Dr. Vehbi KARA
Köşe Yazarı
Dr. Vehbi KARA
 

Şia ve Vahhabi Kıskacında Kalan Müslümanlar

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şia ve Vahhabi adı verilen iki sapkın mezhep yıllardan beri M&uuml;sl&uuml;manların kanını akıtmaktadırlar. İslam d&uuml;şmanları ile birlikte hareket eden bu Ehli S&uuml;nnet d&uuml;şmanlarını iyi tanımalı ve tuzaklarına d&uuml;şmememiz gerekiyor.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vahhabiler sırtını ABD&rsquo;ye dayayarak Libya ve Yemen&rsquo;de M&uuml;sl&uuml;manları acımasızca &ouml;ld&uuml;r&uuml;rken Şia ise Rusya&rsquo;nın desteğini alarak Suriye&rsquo;de yine M&uuml;sl&uuml;manların kanını akıtmaktan &ccedil;ekinmemektedirler.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Her iki sapık mezhebin y&ouml;netimine h&acirc;kim olduğu Suudi Arabistan ve İran devletleri, ne ilgin&ccedil;tir ki İslam d&uuml;şmanlığı ile &ouml;v&uuml;nen İsrail&rsquo;e tek bir kurşun dahi atmaz atamazlar. Onların g&uuml;c&uuml; Ehl-i s&uuml;nnet vel cemaat &uuml;zerine yeter. Devamlı surette acımasızca M&uuml;sl&uuml;manların kanını d&ouml;kmekten zevk alırlar.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i s&uuml;nnete g&ouml;re Şia ve Vahhabiler sapkın olduğu halde İslam dışı değillerdir. İtikadi olarak yanlış yola girmiş ve bid&rsquo;a yani uydurulmuş bir inan&ccedil; &uuml;zerinedirler. Buna mukabil her iki sapkın mezhebe g&ouml;re Ehl-i s&uuml;nnet, k&uuml;fre girmiştir ve dinden &ccedil;ıkmıştır. Bu nedenle m&uuml;nafık olarak g&ouml;rd&uuml;kleri i&ccedil;in Hıristiyan ve Yahudilerden daha tehlikeli g&ouml;rd&uuml;kleri Ehl-i s&uuml;nnet itikadındaki M&uuml;sl&uuml;manları &ouml;ld&uuml;rmekten &ccedil;ekinmezler.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşte &ldquo;Ben ne S&uuml;nni ne de Şii değilim sadece M&uuml;sl&uuml;manım&rdquo; diyenler b&uuml;y&uuml;k bir hata etmektedirler. Alem-i İslam&rsquo;ın 90-95&rsquo;i yani ana caddesi ehli s&uuml;nnet olup bu sapık mezheplere şirin g&ouml;r&uuml;nmeye &ccedil;alışmak doğru değildir ve gerek de yoktur.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu nedenle &ouml;ncelikle &ldquo;S&uuml;nnilik daha doğru bir ifade ile ehli s&uuml;nnet vel cemaat nedir?&rdquo; bu konuyu iyi bilmeli ve anlamaya &ccedil;alışmalıyız.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat, Kur&rsquo;an ve s&uuml;nneti esas alan; Resulullah ve Ashabının dini anlama, a&ccedil;ıklama ve yaşama bi&ccedil;imi ile bu y&ouml;ntemden ayrılmayan anlayışlar b&uuml;t&uuml;n&uuml; ve bu itikadi yolu benimseyen İslam &acirc;limlerinin takip ettiği yoldur.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">B&uuml;y&uuml;k devletler kurmuş olan Arap, T&uuml;rk, &Ccedil;in ve Hint devletleri Ehl-i S&uuml;nnet prensipleri i&ccedil;erisinde kalarak hareket etmişlerdir. Bug&uuml;n M&uuml;sl&uuml;manların kahır ekseriyeti Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat inancına sahiptir. Bu nedenle başlangı&ccedil;ta sal&acirc;betli olduğu halde azınlık g&ouml;r&uuml;şlere dayandığı i&ccedil;in olduk&ccedil;a farklı bir yola girmiş Şia d&uuml;ş&uuml;ncesi, zaman i&ccedil;erisinde bozulmalara uğramış ve bir kısmı dinin tamamen dışına &ccedil;ıkarak kendilerine Rafızi (terk edenler) denilmesine yol a&ccedil;mışlardır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Keza Arabistan &ccedil;&ouml;llerinde zek&acirc;t vermeyi reddetmek