"ÜFÜRÜKTEN TEYYARE" KRİPTO VAZİFE
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vazife verildiğinde Sayın Bay oldukça gerilmişti.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Acaba bile bile timsah yuvasına mı yollanıyorum?” diye acayip endişelendi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Sönmüş Gün”den ayrılırken bir yandan sevinçliydi de…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Zira bu devirde iş “aslan”ın ağzındaydı. Mezun olduğu fakülte diploması ise, bu hususta ümit vermeyen bir “üfürükten teyyare” idi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Gösterilen iş imkanı karşısında bu “vazife”nin yapılması şart koşulmuştu "kripto" organizasyonca.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bir plan yapmalı, bir yol haritası çizmeden harekete geçmemeliydi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> En evvel bir zemin yoklaması yapmalıydı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Baba işyerine varınca yollandığı mekana telefon açtı. Atanır “göründüğü” müessese müdürünü aramalıydı önce…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hani bir başkası “tayin” edilecekken araya girilip, “Eğer Yahşıkaya müdür olursa buraya, bizim siyasi ve ekonomik olarak bittiğimizin resmidir.” denilerek “Genel Sekreter”e baskıyla değiştirilen “müdür”…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Telefon etmeden önce aklına o meşhur fıkra gelince sırıttı. Hani birileri o işe talip olacakken yaptığı baskıyla “müdür” seçilen vücut organı vardı ya…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Neyse şimdi bu muziplikleri hatırlama zamanı değil.” diye düşünüp kıs kıs güldü yine.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Telefondaki öyle bir nezaket gösterisi içinde ki, zannedersin kırıtıyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Buradaki şartlar ve zemin, vazifeniz için çok çok müsait. Kimi safdirik adamları gaza getirip iki daire bile aldırdık. Size gelip işi hal yoluna koyup Organizasyon (!) Planını tatbik etmenize kaldı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “O büyük çalışma hareketini, asliyetine döndürmek isteyenler ilmen ve çevreye tesir bakımından güçlü değiller mi peki?”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Öyle öyle ama ellerimizde ise karşımızdakilerin safiyetini ve herkesi kendileri gibi kabul ettiklerini bilme gibi bir silah var. Diğer noktaları ise buraya varınca konuşur, karara bağlarız.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bir yaz gününde vardı vazife mahalline…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Müdür’ün tavsiyesi “çerez” nevinden bir teferruattı sadece. O “dam”ını çoktan kurmuş; daha doğrusu “İspanyol Siyaseti”nin (Bizans entrikalarından da beter halin) hakim olduğu şehirden gelirken yolda kurmuştu.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İlk başta bir yerlere değil, çok çok bağımsız ve “sadece ve sadece” büyük kaynağa bağlı bir kişi gibi görünmeliydi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ardından, çevreye hakim insanları “elimine” edecek “her türlü” insanı o dairelerdeki sohbetlere “türlü gaz” ve poli-tika (çokyüzlülük) ile cerbeze silahını kullanarak çekmeliydi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Daha sonra mı?</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O insanların -herkeste bulunan, zaten insanlık cihetiyle bulunması gerkli hatalarını cerbezeyle sanki o anda işlemiş gibi “başka başka” ağızlardan yayarak haysiyet cellatlığı yapmalı, eğer bu yetmezse de iftira cihetine sapmalı; bunu da yine “suret-i hak”tan görünen maşalarla yapmalı, elini yakmamalıydı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Başka?..</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Onların safiyetinden istifadeyle, benimle aynı kanattaymışlar zannettirip çevreyi aleyhlerine geçirmek…”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hedefine ulaşmak için kendine tanıdığı müddet iki yıldı ama hem “elimine” etmek istediği insanların çetin ceviz çıkması, hem de iradesi dışında gelişen hadiselerle birilerinin makyajının bozulması…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “28 Şubat’taki gazetede savunduğumuz kişi ve partinin duruşu ipliğimiz pazara serince bir şey olmamış gibi davranmak en iyisi…” dedi içinden.