Mitamoni Hastalığı*

Mitamoni Hastalığı* Çok küçük yaşlardan beri hani derler ya “hayretim şaştı” hepsi hepside yalan. Söyleyenlere hep hayretim şaşar hatta birde gözünün içine baka baka inandırmaya çalışanlara; bizim Anadolu'da bir deyim var “sıtkım sıyrıldı” daha da bir şaşkınlık içinde kalırdım. Zaman geçtikçe üzerimizde öyle bir etki bırakmıştı ki bir eğitim esnasında hoca anlatırken konuyla ilgili; sorma ihtiyacı duydum ve hatta siyaha beyaz, beyaza siyah diyebildiklerini, inandıkları gibi inandırmaya çalıştıklarını yine hayretle ifade ettim. Hoca, "evet, aynen söylediğiniz gibi; beyazın siyah olduğuna inanırlar ve sizi de inandırmaya çalışırlar" demekten geri durmadı: "Nasıl hocam", filan dediysem de, "öyle işte" dedi. Neyse ki artık Kuran kıssaların dan filan kavradık kavramasına da; ”Nemrut’un ilahlık taslamaları” kavimlerin biz ıslah edicileriz demeleri vesaire vesaire. Ancak akıbetlerini, sonuçlarını da yine yaşam kılavuzumuz olan Kur’an’ı Kerim'den öğreniyoruz. Zaman geçtikçe de öğreniyoruz ki psikolojik bir rahatsızlık, ancak kişinin kendisinden bağımsız olmayan ego ve hırsına dayanan bir hastalık mitonami hastalığı. Rabbimiz: Ümmeti bu hastalığa yakalanlardan ve onlara inananlardan korusun! Şimdi gelelim fasulyenin piyazına denir ya; Zamanın deccalı desek abartmamış olunacağı sosyal mecralarda “istisnalardan bahsetmiyoruz” tabiki de. Onuruyla basın, yayın, siyaset, ticaret, ekonomi ahlakına uygun çalışma yapanları tenzih ediyoruz elbette ki. Ancaaak gözümüzün içine baka baka, akşam ısrarla inandırmaya çalıştığını, sabahleyin yalanlayan, akşam savunduğunu sabah alaşağı eden, dün her türlü hakarete, ithama maruz bıraktığını bugün yere göğe sığdıramayan, Geçen yıl taparcasına icazet aldıklarından bu yıl sanki hiç tanımadıkları birilerinden bahsedercesine yerin dibine batırdıklarını hayretle şaşkınlıkla izledik, izliyoruz. Kaldı ki bu coğrafyadaki gençliğe örnek teşkil edecek, ıslah edecek, etmesi beklenen kurumlarken, ifsat ettiklerini üzülerek müşahede ediyoruz. Artık herkesin bir silkelenmesi, kendine gelmesi zarurettir. Zira ne başka ülkemiz, nede mecralarımız var Mecralarımızla insanımızın ve ülkemizi bozulduğu gibi aynı formüllerle ülkemizi ve insanımızı tarihteki şan, şeref, onur abidesi kimliğine kavuşturmak çok zor olmayacaktır. Biraz şuur insanlığı düştüğü yerden kalkmaya yeterlidir yeter ki hatalar farkedilsin . “Mü’min suresi 82. Ayet Yeryüzünde gezipte kendilerinden önce yaşamış olanların akıbetini görmezler mi? Onların sayısı bunlardan daha, çoktu daha güçlülerdi yeryüzündeki eserleri de daha sağlamdı. Ne var ki kazandıkları onları kurtaramadı.” “83. Ayette” içselleştirmeye değer bakınız lütfen. Üç günlük dünya için değmez taklalar atıp iki cihanda zelil olmaya. “Ey yavrucuğum! Yaptığın iş (iyi veya kötü) bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına ) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve herşeyden haberdardır. Lokman 14,15.16. Ayetler Lokman (a.s) oğlunu böyle öğütlüyor. Darısı başlara... Vesselam * Mitomani, yani halk dilinde yalan söyleme hastalığı kişilerin sosyal hayatını etkileyen önemli bir davranış bozukluğudur Nazile ŞANAL