BEN BAŞKAN OLSAM.

BEN BAŞKAN OLSAM. Farzı misal hani oldu ya ben başkan olsam ne yaparım. Evvela etrafımda yalaka, riyakar yardımcılarımı ve ekonomiyi bana süper gösteren “sorun yok efendim her şey süt liman” diyen bakanları, milletvekillerini kovardım. Önce bu temizlikten başlardım. Muhalefetten önce bu tip yalakalarla uğraşırdım. Yerine liyakat sahibi erdemli onurlu, yalakalık yapmayacak vatan sevdalı adamları göreve getirirdim. Sonra toplardım etrafımı bakanları falan, derdim ki “Hey devleti yöneten kadro, önceliğimiz nedir, en acil problem nedir bunun üzerine yoğunlaşalım. -Milletimizi bu zamlar altında ezdirmeyelim. -Derhal mazot fiyatları 10 tl ye çekilsin aradaki farkı devlet öder başka vergilerden diyerek önce her şeye sebep olan akaryakıt zamlarını durdururdum. -Mecliste, ve tüm makamlıklardaki israfı yok ederdim. -Şeffaf adil bir yönetim ile halkı bilgilendirerek her adımımı ona göre atardım. -Gereksiz havaalanı, millet bahçesi, saçma sapan ihaleleri durdururdum. -Vatandaşlarımı zorlayacak otoban, köprü ücretlerini euro ve dolar ile anlaşmazdım. -Derhal enerji grubunu tekrar devlet eline alır vatandaşıma ucuz enerji verirdim. -Şeker ve kağıt fabrikalarını açar orada istihdam sağlardım. -Konya Ovası bize yeter der özellikle tarıma ağırlık verirdim. -Doğu Anadolu'yu da hayvancılıkla kalkındırır destek verirdim. Zaten bu çarklar dönmeye başladıkça ekonomi yavaş yavaş yerine oturacaktır. -Acil olarak bunların içinde yabancı mültecilere dur der burada olanlarıda ülkelerine yollardım. -Halkımın almakta zorlandığı ayçiçek yağı, zeytin yağı, kuru incir, Antep fıstığı, badem, fındık, biftek, pirzola daha ekonomik şartlarda almalarını bu gıdalarla beslenmelerini sağlardım. Ülkemizde yetişen bu gıdaları yemeleri onların hakkıdır derim. -Sonra tüm bakanlık kurumlarını tek tek teftiş ederdim denetlerdim. -Doyan yandaşları uzaklaştırır hiç devlet ihalesi almamış liyakat sahiplerine ihaleler verirdim. -Bayrağa savaş açmış, vatanı bölme derdine olan partiyi kapatır gerekli cezalar almalarını sağlardım. -Ben başkan olsam; Aleviymiş, Sünniyimiş, Ataistmiş inancına bakmaksızın liyakatına göre görev verirdim. Ben başkan olsam diye yazarım daha da şuan okuyan yalakalar deliriyordur bu yazdıklarıma. Valla hiç bozulmayın. Ülkenin kalkınması için bu tip önlemleri alırdım. -Sahte badem bıyıkçılarına, -Sahte türbancılara güle güle derdim. -Devlet esas duruşluluğunu, Devlet adamlığını geri getirirdim. -Birçok okulu meslek okullarına, fen okullarına çevirir mezun olanların hiç olmazsa meslekleri olur anlayışıyla hareket ederdim. -Ben başkan olsam; Emeklilikte yaşa takılan aslanlar gibi emekliliği hak etmiş memleketimin insanlarına o haklarını ivedi verir onları emekli ederdim. -Ben başkan olsam devlet kanatlarına herhangi bir cemaat, tarikat, komünist yaklaşımları uzak tutardım. -Emeklilerin daha refah içinde yaşayacak adımlar atar maaşlarını torunlarına harçlık verecek, tatillerini yapacak şekilde ikinci baharlarını yaşatırdım. -Milletvekillerine görevler verirdim inin halkın arasına, onları dinleyin, not alın bana getirin derim. -İşini yapmayan milletvekilini partiden atardım. -Genç sanayici iş adamlarımıza teşvikler verir yeni Bayraktar'lar çıkartırdım. -Sinema ve dizi çekimlerde örf adetlerimizi canlı tutan dizilere filmlere ödüller verirdim. -Gençlerle, ailelerle ilgili ciddi yarışmalar yaptırtır onları saçma sapan dizi ve programlardan kurtarırdım. -Spora, sanata siyaseti karıştırtmaz olanıda önlerdim. -Ben başkan olsam: ameliyat olması gereken zor durumda olan evlatlarımızı hergün bir tanesi ameliyat ettirerek kamuoyuyla paylaşırdım. -Ben başkan olsam; yapacak çok şey varda beni de başkan kimse yapmaz zaten. Çünkü yalakacılığı, adam kayırmacılığı sevmiyorum. Hiçbir yere de göbeğim bağlı değil, kimsenin de adamı değilim, kimseye de eyvallahım yok bu yüzden zaten benden başkanda olmaz. Velhasıl canlar, varsın başkan kim olursa olsun ama töreyi, adabı, esası çiğnemesin. Devlet adabını yaşatsın, liyakatı esas tutsun dik dursun, adil olsun isteğimiz budur. Yazımızıda kimse bir yerlere çekmesin herhangi bir partili de değilim buda böyle bilinsin. Yazımı sabırla okuyanlara saygılarımı sunarım. Murat Gülşan