FASL-I PAŞA
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> ( Çok köşe yazım orijinal... Pek nadir iktibasım olur; o da indelhace... Aşağıdaki yazımı iktibas sebebim ise AKIL FİKİR YAYINLARI tarafından M. Nuri YARDIM refikimin yeni neşredilen kitabında mezkûr yazımın iktibas edilmesidir. Dost ve kardeşlerime kitabı tavsiye ediyorum )</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Maskara…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Turuncu ve sarı zemin üzerine beyaz çizgilerin çalım sattığı ilk kedimin adı. O namı hak etmediği hâlde tam tersi sıfatlar gösterdiğinden kinaye kabilinden bulduğum isim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hayatımın çeşitli merhalesinde ise Karam, Masum ve Paşa var…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Paşa, bir yıl öncesine kadar evimi ve hayatımı süslüyordu. Kızlarımın okula giderken yaramaz çocukların ellerinden kurtarıp eve getirdiği Paşa’nın ilk görünüşüne ad düşünseydim eğer, Zenci’yi daha münasip bulurdum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O kadar siyahtı ki renginin o olduğunu sanıp infiale kapılmış ve “Alın götürün bunu…” demiştim. “Böyle kara bir kediyi çekemem.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Çocuklarım, bilhassa mimarlıkta okuyan küçük kızım, okula geç kalma ve müdürden “papara yeme” pahasına kediciği şampuanla yıkayınca, o simsiyah rengi ötelere kaçıştı ve beyaz, gri, siyah karışımı desenleri ortaya çıktı. Titreyen ve aç olduğu anlaşılan kediciği besledikten sonra eğitim yuvalarına koştular…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bahar’ın kendine has o kokusu ve yeşil aleminin sere serpe yayıldığı bir gün. Mesaideyim…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Okuldan eve öğle arası için dönerken, öğleden sonra dersimin olmadığı ve mesai haftasını tamamladığım için memnundum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Evde misafirlerim vardı; kayınpeder, kayınvalide ve yaşları küçük baldızlarım… Demek onca yolu aşmak için direksiyon sallamış ve ailesini ziyaretime getirmişti.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İlk vazife mahallim henüz ilçe olmamıştı. Gediz’e bağlı bir nahiye idi; Şaphane… Anlatırlar: Dönemin meşhur bir siyasetçisi kasabaya propaganda için geldiğinde, Belediye Başkanları halkı tembihlemiş.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Eğer konuşmasının sonunda, sizden ne istediğinizi soracak olursa, bir ağızdan ‘Şap, şap, şap!’ diye bağıracaksınız.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Denileni aynen yapmışlar ve o “meşhur siyasetçi” iktidar olduğunda kasabada çıkarılan şap madenini işleyecek bir fabrika kurulmasını sağlamış.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bunun bir “şehir efsanesi” olduğunu diyen de vardır ama fabrikanın inşası doğrudur. Bir şap işletme kooperatifi vardı orada. Bunu yöre halkı kendi bağımsız gayretiyle mi şekillendirmiştir, yoksa “Ankara” tarafından mı kurdurulmuştur, tam bilemem.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ama gerçekti ve kasabaya ilk indiğimde fabrikayı görünce, ilkönce birinci tayin yerimin bir nahiye olduğundan dolayı kırılan kalbimdeki serazat hisler istikrara kavuşmuş, çalışma şevkiyle dolmuştu. Neşir dünyasını mecburen terk etmekten ileri gelen infial ve kırgınlığım silinip gitmişti.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Şaphane, Gediz’e bağlı bir nahiye ama ulaşımı bayağı zor. Her hatırladığımda hasret dokuduğum mekanı ilçe olduktan sonra görmedim. Oradaki bir yüksekokulda okuyan lise mezunu öğrencimin verdiği bilgiye göre, yolu bayağı düzeltilmiştir ama sarp mevkiini değiştirmenin imkanı yoktur buna rağmen.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Demek “kayınpeder” sırf kızını görmek ve “Akdağ”a tırmanan o tepecikleri aşarak hâla gözümde tüten mekana “vasıl” olmak için ter dökmüştü. Şimdi bile şükranla yad ederim bunu.