Babama Mektuplar
Babama Mektuplar
Âilesinden yana hayıflananlar için tek bir şey söylemek isterdim: Ömrünüzün en güzel çağındasınız!..
Zaman, bizi beklemeden geçip gidiyor, dur durağı yok. Genç nesle, anne-baba, baskıcı ve kuralcı ve çok müdâhale eden bir karaktere sahip fertlermiş gibi geliyor.
Tutturmuşlar bir özgürlüktür gidiyor. Âile, bencil ve kısıtlayan bir müessese olarak addediliyor. Oysa bilmiyorlar ki; anne ve babanın güven(e)mediği, emin ol(a)madığı evlâtları değil, dış dünya!..
Onlar, evlâtlarını dış dünyanın kötülüğünden, dış dünyadaki kadın ve erkek ve cin şeytanların şerrinden koruyorlar. Onların tavrı, koruma iç güdüsünden ibâret!..
Bana bunları fütursuzca geçip giden zaman öğretti. O yüzden ne çok isterim; gençlerin, zamanın kıymetini bilip zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini…
Ve asıl özgürlüğün âile çatısı altında yaşanan bir hayat olduğunu bilmelerini…
Zira insanın hayatında keşkeler bitmiyor. Annemin dizinin dibinden bir an olsun ayrılmadığım hâlde bitiremediğim ve belki de hiçbir zaman bitiremeyeceğim keşkelerim var. Keşke daha fazla ilgilenebilseydim, keşke daha fazla sabredebilseydim diyorum.
Hayatta her şeyin bir alternatifi vardır. Ömür varsa her şeyin bir telâfisi mutlaka mümkündür. “Evettt, nerede kalmıştık?” der, kaldığımız yerden, elimizde olan imkânlarla devam ederiz bu hayat serüvenine; lâkin sizinle geçirdiğim zamanların, bundan böyle ne bir alternatifi çıkacak önüme, ne de telâfi edebileceğim fırsatlar…
Bazı anlar, bir kere ele geçermiş. Sadece bir defaya mahsus bir hak verilirmiş.
İlknur Eskioğlu
-Babama Mektuplar'dan-
Ekleme
Tarihi: 02 Mayıs 2024 - Perşembe
Babama Mektuplar
Babama Mektuplar
Âilesinden yana hayıflananlar için tek bir şey söylemek isterdim: Ömrünüzün en güzel çağındasınız!..
Zaman, bizi beklemeden geçip gidiyor, dur durağı yok. Genç nesle, anne-baba, baskıcı ve kuralcı ve çok müdâhale eden bir karaktere sahip fertlermiş gibi geliyor.
Tutturmuşlar bir özgürlüktür gidiyor. Âile, bencil ve kısıtlayan bir müessese olarak addediliyor. Oysa bilmiyorlar ki; anne ve babanın güven(e)mediği, emin ol(a)madığı evlâtları değil, dış dünya!..
Onlar, evlâtlarını dış dünyanın kötülüğünden, dış dünyadaki kadın ve erkek ve cin şeytanların şerrinden koruyorlar. Onların tavrı, koruma iç güdüsünden ibâret!..
Bana bunları fütursuzca geçip giden zaman öğretti. O yüzden ne çok isterim; gençlerin, zamanın kıymetini bilip zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini…
Ve asıl özgürlüğün âile çatısı altında yaşanan bir hayat olduğunu bilmelerini…
Zira insanın hayatında keşkeler bitmiyor. Annemin dizinin dibinden bir an olsun ayrılmadığım hâlde bitiremediğim ve belki de hiçbir zaman bitiremeyeceğim keşkelerim var. Keşke daha fazla ilgilenebilseydim, keşke daha fazla sabredebilseydim diyorum.
Hayatta her şeyin bir alternatifi vardır. Ömür varsa her şeyin bir telâfisi mutlaka mümkündür. “Evettt, nerede kalmıştık?” der, kaldığımız yerden, elimizde olan imkânlarla devam ederiz bu hayat serüvenine; lâkin sizinle geçirdiğim zamanların, bundan böyle ne bir alternatifi çıkacak önüme, ne de telâfi edebileceğim fırsatlar…
Bazı anlar, bir kere ele geçermiş. Sadece bir defaya mahsus bir hak verilirmiş.
İlknur Eskioğlu
-Babama Mektuplar'dan-
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.