;de ise Cumhuriyet Halk Fırkası bu anlayışın temsilcisi olarak Osmanlı Devletinde 50 yıllık &ccedil;ok partili siyasi s&uuml;reci yıkarak İtalya benzeri bir yapılanma i&ccedil;ine girmiştir. Mecliste muhalefeti oluşturan İkinci Grup, Kom&uuml;nist Partisi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve son olarak da Serbest Fırkayı kapatarak, h&uuml;rriyet ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin yerleşmesini sağlayacak olan &ccedil;ok partili hayatı yıkmıştır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İlke ve &ouml;ğretileri &ldquo;Faşizm Doktrini&rdquo; adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılan faşizm; bir&ccedil;ok milliyet&ccedil;i ideolojiye de &ouml;rnek olmuştur. Bu sistemi &ouml;rnek alarak doğan nasyonal sosyalizm, başta Almanya&rsquo;da iyice g&uuml;&ccedil;lenmiş kısa bir s&uuml;rede d&uuml;nyayı kan g&ouml;l&uuml;ne &ccedil;evirmiştir. 2. D&uuml;nya Savaşı esnasında &ccedil;oğu sivil 50 milyon insanın &ouml;ld&uuml;ğ&uuml; tahmin edilmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Milliyet&ccedil;i iş&ccedil;i hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, İtalya&#39;da 1. D&uuml;nya savaşı esnasında sol fikirleri, sağcı ve ırk&ccedil;ı unsurlarla birleştirerek; kom&uuml;nizm başta olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n ideolojilere savaş a&ccedil;mıştır. T&uuml;rkiye&rsquo;de ise Milli M&uuml;cadele sonrasında iktidarı eline ge&ccedil;iren Halk Fırkası aracılığı ile başta İslami d&uuml;ş&uuml;nceye savaş a&ccedil;arak tamamen ortadan kaldırmaya girişmiştir.<br /> Faşistler &uuml;lkelerini, kendi uluslarının kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla b&uuml;t&uuml;nleştirmeyi ama&ccedil;lamışlardır. Faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ırk&ccedil;ılığı temel alıp devrimci siyasal harekete &ouml;nayak olmuşlardır. Bunun i&ccedil;in &ouml;ncelikle bir partiye sahip olmayla işe başlayıp parti sayesinde b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkede &ouml;rg&uuml;tlenmişlerdir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve kom&uuml;nizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir lidere bağlılık ve aşırı milliyet&ccedil;ilik ile militarizme verilen &ouml;nem gibi ortak &ouml;zelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal uyanışa ulaşmak i&ccedil;in bir ara&ccedil; olarak g&ouml;rmektedir. G&uuml;&ccedil;l&uuml; ulusların, daha g&uuml;&ccedil;s&uuml;z ulusların yerine ge&ccedil;erek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri s&uuml;rmekle birlikte T&uuml;rkiye&rsquo;de i&ccedil;e kapalı bir rejim kurulması ile d&uuml;nya &uuml;zerindeki diğer faşist devletlerden ayrı bir uygulama g&ouml;r&uuml;lmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İtalyan lider Mussolini ve sonrasında iktidarı ele ge&ccedil;iren liderler, ilk icraat olarak ortaya koydukları y&ouml;netim sistemini resmi ideoloji olarak y&uuml;r&uuml;tm&uuml;şlerdir. Kısa s&uuml;re i&ccedil;erisinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını g&ouml;steren bu anti-demokratik, otoriter ideoloji ve y&ouml;netim sistemine kısaca faşizm denilmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Kavramın k&ouml;keni hakkında Antik Roma y&ouml;neticilerinin geniş h&uuml;k&uuml;met yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir &ccedil;ubuk demetinin adı olan Latince &ldquo;fasces&rdquo; s&ouml;zc&uuml;ğ&uuml;nden ileri geldiği iddia edilmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Aynı simge daha sonraları &ldquo;İhtilali Kebir&rdquo; denilen Fransız Devriminde halkın elindeki devlet g&uuml;c&uuml;n&uuml; temsil etmek &uuml;zere kullanılmıştır. Bu semboller bazı değişikliklerle 1926 yılından itibaren İtalya&#39;nın ve T&uuml;rkiye&rsquo;nin sembol&uuml; olarak kullanılmıştır. Fakat T&uuml;rkiye&rsquo;de balta ve &ccedil;ubuk yerine ulusal bir &ouml;zellik olan &ldquo;Altı Ok&rdquo; tercih edilmiştir. Bu durum d&uuml;nya faşizm tarihinde ikinci sembol olarak yerini almış T&uuml;rkiye&rsquo;nin faşizme olan katkısını ortaya koymuştur.