CENNETSE SONU BAYRAM O BAYRAM OLA

CENNETSE SONU BAYRAM O BAYRAM OLA Koskoca bir ömür, umutlar, hayaller, sevgiler, aşklar, gül yüzler, ceylan gözler, bülbül sesler, 2 dakikayla bitip 2 metrekarelik yere sığıyormuş... Ne de boş bir seyirmiş ne de yok bir seyir. Sanki hep burda imişcesine ölesiye bağlı dünyaya insanoğlu, hepsi bir nefes hepsi bir ah, hepsi bir çığlıkmış meğer. Bayramlar bize biraz da buralı olmadığımızı hatırlatır.. Bu alemden göçenlerimize hayırlar dualar ziyaretler onlardan çok bize hayırdır aslında... Onlar ölümü geçenlerdir... Ölüm bizi bekleyen bir menzil iken hayatın tadını da kaçırıverir apansız... Ecdat, hatırlayalım da ona göre yaşayalım diye mezarlıkları evlerin yakınına yapardı. Modern dünya şehirlerin dışına sürgün edip ölümden kurtulacağı gafletine kapılsa da yaşanılan bir çok afet ve salgın hastalıklar toplu ölümlerle, ölümün sadece yaşlılığa bağlı bir hâl olmadığını, bize bu alemin fâni olduğunu burasının kalası değil, geçici bir menzil olduğunu hatırlatmaktadır... Ateşin, odunu kül ettiği gibi, dünya da gün gün saat saat insan öğütür durur. Aciz insan sıranın kendisine geleceğini hiç akletmez, kendine ölümü yakıştırmaz hep öteler "bana değil, başkasına" der, tâki başına gelip çatıncaya dek... Ölümü görmezden gelmek başını kuma sokmaktan farksız elbet, gelecek birgün gelecek, belki bir saniye belki seneler sonra ama elbet gelecek... TAPTUK EMRE HZ' nin de dediği gibi "Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara." Ancak pazar pahalı, kulluk mertebesi kolay kazanılmıyor... Şehitlik ise ne güzel bir ölüm. Ölüm de güzel olur mu? Sonu Cennet ise elbette Bayram olur. Asıl Bayram ÖLEREK DİRİLMEK değil de ya nedir? " Allah yolunda öldürülenler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz." Bir de dünya şehitleri var. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – "Siz kimleri şehit sayıyorsunuz?" diye sordu. Sahâbîler: – Yâ Resûlallah! Kim Allah yolunda öldürülürse o şehittir, dediler. Peygamber Efendimiz: – "Öyleyse ümmetimin şehitleri oldukça azdır" buyurdu. Ashâb: – O halde kimler şehittir, yâ Resûlallah! dediler. Resûl-i Ekrem: – "Allah yolunda öldürülen şehittir; Allah yolunda ölen şehittir; bulaşıcı hastalıktan ölen şehittir; ishalden ölen şehittir; boğularak ölen şehittir" buyurdu. (Müslim, İmâre 165., İbni Mâce, Cihâd 17) Hadisin bir başka versiyonunda ise ; Şehitler 5 kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan, Suda boğulan, Göçük altında kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar." (Buhârî, Cihâd 30; Müslim, İmâre 164. Buhârî, Ezân 32; Tirmizî, Cenâiz 65) Buyurulmuştur... Ne güzel bir din! İslâm en sıkıntılı halleri bile huzura ümide ve mutluluğa dönüştürüyor, insanı onarıyor insanı kaderiyle barıştırıyor yoksa nasıl hafiflerdi hüzün bulutları, insan nasıl yaşardı bunca kayıpla ... Geçtiğimiz günlerde ülkemizce yaşanan büyük sarsıntı da ebediyete uğurladığımız onbinlerce insanımıza Rabbim rahmet eylesin onlar yeni menzillerin de inşallah şehitlerle beraberler, inşaallah en güzel hallerdeler... Bu bayram ve her bayram yerleri hep kalplerimiz de olacak... Rabbim bizleri de şehitler zumresine erdirdiği kullarından eylesin ... Amin velhamdülilahi rabbilalemin... El fatiha Aysun Rabia GÜLER