Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

İSMAIL TOHUM'U FİDANA ARDINDAN AĞACA DURACAKTIR.

  "Zafer biraz da hasar ister." "Fena ve fani bir adam" olan Tevfik Fikret tarafından, başka bir makam için söylenilen mısra Gazze ve Hamas meselesi için de denilebilir kanatındayım... Üstad Bediüzzaman'ın buna benzer şartlar için bir benzetmesi var. Bir kafes düşünün. Feda edilmesi düşünülen bir keçi, bir pars önüne atılmıştır. Parsın onu anında parçalayacağını düşünürken "seyirciler" , biraz sonra keçinin parsın karnını boynuzlarıyla deldiğini görünce apışıp kamışlardır. *** Fikhi bir mütearifeyi hatırlıyorum yine de: Düşmanla karşılaşılan bir durumda, savaş şurası toplanıp da güçlerinin karşıya yetmeyeceği, bu yüzden beklemeleri gerektiği kararında birleşirse çoğunluk, o şart altında harbetmek haramdır der fukaha. Diğer yandan ise Tebük Harbinde Resulluh (asm)'ın, Bizansın en az yüz binden kalabalık bir orduya karşı imkanları kıt ama iman ve takvalari zirvede otuz binlik sahabi ordusunu sevk ettiğini hatırlayınca, önceki şura durumunun fetva, Tebük'teki şartın ise TAKVA olduğunu anlayabiliyorum. İslam tarihimizde Tebük'e benzer o kadar misal var ki saymakla bitmez. *** 30 Temmuz akşamı, sadece Hamas'ın değil, bütün İslami Hürriyet Direniş lideri konumuna gelmiş Ismail Haniye şehadet şerbetini içti; nasıl bir şerbet bu? Havz-i Ekber başında o mübarek ab-ı Cennet'ten ve Resulullah ( asm) 'ın uzattığı kâse ile. Bizce onun şehadeti, Antepli Şehit Kâmil'in, annesinin peçesine el uzatan Fransız askerince şehadeti neticesinde Antep'in kurtuluşu gibi bir neticeye gebe gibi görüyorum; en azından asıl istiklale giden yolun tetikleyicisi... Haniye, aslında sadece Gazze'nin, sadece Filistin'in değil, İsrail ve dünya üzerindeki Yahudilerin büyük ekseriyetinin kabul ettiği ama aslında bütün mü'minlere vaad edilmiş toprakları kaplayan Lübnan, Suriye, Irak, Suudi, İran ve Türkiye'nin bir bölgesinin de hürriyeti için ailesini ve kendini feda ederek toprağa ekilen bir tohum benzeri, bir işaret fişeği olmuş; - ben iyimserim- şimdiye kadar kös kös oturan halkı Müslüman ülke liderlerinin, en azından takke ve şapkalarını önlerine alarak düşünmesine vesile olmuştur. *** Hani bir darbımeselimiz vardır: Kediyi kaçamayacağı bir köşeye sıkıştırırsan -yenemeyeceğini bilse de- yüzüne atlar insanın, diye. Üzerine bir damla daha düşerse sel olur akar bardaktaki su; senin teeenni, temkin nasihatlarına hiç bakmadan... Bize sorarsanız, ileride haritadan silinecek olan İsrail terör devletinin izmihlalinin başlangıcı olarak 30 Temmuz 2024 'i yazacaklar, inşaallah. Velhasılıkelam, İsmail Haniye'dir asıl kazanan; 62 yıllık fani hayatını şehadetle taçlandırmış, Resul ve Nebilere Cennet'te komşu olmuştur.
Ekleme Tarihi: 31 Temmuz 2024 - Çarşamba

İSMAIL TOHUM'U FİDANA ARDINDAN AĞACA DURACAKTIR.

 

"Zafer biraz da hasar ister."

"Fena ve fani bir adam" olan Tevfik Fikret tarafından, başka bir makam için söylenilen mısra Gazze ve Hamas meselesi için de denilebilir kanatındayım...

Üstad Bediüzzaman'ın buna benzer şartlar için bir benzetmesi var. Bir kafes düşünün. Feda edilmesi düşünülen bir keçi, bir pars önüne atılmıştır. Parsın onu anında parçalayacağını düşünürken "seyirciler" , biraz sonra keçinin parsın karnını boynuzlarıyla deldiğini görünce apışıp kamışlardır.

***

Fikhi bir mütearifeyi hatırlıyorum yine de: Düşmanla karşılaşılan bir durumda, savaş şurası toplanıp da güçlerinin karşıya yetmeyeceği, bu yüzden beklemeleri gerektiği kararında birleşirse çoğunluk, o şart altında harbetmek haramdır der fukaha.

Diğer yandan ise Tebük Harbinde Resulluh (asm)'ın, Bizansın en az yüz binden kalabalık bir orduya karşı imkanları kıt ama iman ve takvalari zirvede otuz binlik sahabi ordusunu sevk ettiğini hatırlayınca, önceki şura durumunun fetva, Tebük'teki şartın ise TAKVA olduğunu anlayabiliyorum.

İslam tarihimizde Tebük'e benzer o kadar misal var ki saymakla bitmez.

***

30 Temmuz akşamı, sadece Hamas'ın değil, bütün İslami Hürriyet Direniş lideri konumuna gelmiş Ismail Haniye şehadet şerbetini içti; nasıl bir şerbet bu? Havz-i Ekber başında o mübarek ab-ı Cennet'ten ve Resulullah ( asm) 'ın uzattığı kâse ile.

Bizce onun şehadeti, Antepli Şehit Kâmil'in, annesinin peçesine el uzatan Fransız askerince şehadeti neticesinde Antep'in kurtuluşu gibi bir neticeye gebe gibi görüyorum; en azından asıl istiklale giden yolun tetikleyicisi...

Haniye, aslında sadece Gazze'nin, sadece Filistin'in değil, İsrail ve dünya üzerindeki Yahudilerin büyük ekseriyetinin kabul ettiği ama aslında bütün mü'minlere vaad edilmiş toprakları kaplayan Lübnan, Suriye, Irak, Suudi, İran ve Türkiye'nin bir bölgesinin de hürriyeti için ailesini ve kendini feda ederek toprağa ekilen bir tohum benzeri, bir işaret fişeği olmuş; - ben iyimserim- şimdiye kadar kös kös oturan halkı Müslüman ülke liderlerinin, en azından takke ve şapkalarını önlerine alarak düşünmesine vesile olmuştur.

***

Hani bir darbımeselimiz vardır: Kediyi kaçamayacağı bir köşeye sıkıştırırsan -yenemeyeceğini bilse de- yüzüne atlar insanın, diye.

Üzerine bir damla daha düşerse sel olur akar bardaktaki su; senin teeenni, temkin nasihatlarına hiç bakmadan...

Bize sorarsanız, ileride haritadan silinecek olan İsrail terör devletinin izmihlalinin başlangıcı olarak 30 Temmuz 2024 'i yazacaklar, inşaallah.

Velhasılıkelam, İsmail Haniye'dir asıl kazanan; 62 yıllık fani hayatını şehadetle taçlandırmış, Resul ve Nebilere Cennet'te komşu olmuştur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.