İslam Kahramanı Adnan Menderes
İslam Kahramanı Adnan Menderes
Türk siyasi tarihinin en önemli şahıslarından biri olan Ali Adnan Ertekin Menderes, İslam’a hizmet etmiş en önemi kişilerden bir tanesidir. Çünkü İslam dinine ait bütün kural ve sembolleri yıkmaya çalışan tek partili CHP yönetimine karşı en önemli direnişi başlatmış ve başarı ile sonlandırmıştır.
14 Mayıs 1950 tarihinde daha iktidara geldiği ilk günde şarkı sözlerine benzeyen “tangır-tungur” ifadesini “Allahu ekber- Allahu ekber” şeklindeki aslına çevirmiş gerçek bir kahramandır.
Ezan-ı Muhammed’in (asm) orijinal şekliyle yeniden okunmaya başlanması; Türkiye üzerindeki kara bulutların açılmaya başladığı en önemli tarihlerden bir tanesidir. İşte yapılan bu icraat bazı Sabetaycılar tarafından kendilerine karşı yapılmış bir ihanet olarak görülmüştür.
1950 Yılı, çok partili hayatın başlaması ve gerçek demokrasinin yürürlüğe girdiği bir kırılma noktasıdır. Bundan sonra ezilip aşağılanan Türkler; artık onurları ile başlarını dik tutmaya başlamış yeniden ataları gibi kahramanlık destanlarını yazmaya başlamıştır.
Menderes’in İslam kahramanı olduğunun en önemli delili ise mazlum olarak idam edilmesidir. Hâlbuki vefatından bir buçuk yıl önce 1959 yılında İngiltere’ye giderken uçağı düşmüş mucizevî bir şekilde hayatta kalmıştı. Demek ki Allah kendisine şahadet şerbetini içmeyi nasip etmiştir. Şehitlik ise Allah katında pek makbul bir yerdir.
Ne ilginçtir ki; Menderes, Sabetaycı bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Buna rağmen İslam’a olan bağlılığı ailesinin pek çok ferdi gibi suni ve yapmacık değildir. Gerçekten de Müslüman inancına sahip olduğunu tarihe geçmiş çeşitli konuşmalarından anlamak mümkündür.
Bu çok değerli devlet adamının hayatını öğrenmek her Müslüman için bir borçtur. O halde biz de makale sınırlarını ihlal etmemeye çalışarak öz bir şekilde kendisini tanıtmaya çalışalım:
Kanuni döneminde İspanya’daki kıyımdan kurtarılıp Osmanlı’ya gelen Yahudilerin en yoğun yaşadığı yerler; Saraybosna, Üsküp, Selanik, İstanbul, Manisa, İzmir, Tire, Aydın idi. 16. Yüzyılda Tire’de 64 Yahudi aile yaşıyordu. Ayrıca Osmanlı Filistin’den getirdiği Yahudileri de Tire’ye yerleştirmişti. Osmanlının akçası da İzmir, Tire’de basılırdı.
Ali Adnan Menderes’in babası İbrahim Edhem, 1880 yılına dek hiçbir Müslüman öğrenciyi kabul etmeyen İstanbul Amerikan Kolejini bitirmişti. Daha sonra İstanbul’da Hukuk eğitimi almış bir avukattı.
Menderes’in büyükbabası İsmail Efendi ise Süleymaniye’den Mora’ya göçmüş biriydi. İsmail Efendi sonra Aydın’a taşınmıştır.
Menderes’in babaannesi, İzmirli Katipzade’lerin kızı Fitnat Hanımdır. Fitnat Hanımın soy ağacı da bütün Yahudilerde olduğu gibi kadınlar üzerinden tutulmuştur. Katipzadeler, Sebataist olduğu bilinen Uşakizadeler, Evliyazadeler, Helvacızadeler ile akraba olan bir ailedir.
