160 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİK İSTİSMAR ALANI OLABİLİR Mİ?
160 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİK İSTİSMAR ALANI OLABİLİR Mİ?
Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi kabul edildi. 17 maddelik "160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" 2 Ağustos'tan itibaren yürürlüğe girdi. Yürürlüğe giren değişikliklere göre hayvanlar için daha yasa teklifinin ilk halinde öngörülen “ötenazi” ibaresi kaldırılarak hayvanların yalnızca “ veteriner denetiminde “ ve “ onayı” ile hastalık yaymaları, iyileşme ihtimallerinin olmaması, acı ve ıstırap duyacak kadar hastalık taşımaları, çevreyi ve insanları tehdit edebilecek kadar saldırgan hareketlerinin olması ve bu hareketlerinin hiç bir şekilde kontrol altına alınamaması hallerinde yaşamlarına son verilebileceği kanunlaştırıldı .
Yasadaki değişiklik Veterinerlik Hizmetleri Kanununun 9 . Maddesine atıf yapmaktadır. Atıf yapılan madde hükmü ise şu şekildedir;
“Hayvanlara ötanazi yapmak yasaktır. Ancak,
a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,
b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötanazi yapılmasına karar verilebilir. Ötanazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.”
Kanunlaşan bir diğer madde de ise sokak hayvanlarının tamamının hayvan bakım evlerine alınacağı ve rehabilite edileceği, bakım evlerine alınarak rehabilite edilen tüm hayvanların ( kediler kapsamdan çıkarılmıştır) bakanlık veri sistemine işleneceği ve sahiplendirilinceye kadar bu bakım evlerinde tutulacağı ifade edilmiştir.
Kanun bu hali ile sahipsiz köpeklerin öldürülmesini yalnızca hasta olması ve rehabilite olmasının ve tedavi edilmesinin mümkün olmaması şartına bağlamıştır.
Bu yasa köpeklerin itlafına değil ıslahına ve rehabilite edilmesine ilişkin bir yasadır. Sahipsiz hayvanların kayıt altına alınmasını, daha iyi şartlarda yaşatılmasını , sahiplendirilmesini, sokakların güvenliğinin sağlanmasını amaçlayan yasa değişikliği 2 Ağustosta resmi gazete’de yayımlandıktan sonra kimi belediyelerce istismar edilerek uygulanmaya başlanmıştır.
Görsel medya ve basına yansıyan görüntülerden toplanan sahipsiz köpeklerin hiç bir denetimden geçirilmeden gelişigüzel öldürülerek sokaklara atıldığı görülmektedir.
Yasa taslağı mecliste görüşülmeye başlandığından beri konuyu manipüle eden belli STK’ları, muhalefet partileri, siyaset insanları , bir takım sosyal medya kullanıcıları yasa meclisten geçtikten ve katliam görüntüleri yaygınlaşmaya başladığından beri bu kez de yapılan açık istismarı algıya çevirmekte ve tetikçilik yapmaya çalışmaktadırlar.
Hükümete düşen ise ; gayet insani olarak çıkartılan yasa metnini istismar eden , uygulama hatası bulunan belediyeleri belirleyip amaçlarını sorgulamak, yasa ile uyumsuz katliamların sorumlularına gerekli cezaları vermektir. Böylece istismar alanı yok edilmiş olacaktır.
Türkiye son on yılda her konuda istismara ve manipülasyona açık hale gelmiştir. Üç beş yıl önce 8-10 ağacı bahane ederek kamusal alanlara zarar veren , istikrarı sekteye uğratan kitle bu kez de başı boş hayvanların rehabilitesi ve ıslahı için çıkartılan yasa üzerinden tetiklenmeye çalışılmaktadır. Mesele dün ağaç olmadığı gibi bu gün de başı boş hayvanlar değildir çünkü yasa hayvan duyarlılığı olan insanları da tatmin edecek duyarlılıktadır. Hali hazırda sosyal medyada hükümetin o yada bu nedenle üzerine gitmekte olan tüm kullanıcıların paylaşımları hassasiyetle irdelenmeli gerçeği yansıtanlar değerlendirilmeli ve konu ile ilgili iç işleri bakanlığı ivedilikle harekete geçmelidir. Yapılmaya çalışılan şey sokak hareketliliği sağlamaya çalışmaktır. Unutulmaması gereken şey hassas günlerden geçtiğimiz bu tarihlerde içeriyi karıştırmak için her mecrayı her konuyu kullanan dıştan güdümlü içten harâretli büyükçe bir kitlenin varlığıdır. Bu kitle ve onların dış uzantıları ile ilişkileri tespit edilip etkisiz kılınmadıkça gözümüzün ve zihnimizin uyuma ve boşa düşme lüksü yoktur!
Konu hem bu açıdan, hem de hayvan hakları açısından hassasiyet taşımaktadır. Sağlıklı sokak hayvanlarını rehabilite ederek yaşatmayı ve sahiplendirmeyi önceleyen bu yasanın bir istismar alanı olmasına izin verilmemelidir.
Özetle kamu vicdanının sübutu ve tetikçilerin önünün alınması için TETİKTE OLMAKTA VE GECİKMEMEKTE FAYDA VAR !
ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN
Ekleme
Tarihi: 13 Ağustos 2024 - Salı
160 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİK İSTİSMAR ALANI OLABİLİR Mİ?
160 SAYILI HAYVANLARI KORUMA KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİK İSTİSMAR ALANI OLABİLİR Mİ?
Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi kabul edildi. 17 maddelik "160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" 2 Ağustos'tan itibaren yürürlüğe girdi. Yürürlüğe giren değişikliklere göre hayvanlar için daha yasa teklifinin ilk halinde öngörülen “ötenazi” ibaresi kaldırılarak hayvanların yalnızca “ veteriner denetiminde “ ve “ onayı” ile hastalık yaymaları, iyileşme ihtimallerinin olmaması, acı ve ıstırap duyacak kadar hastalık taşımaları, çevreyi ve insanları tehdit edebilecek kadar saldırgan hareketlerinin olması ve bu hareketlerinin hiç bir şekilde kontrol altına alınamaması hallerinde yaşamlarına son verilebileceği kanunlaştırıldı .
Yasadaki değişiklik Veterinerlik Hizmetleri Kanununun 9 . Maddesine atıf yapmaktadır. Atıf yapılan madde hükmü ise şu şekildedir;
“Hayvanlara ötanazi yapmak yasaktır. Ancak,
a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,
b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötanazi yapılmasına karar verilebilir. Ötanazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.”
Kanunlaşan bir diğer madde de ise sokak hayvanlarının tamamının hayvan bakım evlerine alınacağı ve rehabilite edileceği, bakım evlerine alınarak rehabilite edilen tüm hayvanların ( kediler kapsamdan çıkarılmıştır) bakanlık veri sistemine işleneceği ve sahiplendirilinceye kadar bu bakım evlerinde tutulacağı ifade edilmiştir.
Kanun bu hali ile sahipsiz köpeklerin öldürülmesini yalnızca hasta olması ve rehabilite olmasının ve tedavi edilmesinin mümkün olmaması şartına bağlamıştır.
Bu yasa köpeklerin itlafına değil ıslahına ve rehabilite edilmesine ilişkin bir yasadır. Sahipsiz hayvanların kayıt altına alınmasını, daha iyi şartlarda yaşatılmasını , sahiplendirilmesini, sokakların güvenliğinin sağlanmasını amaçlayan yasa değişikliği 2 Ağustosta resmi gazete’de yayımlandıktan sonra kimi belediyelerce istismar edilerek uygulanmaya başlanmıştır.
Görsel medya ve basına yansıyan görüntülerden toplanan sahipsiz köpeklerin hiç bir denetimden geçirilmeden gelişigüzel öldürülerek sokaklara atıldığı görülmektedir.
Yasa taslağı mecliste görüşülmeye başlandığından beri konuyu manipüle eden belli STK’ları, muhalefet partileri, siyaset insanları , bir takım sosyal medya kullanıcıları yasa meclisten geçtikten ve katliam görüntüleri yaygınlaşmaya başladığından beri bu kez de yapılan açık istismarı algıya çevirmekte ve tetikçilik yapmaya çalışmaktadırlar.
Hükümete düşen ise ; gayet insani olarak çıkartılan yasa metnini istismar eden , uygulama hatası bulunan belediyeleri belirleyip amaçlarını sorgulamak, yasa ile uyumsuz katliamların sorumlularına gerekli cezaları vermektir. Böylece istismar alanı yok edilmiş olacaktır.
Türkiye son on yılda her konuda istismara ve manipülasyona açık hale gelmiştir. Üç beş yıl önce 8-10 ağacı bahane ederek kamusal alanlara zarar veren , istikrarı sekteye uğratan kitle bu kez de başı boş hayvanların rehabilitesi ve ıslahı için çıkartılan yasa üzerinden tetiklenmeye çalışılmaktadır. Mesele dün ağaç olmadığı gibi bu gün de başı boş hayvanlar değildir çünkü yasa hayvan duyarlılığı olan insanları da tatmin edecek duyarlılıktadır. Hali hazırda sosyal medyada hükümetin o yada bu nedenle üzerine gitmekte olan tüm kullanıcıların paylaşımları hassasiyetle irdelenmeli gerçeği yansıtanlar değerlendirilmeli ve konu ile ilgili iç işleri bakanlığı ivedilikle harekete geçmelidir. Yapılmaya çalışılan şey sokak hareketliliği sağlamaya çalışmaktır. Unutulmaması gereken şey hassas günlerden geçtiğimiz bu tarihlerde içeriyi karıştırmak için her mecrayı her konuyu kullanan dıştan güdümlü içten harâretli büyükçe bir kitlenin varlığıdır. Bu kitle ve onların dış uzantıları ile ilişkileri tespit edilip etkisiz kılınmadıkça gözümüzün ve zihnimizin uyuma ve boşa düşme lüksü yoktur!
Konu hem bu açıdan, hem de hayvan hakları açısından hassasiyet taşımaktadır. Sağlıklı sokak hayvanlarını rehabilite ederek yaşatmayı ve sahiplendirmeyi önceleyen bu yasanın bir istismar alanı olmasına izin verilmemelidir.
Özetle kamu vicdanının sübutu ve tetikçilerin önünün alınması için TETİKTE OLMAKTA VE GECİKMEMEKTE FAYDA VAR !
ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.