ve yalancı peygamber &ccedil;ıkararak M&uuml;sl&uuml;manlara kılı&ccedil; &ccedil;ekmiş Hariciler ve bunların g&uuml;n&uuml;m&uuml;zdeki temsilcileri Vahhabiler de Ehl-i s&uuml;nnetten ayrılmışlardır. Şia&rsquo;ye benzer şekilde İslam toplumu i&ccedil;inde &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir azınlıkta kalarak devamlı surette ayrılıklara neden olmuşlardır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">M&uuml;sl&uuml;manların birliğini ve ittihadını temin etmek i&ccedil;in dışlayıcı, ayrıştırıcı ve &ouml;tekileştirici bir dil kullanmak sakıncalı olmakla birlikte Şia ve Vahhabileri dost bilip fitne &ccedil;ıkarmalarına m&uuml;saade etmek hi&ccedil; doğru bir davranış değildir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İslam&rsquo;a, Kur&rsquo;an&rsquo;a ve Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat&rsquo;e y&ouml;neltilen haksız ve temelsiz eleştirilere ikna edici bir &uuml;slupla cevap vermek gerekliği vardır. Siyasi veya başka maksatlarla s&ouml;ylenilen s&ouml;zler yerine bu konuda hayatını İslam&rsquo;a adamış &acirc;limlere ve eserlerine m&uuml;racaat edilmelidir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dini konularla ilgili &ouml;zellikle siyasi deme&ccedil; ve konuşmalarda son derece titiz olunmak zorunluluğu vardır. Kur&rsquo;an ve hadislerin &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;ne uyarak toplum &uuml;zerinde, inan&ccedil; ve davranışlarında &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; ve dengeli olmaya gayret edilmelidir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İslam&icirc; meselelerin kırıcı ve aşağılayıcı bir &uuml;slup ile tartışılması, M&uuml;sl&uuml;manların birliği ve toplumsal barış a&ccedil;ısından son derece sakıncalıdır. Kuran tabiri ile kavli leyyinle muamele edilmeli yani yumuşak s&ouml;z ve davranışlarla konuşmalar yapılmalıdır. Cemaat, tarikat ve farklı anlayışlara y&ouml;nelik tenkitlerde husumete yol a&ccedil;ıcı bir dil veya İslami ilimlere ait temelden yoksun değerlendirmelerden ka&ccedil;ınılmalıdır. Her t&uuml;rl&uuml; &ouml;n yargı ve tarafgirlik bir tarafa bırakılarak hakikati araştırma ruhu esas alınmalıdır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Duyumlara veya bireysel uygulamalara bakılarak d&uuml;ş&uuml;nceleri yargılamak yerine Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat dairesi i&ccedil;inde olmak şartıyla; kimden ve nereden olursa olsun g&uuml;zel hasletlerinden istifade etmeye &ccedil;alışmak esastır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat dairesini anlamak i&ccedil;in &ldquo;sevad-ı azam&rdquo; kavramı &uuml;zerinde yoğunlaşmak gereklidir. &Ouml;zellikle dini konularda kafası karışmış olanlar bu noktaya nazar ettikleri takdirde; halen yaşamış oldukları bir&ccedil;ok problemin altından kolaylıkla kurtulmaları m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sevad-ı azam, kelime olarak, &quot;sevvede&quot; fiilinden t&uuml;retilmiştir. Bitki ve ağa&ccedil; topluluğu, b&uuml;y&uuml;k karaltı, kahir ekseriyet, b&uuml;t&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;k par&ccedil;ası gibi anlamlara gelmektedir. Kısaca &ldquo;&ccedil;oğunluk&rdquo; anlamında kullanılmaktadır. Burada kavram kargaşasına girmeden genel manasının anlaşılması yeterli olacaktır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İslam terminolojisinde &ccedil;ok &ouml;nemli