Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Darbeci askerlerle mücadelemiz hâlâ devam ediyor

28 Şubat 1997 sürecinde yaşanan din düşmanlığı hala devam ediyor. İnanılmaz bir durum. Lakin acı bir gerçektir. Bu çirkin tutumu göstereyim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili kurumlar aklini başlarına alıp gerekli çalışmaları yapsınlar. Şöyle ki: 28 Şubat döneminde orduda namazını kılan, eşi başörtülü neredeyse hiçbir subay kalmamıştı. 2001 Yılına kadar Sabetayci ve Fetocu general ve amiraller, büyük bir hukuksuzluğa imza atarak hiçbir yargı ve disiplin kurulu kararına bakmadan 10 bine yakın subay ve astsubayın ordudan emekli edilmesini sağladılar. Bu acımasız ve ahlaksız tutum 2007-2008 yılına kadar devam etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan da bu kıyıma devam ettiler. Sadece attıkları imzanın yanına şerh düşerek dindar askerleri ordudan tasfiye edilmesine göz yummuslardı. Sonrasında ise artik kimse ordudan atilmamaya basladi. Ak Parti yoneticileri küstah bir biçimde, "bakın artık ordudan eşi başörtülü diye hiç subay atilmiyor" diyerek milletimizle alay ettiler.  Halbuki onlarda biliyordu ki; bu baskıya yani dindar düşmanlığına dayanacak asker kalmamıştı. Bu hukuksuz ve ahlakdışı uygulama öyle bir noktaya vardı ki; bir çok subay aile huzurunun bozulmaması için dilekçe verip emekliliğini istemişlerdi. Bu askerlerin sayısı da yaklaşık 5 bin kişi civarındadır. Fetocu ve Sabetayci general ve amirallerin maksadı; darbe yapildiginda askeriye içinde kendilerine karşı çıkacak kimse kalmamasıydı. Fakat emekli edilen binlerce asker 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünde orta çıkmış; kendisini tatbikatta zanneden  askerlerin darbeye katılmaması için büyük bir çaba göstermişti. Uzun yıllar boyunca askerlere komutanlık etmiş bu subay ve astsubaylar, Amerikanın uşağı olmuş darbecilerin bozguna ugramasinda büyük bir fayda göstermişlerdir. Bunların sadece 1500 civarında olan Yüksek Askeri Şura Kararı ile emekli edilen askerden 1250 kişiye emeklilik hakkı verildi. (Bu guruba ben de dahilim) 3000'den fazla re’sen emekli askere zırnık dahi verilmedi. Şimdi bugüne gelelim: Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, sevgi ve muhabbetle yaklasip mağdurlarının haklarını alma  dönemi çoktan geçmiştir. Bizzat kendisinin imzalayarak sırf eşi başörtülü olduğu için ordudan attığı kişilerin daha yüksek bir ses tonu ile konuşması ve haklarını arama mücadelesi vermesi gerekiyor. Ak Partinin iyilikle yola gelme imkanının bulunmuyor. Yapılan hukuksuzlukları sopa ile kafasına vurarak düzeltmek gerekiyor. Bir de asıl mesele şudur:  Emekli edilen askerlerin geriye dönük maaşları ve tazminatları değil zırnık dahi verilmeyen 28 Şubat mağdurlarına emeklilik haklarının verilmesi gündeme getirilmelidir. Kuruluş tüzüğü ve amacı mağduriyetlerin giderilmesi olan vakıf, dernek ve sivil toplum örgütleri Bu konuda gayret göstermelidir. Hukumetten koltuk kapma uğruna verilen tavizler ruzi mahşerde büyük bir felaket olarak karşılarına çıkacaktır. Bu dünya kimsenin yanına kâr kalmaz. Zerre kadar kötülük dahi mahşerde burunlarından fitil fitil getirilir. Umulur ki bu yazıya benzer yazılar yöneticilerin aklını başına getirir, vesselam...
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2025 - Pazar