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Böylece ağırdan alma taktiğine geçti. 2002’de milletin kahir ekseriyetince tek başına “demokrat” manasındaki millî ve müspet iktidar başa geçince daha beter indi derinlere…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ta ki 17 Aralık öncesi krizlerle milli iktidara cephe açan grupça yönlendirilen Merkez Komite’den “harekete geç” emrini alıncaya kadar…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Zaten bu emirden beş altı yıl öncesinden de, bağlı olduğu “Komite” başı olan bir büyüğün yakınının ölümünde parmağı olduğu görülen bir “menfi grup”la artık uğraşmama emrini alınca ikinci bir safhaya geçti…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Madem kimi görüşlerimizi paylaşmıyorsunuz, o zaman bizi bırakın, müesseseye çekilelim.” diye açmıştı perdeyi…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Aleyhine “ihlasla” lobi yaptığı halde çalışma grubunun “sekreteryasına” seçilen insan,</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Yok birader…” dedi. “Sizin bizimle aynı kanaatı paylaşma mecburiyetiniz yok ki… Eğer öyle olsaydı, o yapı camia değil, cemiyet olurdu. Ama biz cemiyet değiliz! Hem hiç kimse bir başkasını çalışmadan alıkoyamaz, buna hakkı yoktur.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Geçende o “sekreterya” vazifelisine -tabii 12 yıl öceki- rastladım. Hoşbeşten sonra söz eskilere vardı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Biliyor musun,” dedi. “Şimdilik galip görünmelerine sebep işte o masumca tavrımdır. Bilmiyorum, bu belki de herkesi kendim gibi bilmemdendir. İnsanlar bir defa aldatılabilir ama her zaman aldatılamaz. Tabii ki en azından vicdan, asli olarak da İMAN kalmışsa…”</span></p>
<div class="yj6qo" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"> </div>
<div> </div>
Ekleme
Tarihi: 10 Kasım 2019 - Pazar
"ÜFÜRÜKTEN TEYYARE" KRİPTO VAZİFE
<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Vazife verildiğinde Sayın Bay oldukça gerilmişti.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Acaba bile bile timsah yuvasına mı yollanıyorum?” diye acayip endişelendi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Sönmüş Gün”den ayrılırken bir yandan sevinçliydi de…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Zira bu devirde iş “aslan”ın ağzındaydı. Mezun olduğu fakülte diploması ise, bu hususta ümit vermeyen bir “üfürükten teyyare” idi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Gösterilen iş imkanı karşısında bu “vazife”nin yapılması şart koşulmuştu "kripto" organizasyonca.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bir plan yapmalı, bir yol haritası çizmeden harekete geçmemeliydi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> En evvel bir zemin yoklaması yapmalıydı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Baba işyerine varınca yollandığı mekana telefon açtı. Atanır “göründüğü” müessese müdürünü aramalıydı önce…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hani bir başkası “tayin” edilecekken araya girilip, “Eğer Yahşıkaya müdür olursa buraya, bizim siyasi ve ekonomik olarak bittiğimizin resmidir.” denilerek “Genel Sekreter”e baskıyla değiştirilen “müdür”…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Telefon etmeden önce aklına o meşhur fıkra gelince sırıttı. Hani birileri o işe talip olacakken yaptığı baskıyla “müdür” seçilen vücut organı vardı ya…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Neyse şimdi bu muziplikleri hatırlama zamanı değil.” diye düşünüp kıs kıs güldü yine.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Telefondaki öyle bir nezaket gösterisi içinde ki, zannedersin kırıtıyor.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Buradaki şartlar ve zemin, vazifeniz için çok çok müsait. Kimi safdirik adamları gaza getirip iki daire bile aldırdık. Size gelip işi hal yoluna koyup Organizasyon (!) Planını tatbik etmenize kaldı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “O büyük çalışma hareketini, asliyetine döndürmek isteyenler ilmen ve çevreye tesir bakımından güçlü değiller mi peki?”