bir kelime olmasına rağmen nedense &uuml;zerinde yeterince durulmamaktadır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;tekileştirici, tekfirci ve fena fikirler o kadar &ccedil;ok yaygındır ki; fitne &ccedil;ıkarmak isteyenler bu s&ouml;zden Şeytan g&ouml;rm&uuml;ş&ccedil;esine ka&ccedil;maktadırlar. H&acirc;lbuki g&uuml;n&uuml;m&uuml;zdeki bir&ccedil;ok sorunun &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesinde sevad-ı azam h&uuml;k&uuml;mlerine m&uuml;racaat edilse problemler pek kolay bir şekilde &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşacaktır. Bakın sevad-ı azam konusunda neler s&ouml;ylenmiş?</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Peygamberimiz&rsquo;in (asm) &ldquo;&Uuml;mmetim dal&acirc;let &uuml;zere toplanmaz. &Ouml;yle ise sizlere ihtil&acirc;f &ccedil;ıktığı zaman Sevad-ı Azamı iltizam ediniz&rdquo; mealinde hadisleri vardır. (Taberani, Zevaid 5/218)</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bedi&uuml;zzaman Said Nursi, Hutbe-i Şamiye isimli eserlerinde defalarca bu hususa dikkat &ccedil;ekerek; &#39;&#39;Sev&acirc;d-ı &acirc;zama ittib&acirc; edilmeli. Ekseriyete ve sev&acirc;d-ı &acirc;zama dayandığı zaman, l&acirc;kayt Emev&icirc;lik, en nihayet Ehl-i S&uuml;nnet cemaatine girdi. Adet&ccedil;e ekalliyette kalan sal&acirc;betli Alev&icirc;lik, en nihayet az bir kısmı R&acirc;fız&icirc;liğe dayandı.&#39;&#39; demektedir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İbn-i Hacer gibi b&uuml;y&uuml;k &acirc;limler sev&acirc;d-ı azamı &ldquo;hak ve istikamet &uuml;zere giden &uuml;mmetin ekseriyeti&rdquo; olduğunu belirtmiş Cel&acirc;leddin-i Suy&ucirc;t&icirc; de sevad-ı azamı &ldquo;doğru yolda gitmek &uuml;zere birleşen &uuml;mmetin ekseriyeti&rdquo; şeklinde izah etmiştir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu durumda &uuml;mmetin ekseriyetinin &ldquo;Ehl-i hak ve istikamet &uuml;zere olan samim&icirc; dindar Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Peygamberimiz (asm) &ldquo;Fitne zamanında &uuml;mmetimin ekseriyetine t&acirc;bi olun. Allah &uuml;mmetimin ekseriyetini dal&acirc;let &uuml;zere toplamaz&rdquo; hadisi de bunu teyit etmektedir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sevad-ı Azam, toplumun &ccedil;oğunluğunun tabi olduğu inan&ccedil; ve hayat standardıdır. Bu sebeple siyas&icirc; tercih ve temay&uuml;l olarak da değerlendirilmelidir. Bunu sadece iktisadi h&uuml;k&uuml;mlere bina etmek b&uuml;y&uuml;k haksızlıktır. Bu kavram yıllarca sadece bu temelde değerlendirilip yanlış olarak ifade edilmiş bazı m&uuml;frit siyaset&ccedil;iler siyasi maksatlar y&uuml;z&uuml;nden insanları aldatmaya &ccedil;alışmışlardır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sevad-ı azam dışında, &ouml;zel i&ccedil;tihatlar ve kanaatler umumileştirilemez, sadece serbest bırakılır. O d&uuml;ş&uuml;nceye sahip kişilerin insafına terk edilir. Cadde-i K&uuml;br&acirc;, yani &uuml;mmetin ekseriyetinin istifade ettiği bu b&uuml;y&uuml;k cadde, sadece bir &acirc;lim şahsın fikir ve d&uuml;ş&uuml;ncesiyle tahakkuk edemez. Ancak o zamanda yaşayan ve &uuml;mmetin kıvamını teşkil eden ulemanın ekseriyetinin itibar ettiği ve kabul ettiği fikir, yol ve tarz, umum &uuml;mmete dayanak noktası olur. &#39;&#39;Bir fikre davet cumhur-u ulemanın kabul&uuml;ne vabestedir (gerektirir). Yoksa davet