Darbeci askerlerle mücadelemiz hâlâ devam ediyor


28 Şubat 1997 sürecinde yaşanan din düşmanlığı hala devam ediyor.
İnanılmaz bir durum.
Lakin acı bir gerçektir.
Bu çirkin tutumu göstereyim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili kurumlar aklini başlarına alıp gerekli çalışmaları yapsınlar.
Şöyle ki:
28 Şubat döneminde orduda namazını kılan, eşi başörtülü neredeyse hiçbir subay kalmamıştı.
2001 Yılına kadar Sabetayci ve Fetocu general ve amiraller, büyük bir hukuksuzluğa imza atarak hiçbir yargı ve disiplin kurulu kararına bakmadan 10 bine yakın subay ve astsubayın ordudan emekli edilmesini sağladılar.
Bu acımasız ve ahlaksız tutum 2007-2008 yılına kadar devam etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan da bu kıyıma devam ettiler. Sadece attıkları imzanın yanına şerh düşerek dindar askerleri ordudan tasfiye edilmesine göz yummuslardı.
Sonrasında ise artik kimse ordudan atilmamaya basladi. Ak Parti yoneticileri küstah bir biçimde, "bakın artık ordudan eşi başörtülü diye hiç subay atilmiyor" diyerek milletimizle alay ettiler. 
Halbuki onlarda biliyordu ki; bu baskıya yani dindar düşmanlığına dayanacak asker kalmamıştı.
Bu hukuksuz ve ahlakdışı uygulama öyle bir noktaya vardı ki; bir çok subay aile huzurunun bozulmaması için dilekçe verip emekliliğini istemişlerdi.
Bu askerlerin sayısı da yaklaşık 5 bin kişi civarındadır.
Fetocu ve Sabetayci general ve amirallerin maksadı; darbe yapildiginda askeriye içinde kendilerine karşı çıkacak kimse kalmamasıydı.
Fakat emekli edilen binlerce asker 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünde orta çıkmış; kendisini tatbikatta zanneden  askerlerin darbeye katılmaması için büyük bir çaba göstermişti.
Uzun yıllar boyunca askerlere komutanlık etmiş bu subay ve astsubaylar, Amerikanın uşağı olmuş darbecilerin bozguna ugramasinda büyük bir fayda göstermişlerdir.
Bunların sadece 1500 civarında olan Yüksek Askeri Şura Kararı ile emekli edilen askerden 1250 kişiye emeklilik hakkı verildi. (Bu guruba ben de dahilim)
3000'den fazla re’sen emekli askere zırnık dahi verilmedi.
Şimdi bugüne gelelim:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, sevgi ve muhabbetle yaklasip mağdurlarının haklarını alma  dönemi çoktan geçmiştir.
Bizzat kendisinin imzalayarak sırf eşi başörtülü olduğu için ordudan attığı kişilerin daha yüksek bir ses tonu ile konuşması ve haklarını arama mücadelesi vermesi gerekiyor.
Ak Partinin iyilikle yola gelme imkanının bulunmuyor.
Yapılan hukuksuzlukları sopa ile kafasına vurarak düzeltmek gerekiyor.
Bir de asıl mesele şudur: 
Emekli edilen askerlerin geriye dönük maaşları ve tazminatları değil zırnık dahi verilmeyen 28 Şubat mağdurlarına emeklilik haklarının verilmesi gündeme getirilmelidir.
Kuruluş tüzüğü ve amacı mağduriyetlerin giderilmesi olan vakıf, dernek ve sivil toplum örgütleri Bu konuda gayret göstermelidir.
Hukumetten koltuk kapma uğruna verilen tavizler ruzi mahşerde büyük bir felaket olarak karşılarına çıkacaktır.
Bu dünya kimsenin yanına kâr kalmaz. Zerre kadar kötülük dahi mahşerde burunlarından fitil fitil getirilir.
Umulur ki bu yazıya benzer yazılar yöneticilerin aklını başına getirir, vesselam...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.