Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

AKASYA YAHUT AĞAÇ- 2

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Uuml;zerine sarılı yeşil t&uuml;rleriyle hemhal ağa&ccedil;, g&ouml;z&uuml;mde onca azamet kazandı ki dalmadan edemedim. Tepesinde bir ya da iki sene hora tepmiş zaman aralığından şikayet edercesine duran, &ouml;yle nida edermiş gibi yalpa vuran yaprakları, filizilikten &ccedil;oktan kurtulmuştur,&nbsp; bir k&ouml;r yeşile&nbsp; esir olmamış daha! Fıtrat, mizac, &ldquo;huy su&rdquo; meselesi&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ancak bir ton a&ccedil;ık k&uuml;lrengi, kire&ccedil; kaynatma tonuyla a&ccedil;ık yeşile belenmiş &ldquo;asli&rdquo; yaprakları biraz p&ouml;rs&uuml;m&uuml;şe benziyor.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Herşeye rağmen toprağa &ouml;yle bir salınır g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ler ki bize;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Amaan, boş ver onları&hellip;&rdquo; diyerek fikrimizden - eski y&ouml;re ağzıyla- &quot;kişkişlemeyi&quot; bile d&uuml;ş&uuml;nmedim değil. &ldquo;Vefasızlık herkesin karı değil&hellip;&rdquo; diye baş eğdim &uuml;mitlere; her şeye rağmen&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Gen&ccedil; yaprak ve s&uuml;rg&uuml;nlere sarılmış g&ouml;zlerim, &ldquo;k&ouml;k&uuml; mazide olan ati&rdquo; n&uuml;ktesiyle ithamdan kurtulmuş gibi, oturduğum &ccedil;ay bah&ccedil;esine kuş bakışı olmasa bile &ccedil;oklarına nispeten y&uuml;ksekten g&ouml;z atan tepelere d&ouml;n&uuml;verdi birden.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Ouml;yle ya, &ldquo;Dağlar Bizim Y&uuml;reğimiz&rdquo; diye maziden eko yapan kendi sesime mi kulak tıkayamazdım; hakikati incitmek&nbsp; haddim miydi?</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bazıları bin bir g&uuml;&ccedil;l&uuml;ğe g&ouml;ğ&uuml;s gerip de neden tepelere, zirvelere tırmanmayı severler diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m &ccedil;ok olmuştur. Hafızamdan t&uuml;rl&uuml; mısralar, hikmetli s&ouml;zler, &ccedil;eşitli kinayeler baş uzatır uzatmasına, ama pek &ccedil;oğunda, haksızlık olmasa da, bir eksiklik bulurum.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İnsan kimi zaman kendini ispatlamak hissine d&uuml;şermiş; &ouml;yle diyorlar. Bir şeyleri yenmek isteyenlerin g&ouml;zlerini ilkbaşta &ccedil;ekiveren unsurların başında dağların gelmesinden daha normal ne olabilir? Hem yapılan, hem de d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len pek de haksız sayılmaz hani; sayılamazdı!.. Eğer oradan tekrar &lsquo;inmek &lsquo; mecburiyet ve zarureti olmasaydı tabii&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Buna benzer s&uuml;r&uuml; sepet meseleyi evirip &ccedil;eviriyordu zihnim. İkindi sonrası idi; &ldquo; g&uuml;n akşamlı&rdquo; idi. &lsquo;G&uuml;neş batarken &ouml;nce sararır&rsquo; diyen, sanki o vakti g&ouml;rm&uuml;şe benzerdi. D&uuml;ş&uuml;nceme -madem- yine tepeler, zirveler ve dağ silsileleri oturmuştu; bari yalnız evimi kuş bakışı seyredenine &ndash; ş&ouml;yle bir &ndash; tırmanmalıydım.