ABDEST
ABDEST
Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım.
Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.
Kardeşlerim! Bu yazımda, din görevlilerimize biraz sitem edeceğim.
Hazreti Peygamber (S.a.v.) Efendimiz, İslam dinini tebliğle görevlendirildiğinde nasıl tebliğ etti, hiç düşündük mü? Öncelikle etrafına, eşine dostuna, hısım akrabasına… Sonra da herkese. (Burda dursun devem edeceğim.)
Bizim şu an ki İslam’ı anlatmakla veya şöyle diyelim islamî yaşantıyı tebliğle görevli kimler? Peygamberimizin varisleri. Yani din görevlileri.
Din görevlilerimize desek ki, İslam’ı, islamî yaşantıyı kime anlattın? Camiye gelenlere. Onlara da anlatılması, dinimizin güzel bir şekilde yaşanması için gayret edilmesi, elbette güzel de, camiye gelenler zaten belirli bir yol üzerinde.
Din görevlilerimizden hangisi bir sarhoşa, bir berduşa, ayyaşa dinimizi anlattı? Hangisi bir içki içilen veya daha kötüsü yapılan bir ortama giderek tebliğ yaptı?
Efendim, içki içilen yere gitsem, millet yanlış anlar, sarhoşlara, berduşlara, ayyaşlara anlatsam dalga konusu olurum.
Yukarıda, burda dursun devam edeceğim yazmıştım ya ordan devam ediyorum. Rasulullah (S.a.v.) zamanında yok muydu bu tür yaşayanlar, bu tür yaşamlar? Tabii ki vardı.
Efendimiz (S.a.v.) onlar beni ayıplayacak, kınayacak, millet ne diyecek, dalga konusu olacağım deyip geri mi durdu? Hayır. Dahası her türlü rezil ve lanet saldırıya aldırış etmeden, yılmadan, ısrarla onlara tebliğe devam etti. Ki o dönem de İslamiyet’i yaşayanlar, bilenler günümüze göre çok az idi. Bilmeyenlere anlattı bıkmadan ve el âlem ne der demeden.
Günümüzün din adamları, maalesef camiye gelenlere, parayla namaz kıldırma ve dini anlatma memuru gibi olmuşlar. Tabii istisnalar var ve onları bundan berî tutuyorum.
Ülkemizde namaz kılma oranı ne yazık ki %20’ler civarına kadar düşmüş durumda. Bunun birçok sebebi var. Din adamlarının idamı, dini bilgileri içeren kitapların ve Kur’an’ın toplatılması, her 10 yıl ara ile yapılan darbelerden bahsedip siyasi boyutuna girmeyeceğim. Asıl mevzu abdest.
Ülkemizde namaz kılma oranını arttırmak için abdestli olmayı, abdestli gezmeyi vatandaşımıza anlatmalı ve abdesti bağımlılık haline getirmeliyiz. Abdestli olan kişi, hem kötülüklere bulaşmaz, hem ezanı duyar duymaz “nasıl olsa abdestim var namazı da kılıvereyim” der.
Din adamlarımıza işte burada bu görevi üstlenmeleri hususunda sesleniyorum. Millete, namaz kılmanın faziletlerinden veya namaz kılmamanın sonuçlarından önce, abdesti öğretin. Abdestli olmayı, abdestli gezmeyi öğretin. Zaten halkımız az çok dini bilgilere sahip. Abdestin faziletlerini öğrenirler ve abdestle gezerlerse namazı da kılarlar, kötülüklerden de uzak dururlar.
Yüce Yaratanımız, Ankebut Suresinin 45. ayetinde “Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” buyurmaktadır. Namaz kılmak için abdestli olmak şart olduğuna göre, abdestin de, kişiyi kötülüklerden koruyacağı ayetin içinde gizli olsa gerektir. (Allah-ü Alem)
Diyanetimizin de abdest konusu üzerinde daha hassasiyetle durması dileklerimle, hepinize selam, sevgi ve saygılarımı arz ederim.
