Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

Çınar, Fidan ve Bayrak: Bir Misyonun İzinde

Çınar, Fidan ve Bayrak: Bir Misyonun İzinde Toplumların tarih boyunca varlıklarını sürdürmelerini sağlayan en önemli unsur, süreklilik ve yenilenme kabiliyetidir. Bu sürekliliğin simgeleri kimi zaman köklü bir çınar, kimi zaman toprağı çatlatıp göğe uzanan bir fidan, kimi zaman da gökyüzünde dalgalanan bir bayrak olmuştur. Her biri, milletin farklı bir ihtiyacına ve misyonuna karşılık... Çınar, kökleriyle geçmişe tutunur, gövdesiyle bugünü ayakta tutar, dallarıyla geleceğe gölge ve nefes verir. Toplum hayatında çınar, liderliği, devlet geleneğini, uzun yıllara dayanan tecrübeyi temsil eder. Yıpranabilir, dalları zamanla budanabilir, gövdesi kabuk bağlayabilir; ama kökleri derinlere uzandığı sürece varlığını sürdürür. Çınarın misyonu, fırtınalarda yön tayin etmek, milleti ayakta tutacak kararlılığı göstermektir. Bir çınarın yanında yeşeren fidan, sürekliliğin ve geleceğin sembolüdür. Fidan, henüz gençtir, fakat gelecekte göğe yükselecek yeni bir çınarın müjdesini verir. Fidan misyonu, mevcut değerleri devralıp onları kendi çağının ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yorumlamaktır. Onun görevi, geçmişin kökleriyle bağını koparmadan geleceğe doğru yeni dallar vermektir. Fidan, millete güven aşılar; “yarın da varız” demektedir aslında. Bayrağın misyonu ise birlik ve istiklaldir. Milletlerin üzerinde dalgalanan bayrak, sadece bir kumaş parçası değil, bir milletin onuru, bağımsızlığı ve ortak kimliğidir. Bayrağın misyonu, toplumun bütün fertlerini aynı idealler etrafında toplamak manasındadır. Çınarın gölgesinde, fidanın yeşerdiği toprakta yükselen bayrak, hem geçmişin mücadelesini hem geleceğin azmiyle dopdolu.... Bayrak, milletin dünyaya verdiği en yüksek mesajdır: “Biz buradayız, dimdik ayaktayız.” Üç sembolün misyonları birbiriyle iç içedir aslında. Çınar olmadan fidan köksüz kalır, fidan olmadan çınar bir gün yalnızlığa mahkûm olur, bayrak olmadan ise çınarın ve fidanın gölgesi anlamını kaybeder. Bu birliktelik, devlet aklının devamlılığını, gençliğin dinamizmini ve milletin birliğini aynı potada eritmek demektir. Her nesil, bir öncekinden aldığı mirası daha ileri taşımakla yükümlüdür. Çınarın köklülüğü, fidanın tazeliği ve bayrağın dalgalanışı, bir milletin varlık manifestosudur. Bugünün görevleri, dünün tecrübeleri ve yarının umutlarıyla birleştiğinde misyon tamamlanır. Mehmet Nuri BİNGÖL
Ekleme Tarihi: 01 Ekim 2025 -Çarşamba

Çınar, Fidan ve Bayrak: Bir Misyonun İzinde

Çınar, Fidan ve Bayrak: Bir Misyonun İzinde Toplumların tarih boyunca varlıklarını sürdürmelerini sağlayan en önemli unsur, süreklilik ve yenilenme kabiliyetidir. Bu sürekliliğin simgeleri kimi zaman köklü bir çınar, kimi zaman toprağı çatlatıp göğe uzanan bir fidan, kimi zaman da gökyüzünde dalgalanan bir bayrak olmuştur. Her biri, milletin farklı bir ihtiyacına ve misyonuna karşılık... Çınar, kökleriyle geçmişe tutunur, gövdesiyle bugünü ayakta tutar, dallarıyla geleceğe gölge ve nefes verir. Toplum hayatında çınar, liderliği, devlet geleneğini, uzun yıllara dayanan tecrübeyi temsil eder. Yıpranabilir, dalları zamanla budanabilir, gövdesi kabuk bağlayabilir; ama kökleri derinlere uzandığı sürece varlığını sürdürür. Çınarın misyonu, fırtınalarda yön tayin etmek, milleti ayakta tutacak kararlılığı göstermektir. Bir çınarın yanında yeşeren fidan, sürekliliğin ve geleceğin sembolüdür. Fidan, henüz gençtir, fakat gelecekte göğe yükselecek yeni bir çınarın müjdesini verir. Fidan misyonu, mevcut değerleri devralıp onları kendi çağının ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yorumlamaktır. Onun görevi, geçmişin kökleriyle bağını koparmadan geleceğe doğru yeni dallar vermektir. Fidan, millete güven aşılar; “yarın da varız” demektedir aslında. Bayrağın misyonu ise birlik ve istiklaldir. Milletlerin üzerinde dalgalanan bayrak, sadece bir kumaş parçası değil, bir milletin onuru, bağımsızlığı ve ortak kimliğidir. Bayrağın misyonu, toplumun bütün fertlerini aynı idealler etrafında toplamak manasındadır. Çınarın gölgesinde, fidanın yeşerdiği toprakta yükselen bayrak, hem geçmişin mücadelesini hem geleceğin azmiyle dopdolu.... Bayrak, milletin dünyaya verdiği en yüksek mesajdır: “Biz buradayız, dimdik ayaktayız.” Üç sembolün misyonları birbiriyle iç içedir aslında. Çınar olmadan fidan köksüz kalır, fidan olmadan çınar bir gün yalnızlığa mahkûm olur, bayrak olmadan ise çınarın ve fidanın gölgesi anlamını kaybeder. Bu birliktelik, devlet aklının devamlılığını, gençliğin dinamizmini ve milletin birliğini aynı potada eritmek demektir. Her nesil, bir öncekinden aldığı mirası daha ileri taşımakla yükümlüdür. Çınarın köklülüğü, fidanın tazeliği ve bayrağın dalgalanışı, bir milletin varlık manifestosudur. Bugünün görevleri, dünün tecrübeleri ve yarının umutlarıyla birleştiğinde misyon tamamlanır. Mehmet Nuri BİNGÖL
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.