Bilal Dursun YILMAZ
Köşe Yazarı
Bilal Dursun YILMAZ
 

Korona’ya mektup

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Korona, senin canibinden bana gelen son mektupsun şimdilik&hellip; Bu da sana cevabım.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sen ne ilk gelen mektupsun ne de son. Seni g&ouml;nderen bundan &ouml;nce de sayısız mektup g&ouml;ndermişti okumuş, ağlamış, g&uuml;lm&uuml;ş eğlenmiştik lakin &ouml;l&uuml;m gibi bir ger&ccedil;eği unutturan zaman, senden &ouml;nce gelen b&uuml;t&uuml;n mektuplarda yazılanları da bize bir şekilde unutturmuştu. Muhtemelen bir s&uuml;re sonra seni de unutacağız. Hatta gelecek kuşaklar belki de seni hi&ccedil; bilmeyecek ya da &uuml;&ccedil; beş kelime ile anacak bizim yaptığımız gibi &ldquo;İspanyol gribi&rdquo; dediğimiz gibi sana da &ldquo;Korona&rdquo; deyip ge&ccedil;ecekler&hellip; &Ccedil;&uuml;nk&uuml; insanız nisyanla malul&uuml;z&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey Korona! şuan seni konuşmayan var mı? Adına t&uuml;rk&uuml; yakmayan, senin i&ccedil;in bir iki s&ouml;z de olsa sarf etmeyen, seni tiye alıp &ldquo;Korona korum sana&rdquo;&nbsp; demeyen kaldı mı? Bug&uuml;nlerde seni y&acirc;d eden kimileri kaybedeceklerini kimileri ise maalesef kazanacaklarını konuşuyor. Kimileri senin &uuml;zerinden envaı komplolar &uuml;retiyor, kimileri ise hakikatleri paylaşıyor. Kimileri birilerini &ouml;vmek i&ccedil;in, kimileri de birilerine s&ouml;vmek i&ccedil;in seni kullanıyor.&nbsp; M&uuml;sl&uuml;man olanlar olaya İslami a&ccedil;ıdan bakıyor; ayetle, hadisle sana bir a&ccedil;ıklık getirmeye &ccedil;alışıyor, gayri M&uuml;slim olanlar ise kendi pencerelerinden durumu seyrediyor. Materyalist olanlar bilimi mabut telakki ederken, cahil olanlar kuru bir tevekk&uuml;l&uuml; ş&uuml;k&uuml;r ittihaz ediyorlar. Lakin herkes bir şekilde seni konuşuyor Korona&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben ise bir M&uuml;sl&uuml;manım, bunun gereği olarak da adetullaha ve s&uuml;nnetullaha riayet etmeye mecburum. Dolayısıyla adetullah dediğimiz şey ise hikmet dairesi i&ccedil;inde hareket etmeyi gerektirdiği i&ccedil;in de sana karşı yaklaşımımda bilimle, nesnellikle, objektiflikle, rasyonalite ile ve teknoloji ile &ccedil;akışan bir durum s&ouml;z konusu bile değil.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey Korona!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Mektubunda ifade ettiğin manaların ilk etapta bana &ccedil;ok fazla tesir ettiğini s&ouml;yleyemem. Hani duyduğum her salada &ldquo;acaba kim &ouml;lm&uuml;ş&rdquo; derim ya kendi salam hi&ccedil; aklıma gelmez ya&hellip; Bu durum da bana&nbsp; &ldquo;her bulduğunu yiyen pis &Ccedil;inliler mazlum Uygurlara yaptığınız zul&uuml;mlerin cezasını &ccedil;ekeceksiniz&rdquo; duygusundan &ouml;te bir duygu hissettirmemişti. Ta ki &uuml;lkemde ilk vaka teşhisi ve ilk &ouml;nlemler alınana kadar. Zımni bir i&ccedil; d&uuml;rt&uuml;yle zalimlere musallat bir memurun bana h&uuml;cumu olmayacağı zannıyla K&acirc;be&rsquo;yi tavafa kapatan Suuidiler&rsquo;e bakışımı, onlara olan menfi duygularımı ise buraya yazmayacağım, &ccedil;&uuml;nk&uuml; aynını yaşıyoruz&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey musahhar bir memur olan Korona!