Fahri Urhan
Ekleme
Tarihi: 14 Haziran 2023 - Çarşamba
ABDEST
ABDEST
Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın ismi ile başlarım.
Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi af ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.
Kardeşlerim! Bu yazımda, din görevlilerimize biraz sitem edeceğim.
Hazreti Peygamber (S.a.v.) Efendimiz, İslam dinini tebliğle görevlendirildiğinde nasıl tebliğ etti, hiç düşündük mü? Öncelikle etrafına, eşine dostuna, hısım akrabasına… Sonra da herkese. (Burda dursun devem edeceğim.)
Bizim şu an ki İslam’ı anlatmakla veya şöyle diyelim islamî yaşantıyı tebliğle görevli kimler? Peygamberimizin varisleri. Yani din görevlileri.
Din görevlilerimize desek ki, İslam’ı, islamî yaşantıyı kime anlattın? Camiye gelenlere. Onlara da anlatılması, dinimizin güzel bir şekilde yaşanması için gayret edilmesi, elbette güzel de, camiye gelenler zaten belirli bir yol üzerinde.
Din görevlilerimizden hangisi bir sarhoşa, bir berduşa, ayyaşa dinimizi anlattı? Hangisi bir içki içilen veya daha kötüsü yapılan bir ortama giderek tebliğ yaptı?
Efendim, içki içilen yere gitsem, millet yanlış anlar, sarhoşlara, berduşlara, ayyaşlara anlatsam dalga konusu olurum.
Yukarıda, burda dursun devam edeceğim yazmıştım ya ordan devam ediyorum. Rasulullah (S.a.v.) zamanında yok muydu bu tür yaşayanlar, bu tür yaşamlar? Tabii ki vardı.
Efendimiz (S.a.v.) onlar beni ayıplayacak, kınayacak, millet ne diyecek, dalga konusu olacağım deyip geri mi durdu? Hayır. Dahası her türlü rezil ve lanet saldırıya aldırış etmeden, yılmadan, ısrarla onlara tebliğe devam etti. Ki o dönem de İslamiyet’i yaşayanlar, bilenler günümüze göre çok az idi. Bilmeyenlere anlattı bıkmadan ve el âlem ne der demeden.
Günümüzün din adamları, maalesef camiye gelenlere, parayla namaz kıldırma ve dini anlatma memuru gibi olmuşlar. Tabii istisnalar var ve onları bundan berî tutuyorum.
Ülkemizde namaz kılma oranı ne yazık ki %20’ler civarına kadar düşmüş durumda. Bunun birçok sebebi var. Din adamlarının idamı, dini bilgileri içeren kitapların ve Kur’an’ın toplatılması, her 10 yıl ara ile yapılan darbelerden bahsedip siyasi boyutuna girmeyeceğim. Asıl mevzu abdest.
Ülkemizde namaz kılma oranını arttırmak için abdestli olmayı, abdestli gezmeyi vatandaşımıza anlatmalı ve abdesti bağımlılık haline getirmeliyiz. Abdestli olan kişi, hem kötülüklere bulaşmaz, hem ezanı duyar duymaz “nasıl olsa abdestim var namazı da kılıvereyim” der.
Din adamlarımıza işte burada bu görevi üstlenmeleri hususunda sesleniyorum. Millete, namaz kılmanın faziletlerinden veya namaz kılmamanın sonuçlarından önce, abdesti öğretin. Abdestli olmayı, abdestli gezmeyi öğretin. Zaten halkımız az çok dini bilgilere sahip. Abdestin faziletlerini öğrenirler ve abdestle gezerlerse namazı da kılarlar, kötülüklerden de uzak dururlar.
Yüce Yaratanımız, Ankebut Suresinin 45. ayetinde “Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” buyurmaktadır. Namaz kılmak için abdestli olmak şart olduğuna göre, abdestin de, kişiyi kötülüklerden koruyacağı ayetin içinde gizli olsa gerektir. (Allah-ü Alem)
Diyanetimizin de abdest konusu üzerinde daha hassasiyetle durması dileklerimle, hepinize selam, sevgi ve saygılarımı arz ederim.
Fahri Urhan
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.