Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Bir Zamanlar Batı Çalışma Grubu Vardı

<p>Batı &Ccedil;alışma Grubu (B&Ccedil;G); Postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Mill&icirc; G&uuml;venlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulan illegal bir yapıdır.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de G&uuml;ven Erkaya&rsquo;nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri b&uuml;nyesinde faaliyet g&ouml;stermiş olmakla birlikte b&uuml;t&uuml;n silahlı kuvvetler unsurları arasına yayılmıştır. Ayrıca fikir babasının zamanın Genelkurmay 2. Başkanı &Ccedil;evik Bir olduğu s&ouml;ylenir.</p> <p>İrticai faaliyet i&ccedil;erisinde olduğunu iddia ettiği kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BCG&rsquo;nin 28 Şubat 1997 s&uuml;recinde 6 milyona yakın insanı fişlediği belgelenmiştir. Yasadışı olarak silahlı kuvvetler i&ccedil;inde kurulan bu kurum; Mesut Yılmaz h&uuml;k&uuml;meti d&ouml;neminde yasalaştırılmaya &ccedil;alışılmış fakat su&ccedil; işlendiği en ahmak kişiler tarafından da anlaşılınca da birka&ccedil; yıl sonra lağvedilmiştir.</p> <p>1997 yılında Emniyet İstihbarat dairesi bazı &ouml;nemli belgelere ulaşmıştı. Belgelere g&ouml;re Orgeneral &Ccedil;evik Bir&#39;in emriyle, Batı &Ccedil;alışma Grubu (B&Ccedil;G) adında bir birim oluşturulmuştu. 16 Nisan 1997 tarihli olan ve b&uuml;t&uuml;n asker&icirc; birimlere g&ouml;nderilen ilk belgede, laiklik aleyhtarı faaliyetlerin arttığı vurgulanarak camilerin g&ouml;zetim altına alınması emrediliyordu.</p> <p>Plana g&ouml;re g&ouml;revli asker&icirc; personel camilere gidecek ve laiklik karşıtı fiil ve s&ouml;zleri ivedilikle garnizon komutanlıklarına bildirecekti. A&ccedil;ık&ccedil;a halkın dini inan&ccedil; ve değerleri baskı altına alınmaya &ccedil;alışılmıştı.</p> <p>&Ccedil;evik Bir imzasını taşıyan ve b&uuml;t&uuml;n askeri birimlere g&ouml;nderilen 29 Nisan 1997 tarihli ikinci belgede ise her ildeki &ouml;ğrenci yurtları, &ouml;zel okullar, dernekler, vakıflar, Kur&#39;an kursları, imam hatip okulları ve bu kurumlara giden gelenlerin sayısının ve kimliklerinin tespit edilmesi isteniyordu. 3. belge ise birimin bilgi ihtiya&ccedil;larının karşılanması hakkında idi.</p> <p>Emniyet İstihbarat Dairesi, darbe hazırlığı olarak algıladığı belgelerle ilgili bir rapor hazırlayıp bu yasadışı faaliyeti d&ouml;nemin İ&ccedil;işleri Bakanı, Başbakanı ile Başbakan Yardımcısına iletmişti.</p> <p>Başbakan Erbakan, Cumhurbaşkanı S&uuml;leyman Demirel&#39;i B&Ccedil;G belgelerinden haberdar etmiş ve bu yasadışı &ouml;rg&uuml;t&uuml;n faaliyetlerinin engellenmesi i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;stermişti. Fakat Demirel, darbeci askerlerle işbirliği yapmayı uygun g&ouml;rm&uuml;ş demokrasinin i&ccedil;ine kibrit suyu d&ouml;km&uuml;şt&uuml;. Yasadışı &ouml;rg&uuml;tlenmeyi ortaya &ccedil;ıkaran kamu g&ouml;revlilerini deşifre eden Demirel bu belgelerin birer n&uuml;shasını d&ouml;nemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı&rsquo;ya g&ouml;ndermişti.