KANUNLAR KİMİN İÇİNDİR?

KANUNLAR KİMİN İÇİNDİR? Devlet dediğimiz aygıt, hükümranlık ve erk ortaya koyarken gücünü yasa ve kanunlardan almaktadır. Yönetim şekliniz ne olursa olsun idare, yasamanın çıkarmış olduğu anayasaya bağlı olarak yürütmenin sınırlarını çizmiştir. Yapılan her kanun, hukuka uygun olmakla birlikte mesela etik değerlere uygun olmayabilir. Bu durum bir çelişki ve ikilem doğursa da kanun koyucu her zaman haklıdır. Yasa, değerlerinize uymuyor diye çiğneyemezsiniz, bu durumda suçlu olarak gerekli müeyyide ile karşılaşmanız sürpriz olmayacaktır. Dünyada çok komik, çok absürt ve çok aykırı kanunlara rastlamanız olasıdır. Bu durum yasaların her zaman masum olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Koyduğunuz yasağa karşı bir isyancı kesim ortaya koymuş olursunuz ki bu durum toplumsal huzursuzluklara yol açan bu kanunları kimler ve ne için yapar? Demekten kendinizi alamazsınız. Ağır ve ağdalı bir dili olan bu yasalar insanların hayatını kolaylaştırmayacaksa niye vardır? Yasa yaparken maddeler yetmez, buna fıkralar eklersiniz, bu da yetmez bentler eklersiniz, alfabede ki bütün harfleri kullanırsınız o da yeterli olmaz. Bu sefer harfleri ikişer olarak sıralarsınız. Uzun cümleler ve kullanımda olmayan kelimelerle adeta ne kadar anlaşılmaz ise o kadar başarılı diye düşünürsünüz. Bu nasıl bir mantıktır, anlamak mümkün değil. Sade bir vatandaşın anayasa kitapçığını açıp okuduğunda hiçbir şey anlamadığı gibi adeta ıstırap da çektiği olasıdır. Cümle o kadar uzundur ki okuduğunuzu anlamak için döne döne tekrar başa dönerken sonunda dolap beygiri gibi başınız dönerken okumaktan vazgeçersiniz. İnat edip maddenin tamamını okusanız bile sürekli bağlaçlarla bitmeyen cümle inşa ettiklerine şahit olursunuz. Yasalar bu kadar anlaşılmazken, bunlardan vatandaşın faydasına olmasını beklemekte mümkün değildir. Kraldan daha kralcı yasa yapıcılar bunu yaparken sadece devleti düşündükleri için sonuç hüsrandır. Oysaki devlet insan için vardır, onu mutlu ve huzurlu kılmadıktan sonra devleti korusanız ne olacak? Devlet tek başına bir aygıt olduğu için onun zaten bir kutsallığı olmayacaktır. Bu olsa olsa devlet eliyle insanlara zulmetmek olur ki bunun adı cumhuriyette olsa, buna demokrasi de deseniz sonuç değişmeyecektir. Sonuç olarak; yasalar insanların mutluluk ve ferahı içindir. İnsanların hayatını kolaylaştırmayacak kanunlar devleti koruma refleksinden başka bir şey değildir. Özgürlüklerin kısıtlandığı, yaşam alanlarının daraltıldığı yasa, sadra şifa olmayacaktır. Bazen bir yanlışı düzeltmek çok daha zor olduğu için yasa koyucuların geniş tabanlı uzlaşma ile kanun çıkarmaları elzemdir. Esenlik dileklerimle, Erol Aydın