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sen ne kadar musahhar bir memur olduğunu nida etsen de isyan ve nisyan i&ccedil;ine d&uuml;şm&uuml;ş bize sesini duyuramazsın. O sebeple fail bir memur olarak vazifeni icraatınla g&ouml;stereceksin.&nbsp; Senin muvazzaf bir memur olduğunu bilen ben ise sana nasıl ve hangi duygularla yaklaşacağımı bilemez bir haldeyim; senden korkmalı mıyım, senden ka&ccedil;malı mıyım, senden nefret mi etmeliyim yoksa seni sevmeli miyim? Bilemiyorum sana karşı duygularım &ccedil;ok karışık&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Başka tecr&uuml;belerimden de hareketle galiba seni sevmeliyim Korona.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıllar &ouml;nce yaşadığım bir takım musibetler karşısında &ccedil;aresiz kalmış, bir &ccedil;are bulmak i&ccedil;in de başımı g&ouml;ky&uuml;z&uuml;ne doğru kaldırıp yıldızları tefekk&uuml;r ederek bir medet aramıştım g&uuml;nlerce&hellip; G&ouml;zyaşları i&ccedil;inde yaptığım dualarımın ahirinde yıldızlar canibinden bana bir pencere a&ccedil;ılmıştı, nedamet penceresi. O pencereden ge&ccedil;mişimin elem veren hatalarını g&ouml;rm&uuml;ş, pişmanlık ateşiyle kavrulmuştum. Yaptığım hatalar, işlediğim seyyieler bana elim bir ıstırap veriyordu o zaman &ouml;yle enin edip ağlıyordum ki yerde değil belki ama semadaki b&uuml;t&uuml;n yıldızlar bu fizarımı işitiyordu. G&uuml;nlerce belki aylarca s&uuml;ren o g&uuml;&ccedil;l&uuml; nedametim, duyduğum derin pişmanlıktan yanan bağrıma akıttığım g&ouml;zyaşları ateşimi s&ouml;nd&uuml;rm&uuml;ş, g&ouml;zlerimi de billurlaştırmıştı, fizarım netice vermiş&nbsp; &ldquo;Rahmeten lil &acirc;lemin&rdquo; bana o yıldızlardan yeni bir pencere a&ccedil;mıştı billurlaşan g&ouml;zlerimdeki kristalleşen yaşlar mutluluk kıvılcımlarına d&ouml;n&uuml;şm&uuml;şt&uuml;, huzuru yakalamıştım. Salmıştım hı&ccedil;kırıklarımı huzura, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ben musibetteki hayrı, &ccedil;irkinlikteki g&uuml;zelliği g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;m nida ediyordum yerdekiler duymasalar da &ldquo;derdim bana derman imiş!&rdquo; diye... Evet, bu hal; huzur halim bir s&uuml;re devam etti t&acirc;ki nisyan beni sarmalayana kadar&hellip; Unuttum, unuttuğumu da unuttum. Gaflet ruhumu ve bedenimi &ouml;yle bir sarmaladı ki maalesef beni rahatsız eden pek &ccedil;ok şeye karşı &uuml;lfet perde mi bir t&uuml;rl&uuml; a&ccedil;amıyorum. A&ccedil;amıyorum ki bu haletten &ccedil;ıkayım, yeknesaklık beni i&ccedil;ine aldı&hellip; Şimdi bu mikrop, bu taun, bu yeni tip veba isimlendirilmiş hali ile sen Korona beni &ccedil;ıkarır mısın bu hal-i merd&uuml;mgirizlikten. Bana yeniden insan olmayı, insan-i olmayı, insan kalmayı ahsen-i takv&icirc;m olmayı sen hatırlatır mısın? Bunu yeniden bana &ouml;ğretir misin sahiden? Vazifendeki o m&uuml;thiş, o vakur, o sitayişk&acirc;r arz-ı endam duruşunla&hellip; &Ouml;yle ya d&uuml;nya liderleri, yıldız tabir ettiklerimiz, zenginler sadece masum &ccedil;ocuklar hari&ccedil; herkes senin &ouml;n&uuml;nde eğiliyor, hatta secde ediyorlar&hellip; O y&uuml;zden belki de iterek &ccedil;eken caziben beni mutlu etmeli&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Canib: Yan, y&ouml;n, cihet, taraf, y&uuml;ksek taraf.