1899 İzmir doğumlu Adnan’ın annesi Tevfika, Hacı Ali Paşa’nın kızıydı. Yani Menderes’in anne tarafından dedesi Ali Paşa idi. Kafkas Musevisi olabileceği değerlendirilen Hacı Ali Paşa’da Kırım’dan Tire’ye göçmüştü. Aniden Tire’ye göçmesinin nedeni olarak burada yaşayan dönme ya da Yahudilerin çok olmasından kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir.
Osmanlı Devletine bağlılığı nedeniyle padişah II. Abdülhamid’in, Menderes’in anne tarafından dedesi olan Hacı Ali Paşa’ya Tire’de 70 bin, Aydın Çakırbeyli’de 30 bin dönüm tarla bağışladığı iddia edilmektedir.
1866’da çıkarılan yasayla gayrimüslim ve yabancıların Osmanlı’da toprak alabilir hale gelmesiyle Aydın ve İzmir’de yaklaşık 1 milyon dönüm arazi yabancılar ile Yahudilere geçmişti. Ayrıca, Allianca İsraelite Universelle aracılığıyla 1877’de Osmanlı uyruklu Kafkas Yahudileri, Aydın yakınlarında bir tarım yapmak üzere bazı çiftliklere göç ettirilmişti.
Hacı Ali Paşa, Tire’de bir Rum arabacı tarafından öldürülünce, Aydın Çakırbeyli çiftliği de miras olarak Menderes’e kalmıştır. Küçük yaşta büyük bir mirasa konan Menderes, İzmir Şirinyer’de bulunan Amerikan Protestan Misyoner Okulunu bitirmiştir. 19. Yüzyılda bu okullardan Osmanlı’da 430 tane vardı ve Celal Bayar ile ilk kez okulda karşılaşmışlardı.
Adnan Menderes ile arkadaşı Aydın Koçarlı kökenli Edhem, İzmir’de Yahudi Mahallesi olan Kestelli’de otururdu ve Meşhur Sabetaycı aile olan Evliyazade Refik Beyin Naciye isimli kızıyla yani Berin Hanım ile evlenmişti.
Adnan Menderes’in annesi, babası, halası, kardeşi, babaannesi ince sayrılık adı verilen verem hastalığından ölmüşlerdi. Babası, tıpkı babaannesi Fitnat hanım gibi Halvetiye tarikatından olanlar gibi Merkez Efendi Mezarlığına gömülmüştü. Sabetaycılar eğer Halvetiye tarikatından değil ise Bülbülderesi mezarlığına gömülürlerdi.
Yeni Cumhuriyetin Sağlık ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Evliyazade’lerden Refik Beyin kızıyla evliydi. İttihad ile Terakki’nin beyni olan Selanikli Sabetaycı Doktor Nazım’da Beria ile evli olduğundan Menderes ile bacanaktılar.
CHP lideri, sonradan boşayacağı, Uşakizade’lerin kızı Latife Hanım ile 29 Ocak 1923’de evlenince; Adnan Menderes ile ilk Cumhurbaşkanı akraba olmuşlardı. Adnan Menderes’in halasının kocası Ahmed Hamdi Efendi, Uşakizade Hacı Ali Efendi’ninin kızının çocuğuydu.
Sabetaycı aileler başka aileden kız alıp vermezlerdi. Bu nedenle akraba ilişkileri dikkatlice incelendiğinde kimin Sabetaycı olduğu, kimlerin bu ailelere mensup olduğu kolayca anlaşılabilmektedir. Menderes’in ailesinin Sabetay kökenli olduğunu hem ailesinden hem de önüne açılan kapıların çokluğundan anlayabiliyoruz.
