Politika ayrı bişey, siyasetle asla karıştırılmamalı”

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… Kadınlarımız toplumun her alanında en güzel işlere imza atmışlar ve atmayada devam etmektedir. Kadınların aktif olarak içinde oldukları siyaset hayatında yer almaları da oldukça önemli ve takdire şayandır.. Kadınlarımızın örnek hayatlarından kesitler vereceğimiz bir röportaj ile sizlerleyiz. Uzun yıllar siyaset ve parti çalışmalarının içinde bir fiilin çalışmış Nazile Şanal hanımefendi ile kısa sohbetimizi yayınlıyoruz. ZEYBEK: Nazile hanım röportajımıza başlamadan kendinizi biraz bize tanıtır mısınız? ŞANAL: Tabiki memnuniyetle Ravza Hanım. ŞANAL: Öncelikle teşekkür ediyorum, bu fırsatı sağladığınız için. Konya Beyşehir doğumluyum, İmamHatip çıkışlı, İlahiyat mezunuyum, siyaset arenasında çeyrek asırdan fazla aktif "Saadet Partisi, MGV, AGD"de Teşkilat Başkanlığı yaptım, iki dönem milletvekili adaylığımız oldu halen Genel Merkez Bölge Başkanlığı görevini yürütmekteyim; Milli Gazetemizin çıkarmış olduğu Maaile dergide uzun zamandır yazıyorum. Evli ve üç erkek çocuk annesiyim. ZEYBEK: Sizce siyaset nedir, nasıl anlamamız gerekir? Kadınlar siyasette neden olmalı? ŞANAL: Evet, tamda uzmanlık alanımız ama, naçizane şöyle ifade edebilirim. Siyaset hayatımızın bir parçası olmazsa olmazımız. Arapca seyis kökünden gelen bir tabir, temizleme, arındırma, imar etme sahiplenme anlamları var. Dolayısıyla yaşadığınız toplumun imarı için duyarsız olamazsınız. İmarda, ifsatta maalesef ki insan eliyle oluyor. İmar ederek ifsadı önlemek mecburiyetindesiniz ! “Politika ayrı bişey, siyasetle asla karıştırılmamalı” Rabbimizin, "yeryüzünü beşik yaptık, bina ettik" dediği kâinatı her canlıyı, mahlukatı orjinalini bozmadan koruma gözetme; Kısacası Peygamberimizin buyruğu üzere zalimin zulmünü, elini mazlumun üzerinden kaldırma vazifesidir. Birde yeryüzünün halifesi olduğu bilinciyle kulluk vazifesini yerine getirecek tebliğ aracı olarak öngörüyorum. ZEYBEK: Siyasetin içinde bu kadar eril ve rekabetçi bir ortam kadının fıtratına uygun mu? ŞANAL: Dediğim gibi politikada herşey mubah. Hepimiz yakınen görüyoruz. Ancak siyaset denince tamamen polikadan sıyrılıp ibadet niyetiyle yapıyorsunuz ve ibadetin gerektirdiği kurallara aynen yapmış olduğunuz cihat ibadetine de harfiyyen uymak mecburiyetindesiniz. Yoksa Hz Ali (r.a) savaşta ordunun, namazı sonraya bırakalım talebine verdiği cevap oldukça manidardır. “Uğruna savaştığınız değerleri ihmal ederek savaşmanın hiç bir değeri yoktur!” Şiar edinilecek mevzular. ZEYBEK: Kesinlikle haklısınız.. ZEYBEK: Aktif siyaset içinde ki kadınları yeterli buluyor musunuz ? ŞANAL: Açık söylemek gerekirse yeterli değil elbette. Nufusun 50 sini hanımların oluşturduğunu düşünürsek ve hanımlar aracılığıyla hedef kitleye ulaşacaksak bu yeterli değil tabiki de. ZEYBEK: Seçim çalışmalarında aktif görev alan kadınları başarılı buluyor musunuz ? ŞANAL: Bizim inancımızda ve siyasetimizde seçim çalışması asla sözkonusu değil, şöyle ki her an seçim varmış gibi çalışıp ümmetin derdiyle dertlenip çözüm bulmaya gayret ediyoruz. kazansakta kaybetsekte çalışmalarımız, planlı, programlı. Bir saniye dahi aksamaz. Genel manada ele alacak olursak seçimden seçime aktif çalışanlar, maddi imkânlarını sağlayıp, eğlenip, coşup başka seçime kadar tatmin olmuş olunuyor malesef ki. Kaldı ki ülkemizde hanımlar çoğunlukla çalışmak durumunda, hakkı olan bir dünyada yaşama duygusu yerini para kazanma hırsına, geçim derdine bıraktı ve günü birlik çalışmalar yeterli değil elbetteki. ZEYBEK: Bir karşılaştırma yapmanızı istesek 2000 öncesi veya sonrasında ki partilerde ki kadın faaliyetlerini nasıl buluyor sunuz? ŞANAL: Bizim siyasetimiz açısından bakacak olursak, dava kardeşlerimizle yılmadan, yorulmadan, hesap yapmadan zerre umut ve heyecanımızı kaybetmeden 2000 öncesi ve sonrası gayretimizi gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz. "Herkesin çalıştığının karşılığı vardır" ayetini uzun vadede düşünüyoruz ve sefere odaklanıyoruz. Yine genel manada ele alacak olursak basın yayın organları kimi seçmek istiyorsa insanımızı oraya kanalize edilmesi, galibi belli olan seçimi kazanmasında hanımlar olmasa da sonuç değişmiyor, ancak hanımlar coşkulu bir atmosferde yiyip, içip eğlendiklerini müşahede ediyoruz. Ama 2000 öncesi daha bi farklıydı elbette her halukarda bi çabanız olmalıydı. ZEYBEK: Sizin son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? ŞANAL: Şunu yürekten diliyorum biz insanlık alemi olarak kardeşler topluluğuyuz! Hepimiz Adem'in çocuklarıyız. Müslümanlar olarak Rabbimizin ilahi Kelimetullahının da Resulumuz aracılığıyla bize ulaştırdığı "sımsıkı sarılın" ikazına ve uygulamasını Peygamberimizin yaptığı "iki miras bırakıyorum" dediği Kuran ve sünnet ışığında aydınlanmayı murat ediyorum. Kınayıcının kınamasına aldırmadan canla, başla, elele, gönül gönüle çalışmayı ülkemizi ve dünyamızı tarihte olduğu gibi medeniyetin ve insanlığın beşiği yapabilmeyi ve iki cihan saadetine ulaşmayı diliyorum. Vesselam ZEYBEK: Allah razı olsun vaktinizi ayırdınız, size de kolaylıklar diliyorum..