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nisyan: unutma, unutuş.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Acirc;detullah ve S&uuml;nnetullah: Allah&#39;ın evrendeki ahengi, d&uuml;zeni ve uyumu sağlamak adına koymuş olduğu yasalardır. &ldquo;Allah&#39;ın koyduğu yasa, nizam&rdquo; anlamına gelmektedir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hikmet: ilim, sır, gaye, fayda, adalet, felsefe demektir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Musahhar: Fetih ve teshir olmuş, ele ge&ccedil;irilmiş. Zapt edilmiş. İtaat ve hizmete alınmış.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nedamet: pişmanlık.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fizar: Ağlayıp inlemek. Sesli ağlamak.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Merd&uuml;mgiriz: toplumdan ka&ccedil;an, insanlar arasına karışmaktan &ccedil;ekinen (kimse).</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ahsen-i takv&icirc;m: En g&uuml;zel ve m&uuml;kemmel şekil. İkinci olarak da &quot;insan&quot; anlamlarına gelir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bilal Dursun YILMAZ&nbsp;</span></p>
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2020 - Salı

Korona’ya mektup

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Korona, senin canibinden bana gelen son mektupsun şimdilik&hellip; Bu da sana cevabım.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sen ne ilk gelen mektupsun ne de son. Seni g&ouml;nderen bundan &ouml;nce de sayısız mektup g&ouml;ndermişti okumuş, ağlamış, g&uuml;lm&uuml;ş eğlenmiştik lakin &ouml;l&uuml;m gibi bir ger&ccedil;eği unutturan zaman, senden &ouml;nce gelen b&uuml;t&uuml;n mektuplarda yazılanları da bize bir şekilde unutturmuştu. Muhtemelen bir s&uuml;re sonra seni de unutacağız. Hatta gelecek kuşaklar belki de seni hi&ccedil; bilmeyecek ya da &uuml;&ccedil; beş kelime ile anacak bizim yaptığımız gibi &ldquo;İspanyol gribi&rdquo; dediğimiz gibi sana da &ldquo;Korona&rdquo; deyip ge&ccedil;ecekler&hellip; &Ccedil;&uuml;nk&uuml; insanız nisyanla malul&uuml;z&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey Korona! şuan seni konuşmayan var mı? Adına t&uuml;rk&uuml; yakmayan, senin i&ccedil;in bir iki s&ouml;z de olsa sarf etmeyen, seni tiye alıp &ldquo;Korona korum sana&rdquo;&nbsp; demeyen kaldı mı? Bug&uuml;nlerde seni y&acirc;d eden kimileri kaybedeceklerini kimileri ise maalesef kazanacaklarını konuşuyor. Kimileri senin &uuml;zerinden envaı komplolar &uuml;retiyor, kimileri ise hakikatleri paylaşıyor. Kimileri birilerini &ouml;vmek i&ccedil;in, kimileri de birilerine s&ouml;vmek i&ccedil;in seni kullanıyor.