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Evden &ccedil;ıktım; halimi g&ouml;ren, gemileri karaya vurmuş kaptan sanırdı. Yokuşa vurmadan &ouml;nce temiz dağ havasını koklamalıydım bir; tedirginlik ve gerginlik atılabilirdi belki, ş&uuml;k&uuml;r ki işe yaradı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Adelelerin gerilmesi&nbsp; art arda dizili sıradağlardan beter endişeleri -galiba &ndash; itekleyip duruyordu. Yamacını yarılayınca -orada bir &ccedil;eşme vardır- asıl manzaranın &ouml;n&uuml;n&uuml; kapatan perdenin &lsquo;bahem&rsquo;, aniden, birden &uuml;st &uuml;ste yığılmış kuruntularla birlikte sıyrıldığını anlayıp i&ccedil;im a&ccedil;ıldı. Dudaklara ihtiyarsızca takılan bir rast nağme ve hafif g&uuml;l&uuml;mseme&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Endişe koyuluklarıyla fikir karanlıkları tutanamayacaklar galiba; hadiseleri tam ve doğru anlama manasındaki &ldquo;g&uuml;zel g&ouml;rme&rdquo; alışkanlığı tekrar avdet edecek gibi d&uuml;nyama&hellip; Bu iyi işte.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vadiden sonra başlayan ormandan d&ouml;nenler, zihnimdeki son ağları da temizledi; kadınlar, erkekler, &ccedil;ocuklar&hellip;Merkep ve katırlar uzun dallarla y&uuml;kl&uuml;; &ccedil;am ve ardı&ccedil; dalları. Y&ouml;renin &ccedil;alışkan insanları tarlalarından d&ouml;nerken, Orman İdaresi&rsquo;nin işaretlediği kuru ve yaşlı bedenleri devirmeden duramamışlar demek ki&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fazla oyalanmazdım onlarla; asıl manzara kuzeydoğuda idi &ccedil;&uuml;nk&uuml;; &ndash; Allah&rsquo;ım &ndash; ne manzara idi. Zirvesindeki beyazlığın ancak yazın silindiği Akdağ&rsquo;lar, peysajı tamamen kapatmıştı. Etekleri elma, vişne, kiraz bah&ccedil;eleri; biliyorum. Yama&ccedil;larda z&uuml;mr&uuml;t &ccedil;amlar; oradan bile iyi g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu.&rsquo; Acaba haklı mıydım?&rdquo; sualini cevaplayabilecek halde miydim; emin değilim. Yalakta k&ouml;p&uuml;ren sulara aldırmadan kenarına oturuyorum, i&ccedil; cebimden &ccedil;ıkarılan kağıtta &ccedil;iziktirdiklerim &ndash; orada &ndash; daha sevimli geliyor bana; sesler duyar gibiyim. Takırtılar, şakırtılar, g&ouml;n&uuml;l naraları&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hindikuşlar &ndash; şimdi &ndash; b&ouml;yle ak paktır; kışın &ccedil;atlayan , kanayan, moraran, donan, d&uuml;şman bombalarından yanan eller, baharın ılıklığında onmaya durmuştur belki&hellip; Helikopterler yine -pır pır &ndash; insan avına &ccedil;ıkmışlardır. Ama dağlar onların; onlar dağların. Acaba haksız mıydık? Anlamak i&ccedil;in satırlara bakıyorum yine ; kim bilir neler yazmışız fi tarihinde ve İstanbul&rsquo;da:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Dağlar bizim y&uuml;reğimiz, herşeyimiz&hellip;Oralardan kopup gelmişiz, oraları &ccedil;ekecek zihnimiz. Ufuklarda gene onlar, kuşatmışlar &ccedil;epe&ccedil;evre&hellip; Dağlar bizi dağlamadı, dağlayamaz. Bağır verdi boralara, taunlara, Calutlara&hellip;Coşkun Fırat oradan doğar, m&uuml;ştak Ferhat onu deler biteviye&hellip;Ya&nbsp; esen ne oralardan; bilmez miyiz; dağlar bizim y&uuml;reğimiz.&ldquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nazarımızı bunlar i&ccedil;in mi evirir &ccedil;evirir kendine bağlardı?.. Z&uuml;mr&uuml;t &ccedil;amlar hatırlatmada; &ldquo; Uhud bizi sever, biz de Uhud&rsquo;u&hellip;&rdquo; Bunu da yazmış mıyız? Hira unutulmuş mu yoksa?</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Her hakikat oraya iner, oradan akseder y&uuml;celiklere&hellip; Kol gerer, kanat gerer her ayak izine, g&ouml;n&uuml;l azmine. Hangi uzaklığın pen&ccedil;esinde salınsalar da, davet t&uuml;rk&uuml;leri bestelerler daima. G&ouml;zlerimiz nur bağırlı dağlardadır; Hira&rsquo;dadır, Tur&rsquo;dadır, Cudi&rsquo;dedir, hepsinde. &Ouml;te yandan Erek&rsquo;te, Başit&rsquo;te,Yuşa&rsquo;da, &Ccedil;am Dağı&rsquo;nda&hellip;&quot; ( 1983- Şaphane)</span></p>
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2019 - Cumartesi

