ÖFKE TOPLUMU
Yaşanan en ufak bir olayda birden parlayan insanlar, orantısız moral bozuklukları yaşayan bir toplum olduk.
Kökeninde doyrulmamış duygular, karşılanmamış istekler, bazen de karşılanmayan beklentiler, isteğimiz dışında sonuçlanan olaylar öfkeye sebep olur.
Öfke bir enerji kaynağıdır aslında, hayat mücadelemiz içinde gerekli yemeğin, tuzu gibi bir miktarı ihtiyaçtır.
Çocukluk yıllarında incitilmiş insanlar hassas olur, hassasiyet öfke öncesi duygu durumudur.
Doyurulmamış duygular, öncelikle kendini değersiz hissetmek ufak bir değersizlik hissi olunca ya dışa dönük veya içe dönük şiddet baş gösterir.
Kişinin köken duygusu "değerli hissetmektir" insan içinde bulunduğu kültüre göre bunu yaşayabilir. Bebek dünyaya geldiğinde annesinin simasında kendi duygularını görebilmesi onun değerlilik duygusunun karşılık bulduğu andır.
Değersizlik, yetersizlik, suçluluk duygularının sonuçları şiddet olarak dışa vurur. Gerek psikolojik, gerek fiziksel olsun bu değişmez. Bağırmak çağırmak "ya bıktım sizden" odaya kendini kapatmak, kapıyı çarpmak v.b. Biz bütün bunları ailede öğreniyoruz. Duygusal zarara uğrayan kimsenin vücudunda kasılmalar olur incinen kimselerin kendini sıkması, kasılmış bir vücutla yaşaması bunun en bariz örneğidir.
Türkiye'de yapılan bir araştırmada (18/81) yaş arasında 25000 kişi 'nin katıldığı (Üsküdar Üniversitesi) öfkenin en çok olduğu bölge; Güneydoğu Anadolu Bölgesi, sakin olan bölge Trakya Bölgesi, il bazında en az şiddet Sinop, Kastamonu, Çankırı, İzmir şeklinde.
Farkındalığı olan aileler çocuğunu okula verirken araştırıyor "sizin okulda ceza veriliyor mu?, ödül veriliyor mu?" gibi soruları soruyor .
Kendisi olmasına izin verilmemiş insanlar olmak bu huzursuzluk ve öfkenin temelinde, birbirimizi kabullendiğimiz mükemmellik tuzağını terk ettiğimiz bir hayat bizleri bekliyor hoşçakalın...
Mümin ÇÖPÜR
Ekleme
Tarihi: 30 Mart 2021 - Salı
ÖFKE TOPLUMU
Yaşanan en ufak bir olayda birden parlayan insanlar, orantısız moral bozuklukları yaşayan bir toplum olduk.
Kökeninde doyrulmamış duygular, karşılanmamış istekler, bazen de karşılanmayan beklentiler, isteğimiz dışında sonuçlanan olaylar öfkeye sebep olur.
Öfke bir enerji kaynağıdır aslında, hayat mücadelemiz içinde gerekli yemeğin, tuzu gibi bir miktarı ihtiyaçtır.
Çocukluk yıllarında incitilmiş insanlar hassas olur, hassasiyet öfke öncesi duygu durumudur.
Doyurulmamış duygular, öncelikle kendini değersiz hissetmek ufak bir değersizlik hissi olunca ya dışa dönük veya içe dönük şiddet baş gösterir.
Kişinin köken duygusu "değerli hissetmektir" insan içinde bulunduğu kültüre göre bunu yaşayabilir. Bebek dünyaya geldiğinde annesinin simasında kendi duygularını görebilmesi onun değerlilik duygusunun karşılık bulduğu andır.
Değersizlik, yetersizlik, suçluluk duygularının sonuçları şiddet olarak dışa vurur. Gerek psikolojik, gerek fiziksel olsun bu değişmez. Bağırmak çağırmak "ya bıktım sizden" odaya kendini kapatmak, kapıyı çarpmak v.b. Biz bütün bunları ailede öğreniyoruz. Duygusal zarara uğrayan kimsenin vücudunda kasılmalar olur incinen kimselerin kendini sıkması, kasılmış bir vücutla yaşaması bunun en bariz örneğidir.
Türkiye'de yapılan bir araştırmada (18/81) yaş arasında 25000 kişi 'nin katıldığı (Üsküdar Üniversitesi) öfkenin en çok olduğu bölge; Güneydoğu Anadolu Bölgesi, sakin olan bölge Trakya Bölgesi, il bazında en az şiddet Sinop, Kastamonu, Çankırı, İzmir şeklinde.
Farkındalığı olan aileler çocuğunu okula verirken araştırıyor "sizin okulda ceza veriliyor mu?, ödül veriliyor mu?" gibi soruları soruyor .
Kendisi olmasına izin verilmemiş insanlar olmak bu huzursuzluk ve öfkenin temelinde, birbirimizi kabullendiğimiz mükemmellik tuzağını terk ettiğimiz bir hayat bizleri bekliyor hoşçakalın...
Mümin ÇÖPÜR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.