&nbsp; M&uuml;sl&uuml;man olanlar olaya İslami a&ccedil;ıdan bakıyor; ayetle, hadisle sana bir a&ccedil;ıklık getirmeye &ccedil;alışıyor, gayri M&uuml;slim olanlar ise kendi pencerelerinden durumu seyrediyor. Materyalist olanlar bilimi mabut telakki ederken, cahil olanlar kuru bir tevekk&uuml;l&uuml; ş&uuml;k&uuml;r ittihaz ediyorlar. Lakin herkes bir şekilde seni konuşuyor Korona&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ben ise bir M&uuml;sl&uuml;manım, bunun gereği olarak da adetullaha ve s&uuml;nnetullaha riayet etmeye mecburum. Dolayısıyla adetullah dediğimiz şey ise hikmet dairesi i&ccedil;inde hareket etmeyi gerektirdiği i&ccedil;in de sana karşı yaklaşımımda bilimle, nesnellikle, objektiflikle, rasyonalite ile ve teknoloji ile &ccedil;akışan bir durum s&ouml;z konusu bile değil.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey Korona!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Mektubunda ifade ettiğin manaların ilk etapta bana &ccedil;ok fazla tesir ettiğini s&ouml;yleyemem. Hani duyduğum her salada &ldquo;acaba kim &ouml;lm&uuml;ş&rdquo; derim ya kendi salam hi&ccedil; aklıma gelmez ya&hellip; Bu durum da bana&nbsp; &ldquo;her bulduğunu yiyen pis &Ccedil;inliler mazlum Uygurlara yaptığınız zul&uuml;mlerin cezasını &ccedil;ekeceksiniz&rdquo; duygusundan &ouml;te bir duygu hissettirmemişti. Ta ki &uuml;lkemde ilk vaka teşhisi ve ilk &ouml;nlemler alınana kadar. Zımni bir i&ccedil; d&uuml;rt&uuml;yle zalimlere musallat bir memurun bana h&uuml;cumu olmayacağı zannıyla K&acirc;be&rsquo;yi tavafa kapatan Suuidiler&rsquo;e bakışımı, onlara olan menfi duygularımı ise buraya yazmayacağım, &ccedil;&uuml;nk&uuml; aynını yaşıyoruz&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ey musahhar bir memur olan Korona!</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Sen ne kadar musahhar bir memur olduğunu nida etsen de isyan ve nisyan i&ccedil;ine d&uuml;şm&uuml;ş bize sesini duyuramazsın. O sebeple fail bir memur olarak vazifeni icraatınla g&ouml;stereceksin.&nbsp; Senin muvazzaf bir memur olduğunu bilen ben ise sana nasıl ve hangi duygularla yaklaşacağımı bilemez bir haldeyim; senden korkmalı mıyım, senden ka&ccedil;malı mıyım, senden nefret mi etmeliyim yoksa seni sevmeli miyim? Bilemiyorum sana karşı duygularım &ccedil;ok karışık&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Başka tecr&uuml;belerimden de hareketle galiba seni sevmeliyim Korona.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Yıllar &ouml;nce yaşadığım bir takım musibetler karşısında &ccedil;aresiz kalmış, bir &ccedil;are bulmak i&ccedil;in de başımı g&ouml;ky&uuml;z&uuml;ne doğru kaldırıp yıldızları tefekk&uuml;r ederek bir medet aramıştım g&uuml;nlerce&hellip; G&ouml;zyaşları i&ccedil;inde yaptığım dualarımın ahirinde yıldızlar canibinden bana bir pencere a&ccedil;ılmıştı, nedamet penceresi. O pencereden ge&ccedil;mişimin elem veren hatalarını g&ouml;rm&uuml;ş, pişmanlık ateşiyle kavrulmuştum. Yaptığım hatalar, işlediğim seyyieler bana elim bir ıstırap veriyordu o zaman &ouml;yle enin edip ağlıyordum ki yerde değil belki ama semadaki b&uuml;t&uuml;n yıldızlar bu fizarımı