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Öyle öyle ama ellerimizde ise karşımızdakilerin safiyetini ve herkesi kendileri gibi kabul ettiklerini bilme gibi bir silah var. Diğer noktaları ise buraya varınca konuşur, karara bağlarız.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> *</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Bir yaz gününde vardı vazife mahalline…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Müdür’ün tavsiyesi “çerez” nevinden bir teferruattı sadece. O “dam”ını çoktan kurmuş; daha doğrusu “İspanyol Siyaseti”nin (Bizans entrikalarından da beter halin) hakim olduğu şehirden gelirken yolda kurmuştu.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> İlk başta bir yerlere değil, çok çok bağımsız ve “sadece ve sadece” büyük kaynağa bağlı bir kişi gibi görünmeliydi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ardından, çevreye hakim insanları “elimine” edecek “her türlü” insanı o dairelerdeki sohbetlere “türlü gaz” ve poli-tika (çokyüzlülük) ile cerbeze silahını kullanarak çekmeliydi.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Daha sonra mı?</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> O insanların -herkeste bulunan, zaten insanlık cihetiyle bulunması gerkli hatalarını cerbezeyle sanki o anda işlemiş gibi “başka başka” ağızlardan yayarak haysiyet cellatlığı yapmalı, eğer bu yetmezse de iftira cihetine sapmalı; bunu da yine “suret-i hak”tan görünen maşalarla yapmalı, elini yakmamalıydı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Başka?..</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Onların safiyetinden istifadeyle, benimle aynı kanattaymışlar zannettirip çevreyi aleyhlerine geçirmek…”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Hedefine ulaşmak için kendine tanıdığı müddet iki yıldı ama hem “elimine” etmek istediği insanların çetin ceviz çıkması, hem de iradesi dışında gelişen hadiselerle birilerinin makyajının bozulması…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “28 Şubat’taki gazetede savunduğumuz kişi ve partinin duruşu ipliğimiz pazara serince bir şey olmamış gibi davranmak en iyisi…” dedi içinden.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Böylece ağırdan alma taktiğine geçti. 2002’de milletin kahir ekseriyetince tek başına “demokrat” manasındaki millî ve müspet iktidar başa geçince daha beter indi derinlere…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Ta ki 17 Aralık öncesi krizlerle milli iktidara cephe açan grupça yönlendirilen Merkez Komite’den “harekete geç” emrini alıncaya kadar…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Zaten bu emirden beş altı yıl öncesinden de, bağlı olduğu “Komite” başı olan bir büyüğün yakınının ölümünde parmağı olduğu görülen bir “menfi grup”la artık uğraşmama emrini alınca ikinci bir safhaya geçti…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Madem kimi görüşlerimizi paylaşmıyorsunuz, o zaman bizi bırakın, müesseseye çekilelim.” diye açmıştı perdeyi…</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Aleyhine “ihlasla” lobi yaptığı halde çalışma grubunun “sekreteryasına” seçilen insan,</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Yok birader…” dedi. “Sizin bizimle aynı kanaatı paylaşma mecburiyetiniz yok ki… Eğer öyle olsaydı, o yapı camia değil, cemiyet olurdu. Ama biz cemiyet değiliz! Hem hiç kimse bir başkasını çalışmadan alıkoyamaz, buna hakkı yoktur.”</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> Geçende o “sekreterya” vazifelisine -tabii 12 yıl öceki- rastladım. Hoşbeşten sonra söz eskilere vardı.</span><br />
<br />
<span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small"> “Biliyor musun,” dedi. “Şimdilik galip görünmelerine sebep işte o masumca tavrımdır. Bilmiyorum, bu belki de herkesi kendim gibi bilmemdendir. İnsanlar bir defa aldatılabilir ama her zaman aldatılamaz. Tabii ki en azından vicdan, asli olarak da İMAN kalmışsa…”</span></p>
<div class="yj6qo" style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"> </div>
<div> </div>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.