Mü’minler Kardeştirler!
Mü’minler Kardeştirler!
Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Mü'minler ancak kardeştirler..." (Hucurât, 10)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular: "Birbirinize kin tutmayınız, hased etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terketmesi helâl değildir." (Buhârî)
İslam’ın gayelerinden biri de insanların birlik, beraberlik, barış ve huzur içinde kardeşçe yaşamaları, birbirine karşı düşmanlık edip ayrılığa düşmemeleridir. Temel görevi; Allah'a kul olmaktan ibaret olan müslümanların "kardeşlik" konusunda özel bir gayretleri olmalıdır.
Unutmamak gerekir ki, Üsvei Hasene olan Rasûlullah (sav), kendisine işkence eden insanlara bile beddua etmiyor, zamanla düşünceleri değişir veya nesillerinden sâlih insanlar gelir diye onlara hayır dualar ediyordu.
Kardeşliğin en güzel örneğini Asrı Saadette sahabelerde görüyoruz. İman bağıyla kardeş olan Ensar ve Muhacir, birbirlerine karşı
imkânlarını zorlayacak derecede maddi manevi yardımcı olmaya çalışmışlardır. Kardeşlerini kendilerine tercih edip onlara dualar etmişlerdir.
Hiç bir insan kusursuz ve hatasız değildir. "Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü" düsturunca birbirimize karşı nazik ve hoşgörülü olmalıyız. Hataları bağışlamak, merhametli olmak, affetmek; Allah (cc) ve Rasulünün (s.a.v) sevdiği davranışlardır.
"Tevazu kulun ancak şerefini arttırır. Öyleyse mütevâzi olun ki, Allah sizi yükseltsin. Affetmek de kulun ancak izzetini arttırır. Öyleyse affediniz ki, Allah sizi aziz kılsın..." (cs.2.1830)
Mümin, sevgide ve nefrette ölçülü davranır, Allah (c.c.) için sevip, yine O'nun (cc) rızası için nefret eder. Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadîste “Dostunu severken ölçülü sev, günün birinde düşmanın olabilir. Düşmanına da buğzunu ölçülü yap, günün birinde dostun olabilir.” buyurmuştur.
Hz. Mevlânâ’ya göre insan hayâle, düşünceye sığmayacak kadar yüce ve büyüktür. O der ki:
“İnsanın gerçek değerini söylesem, ben de yanarım dünya da! Fakat ne yazık ki insan değerini bilemedi, kendini ucuza sattı. İnsan aslında çok değerli bir atlas kumaş iken kendini hırkaya yama yaptı.” (Mesnevî, 3,1000-1001)
Kendimizi fazlaca kaptırdığımız bu dünya için Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sâhibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Âhirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah’ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadîd, 20)
Emine Aydemir
Ekleme
Tarihi: 07 Ağustos 2021 - Cumartesi
Mü’minler Kardeştirler!
Mü’minler Kardeştirler!
Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Mü'minler ancak kardeştirler..." (Hucurât, 10)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular: "Birbirinize kin tutmayınız, hased etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terketmesi helâl değildir." (Buhârî)
İslam’ın gayelerinden biri de insanların birlik, beraberlik, barış ve huzur içinde kardeşçe yaşamaları, birbirine karşı düşmanlık edip ayrılığa düşmemeleridir. Temel görevi; Allah'a kul olmaktan ibaret olan müslümanların "kardeşlik" konusunda özel bir gayretleri olmalıdır.
Unutmamak gerekir ki, Üsvei Hasene olan Rasûlullah (sav), kendisine işkence eden insanlara bile beddua etmiyor, zamanla düşünceleri değişir veya nesillerinden sâlih insanlar gelir diye onlara hayır dualar ediyordu.
Kardeşliğin en güzel örneğini Asrı Saadette sahabelerde görüyoruz. İman bağıyla kardeş olan Ensar ve Muhacir, birbirlerine karşı
imkânlarını zorlayacak derecede maddi manevi yardımcı olmaya çalışmışlardır. Kardeşlerini kendilerine tercih edip onlara dualar etmişlerdir.
Hiç bir insan kusursuz ve hatasız değildir. "Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü" düsturunca birbirimize karşı nazik ve hoşgörülü olmalıyız. Hataları bağışlamak, merhametli olmak, affetmek; Allah (cc) ve Rasulünün (s.a.v) sevdiği davranışlardır.
"Tevazu kulun ancak şerefini arttırır. Öyleyse mütevâzi olun ki, Allah sizi yükseltsin. Affetmek de kulun ancak izzetini arttırır. Öyleyse affediniz ki, Allah sizi aziz kılsın..." (cs.2.1830)
Mümin, sevgide ve nefrette ölçülü davranır, Allah (c.c.) için sevip, yine O'nun (cc) rızası için nefret eder. Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadîste “Dostunu severken ölçülü sev, günün birinde düşmanın olabilir. Düşmanına da buğzunu ölçülü yap, günün birinde dostun olabilir.” buyurmuştur.
Hz. Mevlânâ’ya göre insan hayâle, düşünceye sığmayacak kadar yüce ve büyüktür. O der ki:
“İnsanın gerçek değerini söylesem, ben de yanarım dünya da! Fakat ne yazık ki insan değerini bilemedi, kendini ucuza sattı. İnsan aslında çok değerli bir atlas kumaş iken kendini hırkaya yama yaptı.” (Mesnevî, 3,1000-1001)
Kendimizi fazlaca kaptırdığımız bu dünya için Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sâhibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Âhirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah’ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadîd, 20)
Emine Aydemir
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.