SESSİZLİK
SESSİZLİK
Olur ya bazen bilerek/bilmeyerek ağzımızdan çıkan kelime/cümlelerle imtihan ediliriz. Ya da Yakub (as) gibi muhatabımızın eline koz veririz.
Hani, “siz ondan habersizken onu kurt yer, ondan korkuyorum" demişti de oğulları ise yaptıkları yanlışı bu kozla kapatmaya çalışmıştı. Aslında Yakub (as) onlara karşı güvensizliğini açıkça söylemekten ziyade, kurdu bahane etmişti. Ama onlar anlamak istediklerini anladılar. Sandılar ki babaları gerçekten kurdun yiyeceğini düşündü.
Kur'an'da iki yerde geçer “susma orucu". Biri, Hz. Meryem'in İsa (as)’ı doğurduktan sonra kucağında bebek ile şehre girerken Allah emretmişti. Diğeri ise Zekeriya (as)’ın karısı kısır ve kendi ihtiyarlamışken yürekten yaptığı duanın kabulüyle şaşkınlığa uğraması üzerine insanların içine çıkıp üç gün konuş(a)maması emridir.
Bazen haklılığın ispatı susmakla olur. Haklı olduğundan emin olan insan izaha gerek duymaz. İzah etmeye çalışan kişi suçu kabul etmiştir. Öyle anlar olur ki gizli bir gerçek vardır ama bunu kimse fark edemez. Herkes gördüğüyle hükmetmeye başlar. Suçlanan kişi açıklama yapacak kelime bulamaz, bulsa da işe yaramayacağını bildiğinden susmayı tercih eder/etmelidir.
Bazı duygusal anlarımızda da susmanın getirisi daha fazladır. Çok kızdıklarında hem de her şeyi yapabilme gücü ellerindeyken “Öfkelerini yutarak” (Âl-i İmran 134), “cahillerin boş konuşmalarına “selam!” deyip geçerek” (Furkan 63) sessiz kalmayı tercih etmelidir müminler.
“Söz gümüşse sükût altındır.”
Şunu da unutmamak gerekir; susmak her zaman ve şartta olmamalıdır. Haksızlığa, zulme, kötülüğe her türlü pis çirkin şeylere karşı sessiz ve eylemsiz kalmamalıyız.
Sen istediğin kadar güzel, açık, kırmadan ve dökmeden anlat. Karşındakinin anladığı kadarsın.
Kimse kimsenin hissettiklerini birebir hissedemez, tam anlamıyla anlamak da mümkün değildir. Gönül bağı varsa şayet anlama/hissetme mücadelesi verilebilir. Anlatınca anlaşılamıyorsan, en iyisi sessizliği tercih etmektir.
Sanırım belli bir yaştan sonra insan konuşmaktan, kendini anlatmaktan da bıkıyor.
Yanlış anlaşılacağına, susmak evladır.
Sema KOCA
Ekleme
Tarihi: 28 Mart 2022 - Pazartesi
SESSİZLİK
SESSİZLİK
Olur ya bazen bilerek/bilmeyerek ağzımızdan çıkan kelime/cümlelerle imtihan ediliriz. Ya da Yakub (as) gibi muhatabımızın eline koz veririz.
Hani, “siz ondan habersizken onu kurt yer, ondan korkuyorum" demişti de oğulları ise yaptıkları yanlışı bu kozla kapatmaya çalışmıştı. Aslında Yakub (as) onlara karşı güvensizliğini açıkça söylemekten ziyade, kurdu bahane etmişti. Ama onlar anlamak istediklerini anladılar. Sandılar ki babaları gerçekten kurdun yiyeceğini düşündü.
Kur'an'da iki yerde geçer “susma orucu". Biri, Hz. Meryem'in İsa (as)’ı doğurduktan sonra kucağında bebek ile şehre girerken Allah emretmişti. Diğeri ise Zekeriya (as)’ın karısı kısır ve kendi ihtiyarlamışken yürekten yaptığı duanın kabulüyle şaşkınlığa uğraması üzerine insanların içine çıkıp üç gün konuş(a)maması emridir.
Bazen haklılığın ispatı susmakla olur. Haklı olduğundan emin olan insan izaha gerek duymaz. İzah etmeye çalışan kişi suçu kabul etmiştir. Öyle anlar olur ki gizli bir gerçek vardır ama bunu kimse fark edemez. Herkes gördüğüyle hükmetmeye başlar. Suçlanan kişi açıklama yapacak kelime bulamaz, bulsa da işe yaramayacağını bildiğinden susmayı tercih eder/etmelidir.
Bazı duygusal anlarımızda da susmanın getirisi daha fazladır. Çok kızdıklarında hem de her şeyi yapabilme gücü ellerindeyken “Öfkelerini yutarak” (Âl-i İmran 134), “cahillerin boş konuşmalarına “selam!” deyip geçerek” (Furkan 63) sessiz kalmayı tercih etmelidir müminler.
“Söz gümüşse sükût altındır.”
Şunu da unutmamak gerekir; susmak her zaman ve şartta olmamalıdır. Haksızlığa, zulme, kötülüğe her türlü pis çirkin şeylere karşı sessiz ve eylemsiz kalmamalıyız.
Sen istediğin kadar güzel, açık, kırmadan ve dökmeden anlat. Karşındakinin anladığı kadarsın.
Kimse kimsenin hissettiklerini birebir hissedemez, tam anlamıyla anlamak da mümkün değildir. Gönül bağı varsa şayet anlama/hissetme mücadelesi verilebilir. Anlatınca anlaşılamıyorsan, en iyisi sessizliği tercih etmektir.
Sanırım belli bir yaştan sonra insan konuşmaktan, kendini anlatmaktan da bıkıyor.
Yanlış anlaşılacağına, susmak evladır.
Sema KOCA
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.