bid&#39;attır, reddedilir&rdquo; denilmiştir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir nehri dar bir dereye sevk edemezsiniz. Fakat dar dereler ve &ccedil;aylar, nehrin yatağından rahatlıkla akabilir. Dolayısıyla umum &uuml;mmetin gidebileceği yollar, ekser m&uuml;&ccedil;tehitlerin ve Cumhur-u Ulemanın tensip ettiği b&uuml;y&uuml;k yoldur. Koca &uuml;mmeti dereler gibi dar olan şahısların i&ccedil;tihatlarına zorlamak, ihtil&acirc;fların ve m&uuml;cadelelerin tohumlarını atmak demektir. İşte g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde yaşanan bir&ccedil;ok problemin kaynağı budur. Din n&acirc;mına yapılmak istenen &ouml;zel ve kasıtlı i&ccedil;tihatlara, &uuml;mmetin zorlanması uygun g&ouml;r&uuml;lemez.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Velh&acirc;sıl, Ehli S&uuml;nnet vel cemaati bir mezhep olarak ele alıp değerlendirmek doğru değildir. Hz. Peygamber&rsquo;in (asm) sahabe nesline s&ouml;zl&uuml; ve ameli olarak &ouml;ğrettiği dine, tarza ve sahabenin naklettiği S&uuml;nnet&rsquo;e bağlı kalmaktır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat i&ccedil;i mezheplerden bahsedebilir elbette. Zaten bu mezhepler arasında herhangi bir kavga ve &ccedil;ekişme yoktur. Hanefi, Hanbeli, Maliki ve Şafi mezhebinden olanlar zor durumda kaldıklarında bir diğer mezhebin g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ne g&ouml;re hareket edip ibadetlerini yapabilirler. &ldquo;İslam kolaylık dinidir&rdquo; denilmesinin m&uuml;him bir nedeni de budur, vesselam&hellip;</span></p> <div dir="auto" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div dir="auto" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Ekleme Tarihi: 08 Mart 2020 - Pazar

Şia ve Vahhabi Kıskacında Kalan Müslümanlar

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Şia ve Vahhabi adı verilen iki sapkın mezhep yıllardan beri M&uuml;sl&uuml;manların kanını akıtmaktadırlar. İslam d&uuml;şmanları ile birlikte hareket eden bu Ehli S&uuml;nnet d&uuml;şmanlarını iyi tanımalı ve tuzaklarına d&uuml;şmememiz gerekiyor.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vahhabiler sırtını ABD&rsquo;ye dayayarak Libya ve Yemen&rsquo;de M&uuml;sl&uuml;manları acımasızca &ouml;ld&uuml;r&uuml;rken Şia ise Rusya&rsquo;nın desteğini alarak Suriye&rsquo;de yine M&uuml;sl&uuml;manların kanını akıtmaktan &ccedil;ekinmemektedirler.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Her iki sapık mezhebin y&ouml;netimine h&acirc;kim olduğu Suudi Arabistan ve İran devletleri, ne ilgin&ccedil;tir ki İslam d&uuml;şmanlığı ile &ouml;v&uuml;nen İsrail&rsquo;e tek bir kurşun dahi atmaz atamazlar. Onların g&uuml;c&uuml; Ehl-i s&uuml;nnet vel cemaat &uuml;zerine yeter. Devamlı surette acımasızca M&uuml;sl&uuml;manların kanını d&ouml;kmekten zevk alırlar.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i s&uuml;nnete g&ouml;re Şia ve Vahhabiler sapkın olduğu halde İslam dışı değillerdir. İtikadi olarak yanlış yola girmiş ve bid&rsquo;a yani uydurulmuş bir inan&ccedil; &uuml;zerinedirler. Buna mukabil her iki sapkın mezhebe g&ouml;re Ehl-i s&uuml;nnet, k&uuml;fre girmiştir ve dinden &ccedil;ıkmıştır. Bu nedenle m&uuml;nafık olarak g&ouml;rd&uuml;kleri i&ccedil;in Hıristiyan ve Yahudilerden daha tehlikeli g&ouml;rd&uuml;kleri Ehl-i s&uuml;nnet itikadındaki M&uuml;sl&uuml;manları &ouml;ld&uuml;rmekten &ccedil;ekinmezler.