</p> <p>Genelkurmay, TSK&#39;ye ait belgelerin Deniz Kuvvetleri&#39;nden nasıl dışarı &ccedil;ıkarıldığı konusunda soruşturma başlatmış Emniyet İstihbarat Dairesi&#39;nde ge&ccedil;ici g&ouml;revle &ccedil;alışan polis k&ouml;kenli Deniz Onbaşı Kadir Sarmusak, işkence ile sorgulanmıştı. Sarmusak&#39;a oda hapsi cezası verilerek bu b&uuml;y&uuml;k su&ccedil; dosyası kapatılmaya &ccedil;alışılmıştı.</p> <p>Sarmusak, 6 Haziran 1997 tarihinde oda hapsinden &ccedil;ıkarılarak İskenderun&#39;a g&ouml;nderildi. Ancak olay basında yer aldı ve Sarmusak tekrar sorgulanarak 7 Temmuz 1997&#39;de tutuklandı. 3 g&uuml;n sonra bir B&Ccedil;G belgesi daha basında yer aldı.</p> <p>Koramiral Aydan Erol imzalı belgede, her asker&icirc; birimden b&ouml;lgelerindeki valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve daire başkanlarının siyasi g&ouml;r&uuml;şleri, biyografileri ile siyasi partilerin il ve il&ccedil;e teşkilatı y&ouml;netim kadroları, yerel TV ve gazeteler, meslek kuruluşları, y&uuml;ksek&ouml;ğretim kurumları, sendikalar ve konfederasyonlar hakkında bilgi isteniyordu. Bunun &uuml;zerine, belgeleri zamanın İ&ccedil;işleri Bakanı Meral Akşener&#39;e ileten Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı B&uuml;lent Orakoğlu, asker&icirc; savcı tarafından sorgulanmış ve 16 Temmuz 1997 tarihinde tutuklanmıştı.</p> <p>11 Eyl&uuml;l 1997&#39;de başlayan dava dosyasında yer alan B&Ccedil;G belgelerinin orijinal belgelerle karşılaştırılması gerektiği i&ccedil;in savcı belgelerin asıllarını, resmi yazıyla Genelkurmay&#39;dan istedi. Ancak, Genelkurmay asıl B&Ccedil;G belgelerini g&ouml;ndermedi. Yargılama sonucu B&uuml;lent Orakoğlu ve Kadir Sarmusak su&ccedil;suz bulundular.</p> <p>Fakat benim de i&ccedil;inde bulunduğum y&uuml;zlerce kişinin a&ccedil;mış olduğu davalar sonucunda 28 Şubat&rsquo;ın darbeci generalleri, &ouml;zellikle bankaları hortumlama ve B&Ccedil;G dosyaları ile ele alınıp su&ccedil;lu bulunarak &ldquo;m&uuml;ebbet hapis&rdquo; cezasına &ccedil;arptırıldılar. Bu cezalar &uuml;st mahkeme tarafından onaylandığı halde aradan yıllar ge&ccedil;tiği halde infaz edilmemiştir.</p> <p>Su&ccedil;luların cezalandırılmaması nedeniyle T&uuml;rk adliye tarihinin bir kara lekesi olmaya devam eden 28 Şubat&rsquo;ın ve B&Ccedil;G&rsquo;nin hortumcu generalleri Askeri vesayetin hala kaldırılamamış olduğunun en b&uuml;y&uuml;k delilidir. Bu konuda hukuk&ccedil;u ge&ccedil;inen &ldquo;adalet&rdquo; kavramını kullanarak kamuoyunda &ouml;ne &ccedil;ıkan bir &ccedil;ok kişi nedense &ldquo;utanga&ccedil;&rdquo; bir tavır takınarak k&ouml;şeye &ccedil;ekilmişlerdir.</p> <p>28 Şubat hala &uuml;lkemizin bir yarası olmaya devam etmektedir. Ne su&ccedil;lular ceza g&ouml;rm&uuml;ş ne de su&ccedil;luların mağdur ettiği binlerce asker haklarını almıştır. Ortada bir hukuk skandalı vardır. Fakat hala g&ouml;rmezden gelinmektedir, vesselam&hellip;</p> <p>&nbsp;Dr. Vehbi KARA</p>
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2020 - Çarşamba

