EROL AYDIN
Köşe Yazarı
EROL AYDIN
 

İLMİN YARISI MERAK İSE…

<p>İlim bilmek ile ilgilidir ve bilinmeyenin keşfedilmesi olarak da tarif edilebilir. Yine Yunus&rsquo;un ifadesi ile kendini bilmekle başlamaktadır. Kendini bilmeyen, kendi kapasitesinin sınırlarını keşfedemeyen insan eksik ve yarımdır.</p> <p>İnsan, okuduk&ccedil;a, &ouml;ğrendik&ccedil;e ve bildik&ccedil;e aslında bilmediği ne kadar &ccedil;ok şey olduğunu keşfediyor. Bu durum aslında insanın kendi i&ccedil;ine doğru yaptığı bir yolculuktur. Bu yolculuk d&uuml;ş&uuml;nce ve d&uuml;ş&uuml;nmeyle başlıyor. Yine Descartes, &ldquo;D&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorsam varım&rdquo; demiyor mu? Demek ki ilmin yarısı merak ise diğer yarısı ise d&uuml;ş&uuml;nmektir. Fakat bu d&uuml;ş&uuml;nme boş d&uuml;ş&uuml;nme değil, derinlemesine ve tefekk&uuml;r boyutunda olmalıdır. Bunun ger&ccedil;ekleşebilmesi i&ccedil;inde bir kapasitenin olması lazımdır, bu sağlamanın yolu da okumaktan ge&ccedil;mektedir.</p> <p>Bireyselleşme g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde yaygın bir kavram olarak insanların kişiliklerinin yok olmasına neden olmaktadır. İslam bile istişare ve m&uuml;şavereyi teşvik ve tavsiye etmektedir. Bu durum s&uuml;nnet olup, &ccedil;eşitli fikirlerin bir araya gelerek en doğru kararı almak adına ka&ccedil;ınılmazdır. Camilerde toplanmanın ve cem olmanın derin anlamı bile buna işaret etmektedir. İbadetin dışında insanların her t&uuml;rl&uuml; problemine ortak akıl ile &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retme mek&acirc;nlarıdır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde bireyselleşmenin getirdiği olumsuzluklar maalesef bu misyonu yok etmiştir.</p> <p>Bug&uuml;n d&uuml;nyada ki b&uuml;y&uuml;k &uuml;lkelerin politika &uuml;retmesinde bile d&uuml;ş&uuml;nce kuruluşları aktif rol oynamaktadırlar. Politikacılar strateji geliştirirken konularında uzman olan bu d&uuml;ş&uuml;nce kuruluşlarından akıl ve tavsiye almaktadırlar. Sivil toplum &ouml;rg&uuml;t&uuml; olarak kurulan bu &ouml;rg&uuml;tler belirledikleri bir alanda s&uuml;rekli d&uuml;ş&uuml;nce &uuml;reterek; araştırma, rapor, konferans ve panellerle &uuml;lkelerin kalkınmasına yardımcı olacak tavsiye kararları ortaya koymaktadırlar. Bu kararları tavsiye niteliğinde olsa bile hi&ccedil;bir h&uuml;k&uuml;metin bunları g&ouml;rmezden gelmesi s&ouml;z konusu değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; burada bilimsel veriler ışığında ve uzmanların ortak akılla ortaya koydukları ger&ccedil;ekler vardır. Bu vizyon ve projeksiyonlar gelecek adına kararlar alırken aynı zamanda sorumluluğun paylaşılması ve yanılma payının azaltılması a&ccedil;ısından son derece &ouml;nemlidir. D&uuml;nyayı aslında politikacılar y&ouml;netiyor gibi g&ouml;r&uuml;nse de arka planda bu d&uuml;ş&uuml;nce kuruluşlarının katkısı ve etkisi &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r. Batıda &ccedil;ok yaygın olan bu kuruluşlar &uuml;lkemizde 2000 yılı sonrasında kurulmuş olup, tamamına yakını İstanbul merkezlidir. Bu durum ge&ccedil; kaldığımızın a&ccedil;ık bir g&ouml;stergesi olarak daha yol almamız gereken &ccedil;ok mesafe olduğunu g&ouml;stermektedir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; inancımızın ilk emri ve tavsiyesi olan ilim konusunda yol almak adına &ouml;zellikle eğitim konusuna eğilmemiz ka&ccedil;ınılmazdır. T&uuml;m kademelerde eğitim ve &ouml;ğretimin yanında rasyonel d&uuml;ş&uuml;nmeyi de &ouml;ğretmemiz elzemdir. O zaman merakla birlikte kendimizi de &ouml;ğrendiğimizde meseleler kendiliğinden &ccedil;&ouml;z&uuml;lecektir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2020 - Pazar