Adnan Menderes, Milli Mücadeleye yedek subay olarak katılmış İstiklal Harbi Madalyası almıştı. Sabetaycı aileler gibi Müslüman olarak görünmek yerine İslam’a hizmet etmeye çalışmış ve büyük bir bedel ödemiştir. Sonunda bir İslam kahramanı olarak şehit olmuştur, vesselam…
Dr. Vehbi Kara
Ekleme
Tarihi: 14 Ağustos 2021 - Cumartesi
İslam Kahramanı Adnan Menderes
İslam Kahramanı Adnan Menderes
Türk siyasi tarihinin en önemli şahıslarından biri olan Ali Adnan Ertekin Menderes, İslam’a hizmet etmiş en önemi kişilerden bir tanesidir. Çünkü İslam dinine ait bütün kural ve sembolleri yıkmaya çalışan tek partili CHP yönetimine karşı en önemli direnişi başlatmış ve başarı ile sonlandırmıştır.
14 Mayıs 1950 tarihinde daha iktidara geldiği ilk günde şarkı sözlerine benzeyen “tangır-tungur” ifadesini “Allahu ekber- Allahu ekber” şeklindeki aslına çevirmiş gerçek bir kahramandır.
Ezan-ı Muhammed’in (asm) orijinal şekliyle yeniden okunmaya başlanması; Türkiye üzerindeki kara bulutların açılmaya başladığı en önemli tarihlerden bir tanesidir. İşte yapılan bu icraat bazı Sabetaycılar tarafından kendilerine karşı yapılmış bir ihanet olarak görülmüştür.
1950 Yılı, çok partili hayatın başlaması ve gerçek demokrasinin yürürlüğe girdiği bir kırılma noktasıdır. Bundan sonra ezilip aşağılanan Türkler; artık onurları ile başlarını dik tutmaya başlamış yeniden ataları gibi kahramanlık destanlarını yazmaya başlamıştır.
Menderes’in İslam kahramanı olduğunun en önemli delili ise mazlum olarak idam edilmesidir. Hâlbuki vefatından bir buçuk yıl önce 1959 yılında İngiltere’ye giderken uçağı düşmüş mucizevî bir şekilde hayatta kalmıştı. Demek ki Allah kendisine şahadet şerbetini içmeyi nasip etmiştir. Şehitlik ise Allah katında pek makbul bir yerdir.
Ne ilginçtir ki; Menderes, Sabetaycı bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Buna rağmen İslam’a olan bağlılığı ailesinin pek çok ferdi gibi suni ve yapmacık değildir. Gerçekten de Müslüman inancına sahip olduğunu tarihe geçmiş çeşitli konuşmalarından anlamak mümkündür.
Bu çok değerli devlet adamının hayatını öğrenmek her Müslüman için bir borçtur. O halde biz de makale sınırlarını ihlal etmemeye çalışarak öz bir şekilde kendisini tanıtmaya çalışalım:
Kanuni döneminde İspanya’daki kıyımdan kurtarılıp Osmanlı’ya gelen Yahudilerin en yoğun yaşadığı yerler; Saraybosna, Üsküp, Selanik, İstanbul, Manisa, İzmir, Tire, Aydın idi. 16. Yüzyılda Tire’de 64 Yahudi aile yaşıyordu. Ayrıca Osmanlı Filistin’den getirdiği Yahudileri de Tire’ye yerleştirmişti. Osmanlının akçası da İzmir, Tire’de basılırdı.
Ali Adnan Menderes’in babası İbrahim Edhem, 1880 yılına dek hiçbir Müslüman öğrenciyi kabul etmeyen İstanbul Amerikan Kolejini bitirmişti. Daha sonra İstanbul’da Hukuk eğitimi almış bir avukattı.
Menderes’in büyükbabası İsmail Efendi ise Süleymaniye’den Mora’ya göçmüş biriydi. İsmail Efendi sonra Aydın’a taşınmıştır.
Menderes’in babaannesi, İzmirli Katipzade’lerin kızı Fitnat Hanımdır. Fitnat Hanımın soy ağacı da bütün Yahudilerde olduğu gibi kadınlar üzerinden tutulmuştur. Katipzadeler, Sebataist olduğu bilinen Uşakizadeler, Evliyazadeler, Helvacızadeler ile akraba olan bir ailedir.