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bugün gibi hatırımdadır; günlerden Cuma idi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Acele bir “Hoş geldiniz…” faslından sonra yine aynı telaşla abdest alıp kayınpederle beraber Cuma’ya gidip döndük. Sebebi bilinmez bir burukluk ve yorgunluk hissedince müsaade alıp yatak odasına çekildim. Öğleden sonra dersimin bulunmadığını tekrar hatırlayıp, biraz uyursam açılırım diye kendimi yatağa attım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bir kedi sesi…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Önce rüyada sandım kendimi. Veya hafızamın bana sürpriz yaptığını… Büyükbabamların Kaplan isimli kedisinin sesinin, rüyamdan gelen bir akisle harici dünyaya geçtiğini zannediyordum. Birkaç defa duyunca miyavlamayı, odayı terk edip dışarıya bakma ihtiyacı hissettim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Kapıyı aşınca küçük baldızımın dış kapıdan içeriye girdiğini, kucağında da henüz isim koymadığım Maskara’nın kurumla oturduğunu gördüm.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Ne o Nuriş,” dedim; “kedicik annesi, ümm-ü hüreyre olmaya mı niyetlendin?”</span><br />
<br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Yok.” dedi ciddi ciddi. “Ben kim, annelik kim? Sokakta masum masum oturuyor görünce alıp getirdim.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Maskara’nın evimize teşrifi, altı ay sonra, şimdi kimya mühendisi ve erkek çocukları bulunan kızımın dünyaya geleceğinin de müjdesi oldu bize.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Her hatırladığımda, “Ah Maskara, vah Maskara!” diye düşünmeden yapamadığım kedimiz, iki yıl sonra, tayinim bir başka memleket köşesine çıktığı vakit, sanki hissetmiş gibi ortadan kayboldu, yani Şaphane’de kaldı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Demek ki vatanseverdi, doğup büyüdüğü, hatta bizimle tanıştığı toprağına, yani vatanına düşkündü. Hele bugün, çok insanda demeye dilim varmasa da millettaş bildiğimiz kimilerinde bulunmayan hamiyetvari hissine hâla hayranlık duyarım. Anlaşılan vatanseverliğin kaynağı olan İslami vahdet itikadı olmayınca, “insan” Yüce Kitabımız Kur’an’da buyurulduğu gibi “belhüm adall” derekesine iniyordu!</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Neyse, geçelim…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Salon-sofa karışımı odaya yönelip, küçük baldızımın halıfleks üzerine bıraktığı kedinin emirlerime uyamayacağımı sanıyordum. Sokakta bulunmuş bir hayvanın “evcil” olamayacağını biliyordum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ayakta dolaşan hayvana, “Otur otur…” dedim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O ana kadar biraz huzursuz olan hayvan sakince oturup, “Daha başka ne yapayım?” der gibi gözlerimin derinliklerine baktı. Yeşil bir denizi andıran gözlerinden ayırmadan bakışlarımı,</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Elini ver bakayım,” dedim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bu sefer de sağ “patisini” uzatınca, kedicik değil ama genç kediye “Bayağı evcilmiş…” diyeceğime, “Vay maskara hayvan.” demişim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Dolayısıyla iki yıl müddetince o gurbet elde can yoldaşımız olan Maskara’ya isim de bulmuş oldum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bu satırları yazarken babama bayramlaşmaya gitmiştim. Böyle bir yazı hazırladığımı belirtince, “Sen çocukken ‘adsız’ olan kedimizi hatırlar mısın?” dedi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hafızamı o kadar yoklamama rağmen aklıma gelmeyince, annem atıldı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Peki, babanın Almanya’ya işçilik niyetiyle yola düşüp, hasretimize dayanamayarak İstanbul’dan işçi kafilesini terk edip memlekete dönüşünü hatırlıyor musun?”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Hayal meyal de olsa, evet.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Gelir gelmez sizi sormadan kediyi sordu baban. O kadar düşkündü ona.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Anlaşılan, demek ki, zira…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Gelelim Maskara’nın “maskaralık”larına…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Gece ziyaretlerine giderdik bazen. O “akıllı” hayvan evde kalmaz, beraber çıkar, sokağın en ileri noktasına kadar bizimle gelir ve o noktaya çakılıp kalırdı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ziyaretten dönerken bakardık ki Maskara bizi “uğurlamak” için kendini sabitlediği mekanda durup bizi bekliyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Oradan itibaren de bizi eve kadar takip eder, içeriye birlikte girerdik.