Bir Zamanlar Batı Çalışma Grubu Vardı

<p>Batı &Ccedil;alışma Grubu (B&Ccedil;G); Postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Mill&icirc; G&uuml;venlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulan illegal bir yapıdır.</p> <p>B&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de G&uuml;ven Erkaya&rsquo;nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri b&uuml;nyesinde faaliyet g&ouml;stermiş olmakla birlikte b&uuml;t&uuml;n silahlı kuvvetler unsurları arasına yayılmıştır. Ayrıca fikir babasının zamanın Genelkurmay 2. Başkanı &Ccedil;evik Bir olduğu s&ouml;ylenir.</p> <p>İrticai faaliyet i&ccedil;erisinde olduğunu iddia ettiği kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BCG&rsquo;nin 28 Şubat 1997 s&uuml;recinde 6 milyona yakın insanı fişlediği belgelenmiştir. Yasadışı olarak silahlı kuvvetler i&ccedil;inde kurulan bu kurum; Mesut Yılmaz h&uuml;k&uuml;meti d&ouml;neminde yasalaştırılmaya &ccedil;alışılmış fakat su&ccedil; işlendiği en ahmak kişiler tarafından da anlaşılınca da birka&ccedil; yıl sonra lağvedilmiştir.</p> <p>1997 yılında Emniyet İstihbarat dairesi bazı &ouml;nemli belgelere ulaşmıştı. Belgelere g&ouml;re Orgeneral &Ccedil;evik Bir&#39;in emriyle, Batı &Ccedil;alışma Grubu (B&Ccedil;G) adında bir birim oluşturulmuştu. 16 Nisan 1997 tarihli olan ve b&uuml;t&uuml;n asker&icirc; birimlere g&ouml;nderilen ilk belgede, laiklik aleyhtarı faaliyetlerin arttığı vurgulanarak camilerin g&ouml;zetim altına alınması emrediliyordu.</p> <p>Plana g&ouml;re g&ouml;revli asker&icirc; personel camilere gidecek ve laiklik karşıtı fiil ve s&ouml;zleri ivedilikle garnizon komutanlıklarına bildirecekti. A&ccedil;ık&ccedil;a halkın dini inan&ccedil; ve değerleri baskı altına alınmaya &ccedil;alışılmıştı.</p> <p>&Ccedil;evik Bir imzasını taşıyan ve b&uuml;t&uuml;n askeri birimlere g&ouml;nderilen 29 Nisan 1997 tarihli ikinci belgede ise her ildeki &ouml;ğrenci yurtları, &ouml;zel okullar, dernekler, vakıflar, Kur&#39;an kursları, imam hatip okulları ve bu kurumlara giden gelenlerin sayısının ve kimliklerinin tespit edilmesi isteniyordu. 3. belge ise birimin bilgi ihtiya&ccedil;larının karşılanması hakkında idi.</p> <p>Emniyet İstihbarat Dairesi, darbe hazırlığı olarak algıladığı belgelerle ilgili bir rapor hazırlayıp bu yasadışı faaliyeti d&ouml;nemin İ&ccedil;işleri Bakanı, Başbakanı ile Başbakan Yardımcısına iletmişti.</p> <p>Başbakan Erbakan, Cumhurbaşkanı S&uuml;leyman Demirel&#39;i B&Ccedil;G belgelerinden haberdar etmiş ve bu yasadışı &ouml;rg&uuml;t&uuml;n faaliyetlerinin engellenmesi i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;stermişti. Fakat Demirel, darbeci askerlerle işbirliği yapmayı uygun g&ouml;rm&uuml;ş demokrasinin i&ccedil;ine kibrit suyu d&ouml;km&uuml;şt&uuml;. Yasadışı &ouml;rg&uuml;tlenmeyi ortaya &ccedil;ıkaran kamu g&ouml;revlilerini deşifre eden Demirel bu belgelerin birer n&uuml;shasını d&ouml;nemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı&rsquo;ya g&ouml;ndermişti.