1899 İzmir doğumlu Adnan’ın annesi Tevfika, Hacı Ali Paşa’nın kızıydı. Yani Menderes’in anne tarafından dedesi Ali Paşa idi. Kafkas Musevisi olabileceği değerlendirilen Hacı Ali Paşa’da Kırım’dan Tire’ye göçmüştü. Aniden Tire’ye göçmesinin nedeni olarak burada yaşayan dönme ya da Yahudilerin çok olmasından kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir.
Osmanlı Devletine bağlılığı nedeniyle padişah II. Abdülhamid’in, Menderes’in anne tarafından dedesi olan Hacı Ali Paşa’ya Tire’de 70 bin, Aydın Çakırbeyli’de 30 bin dönüm tarla bağışladığı iddia edilmektedir.
1866’da çıkarılan yasayla gayrimüslim ve yabancıların Osmanlı’da toprak alabilir hale gelmesiyle Aydın ve İzmir’de yaklaşık 1 milyon dönüm arazi yabancılar ile Yahudilere geçmişti. Ayrıca, Allianca İsraelite Universelle aracılığıyla 1877’de Osmanlı uyruklu Kafkas Yahudileri, Aydın yakınlarında bir tarım yapmak üzere bazı çiftliklere göç ettirilmişti.
Hacı Ali Paşa, Tire’de bir Rum arabacı tarafından öldürülünce, Aydın Çakırbeyli çiftliği de miras olarak Menderes’e kalmıştır. Küçük yaşta büyük bir mirasa konan Menderes, İzmir Şirinyer’de bulunan Amerikan Protestan Misyoner Okulunu bitirmiştir. 19. Yüzyılda bu okullardan Osmanlı’da 430 tane vardı ve Celal Bayar ile ilk kez okulda karşılaşmışlardı.
Adnan Menderes ile arkadaşı Aydın Koçarlı kökenli Edhem, İzmir’de Yahudi Mahallesi olan Kestelli’de otururdu ve Meşhur Sabetaycı aile olan Evliyazade Refik Beyin Naciye isimli kızıyla yani Berin Hanım ile evlenmişti.
Adnan Menderes’in annesi, babası, halası, kardeşi, babaannesi ince sayrılık adı verilen verem hastalığından ölmüşlerdi. Babası, tıpkı babaannesi Fitnat hanım gibi Halvetiye tarikatından olanlar gibi Merkez Efendi Mezarlığına gömülmüştü. Sabetaycılar eğer Halvetiye tarikatından değil ise Bülbülderesi mezarlığına gömülürlerdi.
Yeni Cumhuriyetin Sağlık ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Evliyazade’lerden Refik Beyin kızıyla evliydi. İttihad ile Terakki’nin beyni olan Selanikli Sabetaycı Doktor Nazım’da Beria ile evli olduğundan Menderes ile bacanaktılar.
CHP lideri, sonradan boşayacağı, Uşakizade’lerin kızı Latife Hanım ile 29 Ocak 1923’de evlenince; Adnan Menderes ile ilk Cumhurbaşkanı akraba olmuşlardı. Adnan Menderes’in halasının kocası Ahmed Hamdi Efendi, Uşakizade Hacı Ali Efendi’ninin kızının çocuğuydu.
Sabetaycı aileler başka aileden kız alıp vermezlerdi. Bu nedenle akraba ilişkileri dikkatlice incelendiğinde kimin Sabetaycı olduğu, kimlerin bu ailelere mensup olduğu kolayca anlaşılabilmektedir. Menderes’in ailesinin Sabetay kökenli olduğunu hem ailesinden hem de önüne açılan kapıların çokluğundan anlayabiliyoruz.
Adnan Menderes, Milli Mücadeleye yedek subay olarak katılmış İstiklal Harbi Madalyası almıştı. Sabetaycı aileler gibi Müslüman olarak görünmek yerine İslam’a hizmet etmeye çalışmış ve büyük bir bedel ödemiştir. Sonunda bir İslam kahramanı olarak şehit olmuştur, vesselam…
Dr. Vehbi Kara
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.