AKASYA YAHUT AĞAÇ- 2

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Uuml;zerine sarılı yeşil t&uuml;rleriyle hemhal ağa&ccedil;, g&ouml;z&uuml;mde onca azamet kazandı ki dalmadan edemedim. Tepesinde bir ya da iki sene hora tepmiş zaman aralığından şikayet edercesine duran, &ouml;yle nida edermiş gibi yalpa vuran yaprakları, filizilikten &ccedil;oktan kurtulmuştur,&nbsp; bir k&ouml;r yeşile&nbsp; esir olmamış daha! Fıtrat, mizac, &ldquo;huy su&rdquo; meselesi&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ancak bir ton a&ccedil;ık k&uuml;lrengi, kire&ccedil; kaynatma tonuyla a&ccedil;ık yeşile belenmiş &ldquo;asli&rdquo; yaprakları biraz p&ouml;rs&uuml;m&uuml;şe benziyor.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Herşeye rağmen toprağa &ouml;yle bir salınır g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ler ki bize;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Amaan, boş ver onları&hellip;&rdquo; diyerek fikrimizden - eski y&ouml;re ağzıyla- &quot;kişkişlemeyi&quot; bile d&uuml;ş&uuml;nmedim değil. &ldquo;Vefasızlık herkesin karı değil&hellip;&rdquo; diye baş eğdim &uuml;mitlere; her şeye rağmen&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Gen&ccedil; yaprak ve s&uuml;rg&uuml;nlere sarılmış g&ouml;zlerim, &ldquo;k&ouml;k&uuml; mazide olan ati&rdquo; n&uuml;ktesiyle ithamdan kurtulmuş gibi, oturduğum &ccedil;ay bah&ccedil;esine kuş bakışı olmasa bile &ccedil;oklarına nispeten y&uuml;ksekten g&ouml;z atan tepelere d&ouml;n&uuml;verdi birden.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Ouml;yle ya, &ldquo;Dağlar Bizim Y&uuml;reğimiz&rdquo; diye maziden eko yapan kendi sesime mi kulak tıkayamazdım; hakikati incitmek&nbsp; haddim miydi?</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&ldquo;Bazıları bin bir g&uuml;&ccedil;l&uuml;ğe g&ouml;ğ&uuml;s gerip de neden tepelere, zirvelere tırmanmayı severler diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m &ccedil;ok olmuştur. Hafızamdan t&uuml;rl&uuml; mısralar, hikmetli s&ouml;zler, &ccedil;eşitli kinayeler baş uzatır uzatmasına, ama pek &ccedil;oğunda, haksızlık olmasa da, bir eksiklik bulurum.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">İnsan kimi zaman kendini ispatlamak hissine d&uuml;şermiş; &ouml;yle diyorlar. Bir şeyleri yenmek isteyenlerin g&ouml;zlerini ilkbaşta &ccedil;ekiveren unsurların başında dağların gelmesinden daha normal ne olabilir? Hem yapılan, hem de d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len pek de haksız sayılmaz hani; sayılamazdı!.. Eğer oradan tekrar &lsquo;inmek &lsquo; mecburiyet ve zarureti olmasaydı tabii&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Buna benzer s&uuml;r&uuml; sepet meseleyi evirip &ccedil;eviriyordu zihnim. İkindi sonrası idi; &ldquo; g&uuml;n akşamlı&rdquo; idi. &lsquo;G&uuml;neş batarken &ouml;nce sararır&rsquo; diyen, sanki o vakti g&ouml;rm&uuml;şe benzerdi. D&uuml;ş&uuml;nceme -madem- yine tepeler, zirveler ve dağ silsileleri oturmuştu; bari yalnız evimi kuş bakışı seyredenine &ndash; ş&ouml;yle bir &ndash; tırmanmalıydım.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Evden &ccedil;ıktım; halimi g&ouml;ren, gemileri karaya vurmuş kaptan sanırdı. Yokuşa vurmadan &ouml;nce temiz dağ havasını koklamalıydım bir; tedirginlik ve gerginlik atılabilirdi belki, ş&uuml;k&uuml;r ki işe yaradı.