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İşte &ldquo;Ben ne S&uuml;nni ne de Şii değilim sadece M&uuml;sl&uuml;manım&rdquo; diyenler b&uuml;y&uuml;k bir hata etmektedirler. Alem-i İslam&rsquo;ın 90-95&rsquo;i yani ana caddesi ehli s&uuml;nnet olup bu sapık mezheplere şirin g&ouml;r&uuml;nmeye &ccedil;alışmak doğru değildir ve gerek de yoktur.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu nedenle &ouml;ncelikle &ldquo;S&uuml;nnilik daha doğru bir ifade ile ehli s&uuml;nnet vel cemaat nedir?&rdquo; bu konuyu iyi bilmeli ve anlamaya &ccedil;alışmalıyız.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat, Kur&rsquo;an ve s&uuml;nneti esas alan; Resulullah ve Ashabının dini anlama, a&ccedil;ıklama ve yaşama bi&ccedil;imi ile bu y&ouml;ntemden ayrılmayan anlayışlar b&uuml;t&uuml;n&uuml; ve bu itikadi yolu benimseyen İslam &acirc;limlerinin takip ettiği yoldur.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">B&uuml;y&uuml;k devletler kurmuş olan Arap, T&uuml;rk, &Ccedil;in ve Hint devletleri Ehl-i S&uuml;nnet prensipleri i&ccedil;erisinde kalarak hareket etmişlerdir. Bug&uuml;n M&uuml;sl&uuml;manların kahır ekseriyeti Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat inancına sahiptir. Bu nedenle başlangı&ccedil;ta sal&acirc;betli olduğu halde azınlık g&ouml;r&uuml;şlere dayandığı i&ccedil;in olduk&ccedil;a farklı bir yola girmiş Şia d&uuml;ş&uuml;ncesi, zaman i&ccedil;erisinde bozulmalara uğramış ve bir kısmı dinin tamamen dışına &ccedil;ıkarak kendilerine Rafızi (terk edenler) denilmesine yol a&ccedil;mışlardır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Keza Arabistan &ccedil;&ouml;llerinde zek&acirc;t vermeyi reddetmek ve yalancı peygamber &ccedil;ıkararak M&uuml;sl&uuml;manlara kılı&ccedil; &ccedil;ekmiş Hariciler ve bunların g&uuml;n&uuml;m&uuml;zdeki temsilcileri Vahhabiler de Ehl-i s&uuml;nnetten ayrılmışlardır. Şia&rsquo;ye benzer şekilde İslam toplumu i&ccedil;inde &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir azınlıkta kalarak devamlı surette ayrılıklara neden olmuşlardır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">M&uuml;sl&uuml;manların birliğini ve ittihadını temin etmek i&ccedil;in dışlayıcı, ayrıştırıcı ve &ouml;tekileştirici bir dil kullanmak sakıncalı olmakla birlikte Şia ve Vahhabileri dost bilip fitne &ccedil;ıkarmalarına m&uuml;saade etmek hi&ccedil; doğru bir davranış değildir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İslam&rsquo;a, Kur&rsquo;an&rsquo;a ve Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat&rsquo;e y&ouml;neltilen haksız ve temelsiz eleştirilere ikna edici bir &uuml;slupla cevap vermek gerekliği vardır. Siyasi veya başka maksatlarla s&ouml;ylenilen s&ouml;zler yerine bu konuda hayatını İslam&rsquo;a adamış &acirc;limlere ve eserlerine m&uuml;racaat edilmelidir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Dini konularla ilgili &ouml;zellikle siyasi deme&ccedil; ve konuşmalarda son derece titiz olunmak zorunluluğu vardır. Kur&rsquo;an ve hadislerin &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;ne uyarak toplum &uuml;zerinde, inan&ccedil; ve davranışlarında &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml; ve dengeli olmaya gayret edilmelidir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İslam&icirc; meselelerin kırıcı ve aşağılayıcı bir &uuml;slup ile tartışılması, M&uuml;sl&uuml;manların birliği ve toplumsal barış a&ccedil;ısından son