İLMİN YARISI MERAK İSE…

<p>İlim bilmek ile ilgilidir ve bilinmeyenin keşfedilmesi olarak da tarif edilebilir. Yine Yunus&rsquo;un ifadesi ile kendini bilmekle başlamaktadır. Kendini bilmeyen, kendi kapasitesinin sınırlarını keşfedemeyen insan eksik ve yarımdır.</p> <p>İnsan, okuduk&ccedil;a, &ouml;ğrendik&ccedil;e ve bildik&ccedil;e aslında bilmediği ne kadar &ccedil;ok şey olduğunu keşfediyor. Bu durum aslında insanın kendi i&ccedil;ine doğru yaptığı bir yolculuktur. Bu yolculuk d&uuml;ş&uuml;nce ve d&uuml;ş&uuml;nmeyle başlıyor. Yine Descartes, &ldquo;D&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorsam varım&rdquo; demiyor mu? Demek ki ilmin yarısı merak ise diğer yarısı ise d&uuml;ş&uuml;nmektir. Fakat bu d&uuml;ş&uuml;nme boş d&uuml;ş&uuml;nme değil, derinlemesine ve tefekk&uuml;r boyutunda olmalıdır. Bunun ger&ccedil;ekleşebilmesi i&ccedil;inde bir kapasitenin olması lazımdır, bu sağlamanın yolu da okumaktan ge&ccedil;mektedir.</p> <p>Bireyselleşme g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde yaygın bir kavram olarak insanların kişiliklerinin yok olmasına neden olmaktadır. İslam bile istişare ve m&uuml;şavereyi teşvik ve tavsiye etmektedir. Bu durum s&uuml;nnet olup, &ccedil;eşitli fikirlerin bir araya gelerek en doğru kararı almak adına ka&ccedil;ınılmazdır. Camilerde toplanmanın ve cem olmanın derin anlamı bile buna işaret etmektedir. İbadetin dışında insanların her t&uuml;rl&uuml; problemine ortak akıl ile &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retme mek&acirc;nlarıdır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde bireyselleşmenin getirdiği olumsuzluklar maalesef bu misyonu yok etmiştir.</p> <p>Bug&uuml;n d&uuml;nyada ki b&uuml;y&uuml;k &uuml;lkelerin politika &uuml;retmesinde bile d&uuml;ş&uuml;nce kuruluşları aktif rol oynamaktadırlar. Politikacılar strateji geliştirirken konularında uzman olan bu d&uuml;ş&uuml;nce kuruluşlarından akıl ve tavsiye almaktadırlar. Sivil toplum &ouml;rg&uuml;t&uuml; olarak kurulan bu &ouml;rg&uuml;tler belirledikleri bir alanda s&uuml;rekli d&uuml;ş&uuml;nce &uuml;reterek; araştırma, rapor, konferans ve panellerle &uuml;lkelerin kalkınmasına yardımcı olacak tavsiye kararları ortaya koymaktadırlar. Bu kararları tavsiye niteliğinde olsa bile hi&ccedil;bir h&uuml;k&uuml;metin bunları g&ouml;rmezden gelmesi s&ouml;z konusu değildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; burada bilimsel veriler ışığında ve uzmanların ortak akılla ortaya koydukları ger&ccedil;ekler vardır. Bu vizyon ve projeksiyonlar gelecek adına kararlar alırken aynı zamanda sorumluluğun paylaşılması ve yanılma payının azaltılması a&ccedil;ısından son derece &ouml;nemlidir. D&uuml;nyayı aslında politikacılar y&ouml;netiyor gibi g&ouml;r&uuml;nse de arka planda bu d&uuml;ş&uuml;nce kuruluşlarının katkısı ve etkisi &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r. Batıda &ccedil;ok yaygın olan bu kuruluşlar &uuml;lkemizde 2000 yılı sonrasında kurulmuş olup, tamamına yakını İstanbul merkezlidir. Bu durum ge&ccedil; kaldığımızın a&ccedil;ık bir g&ouml;stergesi olarak daha yol almamız gereken &ccedil;ok mesafe olduğunu g&ouml;stermektedir.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonu&ccedil; olarak; inancımızın ilk emri ve tavsiyesi olan ilim konusunda yol almak adına &ouml;zellikle eğitim konusuna eğilmemiz ka&ccedil;ınılmazdır. T&uuml;m kademelerde eğitim ve &ouml;ğretimin yanında rasyonel d&uuml;ş&uuml;nmeyi de &ouml;ğretmemiz elzemdir. O zaman merakla birlikte kendimizi de &ouml;ğrendiğimizde meseleler kendiliğinden &ccedil;&ouml;z&uuml;lecektir.</p> <p>Esenlik dileklerimle,</p> <p>Erol Aydın</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.