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Sembollerde anlam olarak; cumhuriyet&ccedil;ilik, devlet&ccedil;ilik, halk&ccedil;ılık, milliyet&ccedil;ilik, laiklik, ve devrimcilik ilkelerinin temel alındığını ifade edilmektedir. T&uuml;rkiye&rsquo;de siyasi liderler propagandalarında bu ilkeleri kullanmışlar fakat d&uuml;nyada emsali olmayan bir şekli ile hala muhafaza edebilme başarısını g&ouml;stermişlerdir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&Ouml;rneğin 1982 Anayasasının 4. Maddesinde (maalesef siviller hen&uuml;z bir anayasa yapamamıştır) hala bu ilkeler &ldquo;vazge&ccedil;ilmez ve asla değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez&rdquo; olarak muhafaza edilmektedir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Aşırı ırk&ccedil;ı ve dini mukaddeslere d&uuml;şman aynı zamanda anti-kom&uuml;nist bu hareketin İtalya ve T&uuml;rkiye dışında &quot;faşist&quot; olarak nitelenmesinin &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; &ouml;rneği Avusturya&#39;da g&ouml;r&uuml;lm&uuml;ş Avusturyalı anti-kom&uuml;nist aşırı milliyet&ccedil;ilerin ideolojisi &ldquo;Austrofaschismus-Avusturya Faşizmi&rdquo; olarak isimlendirilmiştir. Aynı zamanda, Almanya&#39;da kom&uuml;nistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince &quot;faschisten-faşistler&quot; olarak isimlendirmişlerdi.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi i&ccedil;in, o rejimin ideolojisinin ırk&ccedil;ı olması ve milletin varlık ve &ccedil;ıkarlarını her şeyin &uuml;st&uuml;nde tutması gerekir. Bu y&ouml;n&uuml;yle halk&ccedil;ılığı da i&ccedil;ermeli ve sadece zenginlerin veya iş&ccedil;ilerin değil, milletin b&uuml;t&uuml;n fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak i&ccedil;in ise ekonomi &uuml;zerinde sıkı bir devlet kontrol&uuml; uygulamak, iş&ccedil;i &uuml;cretlerinin yeterli olmasını sağlamak, keyfi işten &ccedil;ıkarmaları &ouml;nlemek, hayat pahalılığının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mek i&ccedil;in fiyat kontrol&uuml; uygulamak gibi &ouml;nlemler uygulamak faşizmin &ouml;nemli politikalarındandır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşizm, sınıflar arasındaki &ccedil;elişkileri ortadan kaldırmayı da &ouml;ng&ouml;r&uuml;r. Bu y&ouml;nde devlet eliyle sendikalar kurulur ve iş&ccedil;i ile işveren arasında anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın ihtiya&ccedil;ları devlet tarafından karşılanır; &ouml;rneğin Almanya&#39;da &ccedil;ıkan toprak yasasıyla k&ouml;yl&uuml;lerin topraklarının ipotek yoluyla ellerinden alınmasının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilmiş ve fırsat&ccedil;ı sermayenin k&ouml;yl&uuml;y&uuml; s&ouml;m&uuml;rmesi engellenmek istenmiştir. Bu konuda T&uuml;rkiye&rsquo;de benzer uygulamak yapılmak istenmişse de toplumun gelişmişlik d&uuml;zeyi sınırlı kaldığından halk fakirleşmiş; &uuml;lke kalkınmak bir yana bulunduğu noktadan geriye d&uuml;şm&uuml;şt&uuml;r. Sanayileşme yerine ideolojinin &ouml;ne &ccedil;ıkarılması ve &ldquo;istiklal mahkemeleri&rdquo; gibi sert &ouml;nlemler ile binlerce insan idam edilmiştir. Haliyle bu durum y&ouml;neticilerin halktan kopmasına yol a&ccedil;mıştır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Almanya&rsquo;da uygulanan nasyonal sosyalizm de ırk&ccedil;ılık; T&uuml;rkiye gibi &ouml;n plana &ccedil;ıkmıştır. Milliyet&ccedil;i