derece sakıncalıdır. Kuran tabiri ile kavli leyyinle muamele edilmeli yani yumuşak s&ouml;z ve davranışlarla konuşmalar yapılmalıdır. Cemaat, tarikat ve farklı anlayışlara y&ouml;nelik tenkitlerde husumete yol a&ccedil;ıcı bir dil veya İslami ilimlere ait temelden yoksun değerlendirmelerden ka&ccedil;ınılmalıdır. Her t&uuml;rl&uuml; &ouml;n yargı ve tarafgirlik bir tarafa bırakılarak hakikati araştırma ruhu esas alınmalıdır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Duyumlara veya bireysel uygulamalara bakılarak d&uuml;ş&uuml;nceleri yargılamak yerine Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat dairesi i&ccedil;inde olmak şartıyla; kimden ve nereden olursa olsun g&uuml;zel hasletlerinden istifade etmeye &ccedil;alışmak esastır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat dairesini anlamak i&ccedil;in &ldquo;sevad-ı azam&rdquo; kavramı &uuml;zerinde yoğunlaşmak gereklidir. &Ouml;zellikle dini konularda kafası karışmış olanlar bu noktaya nazar ettikleri takdirde; halen yaşamış oldukları bir&ccedil;ok problemin altından kolaylıkla kurtulmaları m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sevad-ı azam, kelime olarak, &quot;sevvede&quot; fiilinden t&uuml;retilmiştir. Bitki ve ağa&ccedil; topluluğu, b&uuml;y&uuml;k karaltı, kahir ekseriyet, b&uuml;t&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;k par&ccedil;ası gibi anlamlara gelmektedir. Kısaca &ldquo;&ccedil;oğunluk&rdquo; anlamında kullanılmaktadır. Burada kavram kargaşasına girmeden genel manasının anlaşılması yeterli olacaktır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İslam terminolojisinde &ccedil;ok &ouml;nemli bir kelime olmasına rağmen nedense &uuml;zerinde yeterince durulmamaktadır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ouml;tekileştirici, tekfirci ve fena fikirler o kadar &ccedil;ok yaygındır ki; fitne &ccedil;ıkarmak isteyenler bu s&ouml;zden Şeytan g&ouml;rm&uuml;ş&ccedil;esine ka&ccedil;maktadırlar. H&acirc;lbuki g&uuml;n&uuml;m&uuml;zdeki bir&ccedil;ok sorunun &ccedil;&ouml;z&uuml;lmesinde sevad-ı azam h&uuml;k&uuml;mlerine m&uuml;racaat edilse problemler pek kolay bir şekilde &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşacaktır. Bakın sevad-ı azam konusunda neler s&ouml;ylenmiş?</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Peygamberimiz&rsquo;in (asm) &ldquo;&Uuml;mmetim dal&acirc;let &uuml;zere toplanmaz. &Ouml;yle ise sizlere ihtil&acirc;f &ccedil;ıktığı zaman Sevad-ı Azamı iltizam ediniz&rdquo; mealinde hadisleri vardır. (Taberani, Zevaid 5/218)</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bedi&uuml;zzaman Said Nursi, Hutbe-i Şamiye isimli eserlerinde defalarca bu hususa dikkat &ccedil;ekerek; &#39;&#39;Sev&acirc;d-ı &acirc;zama ittib&acirc; edilmeli. Ekseriyete ve sev&acirc;d-ı &acirc;zama dayandığı zaman, l&acirc;kayt Emev&icirc;lik, en nihayet Ehl-i S&uuml;nnet cemaatine girdi. Adet&ccedil;e ekalliyette kalan sal&acirc;betli Alev&icirc;lik, en nihayet az bir kısmı R&acirc;fız&icirc;liğe dayandı.