KÂL'DEN HÂL'E
KÂL'DEN HÂL'E
“Lafzen ''Filan dava uğruna savaşıyorum'' demiş olmak yeterli değil, hatta gerekli bile değil.
Siz öyle yaşayacak, öyle davranış göstereceksiniz ki, hangi meseleyi yüklendiğinizi belirtmenize ayrıca gerek kalmayacak.”
İsmet Özel
Lafla peynir gemisi yürümezmiş. Eylem şart!
“İman ettik, demekle kurtulacağımızı mı sanıyoruz?" İman ayetlerinin çoğunda peşinden salih amel gelir. Çünkü iman ispat ister. İman varsa imkan da vardır. Koca bir ömür iman edip mücadeleni de verebilirsin Nuh (as) gibi, iman ettikten sonra şahit olsun ölümün diye canını da verebilirsin sihirbazlar gibi.
Her halükârda imanını delillendirmen gerek. Ağır imtihanlardan geçerek İbrahim (as) gibi ateşi gül eyletedebilirsin, son nefeste iman eden Firavun gibi dünyada lüks ve saltanat içinde ilahlık iddiasındayken ebedî hayatını cehenneme de çevirebilirsin. Tercih senin!
İsmet Özel'in dediği gibi, davam var deyip milletin gözüne sokmak değildir asıl olan. Yemenden içmenden, oturuşundan, kalkışından tutun da söz, eylem ve olaylar karşısındaki duruşunla hayatına yansıttıkların delil olarak yetmeli. Görenlere “işte bu!” dedirtmeli.
Ne yazık ki bu izlenimi veremiyoruz. Hangi dava olursa olsun fark etmiyor ve zaafımıza yenik düşebiliyoruz. Sayılı olan dava erlerini tenzih ederim. Yazdıklarım da öncelikle nefsime ve daha sonra kardeşlerime hatırlatma babındadır.
“Herkesin O’nun (Allah’ın yönlendirmesiyle) yöneldiği bir yönü vardır. Siz iyiliklerde yarışın! Nerede olursanız olun, Allah hepinizi bir araya getirecektir. Şüphesiz ki Allah her şeye gücü yetendir.” (Bakara 148)
Iman edip salih amel işleyen, iyilik yarışında olanları Rabbim bir araya getireceğini söylüyor. Sen yeter ki iste ve bu yolda yürü. Rahman olan Rabbim kapılarını açacak, katından yardımcı gönderecek, melek(e)lerle kuşatacak, yollarını öğretip kolaylaştıracak ve sana furkanı(Hakkı batıldan ayırma yetisini)verecektir.
Allah’a sırtını dayayıp da bedbaht olan var mı hiç?
Eğer hâlâ mutsuz/huzursuz oluyorsak, kendi ellerimizle yaptıklarımızdan/ yapmadıklarımızdan dolayıdır. Ya da Allah'ı gereği gibi tanıyamadığımızdan, gerçekten tüm benliğimizle isteyemediğimizdendir.
Sahi, hâl ile kâli bir insan olmak bu kadar mı zor?
Sema KOCA
31 Ekim 2021
Ekleme
Tarihi: 31 Ekim 2021 - Pazar
KÂL'DEN HÂL'E
KÂL'DEN HÂL'E
“Lafzen ''Filan dava uğruna savaşıyorum'' demiş olmak yeterli değil, hatta gerekli bile değil.
Siz öyle yaşayacak, öyle davranış göstereceksiniz ki, hangi meseleyi yüklendiğinizi belirtmenize ayrıca gerek kalmayacak.”
İsmet Özel
Lafla peynir gemisi yürümezmiş. Eylem şart!
“İman ettik, demekle kurtulacağımızı mı sanıyoruz?" İman ayetlerinin çoğunda peşinden salih amel gelir. Çünkü iman ispat ister. İman varsa imkan da vardır. Koca bir ömür iman edip mücadeleni de verebilirsin Nuh (as) gibi, iman ettikten sonra şahit olsun ölümün diye canını da verebilirsin sihirbazlar gibi.
Her halükârda imanını delillendirmen gerek. Ağır imtihanlardan geçerek İbrahim (as) gibi ateşi gül eyletedebilirsin, son nefeste iman eden Firavun gibi dünyada lüks ve saltanat içinde ilahlık iddiasındayken ebedî hayatını cehenneme de çevirebilirsin. Tercih senin!
İsmet Özel'in dediği gibi, davam var deyip milletin gözüne sokmak değildir asıl olan. Yemenden içmenden, oturuşundan, kalkışından tutun da söz, eylem ve olaylar karşısındaki duruşunla hayatına yansıttıkların delil olarak yetmeli. Görenlere “işte bu!” dedirtmeli.
Ne yazık ki bu izlenimi veremiyoruz. Hangi dava olursa olsun fark etmiyor ve zaafımıza yenik düşebiliyoruz. Sayılı olan dava erlerini tenzih ederim. Yazdıklarım da öncelikle nefsime ve daha sonra kardeşlerime hatırlatma babındadır.
“Herkesin O’nun (Allah’ın yönlendirmesiyle) yöneldiği bir yönü vardır. Siz iyiliklerde yarışın! Nerede olursanız olun, Allah hepinizi bir araya getirecektir. Şüphesiz ki Allah her şeye gücü yetendir.” (Bakara 148)
Iman edip salih amel işleyen, iyilik yarışında olanları Rabbim bir araya getireceğini söylüyor. Sen yeter ki iste ve bu yolda yürü. Rahman olan Rabbim kapılarını açacak, katından yardımcı gönderecek, melek(e)lerle kuşatacak, yollarını öğretip kolaylaştıracak ve sana furkanı(Hakkı batıldan ayırma yetisini)verecektir.
Allah’a sırtını dayayıp da bedbaht olan var mı hiç?
Eğer hâlâ mutsuz/huzursuz oluyorsak, kendi ellerimizle yaptıklarımızdan/ yapmadıklarımızdan dolayıdır. Ya da Allah'ı gereği gibi tanıyamadığımızdan, gerçekten tüm benliğimizle isteyemediğimizdendir.
Sahi, hâl ile kâli bir insan olmak bu kadar mı zor?
Sema KOCA
31 Ekim 2021
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.