</p> <p>Genelkurmay, TSK&#39;ye ait belgelerin Deniz Kuvvetleri&#39;nden nasıl dışarı &ccedil;ıkarıldığı konusunda soruşturma başlatmış Emniyet İstihbarat Dairesi&#39;nde ge&ccedil;ici g&ouml;revle &ccedil;alışan polis k&ouml;kenli Deniz Onbaşı Kadir Sarmusak, işkence ile sorgulanmıştı. Sarmusak&#39;a oda hapsi cezası verilerek bu b&uuml;y&uuml;k su&ccedil; dosyası kapatılmaya &ccedil;alışılmıştı.</p> <p>Sarmusak, 6 Haziran 1997 tarihinde oda hapsinden &ccedil;ıkarılarak İskenderun&#39;a g&ouml;nderildi. Ancak olay basında yer aldı ve Sarmusak tekrar sorgulanarak 7 Temmuz 1997&#39;de tutuklandı. 3 g&uuml;n sonra bir B&Ccedil;G belgesi daha basında yer aldı.</p> <p>Koramiral Aydan Erol imzalı belgede, her asker&icirc; birimden b&ouml;lgelerindeki valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve daire başkanlarının siyasi g&ouml;r&uuml;şleri, biyografileri ile siyasi partilerin il ve il&ccedil;e teşkilatı y&ouml;netim kadroları, yerel TV ve gazeteler, meslek kuruluşları, y&uuml;ksek&ouml;ğretim kurumları, sendikalar ve konfederasyonlar hakkında bilgi isteniyordu. Bunun &uuml;zerine, belgeleri zamanın İ&ccedil;işleri Bakanı Meral Akşener&#39;e ileten Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı B&uuml;lent Orakoğlu, asker&icirc; savcı tarafından sorgulanmış ve 16 Temmuz 1997 tarihinde tutuklanmıştı.</p> <p>11 Eyl&uuml;l 1997&#39;de başlayan dava dosyasında yer alan B&Ccedil;G belgelerinin orijinal belgelerle karşılaştırılması gerektiği i&ccedil;in savcı belgelerin asıllarını, resmi yazıyla Genelkurmay&#39;dan istedi. Ancak, Genelkurmay asıl B&Ccedil;G belgelerini g&ouml;ndermedi. Yargılama sonucu B&uuml;lent Orakoğlu ve Kadir Sarmusak su&ccedil;suz bulundular.</p> <p>Fakat benim de i&ccedil;inde bulunduğum y&uuml;zlerce kişinin a&ccedil;mış olduğu davalar sonucunda 28 Şubat&rsquo;ın darbeci generalleri, &ouml;zellikle bankaları hortumlama ve B&Ccedil;G dosyaları ile ele alınıp su&ccedil;lu bulunarak &ldquo;m&uuml;ebbet hapis&rdquo; cezasına &ccedil;arptırıldılar. Bu cezalar &uuml;st mahkeme tarafından onaylandığı halde aradan yıllar ge&ccedil;tiği halde infaz edilmemiştir.</p> <p>Su&ccedil;luların cezalandırılmaması nedeniyle T&uuml;rk adliye tarihinin bir kara lekesi olmaya devam eden 28 Şubat&rsquo;ın ve B&Ccedil;G&rsquo;nin hortumcu generalleri Askeri vesayetin hala kaldırılamamış olduğunun en b&uuml;y&uuml;k delilidir. Bu konuda hukuk&ccedil;u ge&ccedil;inen &ldquo;adalet&rdquo; kavramını kullanarak kamuoyunda &ouml;ne &ccedil;ıkan bir &ccedil;ok kişi nedense &ldquo;utanga&ccedil;&rdquo; bir tavır takınarak k&ouml;şeye &ccedil;ekilmişlerdir.</p> <p>28 Şubat hala &uuml;lkemizin bir yarası olmaya devam etmektedir. Ne su&ccedil;lular ceza g&ouml;rm&uuml;ş ne de su&ccedil;luların mağdur ettiği binlerce asker haklarını almıştır. Ortada bir hukuk skandalı vardır. Fakat hala g&ouml;rmezden gelinmektedir, vesselam&hellip;</p> <p>&nbsp;Dr. Vehbi KARA</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.