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Yavrusu oldu, o küçüğe tıpkı insani bir anne gibi “tuvalet eğitimi” verdiğine şahit olunca apışıp kaldım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Tayinim çıkınca ev eşyalarımın kamyona yüklendiğini görür görmez kaybolduğunu daha önce anlatmıştım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İyi ki ardımdan gelmek için kamyona binmemişti, çünkü “atandığım” ilçede, iskan edeceğim kiralık bir evi ancak üç ay aradıktan sonra bulabilmiştim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Paşa faslına o kadar yer ayıramayacağım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O da şimdi Mimarlık’ta okuyan küçük kızımın yadigarıydı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Meslek hayatımın bazı sıkıntı verici hâllerinden gelen bütün stresimi, eve girer girmez beni karşılayıp dizime veya yanıma çöreklenişiyle giderir, diğer kalem çalışmalarıma hız kazandırırdı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hele o kadir bilirliği…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Arada sırada -yeri balkonda olduğundan- onun tarafından “düzeni” bozulan balkonu tanzim eder, temizlerdim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ben bu yorgunluk için söylenip dururken ayağıma sürünür, berjere oturunca da fırlayıp kucağıma çıkardı. Öyle bir yalanmaya dururdu ki o “tanzime” teşekkür ediyor sanırdınız. Belki de gerçekten şükran hisleri içindeydi, bilemem elbet.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Yalnız kucağıma gelip de “mır mır” ses çıkarmaya başlayınca, Üstad’ın kedi hatırası aklıma gelir, hakikaten öyle demiş olmasa da Paşa, benim de “Ya Rahim, Ya Rahim” veya mükemmel hayatı için “ Ya Hay, Ya Razık…” dememe vesile olurdu.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">.........</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Mehmet Nuri BİNGÖL</span></p>
Ekleme
Tarihi: 10 Şubat 2020 - Pazartesi
FASL-I PAŞA
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> ( Çok köşe yazım orijinal... Pek nadir iktibasım olur; o da indelhace... Aşağıdaki yazımı iktibas sebebim ise AKIL FİKİR YAYINLARI tarafından M. Nuri YARDIM refikimin yeni neşredilen kitabında mezkûr yazımın iktibas edilmesidir. Dost ve kardeşlerime kitabı tavsiye ediyorum )</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> </span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Maskara…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Turuncu ve sarı zemin üzerine beyaz çizgilerin çalım sattığı ilk kedimin adı. O namı hak etmediği hâlde tam tersi sıfatlar gösterdiğinden kinaye kabilinden bulduğum isim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hayatımın çeşitli merhalesinde ise Karam, Masum ve Paşa var…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Paşa, bir yıl öncesine kadar evimi ve hayatımı süslüyordu. Kızlarımın okula giderken yaramaz çocukların ellerinden kurtarıp eve getirdiği Paşa’nın ilk görünüşüne ad düşünseydim eğer, Zenci’yi daha münasip bulurdum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O kadar siyahtı ki renginin o olduğunu sanıp infiale kapılmış ve “Alın götürün bunu…” demiştim. “Böyle kara bir kediyi çekemem.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Çocuklarım, bilhassa mimarlıkta okuyan küçük kızım, okula geç kalma ve müdürden “papara yeme” pahasına kediciği şampuanla yıkayınca, o simsiyah rengi ötelere kaçıştı ve beyaz, gri, siyah karışımı desenleri ortaya çıktı. Titreyen ve aç olduğu anlaşılan kediciği besledikten sonra eğitim yuvalarına koştular…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bahar’ın kendine has o kokusu ve yeşil aleminin sere serpe yayıldığı bir gün. Mesaideyim…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Okuldan eve öğle arası için dönerken, öğleden sonra dersimin olmadığı ve mesai haftasını tamamladığım için memnundum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Evde misafirlerim vardı; kayınpeder, kayınvalide ve yaşları küçük baldızlarım… Demek onca yolu aşmak için direksiyon sallamış ve ailesini ziyaretime getirmişti.