işitiyordu. G&uuml;nlerce belki aylarca s&uuml;ren o g&uuml;&ccedil;l&uuml; nedametim, duyduğum derin pişmanlıktan yanan bağrıma akıttığım g&ouml;zyaşları ateşimi s&ouml;nd&uuml;rm&uuml;ş, g&ouml;zlerimi de billurlaştırmıştı, fizarım netice vermiş&nbsp; &ldquo;Rahmeten lil &acirc;lemin&rdquo; bana o yıldızlardan yeni bir pencere a&ccedil;mıştı billurlaşan g&ouml;zlerimdeki kristalleşen yaşlar mutluluk kıvılcımlarına d&ouml;n&uuml;şm&uuml;şt&uuml;, huzuru yakalamıştım. Salmıştım hı&ccedil;kırıklarımı huzura, &ccedil;&uuml;nk&uuml; ben musibetteki hayrı, &ccedil;irkinlikteki g&uuml;zelliği g&ouml;rm&uuml;şt&uuml;m nida ediyordum yerdekiler duymasalar da &ldquo;derdim bana derman imiş!&rdquo; diye... Evet, bu hal; huzur halim bir s&uuml;re devam etti t&acirc;ki nisyan beni sarmalayana kadar&hellip; Unuttum, unuttuğumu da unuttum. Gaflet ruhumu ve bedenimi &ouml;yle bir sarmaladı ki maalesef beni rahatsız eden pek &ccedil;ok şeye karşı &uuml;lfet perde mi bir t&uuml;rl&uuml; a&ccedil;amıyorum. A&ccedil;amıyorum ki bu haletten &ccedil;ıkayım, yeknesaklık beni i&ccedil;ine aldı&hellip; Şimdi bu mikrop, bu taun, bu yeni tip veba isimlendirilmiş hali ile sen Korona beni &ccedil;ıkarır mısın bu hal-i merd&uuml;mgirizlikten. Bana yeniden insan olmayı, insan-i olmayı, insan kalmayı ahsen-i takv&icirc;m olmayı sen hatırlatır mısın? Bunu yeniden bana &ouml;ğretir misin sahiden? Vazifendeki o m&uuml;thiş, o vakur, o sitayişk&acirc;r arz-ı endam duruşunla&hellip; &Ouml;yle ya d&uuml;nya liderleri, yıldız tabir ettiklerimiz, zenginler sadece masum &ccedil;ocuklar hari&ccedil; herkes senin &ouml;n&uuml;nde eğiliyor, hatta secde ediyorlar&hellip; O y&uuml;zden belki de iterek &ccedil;eken caziben beni mutlu etmeli&hellip;</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Canib: Yan, y&ouml;n, cihet, taraf, y&uuml;ksek taraf.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nisyan: unutma, unutuş.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">&Acirc;detullah ve S&uuml;nnetullah: Allah&#39;ın evrendeki ahengi, d&uuml;zeni ve uyumu sağlamak adına koymuş olduğu yasalardır. &ldquo;Allah&#39;ın koyduğu yasa, nizam&rdquo; anlamına gelmektedir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Hikmet: ilim, sır, gaye, fayda, adalet, felsefe demektir.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Musahhar: Fetih ve teshir olmuş, ele ge&ccedil;irilmiş. Zapt edilmiş. İtaat ve hizmete alınmış.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Nedamet: pişmanlık.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Fizar: Ağlayıp inlemek. Sesli ağlamak.</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Merd&uuml;mgiriz: toplumdan ka&ccedil;an, insanlar arasına karışmaktan &ccedil;ekinen (kimse).</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Ahsen-i takv&icirc;m: En g&uuml;zel ve m&uuml;kemmel şekil. İkinci olarak da &quot;insan&quot; anlamlarına gelir.</span><br /> <br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">Bilal Dursun YILMAZ&nbsp;</span></p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.