&#39;&#39; demektedir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İbn-i Hacer gibi b&uuml;y&uuml;k &acirc;limler sev&acirc;d-ı azamı &ldquo;hak ve istikamet &uuml;zere giden &uuml;mmetin ekseriyeti&rdquo; olduğunu belirtmiş Cel&acirc;leddin-i Suy&ucirc;t&icirc; de sevad-ı azamı &ldquo;doğru yolda gitmek &uuml;zere birleşen &uuml;mmetin ekseriyeti&rdquo; şeklinde izah etmiştir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bu durumda &uuml;mmetin ekseriyetinin &ldquo;Ehl-i hak ve istikamet &uuml;zere olan samim&icirc; dindar Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Peygamberimiz (asm) &ldquo;Fitne zamanında &uuml;mmetimin ekseriyetine t&acirc;bi olun. Allah &uuml;mmetimin ekseriyetini dal&acirc;let &uuml;zere toplamaz&rdquo; hadisi de bunu teyit etmektedir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sevad-ı Azam, toplumun &ccedil;oğunluğunun tabi olduğu inan&ccedil; ve hayat standardıdır. Bu sebeple siyas&icirc; tercih ve temay&uuml;l olarak da değerlendirilmelidir. Bunu sadece iktisadi h&uuml;k&uuml;mlere bina etmek b&uuml;y&uuml;k haksızlıktır. Bu kavram yıllarca sadece bu temelde değerlendirilip yanlış olarak ifade edilmiş bazı m&uuml;frit siyaset&ccedil;iler siyasi maksatlar y&uuml;z&uuml;nden insanları aldatmaya &ccedil;alışmışlardır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sevad-ı azam dışında, &ouml;zel i&ccedil;tihatlar ve kanaatler umumileştirilemez, sadece serbest bırakılır. O d&uuml;ş&uuml;nceye sahip kişilerin insafına terk edilir. Cadde-i K&uuml;br&acirc;, yani &uuml;mmetin ekseriyetinin istifade ettiği bu b&uuml;y&uuml;k cadde, sadece bir &acirc;lim şahsın fikir ve d&uuml;ş&uuml;ncesiyle tahakkuk edemez. Ancak o zamanda yaşayan ve &uuml;mmetin kıvamını teşkil eden ulemanın ekseriyetinin itibar ettiği ve kabul ettiği fikir, yol ve tarz, umum &uuml;mmete dayanak noktası olur. &#39;&#39;Bir fikre davet cumhur-u ulemanın kabul&uuml;ne vabestedir (gerektirir). Yoksa davet bid&#39;attır, reddedilir&rdquo; denilmiştir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bir nehri dar bir dereye sevk edemezsiniz. Fakat dar dereler ve &ccedil;aylar, nehrin yatağından rahatlıkla akabilir. Dolayısıyla umum &uuml;mmetin gidebileceği yollar, ekser m&uuml;&ccedil;tehitlerin ve Cumhur-u Ulemanın tensip ettiği b&uuml;y&uuml;k yoldur. Koca &uuml;mmeti dereler gibi dar olan şahısların i&ccedil;tihatlarına zorlamak, ihtil&acirc;fların ve m&uuml;cadelelerin tohumlarını atmak demektir. İşte g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde yaşanan bir&ccedil;ok problemin kaynağı budur. Din n&acirc;mına yapılmak istenen &ouml;zel ve kasıtlı i&ccedil;tihatlara, &uuml;mmetin zorlanması uygun g&ouml;r&uuml;lemez.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Velh&acirc;sıl, Ehli S&uuml;nnet vel cemaati bir mezhep olarak ele alıp değerlendirmek doğru değildir. Hz. Peygamber&rsquo;in (asm) sahabe nesline s&ouml;zl&uuml; ve ameli olarak &ouml;ğrettiği dine, tarza ve sahabenin naklettiği S&uuml;nnet&rsquo;e bağlı kalmaktır.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ehl-i S&uuml;nnet ve&rsquo;l-Cemaat i&ccedil;i mezheplerden bahsedebilir elbette. Zaten bu mezhepler arasında herhangi bir kavga ve &ccedil;ekişme yoktur. Hanefi, Hanbeli, Maliki ve Şafi mezhebinden olanlar zor durumda kaldıklarında bir diğer mezhebin g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ne g&ouml;re hareket edip ibadetlerini yapabilirler. &ldquo;İslam kolaylık dinidir&rdquo; denilmesinin m&uuml;him bir nedeni de budur, vesselam&hellip;</span></p> <div dir="auto" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">&nbsp;</div> <div dir="auto" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Dr. Vehbi KARA&nbsp;</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.