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İlk vazife mahallim henüz ilçe olmamıştı. Gediz’e bağlı bir nahiye idi; Şaphane… Anlatırlar: Dönemin meşhur bir siyasetçisi kasabaya propaganda için geldiğinde, Belediye Başkanları halkı tembihlemiş.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Eğer konuşmasının sonunda, sizden ne istediğinizi soracak olursa, bir ağızdan ‘Şap, şap, şap!’ diye bağıracaksınız.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Denileni aynen yapmışlar ve o “meşhur siyasetçi” iktidar olduğunda kasabada çıkarılan şap madenini işleyecek bir fabrika kurulmasını sağlamış.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bunun bir “şehir efsanesi” olduğunu diyen de vardır ama fabrikanın inşası doğrudur. Bir şap işletme kooperatifi vardı orada. Bunu yöre halkı kendi bağımsız gayretiyle mi şekillendirmiştir, yoksa “Ankara” tarafından mı kurdurulmuştur, tam bilemem.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ama gerçekti ve kasabaya ilk indiğimde fabrikayı görünce, ilkönce birinci tayin yerimin bir nahiye olduğundan dolayı kırılan kalbimdeki serazat hisler istikrara kavuşmuş, çalışma şevkiyle dolmuştu. Neşir dünyasını mecburen terk etmekten ileri gelen infial ve kırgınlığım silinip gitmişti.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Şaphane, Gediz’e bağlı bir nahiye ama ulaşımı bayağı zor. Her hatırladığımda hasret dokuduğum mekanı ilçe olduktan sonra görmedim. Oradaki bir yüksekokulda okuyan lise mezunu öğrencimin verdiği bilgiye göre, yolu bayağı düzeltilmiştir ama sarp mevkiini değiştirmenin imkanı yoktur buna rağmen.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Demek “kayınpeder” sırf kızını görmek ve “Akdağ”a tırmanan o tepecikleri aşarak hâla gözümde tüten mekana “vasıl” olmak için ter dökmüştü. Şimdi bile şükranla yad ederim bunu.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bugün gibi hatırımdadır; günlerden Cuma idi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Acele bir “Hoş geldiniz…” faslından sonra yine aynı telaşla abdest alıp kayınpederle beraber Cuma’ya gidip döndük. Sebebi bilinmez bir burukluk ve yorgunluk hissedince müsaade alıp yatak odasına çekildim. Öğleden sonra dersimin bulunmadığını tekrar hatırlayıp, biraz uyursam açılırım diye kendimi yatağa attım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bir kedi sesi…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Önce rüyada sandım kendimi. Veya hafızamın bana sürpriz yaptığını… Büyükbabamların Kaplan isimli kedisinin sesinin, rüyamdan gelen bir akisle harici dünyaya geçtiğini zannediyordum. Birkaç defa duyunca miyavlamayı, odayı terk edip dışarıya bakma ihtiyacı hissettim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Kapıyı aşınca küçük baldızımın dış kapıdan içeriye girdiğini, kucağında da henüz isim koymadığım Maskara’nın kurumla oturduğunu gördüm.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Ne o Nuriş,” dedim; “kedicik annesi, ümm-ü hüreyre olmaya mı niyetlendin?”</span><br />
<br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Yok.” dedi ciddi ciddi. “Ben kim, annelik kim? Sokakta masum masum oturuyor görünce alıp getirdim.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Maskara’nın evimize teşrifi, altı ay sonra, şimdi kimya mühendisi ve erkek çocukları bulunan kızımın dünyaya geleceğinin de müjdesi oldu bize.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Her hatırladığımda, “Ah Maskara, vah Maskara!” diye düşünmeden yapamadığım kedimiz, iki yıl sonra, tayinim bir başka memleket köşesine çıktığı vakit, sanki hissetmiş gibi ortadan kayboldu, yani Şaphane’de kaldı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Demek ki vatanseverdi, doğup büyüdüğü, hatta bizimle tanıştığı toprağına, yani vatanına düşkündü. Hele bugün, çok insanda demeye dilim varmasa da millettaş bildiğimiz kimilerinde bulunmayan hamiyetvari hissine hâla hayranlık duyarım. Anlaşılan vatanseverliğin kaynağı olan İslami vahdet itikadı olmayınca, “insan” Yüce Kitabımız Kur’an’da buyurulduğu gibi “belhüm adall” derekesine iniyordu!