Neydi, ne değildi; Beraat gecesi?

Neydi, ne değildi; Beraat gecesi? Herkes çaldı söyledi aklına geleni, gönlünde olanı; haklıydı kendince. Ancak hak mıydı, doğru muydu, isabetli miydi? Yada; neye ve kime göre idi yorumlar değerlendirmeler. Her telden çalındı maalesef ki. Yok bidat mış, yok yokmuş böyle bir gece. Gecelerden sadece Kadir gecesi varmış mış mış mış. Be heeey gafil, sen zaten namazı da üçe indirmemişmiydin? Kur’an’ın açık ve net zaman belirtmesine muhalif değil miydin zaten. Abdestin de içini boşaltan, çorap üzerine mesh olabileceğini dillendiren, hanımların muayyen durumları hakkındaki safsatalarınızla insanların ibadetlerini zedeleyenler de sizler değil miydiniz? Bir zamanlar topyekün sünneti inkar edip, fazla taraftar bulamayınca zikzaklar çizen siz fantezi hocalar değil miydiniz? Gerçi yakın tarihte akla ters düşüyorsa, "ayeti bile güncelleriz" diyen yüksek din işlerinden küçülmüş mesajlar işitmiyor değiliz hani. Bu millet Türkçe olimpiyatlarında reşit kızların keza kıvırtıp dans etmelerine de-haşa-Sevgili Peygamberimizi şahit tutmamışlarmıydı? Son zamanlarda yine ilahiyat mezuniyet törenlerinde incecik abiyeleriyle dalgalandıra dalgalandıra manken edasıyla coşturanlar sizin fetvalarınızla bu hale gelmemişlermiydi? Sahi önemsemediğiniz, önemsetmediğiniz ilahi mesajların yerine neler koydunuz farkındasınız elbetteki; hız kesmeden beden dilinizi sahte inanışınızı insanların gözünün içine baka gerçekleştiriyorsunuz.. Hep söylenirdi de bu kadar mı? dedirtecek halde hayıflanırdık. İnancımızın itikadımızın değerlerimizin içinin boşaltılacağı hamleleri yine içimizdekileri satın alarak, çarpık inanç ve zihniyetleriyle donatıp üzerimize salınacağı haberini almıştık, çocukluk yıllarımızda. Herkes şaşkın, inanılması güç olaylar bir müslümanın cüret ve cesaret edemediği konular elbette inanılması güç. Ancak Kur’an'ın sıkça vurgudığı akletmezmisiniz ayetlerini akletmeniz gerektiği gibi “taakkuh” anlamak, derin kavrayış içinde, sistematik biçimde ve gelecekle alâkalı bağ kurarak, aklı zorlayarak, yararak düşünürsen çok kolay sonuca ulaşırsın. Müellif şöyle diyordu bir tefsir dersinde; "eğer gerçek inciyi tanımazsanız, her beyaz taşı inci zannedersiniz" demişti, çok önemsediğim bir öğüt. Hani pirincin içinde taşlar siyah olunca ayıklanır, taşlar beyaz olunca dişinizi kırar denirdi, oysa şimdi o taşlar da pirinç moduna sokuldu, ayırabilene aşkolsun. Ancak yukarıda bahsettiğimiz geçmişle gelecek arasındaki bağı feresetle basiretle algılayabilirsek, tez zamanda ayıklanıp taşlar taşlıklarıyla haşrolacaklardır. Yeter ki pirinçlerimizi taşa mağlup etmeyelim, yada karıştırmayalım. Yaaa dostlar, işte böyle değerlerimiz sinsi silahlarla yok edilme yolunda. “Yahudileri ve Hristiyanları dostlar, veliler edinmeyin onlar birbirlerinin dostudur, kim onları dost edinirse o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez/Maide 51. Ayet/ Ülkemizde cirit atanlar hakkında ki dilsizlerin ne benim geceme, nede ibadetlerimi yontmaya hakkı yoktur elbette. Rahat bırakın müslümanları sizin kırpıkladığınız, yozlaştırdığınız yada öyle zannettiğiniz gençler sizleri Çanakkale'de İngiliz gemisinde yer alan namazlıları, molozlara gömdüğü gibi tarihe gömecekler Allahın izniyle ... Vesselam Nazile Şanal