veya ırk&ccedil;ı fikirlerin benimsenmesi &uuml;lkelere g&ouml;re değişmektedir; &ouml;rneğin İtalyan faşizminde &quot;İtalyan vatandaşlığı&quot; kavramı &ouml;n plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise &quot;Alman kanı taşıma&quot; d&uuml;ş&uuml;ncesi &ouml;n plandadır. T&uuml;rkiye&rsquo;de de Alman benzeri kafatas&ccedil;ılık &ouml;rneklerinde olduğu gibi aşırı ulusalcı bir ırk&ccedil;ılık ortaya &ccedil;ıkmıştır. Allah&rsquo;a verilmesi gereken kudret; &ldquo;Muhta&ccedil; olduğun kuvvet damarlarındaki asil kanda mevcuttur&rdquo; s&ouml;ylemi ile ırki bir temele dayandırılmıştır. 12 Eyl&uuml;l 1980 faşist darbesinin lideri Kenan Evren, halk huzurunda konuşurken bu s&ouml;ylemi gen&ccedil;lerin kafasına &ccedil;akmak gerektiğini ifade etmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Mussolini&#39;nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, T&uuml;rkiye ve Almanya&rsquo;nın doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. Kısaca İtalyan faşizmi milliyet&ccedil;idir, T&uuml;rk-Alman nasyonal sosyalizmi ise ulusalcı, ırk&ccedil;ıdır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşist y&ouml;netimlerin başa ge&ccedil;mesi; T&uuml;rkiye&rsquo;de padişahlık ve halifeliğin kaldırılması ile, Almanya&#39;da demokrasiyle, İtalya&#39;da h&uuml;k&uuml;mdarı tehdit etmekle (Roma Y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;), İspanya&#39;da ise i&ccedil; savaşın kazanılmasıyla ger&ccedil;ekleşmiştir. Tarihe baskıcı rejimler olarak ge&ccedil;en bu y&ouml;netimler, ilk yıllarda mevcut oldukları &uuml;lke halkının &ccedil;oğu tarafından desteklenmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> 1922&#39;de Mussolini İtalya Kralı tarafından başbakan olarak atanmış, Hitler Ocak 1933&#39;te Almanya Cumhurbaşkanı tarafından şans&ouml;lye (başbakan) olarak g&ouml;revlendirilmiş Mart 1933&#39;te yapılan se&ccedil;imlerin sonucunda iktidarda kalmıştır.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Faşist y&ouml;netimlerin başta bulunduğu Almanya ve İtalya&#39;da ekonomik, siyasi, askeri, sanatsal, k&uuml;lt&uuml;rel alanlarda ilerlemeler kaydedilmiş olmakla beraber 2. D&uuml;nya Savaşı sonunda bunlar yok olmuş ve faşist y&ouml;netimler devrilmiştir. T&uuml;rkiye&rsquo;de ise savaş yıllarında İsmet İn&ouml;n&uuml; Sovyetler Birliğindeki marksist y&ouml;netimi benimsemiş olmakla birlikte, Stalin&rsquo;in Boğazlar ve Kars-Ardahan gibi toprak talepleri nedeni ile Batı demokrasileri ile ilişkiler kurulmak zorunda kalmıştır. Nitekim 1946 yılında ilk defa &ccedil;ok partili se&ccedil;im hileli de olsa da yapılabilmiştir.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> İşte Almanya, İtalya ve İspanya&rsquo;yı ele ge&ccedil;irerek b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya kan, zul&uuml;m ve ırk&ccedil;ılık fikrini atan faşistlere ilham kaynağı olan en &ouml;nemli partilerden bir tanesi CHP&rsquo;dir. Ne ilgin&ccedil;tir ki faşizm b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya &uuml;zerinde yıkılmış ve olumsuz bir ge&ccedil;miş ile damgalanırken; T&uuml;rkiye&rsquo;de devletin resmi ideolojisi olarak hala uygulanma imk&acirc;nı bulmuştur.</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /> Her 8-10 yılda bir askeri darbe olmasını ve atanmış generallerin basın karşısına &ccedil;ıkıp se&ccedil;ilmiş milletvekillerinin iradelerine karşı saygısızlık etmelerini istemiyor isek sivil bir anayasa yapmak zorundayız. Askeri darbelerin halka zorla dayattığı alternatifi olmayan mevcut anayasayı değişmeliyiz. Aksi takdirde atanmışlar, se&ccedil;ilmişlerin enselerinde boza pişirmeye devam ederler, vesselam&hellip;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.