</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Neyse, geçelim…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Salon-sofa karışımı odaya yönelip, küçük baldızımın halıfleks üzerine bıraktığı kedinin emirlerime uyamayacağımı sanıyordum. Sokakta bulunmuş bir hayvanın “evcil” olamayacağını biliyordum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ayakta dolaşan hayvana, “Otur otur…” dedim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O ana kadar biraz huzursuz olan hayvan sakince oturup, “Daha başka ne yapayım?” der gibi gözlerimin derinliklerine baktı. Yeşil bir denizi andıran gözlerinden ayırmadan bakışlarımı,</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Elini ver bakayım,” dedim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bu sefer de sağ “patisini” uzatınca, kedicik değil ama genç kediye “Bayağı evcilmiş…” diyeceğime, “Vay maskara hayvan.” demişim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Dolayısıyla iki yıl müddetince o gurbet elde can yoldaşımız olan Maskara’ya isim de bulmuş oldum.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bu satırları yazarken babama bayramlaşmaya gitmiştim. Böyle bir yazı hazırladığımı belirtince, “Sen çocukken ‘adsız’ olan kedimizi hatırlar mısın?” dedi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hafızamı o kadar yoklamama rağmen aklıma gelmeyince, annem atıldı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Peki, babanın Almanya’ya işçilik niyetiyle yola düşüp, hasretimize dayanamayarak İstanbul’dan işçi kafilesini terk edip memlekete dönüşünü hatırlıyor musun?”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Hayal meyal de olsa, evet.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Gelir gelmez sizi sormadan kediyi sordu baban. O kadar düşkündü ona.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Anlaşılan, demek ki, zira…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Gelelim Maskara’nın “maskaralık”larına…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Gece ziyaretlerine giderdik bazen. O “akıllı” hayvan evde kalmaz, beraber çıkar, sokağın en ileri noktasına kadar bizimle gelir ve o noktaya çakılıp kalırdı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ziyaretten dönerken bakardık ki Maskara bizi “uğurlamak” için kendini sabitlediği mekanda durup bizi bekliyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Oradan itibaren de bizi eve kadar takip eder, içeriye birlikte girerdik.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Yavrusu oldu, o küçüğe tıpkı insani bir anne gibi “tuvalet eğitimi” verdiğine şahit olunca apışıp kaldım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Tayinim çıkınca ev eşyalarımın kamyona yüklendiğini görür görmez kaybolduğunu daha önce anlatmıştım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İyi ki ardımdan gelmek için kamyona binmemişti, çünkü “atandığım” ilçede, iskan edeceğim kiralık bir evi ancak üç ay aradıktan sonra bulabilmiştim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *****</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Paşa faslına o kadar yer ayıramayacağım.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O da şimdi Mimarlık’ta okuyan küçük kızımın yadigarıydı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Meslek hayatımın bazı sıkıntı verici hâllerinden gelen bütün stresimi, eve girer girmez beni karşılayıp dizime veya yanıma çöreklenişiyle giderir, diğer kalem çalışmalarıma hız kazandırırdı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hele o kadir bilirliği…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Arada sırada -yeri balkonda olduğundan- onun tarafından “düzeni” bozulan balkonu tanzim eder, temizlerdim.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ben bu yorgunluk için söylenip dururken ayağıma sürünür, berjere oturunca da fırlayıp kucağıma çıkardı. Öyle bir yalanmaya dururdu ki o “tanzime” teşekkür ediyor sanırdınız. Belki de gerçekten şükran hisleri içindeydi, bilemem elbet.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Yalnız kucağıma gelip de “mır mır” ses çıkarmaya başlayınca, Üstad’ın kedi hatırası aklıma gelir, hakikaten öyle demiş olmasa da Paşa, benim de “Ya Rahim, Ya Rahim” veya mükemmel hayatı için “ Ya Hay, Ya Razık…” dememe vesile olurdu.</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">.........</span><br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Mehmet Nuri BİNGÖL</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.