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Adelelerin gerilmesi&nbsp; art arda dizili sıradağlardan beter endişeleri -galiba &ndash; itekleyip duruyordu. Yamacını yarılayınca -orada bir &ccedil;eşme vardır- asıl manzaranın &ouml;n&uuml;n&uuml; kapatan perdenin &lsquo;bahem&rsquo;, aniden, birden &uuml;st &uuml;ste yığılmış kuruntularla birlikte sıyrıldığını anlayıp i&ccedil;im a&ccedil;ıldı. Dudaklara ihtiyarsızca takılan bir rast nağme ve hafif g&uuml;l&uuml;mseme&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Endişe koyuluklarıyla fikir karanlıkları tutanamayacaklar galiba; hadiseleri tam ve doğru anlama manasındaki &ldquo;g&uuml;zel g&ouml;rme&rdquo; alışkanlığı tekrar avdet edecek gibi d&uuml;nyama&hellip; Bu iyi işte.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vadiden sonra başlayan ormandan d&ouml;nenler, zihnimdeki son ağları da temizledi; kadınlar, erkekler, &ccedil;ocuklar&hellip;Merkep ve katırlar uzun dallarla y&uuml;kl&uuml;; &ccedil;am ve ardı&ccedil; dalları. Y&ouml;renin &ccedil;alışkan insanları tarlalarından d&ouml;nerken, Orman İdaresi&rsquo;nin işaretlediği kuru ve yaşlı bedenleri devirmeden duramamışlar demek ki&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fazla oyalanmazdım onlarla; asıl manzara kuzeydoğuda idi &ccedil;&uuml;nk&uuml;; &ndash; Allah&rsquo;ım &ndash; ne manzara idi. Zirvesindeki beyazlığın ancak yazın silindiği Akdağ&rsquo;lar, peysajı tamamen kapatmıştı. Etekleri elma, vişne, kiraz bah&ccedil;eleri; biliyorum. Yama&ccedil;larda z&uuml;mr&uuml;t &ccedil;amlar; oradan bile iyi g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu.&rsquo; Acaba haklı mıydım?&rdquo; sualini cevaplayabilecek halde miydim; emin değilim. Yalakta k&ouml;p&uuml;ren sulara aldırmadan kenarına oturuyorum, i&ccedil; cebimden &ccedil;ıkarılan kağıtta &ccedil;iziktirdiklerim &ndash; orada &ndash; daha sevimli geliyor bana; sesler duyar gibiyim. Takırtılar, şakırtılar, g&ouml;n&uuml;l naraları&hellip;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hindikuşlar &ndash; şimdi &ndash; b&ouml;yle ak paktır; kışın &ccedil;atlayan , kanayan, moraran, donan, d&uuml;şman bombalarından yanan eller, baharın ılıklığında onmaya durmuştur belki&hellip; Helikopterler yine -pır pır &ndash; insan avına &ccedil;ıkmışlardır. Ama dağlar onların; onlar dağların. Acaba haksız mıydık? Anlamak i&ccedil;in satırlara bakıyorum yine ; kim bilir neler yazmışız fi tarihinde ve İstanbul&rsquo;da:</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Dağlar bizim y&uuml;reğimiz, herşeyimiz&hellip;Oralardan kopup gelmişiz, oraları &ccedil;ekecek zihnimiz. Ufuklarda gene onlar, kuşatmışlar &ccedil;epe&ccedil;evre&hellip; Dağlar bizi dağlamadı, dağlayamaz. Bağır verdi boralara, taunlara, Calutlara&hellip;Coşkun Fırat oradan doğar, m&uuml;ştak Ferhat onu deler biteviye&hellip;Ya&nbsp; esen ne oralardan; bilmez miyiz; dağlar bizim y&uuml;reğimiz.&ldquo;</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nazarımızı bunlar i&ccedil;in mi evirir &ccedil;evirir kendine bağlardı?.. Z&uuml;mr&uuml;t &ccedil;amlar hatırlatmada; &ldquo; Uhud bizi sever, biz de Uhud&rsquo;u&hellip;&rdquo; Bunu da yazmış mıyız? Hira unutulmuş mu yoksa?</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&lsquo;Her hakikat oraya iner, oradan akseder y&uuml;celiklere&hellip; Kol gerer, kanat gerer her ayak izine, g&ouml;n&uuml;l azmine. Hangi uzaklığın pen&ccedil;esinde salınsalar da, davet t&uuml;rk&uuml;leri bestelerler daima. G&ouml;zlerimiz nur bağırlı dağlardadır; Hira&rsquo;dadır, Tur&rsquo;dadır, Cudi&rsquo;dedir, hepsinde. &Ouml;te yandan Erek&rsquo;te, Başit&rsquo;te,Yuşa&rsquo;da, &Ccedil;am Dağı&rsquo;nda&hellip;&quot; ( 1983- Şaphane)</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.